18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Baku’daki Haydar Aliyev Kültür Merkezi, Hadid’in son projeleri arasında yer alıyor. Cuma 1 Nisan 2016 [email protected] EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU 17 Formların yıldızı yaşamını yitirdi Irak asıllı İngiliz çağdaş mimar Zaha Hadid, kariyeri boyunca dikkat çeken projelere imza attı. Irak asıllı İngiliz çağdaş mimar Zaha Hadid, Miami’de tedavi gördüğü hastanede kalp krizi nedeniyle 66 yaşında hayata veda etti. Hadid 1950’de Bağdat’ta doğdu. Londra Architectural Association okulunda mimarlık bölümünden önce Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde Matematik Bölümünü bitirdi. Mezuniyetinden sonra okulundaki hocaları ile 1977’de ortağı olduğu Office For Metropoli tan Architecture’da çalışmaya başladı. 1980’de Londra merkezli bürosunu kurdu. Pritzker ödüllü Graduate School of Design’da, Harvard üniversitesinde, Illinois üniversitesinde, Hamburg’daki Hochschule für Bildende Künste’de, Knowlton mimarlık okulunda eğitmenlik yaptı. American Academy of Arts and Letters’ın onur üyesi oldu. Pek çok uluslararası yarışmanın kazananı olan Hadid özellikle Hong Kong’daki Tepe Kulübü (1983), Galler’deki Cardiff Körfezi opera binası (1994), 2005’te İsviçre’deki Basel Kumarhanesi projesiyle dikkat çekti. 2004’te Pritzker Mimarlık Ödülü’nü alan ilk kadın mimar oldu. 2008’de Forbes dergisinin “Dünyanın En Güçlü 100 Kadını” listesinde 69’uncu oldu.Hadid, İngiliz Kraliyet Mimarlar Enstitüsü RIBAtarafından altın madalya ile ödüllendirilmişti. Çarpıcı eserleri Eserleri arasında Baku’daki Haydar Aliyev Kültür Merkezi, Londra’da Aquatics Merkezi ve Roma MAXXI müzesi gibi çalışmalar yer alıyor. Hadid son yıllarda İstanbul için tasarladığı müze projesiyle de konuşulan bir isimdi. l Kültür Servisi Zaha Hadid ‘Güven dolu adım atın’ Zaha Hadid, 5 Temmuz 2010’da Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan Ceren Çıplak imzalı söyleşide şunları söylemişti: “Kendimi her yapıda yeni bir söylem geliştirmeye zorlarım. Kariyerinizde ilerlerken her adım güven dolu olmalı.” Aşk kılıcı yener Cannes’da Çinli usta HsiaoHsien’e en iyi yönetmen ödülünü kazandıran ‘Suikastçı’ gösterimde Çağdaş Uzakdoğu sinemasının Çinli ustalarından, “Kukla Ustası”, “Cafe Lumiere”,“Kırmızı Balonun Yolculuğu” gibi ödüllü filmleriyle tanıdığımız Hou HsiaoHsien’e, en iyi yönetmen ödülünü kazandırdığı 2015 Cannes Festivali’nin ardından Toronto’da da alkışlanan son filmi “Nie Yin NiangThe Assassin”, “Suikastçı” adıyla bugün gösterime giriyor. Tang hanedanının hüküm sürdüğü 9. yüzyılın Çin’inde geçen “Suikastçı”da, iktidarla çekişme halindeki muhalif Weibo hanedanının üst düzey yöneticilerinden bir generalin kızı olan Yin Niang’ın ana karakteri olduğu, seyircinin tam anlamıyla da vâkıf olamadığı, çok entrikalı, karmaşık bir hikâye anlatılıyor. Çocukken bir rahibe tarafından kaçırılıp yenilmez bir dövüş sanatları ustası ve amansız Bir spor filmi: ‘Kartal Eddie’ Amerikan DC Comics çizgi romanlarının en süper iki kahramanını bir araya getiren, geçen hafta değinemediğim “Batman ve Superman: Adaletin Şafağı”, öteden beri dünyayı kurtarmayı görev edinmiş bu popüler ikiliyi önce birbirleriyle kapıştırıp sonra da şeytani kötü adam Lex Luthor’a karşı birleştiren, aksiyonun yanı sıra bol bol tahribat, dövüş ve kargaşa sahnelerinden geçilmeyen, 3 boyutlu, gösterişli ama içi boş bir gişe filmi. Artık şunları birbirlerine düşürme vaktidir diyen, bezirgân yapımcıbüyük stüdyo kafasının eseri bu zorlama ve özenti fantastik seyirlik ancak böylesi filmlerden hoşlananlar için. Bugün yeni başlayanlardan “Yitik Kuşlar”, Aren Perdeci’yle Ela Akyamaç’ın ortak yönetmenliğinde çekilmiş, 1915’te Anadolu’nun bir Ermeni köyünde geçen bir dram. Özetle, işleri güçleri kuş beslemek olan, varlıklı aile çocuğu Maryam’la Bedo ikilisinin yine kuş bakmaktan döndüğü bir sabah, aileleri ortadan kaybolmuş, köyü de ıpıssız, bomboş bir hayalet köye dönüşmüş halde bulunca başlarına gelenlerin anlatıldığı “Yitik Haftanın yabancı filmleriyse John Goodman’la Mary Elizabeth Winstead’ın oynadığı, yönetmen Dan Trachtenberg’in gerilim denemesi “Cloverfield Yolu No 10”, 1988 Calgary kış olimpiyatlarında imkânsızı başarmış, kayakla atlama sporcusu Michael ‘Eddie’ Edwards’ın gerçek hikâyesinden uyarlanan, Dexter Fletcher’ın yönettiği, Taron Egerton, Hugh Jackman, Christopher Walken’ın rol aldığı bir spor filmi “Kartal Eddie” ve haftanın tek romantik komedisi olan “Bir Dilim Aşk”. Kuşlar”da Dila Uluca, Arto Arsenyan, Takuhi Bahar, Heros Agopyan ve Ahmet Uz rol alıyor. İlahi aşk arayışındaki genç bir dervişin Hicaz’dan Şam’a, Bursa’dan Aksaray’a uzanan mücadelesini aktaran, Kürşat Kızbaz’ın yönettiği, Furkan Palalı, Tuvana Türkay, Haldun Boysan, Gürkan Uygun’un oynadığı “Aşkın Sırrı: Somuncu Baba” da haftanın bir başka yerli tarihi dramı. Karısının ölümünden sonra orta dan kaybolup yaşlı annesinin hastane giderlerini karşılamak için ringlere dönen, Deliormanlı lakaplı, Avrupa şampiyonu bir boksörün hikâyesini perdeye taşıyan “Deliormanlı”ysa, yönetmen Murat Şeker’in imzaladığı, Sarp Levendoğlu’nun başrolünü üstlendiği bir aksiyondram denemesi. bir suikastçı olarak yetiştirilerek iktidarın yozlaşmış, zalim bürokratlarını temizlemek için eğitilmiş, gözalıcı güzellikteki bir kadın savaşçı Niang (Qi Shu), rakip Weibo hanedanının prensi olan kuzeni Jian’ı (Chen Chang) öldürmekle görevlendiriliyor. Ama aslında, vaktiyle bir çeşit beşik kertmesiyle evlendirilmek istendiği Jian’a âşık olduğunu fark edince görevini yerine getiremiyor, eğitmenliğini yapan rahibenin bütün o “kılıcını kullan, duygularına esir olma” ısrar ve telkinlerine karşın. Giderek Niang’ın görevinden adım adım vazgeçerek hedefine kilitlenmiş bir suikastçıdan kalbinin sesini dinleyen, nihai tercihini yapmaya yönelen bir kadına dönüşmesini izliyoruz anlayabildiğimiz kadarıyla. Estetik bir seyirlik 1967 yapımı “Kolsuz Kahraman”la başlatılıp çoğu bizde de gösterilmiş “Kaplan ve Ejderha”, “Parlayan Hançerler”, “Kızıl Ejder”, “Ip ManBüyük Usta”, vb. gibi, Bruce Lee, Jackie Chan, Jet Li gibi oyuncuların rol aldığı, ‘Wuxia’ denen Çin dövüş sanatları filmleri türüne dahil edilebilecek “Suikastçı”, derdini hemen açık eden alışılmış bir Wuxia filmi, beylik bir kişisel değişim serüveni ya da sonu hüsrana varan, kostümlü bir tarihsel aşk hikâyesi değil. Bu türün kalıplarından, aşırılığından, abartılı görkeminden arındırılmış, dingin, durağan ama yüksek tempolu, zengin anlatımıyla da görmeye değer, estetik bir seyirlik. Yönetmen HsiaoHsien’in, türün klişelerden geçilmeyen, popüler örneklerinin genelde es geçtiği kimi ayrıntıları, duyguları öne çıkaran yaklaşımıyla seçkinleşen “Suikast”, çoğu kez özel efektlere baş vuran, uzun, inanılmaz dövüş sahneleri içeriyor. Fazla diyalog barındırmayan film, yel esintilerine, ağaçyaprak hışırtılarına, yeşilin değişik tonlarına, egzotik çiçek renkliliğine açık, ışık huzmelerinin altındaki güzelim bir doğaya odaklanıyor baştan sona. Adeta bir ressam özeninin ürünü her karesi çarpıcı nitelikte, son derece zengin bir görsellik düzeyinde seyreden filmde kameraman Mark Lee Ping Bing’in nefis görüntülerine Lim Giong imzalı müzikler eşlik ediyor. Keskin kılıcıyla Jian’ı öldürmek yerine sonuçta kalbinin sesine kulak veren suikastçıyı oynayan Qi Shu’nun performansı da filmin artı’larından. Freemuse 2015 raporu: Sanat hiç olmadığı kadar tehdit altında İnternet üzerinden yayımlanan kültürsanat ve eleştiri kaynağı eskop, merkezi Danimarka’da bulunan Freemuse adlı bağımsız örgütün 2015 yılı sanatsal ifade özgürlüğü raporunu büyüteç altına aldı. Türkiye’nin karnesinin de zayıf olduğunu öne çıkaran rapora göre, sanat küresel bağlamda hiç olmadığı kadar tehdit altında. Kopenhag merkezli bağımsız örgüt Freemuse’un bulguları, sanatın özgürlük alanının bütün dünyada giderek daraldığını gösteriyor. İnternet üzerinden yayın yapan eskop adlı kültür, sanat ve eleştiri portalının aktardığı yazıya göre, müzisyen ve bestecilerin ifade özgürlüğünü savunmak için kurulan Freemuse, 2011’den beri bütün sanatları her türlü kısıtlamaya ve saldırıya karşı korumak üzere kapsamını genişletti. Girişim bu açıdan, dört yıldır “Sanat Teh dit Altında” başlıklı bir rapor yayımlıyor. Freemuse’un 2015 raporuna göre, geçen yıl 70’ten fazla ülkede sanatsal ifade hakkına 469 saldırı gerçekleşti. Bilgi: freemuse.org / eskop.com ‘Irkçılık’ kitaplaştı İstanbul Bilgi Üniversitesi (İBÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz’in ırkçılık ve nefret söyleminin nasıl ve hangi araçlar üzerinden yayıldığını incelediği, devletler ve uluslararası örgütlerin bunlarla nasıl mücadele ettiğini ele aldığı “İnternette Irkçılık” kitabı, İBÜ Yayınları’ndan çıktı. Kitap, devletlerin internette ırkçılık ve nefret söylemleriyle yayılan içeriği yönetme ve kontrol etme yöntemlerini inceliyor. Eser, başta Avrupa olmak üzere birçok bölgeden örneklerle yaklaşımları ve yetki sorunlarını ortaya koyuyor. ‘Minik Serçe’nin senfonisi DVD’de Türk popunun ‘ikon’ ismi Sezen Aksu’nun, şarkılarına Kraliyet Filarmoni Orkestrası’nın sanatçı eşliğinde getirdiği yorumları içeren 10 Aralık 2015 tarihli Zorlu Performans Sanatları Merkezi konseri, Most Production etiketiyle DVD’ye aktarıldı. Taxim Edition, SN Music Publishing ve Universal Music’in katkılarıyla izleyiciye sunulan çalışmada sanatçıya ait 15 parça bulunuyor. Liste, “Şıkıdım”dan “Küçüğüm”e, “Masum Değiliz”den “Keskin Bıçak”a uzanan bir kapsamda meraklılara sunuluyor. l Kültür Servisi El yazmaları ve desenleriyle Victor Hugo İstanbul’da İstanbul Harbiye’deki Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, Fransız dilinin en önemli yazarlarından biri olan Victor Hugo’nun Doğululuklar (Les Orientales) adlı şiir derlemesine ayırdığı özel bir sergiyle gündemde. Haziran ayına dek izlenebilecek olan etkinlik, Türkiye veya Osmanlı Devleti hakkında yazı yazmış olan JeanJacques Rousseau, Pierre Loti gibi büyük Fransız veya Frankofon yazarlara ayrılan sergi dizisinin devamı olma özelliğini gösteriyor. Victor Hugo da tıpkı Pierre Loti gibi, yazarlığının dışında çizimleriyle de dikkat çekmiş bir sanatçı olarak tanınıyor. Sergide yer alan 90 adet çizim, ağırlıklı olarak Paris’teki Maison Victor Hugo’dan, özellikle de Hugo’nun el yazmalarını ve çizimlerinin çoğunu muhafaza eden Fransa Millî Kütüphanesi’nden (BNF) gelen reprodüksiyonlardan oluşuyor. Les Orientales kitabın tümünü temsilen alıntılanan 14 şiir, Victor Hugo uzmanları işbirliği ile seçilmiş ve Prof. Nami Başer tarafından Türkçeye çevrilmiş bulunuyor. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle