Katalog

Çarşamba 6 Nisan 2016 6 ARAMA TERÖRÜ Tutuklu akademisyen Muzaffer Kaya, Metris Cezaevi’nde 5 gün kal dıktan sonra Silivri Cezaevi’ne nakledildiklerini belirterek, “Silivri’ye götürüldüğümüzde arama terörü yaşadık. Önce eş yamızı yere döktüler. Ardından üstümüzdekileri yalnızca iç çama şırlarımız kalacak şekilde çıkarttır dılar. Çok utanç vericiydi” ifadesi ni kullandı. Kaya, Güney KAYA doğu’daki operasyonlar ve soka ğa çıkma yasak ları sırasında yaşanan hak ihlal leriyle ilgili olarak, “Bu suça or tak olmayacağız” başlıklı bildi riye imza atmış ve Nişantaşı Üniversitesi’nden kovulmuştu. Anüs araması Avukat Ümit Altaş’ın Hukuk Politik dergisi için Silivri Cezaevi’nde ziyaret ettiği ve konuştuğu Muzaffer Kaya açıklamalarda buldu. Kaya, cezaevine götürülmeden önce savcı İrfan Fidan’ın evine götürüldüklerini belirterek, imzalanması gereken belgeleri kapıda beklediklerini söyledi. Kaya Metris Cezaevi’nden Silivriye nakille Tutuklu akademisyen Muzaffer Kaya, Metris’ten Silivri’ye nakil sonrası çıplak arandıklarını anlattı YaöoçdtuüırTlduaıblldaerı’luarALTIPARMAK VE CENGİZ: ERDOĞAN’A TEŞEKKÜRLER Columbia Üniversitesi’nin düzenlediği ‘Global İfade Özgürlüğü Ödülü’nü (Global Feeedom of Expression) İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ve Av. Serkan Cen giz aldı. Columbia Üniversitesi ödül gerekçesi olarak, “Türkiye tarafından erişime kapatılan YouTube ile ilgili yaptıkları başvurular sonucunda yasağın kaldırılması” gösterildi. Columbia Üniversitesi Low Memorial Kütüphanesi’nde gerçekleşen ödül törenine Prof. Dr. Akdeniz ile Yrd. Doç. Dr. Altıparmak katıldı. Akdeniz ve Altıparmak, yasakla kendilerine ödülü kazanma fırsatını sağladığı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ettiler ve ödüllerini Türkiye’de tutuklu bulunan işlerini kaybeden ve tehdit edilen ‘Barış İçin Akademisyenler’e ithaf ettiler. ri sırasında arama terörüne uğradıklarını belirterek, “Bütün eşyamızı yere yığdılar. Önce bizi arama odasına aldılar. Daha önce zaten elle aramışlardı. Üstümüzdekileri yalnızca iç çamaşırlarımız kalacak şekilde çıkarttırdılar. Çı kardığımız elbiseleri birkaç kez xray’den geçirdiler. Daha sonra ellerimizi ensemize koyup çömelmemizi ve öksürmemizi istediler. Cihazı anüsümüze tutup tarama yaptılar. Çok utanç vericiydi. Tüm itirazlarımıza rağmen bu nun rutin, herkese yapılan işlem olduğunu belirterek devam ettiler” dedi. Arama işlemi sırasında kameraların da çekimde olabileceğini belirten Kaya, aramanın bir saat sürdüğünü ifade etti. l İSTANBUL Erdem: Amaç Sarraf dosyasını karartmak Karşı gazetesinin eski çalışanları na yönelik gerçekleştirilen operasyonda adı geçen CHP milletvekili Eren Erdem, “Gizli tanık kumpasıyla Karşı gazetesi üzerinden ABD’de Rıza Sarraf’ın yargılanmasını örtbas etmek amacındalar” dedi. Erdem, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Karşı gazetesinin eski sahibiyle, gazete kapandıktan sonra yaptıkları yazışmayı açıkladı. Davaya ilişkin gizli tanığın başkaları tarafından yönlendirildiğini iddia eden Erdem, “Ben bugün burada bir suç işleyeceğim ve bir davanın gizli tanığını ifşa edeceğim” dedi. Operasyonda adının geçtiğini ancak kendisiyle tape ve fiziki takip olmadığını belirten Erdem, “Tek bir gizli tanık var. Ayçiçeği kod adlı gizli tanık, tıpkı Ergenekon’da yapıldığı gibi konuşturulmak üzere gözaltına alınıyor” dedi. Erdem bu gizli tanığın gözaltına alınan gazetenin eski patronu Turan Ababey olduğunu ve gazeteci Yıldıray Oğur tarafından yönlendirildiğini savundu. Erdem, “Karşı gazetesi üzerinden ABD’de Rıza Sarraf’ın yargılanmasını örtbas etmek amacındalar. Karşı Gazetesi’ni bir dava içerisine koymak, ortada Rıza Sarraf’la alakalı olan her şeyi karartmak anlamına gelir. Yapmış olduğum ‘IŞİD petrolleriyle ilgili’ araştırmamdan rahatsız oldukları için ve bunların hegemonyasına karşı gösterdiğim direnişten dolayı bu kadar iftira atıyorlar” dedi. Tahir Elçi öldürüldüğü yerde anıldı Cumhuriyet’e yazdığı yazıda “İnsanları için huzur isteyen bir adamın kanının bulaştığı daracık eski bir sokağa giremeyeceklerden biri de benim” diyen TKüArYkAan Elçi, eşinin vurulduğu olay yerine dün ilk kez gitti. Gözyaşlarına boğulan Türkan Elçi, elindeki karanfilleri yere bırakamadan sokaktan ayrıldı. Türkan Elçi Gözyaşlarına boğuldu Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım günü öldürüldüğü Sur ilçesi Yıkıkkaya Sokak’ta baro tarafından 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikte anıldı. Cumhuriyet’te önceki gün yayımlanan yazısında “Kanın bulaştığı daracık kadim sokaklara giremeyecek olanlardan biri de ben olacağım. Ömrünü insan hakları mücadelesine adamış bir adamın, yaşadığı toplumun insanları için huzur, sağduyu, çatışmasızlık isteyen bir adamın kanının bulaştığı daracık eski bir sokağa” diyen Türkan Elçi, eşinin vurulduğu olay yerine dün ilk kez gitti. Sokağa karanfil bırakacağı sırada gözyaşlarına boğulan Türkan Elçi, elindeki karanfilleri yere bırakamadan sokaktan ayrıldı. Anma törenine CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, HDP milletvekilleri Mithat Sancar ve Meral Danış Beştaş, bölge barolarının başkanları ve çok sayıda avukat katıldı. Baro Başkan Vekili Ahmet Özmen, Elçi’nin barış uğruna can verdiğini vurgulayarak, silahların susmasını, diyalog ve müzakere sürecine geçilmesini istedi. Tunceli Barosu da Tahir Elçi adına barış ormanı oluşturdu. l DHA 3 gazeteci Yargı başka birserbest İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü paralel yapı soruşturması kapsamında gö vesayetin altına girdizaltınaalınanKarşıgazetesininsahi HAaKşPim’yeKgılöıçn’tdaenrme bi ve muhabirlerinin de aralarında ol duğu gazeteciler ve 1 polis, savcılık sorgusu için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Millet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Değer Özergün, Zaman gazetesi eski Ankara muhabiri Bayram Kaya, eski Aydınlık o12p0FeEgrTaöÖszya/olPtnDı ukYanrdaarı Gaziantep’te önceki akşam bir düşünce grubu tarafından düzenlenen gecede konuşan eski AYM Başkanı Kılıç, “Yargının siyasal amaçlar için kullanılmaması gerekiyor. Bence gazetesi Muhabiri Mehmet Bozkurt 2010 yılı makas değiştirdiği bir yıldır. sorgularının ardından serbest bırakıl dı. Eski imtiyaz sahibi Turan Ababey, Eski Yayın Yönetmeni Kutlu Esende mir, Emre Erciş ve polis M.B’nin adli yedeki işlemleri devam etti. Soruştur mada 7 gazeteci ve 1 polis hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. Gazetecilerin, 17/25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili dosyaları yayımlayarak “darbeye teşeb Gözaltı tsunamisibüs”, “silahlı terör örgütüne üye ol mak”, “gizliliğin ihlali” suçunu işledik leri, polisin ise belgeleri sızdırdığı ileri sürüldü. Gazetecilerin, “paralel yapı” Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na kapsamında 14 kişi “özel belgede sahtecilik”,“vakıf tüzelkişiliği aracı 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği de bu makasın nedenidir. Özellikle askeri vesayetin ortadan kaldırılması, yargı vesayetinin ortadan kaldırılmasını çözebilseydik bugün farklı noktalarda olabilecektik. 2010’da yapılan anayasa değişikliği, yargının bağımsızlık günü olarak nitelendirilmişti ama maalesef kurtulamadık. Daha önce başkasının işgalinde olan yargı, 2010 yılından sonra başkasının işgali altına girdi. O şimdi temizlenmeye başlandı. Şimdi de başka bir vesayetin ile birlikte hareket ederek bu haberi (FETÖ/PDY) yönelik 7 ayrı ana so kılınarak nitelikli dolandırıcılık” ve altındayız. Bu yargının adam edilme yayımladığını iddia edildi. Soruşturmada kapatılan Karşı gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni olan CHP milletvekili Eren Erdem’in de bulunduğu ve dosyasının ayrılarak Başsavcılığa gönderildiği belirtildi. l İSTANBUL ruşturma kapsamında dün 22 ilde eşzamanlı operasyon düzenlendı. Hakkında gözaltı kararı bulunan 120 kişiden 68’inin gözaltına alındığı belirtildi. Öte yandan Çorum’da paralel yapı iddialarına yönelik yapılan operasyonlar “hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanmak” suçlarından tutuklandı. Karabük merkezli 4 ilde “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması”na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda gözaltına alınan 15 kişi adliyeye sevk edildi. l DHA si, daha doğrusu bağımsız ve tarafsız hale getirilmesi lazım” dedi. Kılıç, Anayasa Mahkemesi’nin risk alarak ülkenin rahatlaması ve barış ikliminin oluşması için çalıştığını söyledi. l Yurt Haberler haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Hürriyet’in fethi Bakmayın siz yandaş medyada Abdülkadir Selvi hakkında Hürriyet’e “Tek Adam” rejimini hayata geçirmiş irade, karşısına çıkan herkese kayıtsızkoşulsuz mutlak geçti diye atılıp tutulanlara... yıkım uygularken Hürriyet’te da Ne de ayrıldığı “Havuz”da hâlâ ha makul ve nispeten yumuşak yüzmeye devam edenlerin ona bir stratejiyle sonuç aldı. saldırılarını bahane ederek ara AKP, Hürriyet’i yıkmadı, fet larına giren bu yeni isme kendi hetti. leri açısından meşruluk kazan O yüzden Hürriyet, onun en dırmaya uğraşan Hürriyet kalem büyük başarısıdır. erbabına... HHH AKP’nin en büyük başarısı, Yeni evinde “usta gazeteci” Hürriyet’tir. diye takdim edilen, elbette as HHH lında “Usta’nın gazetecisi” de Çünkü bu dinbazfaşizan ik nilmesi gereken iktidar muharri tidarın hasımlarına karşı verdi ri, gerçekten bir fetih hareketinin ği mücadelede en “rafine” sonuç temsilcisi olduğunu aksettiren alışı, Hürriyet ve Doğan Medya nefis bir yazıyla açtı sütununu. mecrasında gerçekleşti. “Paralel Yapı’yla mücadelede AKP’nin hasımlarına karşı ver iki yeni mekanizma” başlığı bi diği mücadele esas itibarıyla yı le fazla söze hacet bırakmıyor. kıcı, tahripkâr ve “termine edici” Ama Selvi’nin şimdi “Paralel Ya nitelikte seyretti. Bunun en ba pı” denilen, bir zamanlarsa bu riz örneği, “Cemaat” medyası iktidar sahiplerince kendisiyle nın başına gelenler. Bakın orta “Enseye tokat” olunmuş oluşu da ne televizyonlar kaldı, ne de mun hâlâ hukuken bir terör ör gazeteler... gütü sayılamaması bağlamında Bunun dışında mesela kaydettikleri, ucu başka yerlere İMC’nin, üstelik “maddeten” ya dokunacak mahiyette bir “şea ni ekonomik olarak çok daha kü met tellallığı” arz ediyor. çük ölçekli bir kuruluş olması HHH na rağmen (ama elbette “mane MGK, “Paralel Yapı”yı devlete vi” yani fikrîideolojik etki gücü yönelik tehdit kabul etse de bu itibarıyla hayli rahatsız edici ol nun hukuken yeterli olmadığını duğu için) başına gelenleri ha belirten Selvi, “bizim hukuk sis tırlayın. temimizde yabancı terör örgüt Ha keza Cumhuriyet’in başı leriyle ilgili liste bakanlar kurulu na gelenleri ve gelmeye devam kararıyla yayımlanıyor” dedikten etmesi kuvvetle muhtemel olan sonra şöyle devam etmekte: ları... “Ancak iç örgütlerin terör ör HHH gütü olduğunun tescillenmesi Ancak tabii bu sıralanan ku için yerel mahkemenin karar ve rum ve kuruluşların başına ge rip Yargıtay’ın onaması gereki lenler, onların sonuna kadar tes yor. Bu PKK, DHKPC için oldu lim olmamalarıyla ve olmayacak ğu gibi Paralel Yapı için de ge larıyla bağlantılı. çerli. Paralel Yapı’nın terör örgü Hürriyet’i de herkese yaptıkla tü olarak ilan edilmesi için MİT rı gibi terör, PKK, DHKPC, FE TIR’ları ve Selam Tevhid gibi da TO gibi “öcü”lerle dehşete dü valar önemli. Bu durum da gös şürdüler. teriyor ki Paralel Yapı’yla müca Bunları diline dolamış yandaş delede yeni bir sürecin içine gi tezviratlarıyla neredeyse “Dun riyoruz.” Ganga Dun Ganga” diyerekten HHH kâbuslara gark eylediler. MİT TIR’ları davası ile neyin, Güruhları kapısının önüne yı kimin, kimlerin ima edildiğini ğıp cam çerçeve indirtip korkut söylemeye gerek var mı?! tular. Adeta “suyunuz ısındı”, “hel Tabii bir de tepede vanız karılmaya başladı” diye “Demokles’in kılıcı” gibi tutulan müjdeleyen yazı, tam mânâsıyla mali soruşturmalar var. kuzu postuna bürünmüş bir HHH kurtlukla servis ediliyor. Bunlar yetti Hürriyet’e. Bir Hürriyet sofrasında!.. MİMAR SİNAN ÜNİVERSİTESİ Öğrencilere gözaltı dalgası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi 25 kişiyi dün gözaltına aldı. Özel harekât, çevik kuvvet ve polis helikopterinin destek verdiği operasyon kapsamında gözaltına alınan öğrencilerin, ‘eğitim ve öğretimi engelleme’, ‘derslere girmeme ve başka öğrencileri derslere zorla sokmayarak boykot yapma’ ve ‘tehdit ile hakaret’ suçlarından işlem yapılacağı öğrenildi. Öğrencilerin avukatları gözaltı listesinde 55 kişi olduğunu ancak polisin ‘gizlilik kararı’ gerekçesiyle bu listeyi kendileriyle paylaşmadığını ifade etti. Gözaltına alınanların arasında bir de akademisyen bulunduğu belirtildi. Öğrencilerin avukatlarından Efkan Bolaç, “Öğrencilerin ortak özellikleri Osmanlıca derslerine giren Yrd. Doç. Dr. Esra Keskinkılıç’tan ders almak istemediklerine dair dekanlığa dilekçe vermiş olmaları ve akademisyeni protesto etmeleri” dedi. Keskinkılıç’ın dersten önce kahkaha atan bir öğrenciye “Bir kadın böyle kahkaha atamaz. Nerede olduğunu unuttun galiba” dediğini öne süren öğrenciler eylem düzenlemişti. l İSTANBUL ZİRVE DAVASI 5 sanığa 3’er kez müebbet istemi SELAHATTİN GÖKATALAY Malatya’da 18 Nisan 2007’de İncil basımı yapan Zirve Yayınevi’nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in boğazları kesilerek öldürülmesiyle ilgili davada savcı 3. kez mütalaa verdi. Mütalaada Cumhuriyet Savcısı Burhanettin Olgun, Ergenekon bağlantısı iddiasıyla sonradan davaya dahil edilen aralarında emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon, emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, Astsubaylar Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Adil Akçay, Uzman Çavuşlar Mehmet Çolak ve Adem Gedik, Araştırma Görevlisi Ruhi Abat’ın da bulunduğu 21 sanığın beraatını isterken, Zirve katliamının asıl failleri olan Emre Günaydın, Hamit Çeker, Cumali Özdemir, Salih Gürler ve Abuzer Yıldırım’ın 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Savcı, hem sanık hem gizli tanık olduğu ortaya çıkan İlker Çınar için Hurşit Tolon hakındaki ifadeleri nedeniyle “iftira” , “suç uydurma” suçundan işlem yapılmasını da istedi. l MALATYA C MY B