Katalog

YASAM Die Antwoord ilk kez İstanbul’da sahne alıyor Hip Hop dünyasının son dönemde adından çok söz ettiren, Güney Afrikalı rave rap grubu Die Antwoord, ilk kez Türkiye’ye geliyor. Maçka’daki Küçükçiftlik Park’ta 5 Haziran’da yapılacak “Dropout Festival” kapsamında İstanbul’a gelecek olan Die Antwoord’un yanı sıra sahneye Modestep, Ceza, Lust, Furkan Kurt, Orkun Bozdemir, Boys N The Hood, The Fuck is Back de sahneye çıkacak. Festivalin biletleri, bugün Biletix’ten satışa çıkarıldı. 2 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Bizim Muhit finale kaldı Londra’nın konuştuğu altın filo Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın proje yarış masında yaklaşık 150 pro je arasından seçilerek hi be desteği ile hayata geçen “Muhit” projesi web sitesi ile hayata geçti ve Amerika’da MIT Üniversitesi’nin Küre sel Değişim Projeleri yarış masında finale kaldı. Aynı Muhit’te oturanları bir arada toplamayı amaçlayan proje için “Muhit”cilerin şöyle bir ricası var: “www.muhit.co sitesine gidip beğendiklerinizi desteklerseniz çok seviniriz. Çevrenize Muhit’ten bahsederek sürecin gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz. Oy Turki Bin Abdullah Britanya ‘nın başkenti Londra bu hafta bir milyarderin altın otomobil filosunu konuşuyor. Suudi kraliyet ailesi üyelerinden Turki Bin Abdullah’ın Londra seyahatinde yanına getirdiği otomobiller arasında 370 bin Sterlin (1.5 milyon TL) değerinde bir Mercedes G63 AMG 6x6 bulunuyor. Altı tekerlekli araç Londra trafiğinden çok çölde kullanmaya uygun olmasıyla dikkat çekiyor. Sosyal medyada Abdullah’ın filoyu özel uçakla getirttiği söyleniyor. 20’li yaşlarında olduğu tahmin edilen milyarderin diğer araçları arasında Lamborghini Aventador SuperVeloce ve saatte 320 kilometre hıza kadar çıkabilen Bentley Flying Spur limuzin de var. l Dış Haberler lama için son gün 2 Nisan.” Ilaç pazarlığında ANLAŞMA SAĞLANDI Bakanlık ve TEB yönetimi arasında yaşanan ilaç krizinde saatler süren toplantının ardından mutabakata varıldı 2 bin Iraklı hasta İstanbul kuyruğunda Türkiye’de patlayan bombalar, sağlık turizmini felç etti. Irak’tan 2 bin hastanın vize kuyruğunda beklediği iddia edildi SİBEL BAHÇETEPE Türkiye’de üst üste meydana gelen terör saldırıları, sağlık turizmini de vurdu. Son bir ay içinde, Ortadoğu başta olmak üzere özellikle Bağdat’tan tedavi için Türkiye’ye gelen hastalara verilen vize kontrolü “güvenlik” nedeniyle daha da sıkılaştırıldı. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre, özellikle Irak’ın başkenti Bağdat’tan gelmek isteyen 2 bin kadar hastanın vize kuyruğunda beklediği belirtildi. Yaşanan bu sorun sonrası İstanbul’daki birçok özel hastane, vize alımını hızlandırmak için Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi’ne hastanın tüm sorumluluğunu üstlenen dilekçeler yazdı. Bu dilekçelerle hastaların vize almalarının kolaylaştığı vurgulandı. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Reşat Bahat, patlayan bombaların sağlık turizmini çok etkilediğini belirterek “Yaşanan terör saldırıları nedeniy Reşat Bahat le Türkiye vize verirken daha dikkatli, hassas olmak zorunda, bu nedenle zor vize veriliyor. Tedavi için ülkemize gelen hastaların çok etkilenmemesi için Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile görüşmeler yapıyoruz. Bu hafta gibi sorun çözümü için adımların atılmasını bekliyoruz” dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ile Türk Ec yacağını, 1 Nisan’da sözleşmeyi feshedeceklerini bildirmişti. zacıları Birliği (TEB) yönetici TEB’in “fesih ilanı” açıkla leri, eczacıların “sözleşmeyi ması ardından Bakan Soylu feshedecekleri”ni ilan etmelerinin ardından Başbakan Ahmet İKLİM ÖNGEL ile TEB Genel Başkanı Erdoğan Çolak, İkinci Başkan Si Davutoğlu’nun devreye girme nan Usta, Genel Sekreteri Ar siyle akşam saatlerinde bir araya ge man Üney, Merkez Heyeti Üyeleri lerek mutabakata vardı. Anlaşmanın Esin İyier, Kubilay Aydın, Ümran Pe detayları bugün açıklanacak. lenkoğlu ve sayman İbrahim Demir Sabaha kadar pazarlık kol, aynı gün saat 19.00’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bir TEB ile SGK arasında, 2005, 2007, araya geldi. Saatler süren ve sabaha 2008 ve 2012’de toplam 4 protokol karşı sona eren toplantıda her iki ta yapıldı. Son protokolün süresi ise raf da geri adım atmadı ve uzlaşı sağ 2015 Haziran’ında bitti. 7 Haziran ve lanamadı. 1 Kasım seçimleri nedeniyle protokol süresi 2 kez uzatıldı. 31 Aralık’ta da Başbakan devrede yeni hükümet, bakan değişikliği, ge Bunun üzerine devreye giren Baş çici bütçe gibi nedenlerle 31 Mart’ta bakan Ahmet Davutoğlu, TTB yöne sona erecek bir geçici protokol imza timi ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik landı. İlaç alım protokolünün yenilen Bakanı Süleyman Soylu’yu Çankaya mesi için belirlenen süre ise bugün Köşk’ünde yeniden biraraya getirdi. sona erdi. Toplantı sonunda mutabakata varıldı. Eczanelerinin kapanma noktasına TEB verilerine göre; Türkiye’de 25 geldiğinden şikâyet eden eczacılar, bin 458 eczanede 75 bin 482 kişi sağ Bakan Süleyman Soylu’nun, “Daha az lık hizmeti veriyor. 2014’te 1643 ec cirolu eczanelere daha yüksek katkı, zacı kepenk indirirken, 2015’te bu yüksek cirolu eczanelere daha düşük rakam 1642 oldu. Protokolde hiçbir katkıyla bir denge kurmaya çalıştık” iyileştirme yapılmaması durumunda açıklamasını yetersiz olarak değer 6 bin 822 eczacının daha kepenk ka lendirip protokolin bir kez uzatılma patacağı öngörülüyordu. l ANKARA Eczacılar ne istiyor? n SGK iskontolarının toplam ciro üzerinden değil, SGK cirosu üzerinden yapılması. n İskonto oranlarının düşürülmesi. n Reçete başına hizmet bedelinin arttırılması. n Reçete hizmet bedelinin KDV hariç olarak tanımlanması. n Muayene ücretlerinin eczaneler üzerinden tahsilatının kaldırılması n Majistral tarifede yer alan fiyatların güncellenmesi. n Enjektör bedellerinin arttırılması. n Mobil reçetelerde, reçete başı hizmet bedeli ödenmesi. n Tıbbi cihaz ve medikal malzemelerin eczanelerden satışının sağlanması adına Medula’da gerekli düzenlemelerin yapılması. n Mesai saatleri dışında yazılmış nöbetçi eczanelerce karşılanan reçeteler için hizmet bedelinin yüzde 50 oranında arttırılması. Asma köprüde toplu yoga 2.5 milyar dolarlık pazar Türkiye’nin sağlık turizminin 2,5 milyar dolarlık pazar payının olduğunu anımsatan Bahat, şöyle devam etti: “Dünyanın sorunu olan terör olayları, sağlık turizmini vurdu, özellikle 20 kadar büyük hastane bu durumdan çok etkilendi. Dışişleri Bakanlığı, önlem için bunu yapmak zorunda. Sorunun çözümü noktasında birlikte hareket edeceğiz. Tedavi için ülkemize gelecek hastaların mağdur olmaması için, kısa sürede vizenin çıkması amacıyla sağlık raporlarını, gidecekleri hastaneleri, tedavi masraflarını herşeyi belirten dilekçeler ile vize başvurusu yapması ve takibini sağlayacağız.” İSTANBUL Çin’in Zhengzhou şehrindeki asma cam köprüde topluca yoga yapan kadınlar Reuters fotomuhabirinin objektifine böyle takıldı. Diğer yandan bu performans turist çekmek için de sergileniyor. ERDOĞAN, DÜNÜRÜ İÇİN HASTANE Mİ KAPATTI ? Özdemir Bayraktar CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın nişanlısı Selçuk Bayraktar’ın babası Özdemir Bayraktar için bir hastanenin kardiyoloji servisinin kapatıldığı iddialarını TBMM’ye taşıdı. Yarkadaş, “Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı değil mi” diye sordu. Yarkadaş, soru önergesinde, “İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs, Kalp ve Da mar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’ne başvuran hastaların ve sevk yoluyla talepte bulunanların hastane tarafından kabul edilmediği doğru mudur? Talebi reddedilen hasta sayısı kaçtır? Ret gerekçesi nedir? Kardiyoloji bölümünde yatan hastanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünürü Özdemir Bayraktar olması sebebiyle mi bu tarz bir uygulamaya gidilmiştir?” diye sordu. l ANKARA Cuma 1 Nisan 2016 Dava Bu dava basit bir yargılama davası değildir... Bu dava: İnsanlığın yüzyıllardır uğrunda mücadele ettiği, hukuk ve adalet kavramlarına, temel hak ve özgürlüklere, demokrasiye ilişkin bir davadır. HHH Bu dava: Emile Zola’dan, Eugene Ionesco’ya... Friedrich Dürenmatt’tan, Franz Kafka’ya... Miguel Angel Asturias’dan Gabriel Garcia Marquez’e... Pablo Neruda’dan Nâzım Hikmet’e... İnsanlık tarihinin en önemli sorunlarının, demokrasinin, insan haklarının, özgürlük ve adalet kavramlarının edebiyat alanına taşındığı konularda, Türkiye örneğini oluşturacak bir davadır. HHH Bu dava: Hukuk devleti ile diktatörlüğün... Çağdaş hukuk ile engizisyon hukukunun... Bütün insanlığı etkileyen çatışmasını yansıtan bir davadır. HHH Bu dava: Yirminci Yüzyılın, askeri, siyasal ve kültürel alanlardaki mucizevi oluşumu Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlığını, hukuk üzerinden sınayan bir davadır. HHH Bu dava: Türkiye Cumhuriyeti’nin “Demokratik ve Laik bir Sosyal Hukuk Devleti” olup olmadığını, anayasal bir demokrasi niteliği taşıyıp taşımadığını belirleyecek bir davadır. HHH Bu dava: Yirminci Yüzyılın en başarılı toplumsal ve siyasal deneyimi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, bu başarısını Yirmibirinci Yüzyılda da sürdürüp sürdüremeyeceğinin işaretlerini verecek olan bir davadır. HHH Bu dava: Adalet mekanizması üzerine düşmüş olan gölgeleri aydınlatarak sonlandırma veya koyulaştırarak sürdürme yollarını açacak olan bir davadır. HHH Dilerim bu dava: Bütün ilgililerin; sanıkların, tanıkların, avukatların, savcıların, yargıçların, içinden yüz akıyla çıkacağı... Ömrü 100 yıla yaklaşan çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmişine yakışan ve geleceğini aydınlatan... Adil bir biçimde sonuçlanır! Şarj bağımlısı yani plagomanik misiniz? Akıllı telefonların şarj sorunu literatüre yeni bir tanım kattı: Plagomanik yani şarj bağımlısı. Plagomanik kullanıcılar, yatak odalarındaki prizin pozisyonuna göre yatak yerini ayarlıyor, yolculuk esnasında akıllı cihazlarını şarj edebilecek yerler arıyorlar. Kafede boş prizin olduğu yerlerde oturmak istemeleri, yanlarında batarya üniteleriyle gezmeleri de ortak yönleri. Huawei, plagomani belirtilerini şöyle sıralıyor: Mekâna girdiğinde gözü ilk prize kayar, yedek pilsiz kaldığında kendini yalnız ve çaresiz hisseder, şarjı yüzde 30 iken elektrikler gittiğinde pişman olur. Selfie çubuğu kullanmada Türkiye dünya üçüncüsü Dünya genelinde Brezilya (yüzde 55) ve Çin’in (yüzde 49) ardından selfie çubuğunu en çok kullanan üçüncü ülke Türkiye. Seyahat sitesi momondo’nun 20 ülkeyi kapsayan araştırmasına göre çubuğu en az kullananlarsa yüzde 4’le Finlandıyalılar ve yüzde 8’le Danimarkalılar. Türkiye’nin yüzde 40’ı selfie çubuğu olmadan tatile çıkmıyor. Dünya genelinde ise selfie çubuğundan en çok rahatsız olanlar yüzde 39’la İngilizler. C MY B