25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 6 Nisan 2016 14 eğitim/yorum TASARIM: SERPİL ÜNAY Köşemen Kütüphaneye gerek var mı? Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD), geçen hafta kutlanan Kütüphaneler Haftası vesilesiyle bu yıl ilk kez kütüphanelerden aldığı okuyucu istatistikleriyle 2015 yılının en çok okunan kitaplarını ilan etti. Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna” ve Jeff Kinney’in “Saftirik Greg’in Günlüğü” 2015 yılında en çok ödünç alınan kitaplar. TKD’nin bu açıklaması birçok önemli veriyi içeriyor. Öncelikle Türkiye’deki kütüphanelerde neler okunduğunun izlenebildiğini, istatistiği olduğunu öğreniyoruz. Yani istenirse her ay kütüphanelerde en çok okunanlar ya da en çok hangi kütüphanede kitap okunduğu açıklanabilir. Bu açıklamaların özendirici olacağını düşünüyorum. Yine bu veriden kütüphanelerimizin en yeni ve en çok satan kitapları bulundurduğunu, sanıldığı gibi kütüphane koleksiyonlarının sadece eski kitaplardan oluşmadığını öğreniyoruz. Bir modern klasik olan “Kürk Mantolu Madonna” da, çocukların çok sevdiği “Saftirik Greg’in Günlüğü” de birkaç yıldır çok satan listelerinde yer alıyor. Kütüphanelerle ilgili birbiriyle tamamen zıt görünen iki iddia vardır. Birincisi kütüphanelerin kullanılmadığını, okursuz kaldığını, ikincisi kütüphanelerin dolu olduğunu ama oralarda kitap okunmadığını, öğrencilerin ders çalışmak için kullandığını iddia ediyor. Aslında iki iddia da kendi açısından doğru. İlçelerdeki bazı küçük halk kütüphaneleri okursuzdur. Ama şehirlerdeki büyük kütüphaneler dolup taşmaktadır. İBB’nin Atatürk Kitaplığı’na ya da Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne girebilmek için uzun kuyruklarda uzun süre beklemek gerektiğini biliyoruz. Kütüphaneleri kullananların çoğunluğunun öğrenciler olduğunu da biliyoruz. Çünkü başka ders çalışacak, dersleriyle ilgili araştırma yapacak yerleri yok. Örneğin İstanbul Üniversitesi’nin bölüm kütüphaneleri kapatılmıştır, merkez kütüphanesi de yetersizdir o nedenle öğrenciler Beyazıt Devlet ve Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi’ni kullanmaktadır. Ama ders çalışmanın yanı sıra kitap da okudukları anlaşılıyor. Yeter ki koleksiyonlarda yeni, ilgilerini çekecek kitap olsun. Büyük kütüphaneler dolup taşarken, küçük kütüphaneler okur beklerken yeni bir kütüphaneye gerek var mı? Bu soruyu iki açıklamaya bakarak söylüyorum. Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Rami Kışlası’nda büyük bir kütüphane yapıldığını açıkladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de büyük bir şehir kütüphanesi kurma hazırlığında olduğunu biliyoruz. Ben İstanbul’un iki yeni büyük kütüphaneye ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Çünkü kütüphaneleri kullanamayanlar merkezde yaşayanlar değil çevre ilçelerin halkı. Bazı ilçelerde hiç kütüphane yok. İstanbullunun ihtiyacı büyük kütüphanelerdeki koleksiyonlara ulaşmak. O nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yapması gereken bir derleme kütüphanesi olan ve çok büyük bir koleksiyona sahip olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ni kullanışlı hale getirmek. Bunun yolu da bu kütüphanenin koleksiyonlarını Rami Kışlası’na taşıyıp erişime açmak olabilir. Aynı şekilde İBB de yeni büyük bir kütüphane açmak yerine Atatürk Kitaplığı’nın koleksiyonlarını zenginleştirip şehrin her yerinden ulaşılabilir kılmalı. Bunun yolu da bakanlık ve belediyelerin birlikte çalışıp halk kütüphanesiz ilçe bırakmamalarıdır. İlçe kütüphaneleri iki büyük kütüphanenin koleksiyonlarını okuyucularına kullandırabildiğinde sorun çözülür. Bunun yolu da bakanlığın ve belediyelerin ayrı ayrı halk kütüphaneleri açmaları yerine güçlerini birleştirip birlikte çalışmalarıdır. “Halk kütüphanesi” deyince sadece bakanlığın kütüphanelerini düşünmeyip listeye il ve ilçe belediyelerinin halk kütüphanelerini ekleyerek ilk adım atılabilir. O zaman Türkiye’de sadece 1130 değil on binin üzerinde halk kütüphanesi olduğu görülecek. Onları gerçek kütüphane haline getirmek için atılacak ikinci adım da kütüphanelerde kütüphaneciler görevlendirmek. O zaman da kütüphanelerin yaşadığını ve yakınımızda olduğunu görürüz. 6 NİSAN 2016 SAYI: 33054 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. lMuhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.02 04.49 05.18 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.32 13.14 16.49 06.18 12.58 16.33 06.44 13.21 16.55 Akşam 19.42 19.26 19.46 Yatsı 21.05 20.47 21.05 Bilindiği gibi müzakereleri on yıldan fazla süren ve taraflar arasında 16 Aralık 2013 günü Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 91. maddesi uya imzalanan Avrupa BirliğiTürkiye Geri rınca 22.10.2014 tarihinde geçi Kabul Antlaşması, yasadışı yollardan ci korumaya ilişkin bir yönetme Türkiye üzerinden AB üye ülkelerine lik yayımlamıştır. Geçici Koruma giren sığınmacıların Türkiye’ye iade Yönetmeliği’nin 1. maddesine göre sini öngörüyordu. bu yönetmelik, Suriyeli sığınmacıla Bu anlaşma 4 Nisan 2016 gü rın yanı sıra Suriye’den kaçan vatan nü yürürlüğe girdi ve aynı gün Midil sız kişiler için uygulama alanı bul li Adası’ndan aralarında yalnızca iki maktadır. Vahim bir insan hakkı ihlaliSuriyelinin bulunduğu, geri kalanı ise İran, Pakistan, Afganistan ve Sri Lanka uyruğunda olan 202 sığınmacı özel HHH Asya ve Afrika’nın çeşitli ülkelerinden kaçarak ülkemize sığınan insan deniz araçlarıyla Dikili’ye getirildi. ları, iradeleri dışında, zorla, sorgusuz İki Suriyeli, AB ile varılan anlaşma sualsiz geldikleri ülkelere geri gön gereğince Almanya’ya transfer edil bul etmiştir. Bu sınırlamaya göre Türkiye, yalnız dermek, evrensel insan haklarının gü mek üzere Adana’ya gönderilirken, diğerleri ülke ca Avrupa ülkelerinden gelen ve dini, ırkı, milliye vence altına alındığı Birleşmiş Milletler sözleşme lerine “iade edilmek üzere” Kırklareli’nde bulunan ti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği ve siyasi dü leriyle bağdaşmamaktır. toplama kampına yerleştirildi. şünceleri nedeniyle takibata uğrayacağı korku Hiç kuşkusuz bu insanların büyük bir bölümü HHH su ile iltica talebinde bulunanlara mülteci statüsü ülkelerini ekonomik nedenlerden ötürü terk et İster yasadışı isterse yasalara uygun yollar verebilmektedir. mişlerdir. Fakat bu durum sığınmacıların tümü dan Türkiye’ye gelmiş olsunlar, bu insanla Avrupa ülkeleri dışında Türkiye’ye iltica talebin nün ülkelerine iadesi için bir gerekçe olamaz, ol rın “kaçtıkları” ülkelerine iadesi vahim bir insan de bulunan kişilerin durumu Birleşmiş Milletler mamalıdır. hakkı ihlalidir. Mülteci Yüksek Komiserliği ile birlikte değerlen Bu insanlardan birinin bile iade edildiği ülkede Daha önce de bu köşede belirtilmişti. Türkiye, dirilmekte ve uygun bulunmaları halinde “üçüncü ölüm dahil herhangi bir cezaya çarptırılmasının 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin bir ülkeye geçişleri” sağlanmaktaydı. Anlaşıldığı vebalini Türkiye Cumhuriyeti taşıyacak, bu dav Cenevre Sözleşmesi’ni coğrafi kısıtlama ile ka na göre bu uygulamaya son verilmiştir. ranışı alnına kara bir leke olarak yapışacaktır. Prof. Dr. Serpil Sancar önce istifasını duyurdu ardından ‘Daha net değil’ dedi Mülkiye’de sular durulmuyor OZAN ÇEPNİ Ankara Üniversitesi’nde (AÜ) son dönemde yapılan polis müdahalelerine karşı tepki gösteren, Rektörlüğü bu konuda göreve çağıran ancak fakülte bünyesindeki akademisyen ve öğrencilerin de “pasif kaldığı” gerekçesiyle tepkilerine maruz kalan Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) Dekanı Prof. Dr. Serpil Sancar istifanın eşiğine geldi. Bahar döneminde her hafta polis müdahalesine maruz kalan AÜ SBF Dekanı Prof. Dr. Sancar, üni versiteye yapılan müdahaleler sonrasında tepkilerin ardından istifasını açıkladı. İki yıldır dekanlık görevini sürdüren Sancar, akademik ve idari personel arasında haberleşme amacıyla kurulan mail grubundan, “2014 tarihinden bu yana sürdürmekte olduğum SBF dekanlığı göre Prof.Dr.Serpil Sancar vinden 6 Nisan 2016 tarihi itibarıyla istifa ediyorum” diyerek istifasını duyurdu. Sancar, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada ise “Daha net değil” demekle yetindi. ‘Siyasal planlar var’ Dekan Sancar, 31 Mart’ta yapılan polis müdahalesinin ardından öğrenci ve akademisyenlerin düzenlendiği forumda, “Polisin girmemesi konusunda hiçbir yetkimiz yok, bize hiçbir şekilde sorulmuyor. İktidarın AÜ ve SBF’yi gündeme getirme tarzı ve diliyle burada bir siyasal projenin başladığını defalarca dile getirdim” sözleriyle kendisini savunmuştu. l ANKARA/Cumhuriyet Coğrafya Öğretim Programı taslağında Kanal İstanbul’a övgüler dizilmiş Dünya haritası değişecek! Ortaöğretim Coğrafya Dersi Taslak Öğretim Programı’na göre, “dünya evrende yaşam olan yegâne gezegen”. Kanal İstanbul ise “tüm dünya haritalarını değiştirecek geniş etki alanına sahip olacak” diye nitelendiriliyor. Türk Coğrafya Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından kamuoyunun görüş ve önerilerine sunulan “Ortaöğretim Coğrafya Dersi Taslak Öğretim Programı” üzerinde yaptığı değerlendirmeyi rapor haline getirdi. Tarafsız değil Raporda, yeni müfredat taslağı, belirsiz, yanlış ve net olmayan ifadelerin bulunması, objektif olmayan siyasi değerlendirmelere yer verilmesi açılarından eleşti rildi. Türk Coğrafya Kurumu’nun raporunda, taslakla ilgili şu eleştiriler yer alıyor: Belirsiz ve yanlış ifadeler: “Türkiye’deki sosyal ve iktisadi gelişmeye bağlı olarak ortaya çıkan yeni bilgi birikimi ve yenilikler”, bilim dallarının evrenselliği gözetildiğinde “Türkiye Vizyonu’na uygunluğun esas alınması” ve “Nüfus ve yerleşme dağılımına yaklaşımın kültürel öğeler üzerinden açıklanması” gibi. Siyasi değerlendirmeler: “Son yıllarda yaşanan istikrarlı kalkınma sayesinde ülkemiz dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline gelmiştir”, “Azgelişmiş ülkelere yardımda duyarlı, dünyaya yardım elini uzatan ülkeler arasında ön sıradadır”, “Balkanlar’dan Uygur bölgesine, KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Arakan’dan Somali’ye kadar pek çok coğrafyada Türkiye’nin izlerine rastlamak mümkündür” gibi. Tartışmalı konular “Dünya’yı diğer gezegenlerden ayıran en büyük özellik ise evrende canlı bulunan yegâne gezegen olmasıdır. Ayrıca hiçbir gezegen Dünya benzeri bir atmosfere sahip değildir.” Kanal İstanbul’a övgü: Taslakta Kanal İstanbul’la ilgili şunlar yazıyor: “Günümüzde insan doğal çevreden bağımsız, planlama yolu ile yapay bir çevre meydana getirme kudretine sahiptir. Şayet Kanal İstanbul projesi hayata geçirilecek olur ise tüm Dünya haritalarını değiştirme gibi geniş bir etki alanına sahip olacaktır.” l Eğitim Servisi [email protected] MEB ve Google’dan iki eğitim projesi Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (YEĞİTEK) ve Google, eğitimde teknolojinin etkin kullanımını hedefleyen iki yeni proje başlattı. Öğretmenlerin ve öğrencilerin öğrenim süreçlerinde teknolojiyi kullanmalarına katkı sağlayacak “Google for Education” ve üniversite sınavı öncesi gençlere yol gösterici olacak “Google Üniversite Seçimim” projeleri, Ankara’da düzenlenen toplantıda tanıtıldı. “Google for Education” protokolü kapsamında; okullarda etkili teknoloji kullanımı, öğretmen eğitimi programının geliştirilmesi ve bu kapsamda bir portal hazırlanması, inovatif ve dijital içerik oluşturmayı destekleyecek etkinlikler düzenlenmesi ve 250 öğretmenin Google sertifikalı eğitimcisi olacak şekilde eğitilerek, eğitim teknolojilerine adaptasyonlarının sağlanması gibi bir dizi projenin yer aldığı protokol ile ilk aşamada 5 okulda pilot çalışma başlatılacak. “Google Üniversite Seçimim” portalında ise Türkiye ve KKTC’de bulunan 127’si devlet, 83’ü vakıf olmak üzere toplam 210 üniversitenin ve 10 binden fazla bölümün ayrıntılı profilleri yer alacak. Açılış töreninde öğrenciler satranç oynadı. 15 bininci satranç sınıfı açıldı İş Bankası desteğiyle 15 bininci satranç sınıfı İstanbul Sarıyer’e bağlı Gümüşdere İlk ve Ortaokulu’nda dün açıldı. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, satranç sporunu desteklemeyi sürdüreceklerini belirterek, “Türkiye’yi bir satranç ülkesi haline getirme yönündeki çabalarımızın, gelecek yıllarda daha da büyük başarılara vesile olacağına yürekten inanıyorum” dedi. Bali, İş Bankası’nın Türkiye Satranç Federasyonu’nun 2005 yılından bu yana ana sponsoru olduğunu hatırlatarak, çocukların ve gençlerin zihinsel gelişimlerine önemli katkı yapan satranç sporunun yaygınlaşması için ülke çapında satranç sınıfları açmaya devam ettiklerini söyledi. İş Bankası Genel Müdürü Bali, “Bugün Türkiye’nin, uluslararası turnuvalarda elde ettiği başarılar da ne kadar doğru yolda olduğumuzun önemli bir göstergesi. İş Bankası olarak satrancın ülkemizin yarınları için çok önemli olduğuna ve satrançta kazandığımız ivmeyi muhafaza etmemiz gerektiğine inanıyoruz” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Antalya Barınaklar Bulvarına, Anadolu Hastahanesine, Güzeloba Çarşıya, denize çok yakın, 2134 sokakta 2012 yapımı 4+1+ 2 banyolu dublex. Satın al hemen taşın. Sahibinden Tel: 0532 200 66 52 Ehliyetimi ve nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ARMAĞAN ZEKA İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nden almış olduğum geçici mezuniyet belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. ALİ ALTUNBAŞ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle