18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Perşembe 7 Nisan 2016 Merkel: Ermeni tasarısı parlamentoya gelecek Almanya Başbakanı Angela Merkel, 1915 Olayları’na ilişkin bir tasarının Alman Parlamentosu’na geleceğini söyledi. Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın dünkü Almanya ziyareti sonrasında açıklama yapan Merkel, bir gazetecinin “1915 Olayları’nı ‘soykırım’ olarak niteleyen tasarının parlamentoda görüşüleceği” hakkındaki soruya, “Taslağın parlamentoda oylanacağı doğru. Türkiye tarafı da bunu yakından takip ediyor” yanıtını verdi. Sarkisyan ise Rusya’nın Azerbaycan’a silah satmasına dair, “Azerbaycan, modern silahlarının olduğunu son üç günde gösterdi. Fakat netice modern silahlarla alınmıyor. Güç ve yaptırım ayrı bir şeydir” dedi. [email protected] TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 13 ABD’DE BAŞKANLIK YARIŞI KIZIŞIYOR Wisconsin’de gülen Sanders ve Cruz oldu ABD’de kasım ayındaki başkanlık seçimleri için adaylık yarışını önde götüren isimler Donald Trump ve Hillary Clinton, Wisconsin virajını alamadı. Eyalette önceki gün yapılan önseçimleri Cumhuriyetçi Parti’den Ted Cruz kazanırken Demokrat Parti’de zafer Bernie Sanders’ın oldu. Cumhuriyetçilerin başkanlık yarışında Trump hâlâ önde ancak işadamının adaylık için gereken delege sayısına ulaşamama ihtimalinin bulunduğu yorumları yapılıyor. Trump’ın yenilgisi nefret söylemleri ile tepki çeken işadamının başkan adayı olmasından duyulan endişenin bir yanısıması olarak görülüyor. C?? ruz, resmi olmayan sonuçlara göre oyların yüzde 50’sini, Trump ise yüzde 32’sini aldı. Cruz konuşmasında eşi Heidi Cruz’u yanına çağırarak, “Belki ben tarafsız değilim ama harika bir first lady olmayacak mı?” sözleri ile Trump ile arasındaki eşler atışmasına gönderme yaptı. Demokrat cephede Sanders, yüzde 56’lık destek alırken Clinton yüzde 43’te kaldı. Sanders, bu sonuçla son 8 önseçimin 7’sinde Clinton’a üstünlük sağladı. Delege çoğunluğunu koruyan Clinton, rakiClinton bini Twitter’dan kutladı. Bernie Sanders zaferini podyumda seçimlerin kaderini nasıl değiştirdiğini anlatarak kutladı. Ancak sosyalist aday için başkanlık hâlâ çok uzak. Demokrat Parti aday adaylarının kasım ayında düzenlenecek seçimlerde başkan adayı olabilmeleri için 2 bin 383 delege sayısına ulaşmaları gerekiyor. Hillary Clinton’ın 1743 delegesi, Sanders’ın ise yalnızca 1056 delegesi var. KürtArap ittifakında federasyon çatlağı Suriye Demokratik Meclisi’nin eşbaşkanı Menna, istifa ettiğini açıkladı Suriye muhalefetinin en saygın ismi olan, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesine şiddetle karşı çıkmasıyla da tanınan Heysem Menna, kuzeyde federasyon ilanına tepki olarak Suriyeli Kürtlerle ittifaktan çekildi. YPG ile Arap müttefiklerinin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin siyasi kolu olan Suriye Demokratik Meclisi’nin Eşbaşkanı Menna, 17 Mart’taki federasyon Menna deklarasyonundan iki gün sonra 19 Mart’ta bu görevinden istifa ettiğini teyit etti. Hristiyan Arap sosyalist siyasetçi Menna, “Rojava ve Kuzey Suriye Demokrat Federal Sistemi” kararından dönülmediği sürece görevine devam etmeyeceğini belirtti. “Rojava ve Kuzey Suriye Demokrat Federal Sistemi” eşbaşkanlarından biri Arap diğeri Kürt olurken; kurulan yeni yapıyla Mardin ve Şırnak’a komşu Cezire, Hatay ve Kilis’e komşu Afrin ile Şanlıurfa’ya komşu Kobani kantonları birleştirilmiş, yanı sıra Rakka, Haseke ve Halep’te IŞİD’den temizlenen yerler de sınırlara dahil edilmişti. Cenevre görüşmelerinin yeni turunun 11 Nisan’da başlaması öncesi, Rusya’nın BM Temsilcisi Vitali Çur kin, Suriyeli Kürtlerin yine davet edilmemelerinin siyasi sürecin olabildiğince kapsayıcı olmasını öngören BM Güvenlik Konseyi kararına aykırı olduğunu belirtti. Çurkin, “Suriye halkının tüm gruplarının siyasal sürece dahil edilmesinin özel bir önemi var. Zira Cenevre’nin nisan turunda Suriye’nin devlet yapısının ne olacağı tartışılacak” dedi. ‘Yamyam’ öldürüldü ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise Esad varken Suriye’nin bir daha bir araya gelemeyeceğini savunarak “Bu yüzden İran, Rusya ve diğerleri barış istiyorsa, Esad’ı geçişe ikna etmeleri gerek” diye konuştu. Önceki gün Suriye’nin Kaide kolla rından Ahraruş Şam, Halep’in Kürtlerin yaşadığı Şeyh Maksud bölgesine top ve roketle sadırarak 18 sivili öldürdü, 70 sivili yaraladı. Ölenler arasında hamile bir kadın ve üç çocuk var, yaralılardan 30’u çocuk. Nusra’nın yamyamı Halit Ebu Sakkar ise Lazkiye’deki çatışmalarda öldürüldü. Nusra’ya katılmadan önce ÖSO’ya bağlı El Faruk Tugayları’nı kuran Ebu Sakkar, 2013’te yayımlanan bir videoda Suriye askerlerinin kalbini söküp yerken görülmüştü. Üniformalı askerlerin göğüs kafesini açarak kalp ve karaciğerlerini çıkaran Ebu Sakkar, “Allah’a yemin ederim ki Esad köpeğinin askerlerinin kalplerini ve karaciğerlerini yiyeceğiz” demiş ve elinde tuttuğu organlardan “bir ısırık almıştı”. Brookings Erdoğan için günah çıkardı Yeni Fujimori’ye hayır! ABD gezisi sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kürsüsünü açtığı için eleştirilen düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü, Türkiye’de insan haklarını yeren sert bir yazı yayımladı. Gazetecilerin Erdoğan’a soru sormasına izin vermeyen, enstitü önünde korumaların vatandaşları tartaklamasına göz yuman kuruluşun Türkiye uzmanı Kemal Kirişçi imzalı yazıda korumaların şiddet eylemleri eleştirildi. Yazıda birkaç yıl önce yükselen bir demokrasi olarak görülen Türkiye’nin bugünkü durumunun bu tanımdan şüphe ettirdiği ifade edildi. Türkiye’nin güneydoğusunun Suriye’nin yıkıma uğramış şehirlerine benzediği aktarılan makalede Türkiye’nin bazı haklı endişelerinin bu ortamda duyulmaz hale geldiği belirtildi. Libya’da Trablus hükümeti ‘birlik için’ istifa etti Libya’nın başkenti Trablus’u 2014 ortasına ele geçiren Müslüman Kardeşler’in öncülüğündeki İslamcıların, Ankara’nın tanıdığı ama BM’nin tanımadığı hükümeti, yürütme yetkisini bıraktığını duyurdu. Trablus hükümetinin başbakanı ve bakanları görevlerini bıraktıklarını açıklarken, bunu “ülkede kanın durması ve bölünmenin sona ermesi” amacıyla gerekçelendirdi. Fayiz Sirac’ın başbakanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti, Trablus’a gelerek bakanlık ve kurumlarda tüm yetki ve kontrolü ele aldı. Merkez Bankası ve Sayıştay’a memur maaşlarının ödenmesi dışında tüm hesapları dondurması emri verdi. Güney Amerika ülkesi Peru’da 10 Nisan’da gerçekleşecek devlet başkanlğı seçimine sayılı gün kala, on binlerce kişi sokağa döküldü. ‘Başka bir Fujimori istemiyoruz’ diyerek protesto düzenleyen Perulular, eski devlet başkanı Alberto Fujimori’nin kızı Keiko Fujimori’ye ‘adaylığını çek’ çağrısında bulundu. Keiko Fujimori seçim öncesi anketlerinde önde gidiyor. ‘İstifa etmedim sadece biraz kenara çekildim’ Panama Belgeleri nedeniyle zor lama metninde Gunnlaugsson’un gödurumda kalan İzlanda başbaka rev süresi boyunca imza attığı başa nı Sigmundur Gunnlaugsson’un önce rı ve reformlara vurgu yapılarak Pa ki gün istifasını verdiği nama Belgeleri’ndeki iddia haberleri basına yansıdı. lar kesin bir dille yalanlan Ancak Gunnlaugsson’un dı, Gunnlaugsson’un istifası lideri olduğu İlerici için de zorunlu bir sebep bu Parti’den yapılan açıkla lunmadığı ifade edildi. Baş mada, Gunnlaugsson’un bakanın İlerici Parti Genel yalnızca bir süreliği Başkanlığı görevine devam ne kenara çekildiği ifa edeceği de aktarıldı. Gunnla de edildi. Başbakanlık ugsson ve eşinin 2007 yılın tarafından uluslarara da offshore bir şirketi satın sı basına sunulan açık Başbakan ve eşi Anna Sigurlaug aldığı ortaya çıkmıştı. ‘Panama Belgeleri’nin sponsoru ABD’ Hem siyaset hem iş âlemiyle ilgili yayımladığı sızıntılarla çığır açan WikiLeaks, “tarihin en büyük sızıntısı” olarak Putin nitelenen Panama Belgeleri üzerinden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e karşı başlatılan saldırının arkasında ABD ile George Soros’un olduğunu ileri sürdü. WikiLeaks, Twitter hesabından #PanamaBelgeleri etiketiyle “Putin’e saldıran, Rusya ve eski Sovyet cumhuriyetlerini hedef alan haberleri USAID aracılığıyla ABD yönetimi ve Soros finanse etti” mesajı veren bir dizi duyuru yaptı. WikiLeaks, 2.6 TB’lik sızıntının tamamen yayımlanmasını istedi. [email protected] RTE: ‘Aportta bekleyen diktatör’ Obama’nın, daha konuğu ABD’deyken, bir basın toplantısında yedi düvele duyurduğu “Erdoğan rahatsızlığı” ne anlama geliyor? Erdoğan’ın “otoriter”liğini Obama yeni mi keşfediyor? “Rahatsız olduğum eğilimlerin olduğu sır değil” diye konuşan ABD Başkanı o malum basın toplantısında ilk elden “Basın özgürlüğüne, dini özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne güçlü bir şekilde inanan biriyim” diye başladığı demokrasi dersini bir uyarıyla bitirdi. “Basına karşı benimsenen yaklaşımın Türkiye’yi çok rahatsız edici bir role sürükleyebileceğine inanıyorum” dedi ve ekledi: “Ona demokrasi vaadiyle göreve geldiğini hatırlattım!” Başkan, “kırmızı oda”da çok isteksiz ağırladığı “konuk” hakkındaki bütün olumsuz hissiyatı, dünyaya, “reel politik düzlemde işbirliği yapmaya mecbur olsak da...” anlamındaki bir parantezle ilan etmekten çekinmiyor. Karizmayı bundan daha ağır çizen bir tablo düşünülebilir mi? O başkan ki, RTE’yi “Müslüman dünya” ile ilişkileri “resetlemek” adına yıllarca baş muhatap kabul etmiş, Okyanus aşırı ilk gezisini bu yüzden Ankara’ya yapmış; dünyada en sık konuştuğu liderlerden birinin Erdoğan olduğunu söylemişti. Tüm bu yıllar içinde RTE’nin “rahatsız edici, otoriter eğilimleri” hiç fark edilmedi de şimdi birden sürpriz biçimde mi ortaya çıktı? ‘Yanlış mı okundu?’ Bu konuda internet gazetesi Bloomberg’de “Washington Türkiye’nin diktatörünü nasıl bu kadar yanlış tarttı?/ How Washington got Turkey’s dictator so wrong?” başlıklı bir yazı okudum... Eli Lake ve Josh Rogin isimli iki dış politika ve ulusal güvenlik yazarı tarafından kaleme alınan yazı, aynı benim sorduğum bu soruyu soruyor ve Erdoğan’ın son Washington gezisinin başta Obama olmak üzere Washington’daki tüm dış politika müesses nizamı adına bir “düşünmek fırsatı” olduğunu belirtiyor. Gezinin “Birkaç yıl öncesine dek büyük reformcu diye baştacı edilen bir şahsı, nasıl bu kadar yanlış okunduğu?” sorusuna yanıt aramak için bir fırsat verdiğini belirtiyor. Lake ve Rogin; ‘90’lar ve 2000’lerin ilk on yılında Türkiye’de bulunan üç büyükelçi (Abramowitz, Eric Edelman, James Jeffrey) ile konuşmuş... RTE’nin son bir yılda açtığı bini aşkın hakaret davasının yanında akademisyenlere de terör soruşturmaları açıldığına ve Obama’nın yakın dönemde Atlantic dergisine Erdoğan’ı “fiyasko bir otoriter lider” olarak tanımladığına işaret eden yazı; bütün bu gelişmelerin işaretlerinin aslında önden verildiğini ve Erdoğan’ın geçmişte “aportta bekleyen bir diktatör/dictator in waiting” olduğunu söylüyor. ‘Sineye çektik’ 90’lar başında Türkiye’de görev yapan Abramowitz “Bloomberg”e, Erdoğan’ın ilk yıllardaki otoriter eğilimlerinin örneğin Kürt sorununda reform yaptığı için “sineye çekildiğini” belirtiyor. Ve de Washington’un politikasını şöyle özetliyor: “ABD, Türkiye’ye geleneksel olarak geniş hareket alanı tanır. Ama sorun şimdi reformların yerini alabildiğine antidemokratik şeylerin yapılmasına yol açan bir iktidar tutkusuna bırakmasından kaynaklanıyor!” Edelman, Washington’u yolun başında 2004’te damardan uyardığını söylüyor: ABD başkentini 2004’te “RTE’nin iktidar açlığı partide hiç kimseye güvenmemesine ve aşırı otoriter üslup benimsemesine yol açıyor” diye bir telgrafla uyardığını hatırlatan Edelman; Erdoğan’ın o zaman daha “mutlak güç” peşinde olduğunu belirttiğini ekliyor. James Jeffrey büyükelçiler içinde en açık sözlüsü. Erdoğan’ın “insan hakları ihallelerinden ABD’nin baştan beri haberdar olduğuna” dikkat çeken Jeffrey; “Başlangıç yıllarında RTE’nin basın ve orduya yaptığı baskıları, yaptığımız toplantılarda dile getirdik mi? Getirdik ancak...” diyerek devam ediyor: “Bu durumun ikili ilişkileri etkileyecek olduğuna dair ciddi bir tehditte bulunduk mu? Hayır.” Bu bile bile lades durumuna karşın bugün Washington’daki şaşkınlığı “Erdoğan’ın bu kerte ileri gidebileceğine ihtimal vermediklerine” bağlıyor Jeffrey... “Hiç kimse Erdoğan’ın Türkiye’deki demokratik sistemi böyle tamamen pervasızca alaşağı edeceğini öngörmedi” diyerek ekliyor: “Erdoğan’ın otoriter olduğu malumdu ama normal bir sistemde Haziran yenilgisi onu durdurmaya yeterdi!” Almodovar da var Mossack Fonseca’dan sızan belgelerde ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodovar da var. Almodovar’ın kardeşi Agustin ile birlikte Mossack Fonseca üzerinden offshore şirketi kurduğu ortaya çıktı. Yönetmenin kardeşi iddiaları doğrulayarak özür diledi. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle