Katalog

Çarşamba 6 Nisan 2016 EDİTÖR: elif tokbay TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Akilae bçoıyşu IŞİD’den kaçarak yasadışı yollardan Türkiye’ye giren yabancı uyruklu 5 kişi yanlarında 7 çocukla yakalandı. Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden H.O., K.O, E.S. ve M.S. tutuklanırken S.S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklanan kadınlarla birlikte yanlarındaki 7 çocuk da onlarla birlikte cezaevine girdi. Gaziantep Valiliği, Oğuzeli ilçesinin Ermiş Mahallesi’nde yakalanan zanlıların üst aramasında E.S.’nin üzerinde; 4 cep telefonu, 3 tablet, 1 kurusıkıdan bozma silah, 1 şarjör, 5 fişek, 1 harici disk, 1 çakı, 2 flash disk, H.O.’nun üzerinde ise 3 cep telefonu, 1 tablet, 1 Kalaşnikof şarjörü, 30 fişek, 1 laptop, 1 harici disk ve 3 flash disk ele geçirildiğini belirtti. l GAZİANTEP/DHA haber 7 Panama Kıyıları Yolsuzluklar, vergi kaçırma durumları kapitalizmin doğal işleyişinin kaçınılmaz sonuçla rındandır. Gelir dağılımı makası bu sis temde açıldıkça açılır ve paranın be lirli ellerde toplanması ve “özgürce kullanımı” kimi zaman insan ahlakın da da “özgürlük” alanlarını alabildiği ne genişletir. Durdurmak mümkün ol maz. Kapitalist sistemin kendisini bu durumlardan biraz koruması, daha da IŞİD’den 20 köy alındı önemlisi birinin diğerini hizaya çekmesi, bu türden “açıkları” da politikanın araçları arasına yerleştirmesi kaçınılmaz olur; iyi ki de olur. HHH Öyle günler gelir ki, bir bakarsınız IMF’nin anlı şanlı başkanını otel odasında kıstırıvermişler. Bir bakarsınız li derin biri küt diye gidivermiş. Tekno lojinin hızlı gelişiminin bu işlerde üs Yerle bir Türkiye ile ABD’nin anlaşması CerablusMare hattının doğusunda sonuç veriyor Türkiye ile ABD’nin CerablusMare hattında Suriye sınırının IŞİD’e kapatılması yönündeki temaslar Azez bölgesi için sonuç vermeye başladı. Türkiye’nin karadan SERTAÇ EŞ haliflerin yeni hedefi IŞİD açısından hem bölgesel mühimmat deposu olarak kullanılan hem de sınır kapısı bulunan Çobanbey kasabasını kuşattı. Bölge aynı zamanda geçen yaz IŞİD’in geçiş güzergâhında ol ESKİ HALİ YENİ HALİ tün hizmet gördüğünü, iki ortağın bir sürü iş becerdikten, örneğin insanları hapse tıkıp ölümlere sevk ettikten sonra giriştikleri kanlı kavgadan neler neler öğrendiğimizi 1725 Aralık maceramızdan biliyoruz. Üstelik ne yapsan bitirilemeyen, üstü örtülemeyen, bir taraftan kapatsan öteki taraftan fışkıran da bir karakteri var bu işlerin. İşte bakın; bizim bakanlar “Vekilliği, bakanlığı kaptırdık ama canımız sağ olsun” derken Sarraf kuşu uçup Amerikan savcısının penceresine ko topçu, ABD’nin havadan deste ması ve sonradan kapatılma nuverdi. ğiyle Türkmenlerin yoğun olduğu muhalifler son dönemde IŞİD’den 20 köyü ele geçirdi. Muhalifler, geçen yaz IŞİD sızmaları nedeniyle çatışmaların yaşandığı Kilis’in Elbeyli ilçesi bölgesine kadar ilerleyerek sınır kapısının da bulunduğu kritik Çobanbey bölgesini kuşattı. Bölgedeki kaynaklar, desteğin sürmesi durumunda hızlı ilerleyişin de süreceğine dikkat çekiyor. ABD’nin havadan savaş uçakları, Türkiye’nin karadan ağır top atışlarıyla desteklediği mu sı nedeniyle çatışmanın çıktığı Dağ Hudut Karakolu’na yakın bir bölge olarak biliniyor. Muhaliflerin sınırdaki Türkmen köyü Ayaşe’ye kadar ilerledikleri önümüzdeki günlerde Çobanbey’in de alınmasının planlandığı öğrenildi. Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Çobanbey’de kent konseyi oluşturulduğu, IŞİD’e yönelik kasaba içerisinden de tepkilerin arttığı savunuldu. Türkiye ile ABD arasında Menbic merkezli süren pazarlıkların uzlaşmayla sonuçlan Dışişleri Bakanlığı, daha önce IŞİD militanları tarafından ele geçirilen Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu yerleşkesinin koalisyon uçaklarınca vurulduğunu duyurdu. Konsolosluk Haziran 2014’ten bu yana IŞİD işgalindeydi ve yerleşkede üst düzey IŞİD militanlarının ikamet ettiği istihbaratı alınmıştı. ması durumunda Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) şemsiyesi altında muhaliflerin Fırat’ın batısındaki bölgenin kontrolünü ele geçirmeyi hedefledikleri belirtiliyor. Muhaliflerin IŞİD’e karşı yürüttüğü harekât kapsamında 100’ün üzerinde kayıp verdikleri, 200 savaşçının ise yara landığı dile getirildi. Kilis’e havan topu Türkiye ve ABD’nin desteği ile muhaliflerin sınıra paralel olarak doğuya ilerlemesine IŞİD de Kilis’e saldırarak karşılık verdi. Gaziantep’in Oğuzeli ile Kilis’in Elbeyli ilçeleri arasındaki bölgede bulu nan ve daha önce bir astsubayın şehit olduğu Dağ Hudut Karakolu’nun bulunduğu bölgeye Suriye’deki IŞİD mevzilerinden bir top ve 2 havan mermisi atıldı. 1 askerin hafif yaralandığı saldırı sonrası ateş açılan IŞİD mevzilerine Fırtına obüsleriyle karşılık verildi. l ANKARA HHH Şimdi de Panama Belgeleri ortaya çıktı ki tadından yenmez. Bu belgelerin ortaya serdiği büyük paraların, vergi kaçırmaların başta söylediğimiz gibi kapitalizmin doğal akışında yeri olduğunu biliriz. Biliriz de bu para istifleme işlerinin ortaya çıkmasına, kimi liderleri kapsama alanına almasına, şirketlerin kirli işlerini bu “offshore” bankaları aracılığı ile çözdüklerinin anlaşılmasına, birbirlerini tepelemelerine, “emperyalistlerin oyunu” olarak bakmak da doğru olmaz. Sistem arada bir böyle cerrahi operasyonlara girişir; gazetecilere düşen de yarayı iyice deşmek, durumu halka olabildiğince çıp Taksim 1 Mayıs’ta yine yasak SSiliolpio’dephias’adrlıebakzıibinralairsyıkkılmlışitıa. lan ilanına iptal davası lak gösterebilmektir. HHH Bu arada Panama Belgeleri’nin daha açığa çıkmadan Almanya tarafından satın alındığı, ABD ve İngiltere ile paylaşıldığını öğreniyoruz. Doğruysa; gazetecilere bu devletlerin kendi kapitalistlerini, kendi şirketlerini, kendi politikacılarını korumaya alıp almadıklarını merak etmek düşer. Merak ederiz, merakımızı da önünde sonunda gideririz. Gidermek gerekir; halkın haber alma hakkı kapsamındadır. Panama Belgeleri’nin Türkiye sayfalarını da öncelikle merak ediyoruz zaten; sansürlenmeden, araya “iyi saatte olsunlar” girmeden öğrenmek isteriz. HHH Bu türden sistemin karakteri gere ği ortaya çıkan durumların sergilenme Hükümet, 1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de yapılmasına yine izin vermedi MUSTAFA ÇAKIR 1Mayıs’a sayılı günler kala hükümet yargı kararlarına karşın Taksim Meydanı’nı yine yasakladı. l MemurSen mart ayı içerisinde 1 Mayıs’ı İstanbul Taksim Meydanı’nda kutlamak için İstanbul Valiliği’ne başvuruda bulunmuştu. Valilik bu talebi reddetti. MemurSen talebin reddedilmesinin ardından bir kez daha Taksim için valiliğe başvuruda bulundu. İkinci kez yapılan başvuruya henüz yanıt gelmedi. Ancak ilk başvurunun reddedilmesi nedeniyle ikinci başvuruya da olumlu yanıt beklenmiyor. l DİSK ve KESK de bu yıl 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak istiyor. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, gelecek haf kurulu üyesi İlhan Yiğit, bütün illerde kutlama yapacaklarını söyledi. İstanbul için ise Taksim’de kutlama yapmak istediklerini belirten Yiğit, “1 Mayıs’ı ruhuna uygun şekilde Taksim Meydanı’nda kutlamak istiyoruz” dedi. l TÜRK İŞ Geçen yıl 1 Mayıs için kitlesel mitingi Zonguldak’ta gerçekleştiren Türkİş ise bu yıl nerede kutlama yapacağına henüz karar vermedi. Türkİş Başkanlar Kurulu yarın konuyu görüşmek üzere toplanacak. Türkİş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 1977 yılında katledilen işçileri anmak için Kazancı Yokuşu’na çelenk bırakacaklarını söyledi. KEMAL GÖKTAŞ bina hasarlarını gerekçe gös niyle can ve mal kaybına yol tererek tüm alanda yıkım ve açma riski taşıdığını kanıtla Bakanlar Kurulu’nun tahliye faaliyeti gerçekleştir yacak bilgi ve belge olmadı Şırnak’ın Silopi ilçesin mek” olduğu belirtildi. ğı gibi bu alanda daha önce deki 8 mahalledeki bazı alanların “riskli alan” ilan edilme Mevzuata aykırı afet meydana geldiğinin de ortaya konulmadan dava konu si kararına karşı iptal ve yü İlgili yönetmeliğe göre bir su kararın alındığı, bu neden rütmenin durdurulması tale bölge için “riskli alan” kara le kanunun amacına da aykırı biyle Danıştay’da dava açıldı. rının alınabilmesi için “ze lık taşıdığı tartışmasızdır” de Avukatlar Nuray Özdoğan ve min yapısı veya yapılaşma nildi. Sertaş Ekinci’nin Silopi’de otu sebebiyle can ve mal kaybı Dilekçede kararın sokağa ran 3 müvekkilleri adına aç na yol açma riski taşıdığına çıkma yasakları yüzünden ev tıkları davanın dilekçesinde, dair teknik rapor” gerektiği lerini terk etmek zorunda ka tarihinde hiç deprem olmamış ifade edilen dilekçede riskli lan hak sahiplerinin yaşam Silopi’nin mevzuat hükümle alan ilan edilen alanlara iliş larını sokakta sürdürmek zo rine aykırı olarak riskli alan kin usule uygun inceleme ya runda kalmalarına yol açaca ilan edildiği savunularak asıl pılmadığı anlatıldı. ğı kaydedilerek iptal ve yürüt amacın “sokağa çıkma yasak Dilekçede “zemin yapısı ve menin durdurulması istendi. ları süresince meydana gelen üzerindeki yapılaşma nede l ANKARA si sırasında aklımıza hep “tamam da bu sistem kendi ahlaksızlığını böyle sergilese de yıkılmıyor ki” deyip benim de sık sık yaptığım gibi “bu sistemi yıkacak olan bizleriz” gerçeğini yinelemenin ek bir faydası yok. Mesele tüm bu durumların sistemle gözle görünmeyen ilişkisini ortaya koyabilmekte galiba. Onların birbirlerini yemelerini seyretmenin zevkli bir tarafı var ama asıl iş bu kavganın arkasını, ortaya çıkan ahlak düşkünlüğünün sistemin karakterinden kaynaklandığını anlatabilmek. HHH Gazetecilerinin sistemle kaçınılmaz kavgasının temelinde de sanıyorum bu yer alıyor. Gazeteci gerçeği gördüğünde, gösterdiğinde sistemle çatışmak zorunda. Ya da gidip paranın, şöhretin kulluğuna soyunuyor, toplumda ahlaksızlığı beslemekte mahir sisteme teslim oluyor; basıyor gazetecilikten istifasını ister istemez! Akademik doldurboşaltKÜk5ainşrpiisvru’oetnarfsvekiaistnKöeasrafilç’kdnaaıdlsıyeşaınylno4ızr5ca ta başkanlar kurulu İKLİM ÖNGEL yenehane açtı veya özel hastane nin sadece bir bölümünü üniver rının çoğunu veya en az yarısı nu toplayacaklarını ve orada karar alacaklarını söyledi. Geçen yıl 1 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Barış Bildirgesi’ne im lere geçti. Ankara Tabip Odası’nın (ATO) yaptığı çalışmaya göre; beyin si sitede geçiriyor. Bu kişiler üniversite kadrosunda görülmekle birlikte geçici görevlendirme ile nı Sağlık Bakanlığı hastanelerinde geçirmekte, az bir kısmını ise üniversiteye ayırmaktadır” diye Mayıs’ı Taksim’de kutlama çağrısı yaptıkları için yargılandıkları davada KESK ve TTB za atan akademisyenler için “aydın müsveddeleri, lümpen, yarım porsiyon aydın” gibi ifadeler kullanırken, AKP döneminde kuru nir, genel, göz, göğüs, kadın hastalıkları, kalp damar, kulak burun boğaz, ortopedi, tıbbi patoloji, üroloji, deri ve zührevi hasta Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çalışıyor. Fakültede çalışan tam zamanlı profesör sayısı ise yalnızca 5. konuştu. m‘Uunavyaennaelhaann e açtı’ yöneticileri ile birlikte beraat ettiklerine dik lan Kars’taki Kafkas Üniversite lıklar, fizik tedavi, iç hastalıkları, ATO Başkanı Çetin Atasoy, bu Bazılarının ise unvan aldıktan si Tıp Fakültesi’nin yalnızca “un kardiyoloji ve radyoloji ana bilim kişilerin çok önemli bir bölümü sonra ilk iş kamudan ayrıldıkları kat çeken Çerkezoğlu, “Taksim yine ilk gündemimizde. 2015 1 Mayıs’ına ilişkin mahkemeden çıkan beraat kararı da var” dedi. KESK de 1 Mayıs’ı van” dağıtmak amaçlı kurulduğu ortaya çıktı. 45 kişinin profesör unvanı aldığı fakültede, şu an yalnızca 5 kişi fiili olarak görev yapıyor. Çoğunluğu, kadroları fakültede olmasına karşın geçici görevlendirme ile Sağlık Ba dallarında toplam 45 kişi, Kafkas Üniversitesi’nden profesörlük unvanı aldı. Ancak hiçbiri fakültede tam süreli olarak çalışmıyor. 5 profesör çalışıyor Unvan alanların büyük bir kıs nün profesör unvanı aldıktan sonra fakültede ya hiç ya da çok az süre fiilen çalıştığını belirtti. Bu kişilerin geçici görevlendirme ile önceden çalıştıkları Sağlık Bakanlığı hastanelerinde görevlendirildiklerini dile getiren Atasoy, nı kaydeden Atasoy, bunların da ya kendi muayenehanesinde ya da özel sektör hastanelerinde unvanların getirisinden yararlanma yolunu seçtiklerini belirtti. Atasoy, “Yaşanan bir danışıklı dövüştür” diyerek YÖK’ü dene Taksim’de kutlamak is Geçen yıl Beşiktaş’tan Taksim’e çıkmak iste kanlığı hastanelerinde çalışırken mı üniversiteden tamamen ayrıl “Bu kişiler, üniversitedeki kadtiyor. KESK yürütme yenler polisin ağır müdahalesiyle karşılaşmıştı. bir kısmı kamudan ayrılıp mua dı. Çok az bir kısmı ise mesaileri rolarını da korumakta, zamanla tim görevini yapmaya davet etti. l ANKARA C MY B