25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 1 Nisan 2016 haber 10 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Dayağı ABD’ye taşıdılar Erdoğan’a diplomatik ‘mukabelei bilmisil’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Can Dündar ve Erdem Gül’ün davasını takip eden Batılı diplomatları “Siz kimsiniz?” diye azarlaması, kendi tabanı ve milliyetçi çevrelerde hoş karşılanmış olabilir. Ancak bu suretle kazanamayacağı bir tartışmaya da girmiş oldu. Nitekim bu çıkışına yanıtlar da gecikmedi. Diplomaside eskilerin ifadesiyle “mukabelei bilmisil” diye bir tabir vardır. “Mütekabiliyet” de denebilir. Ama iki kavram arasında kanımca bir nüans var. “Mütekabiliyet” veya “karşılıklılık” daha resmi geliyor kulağa. Özetle, yurtdışında Türk diplomatlarına hangi haklar tanınmışsa, Türkiye’deki yabancı diplomatlar da aynı haklardan yararlanıyorlar. Mütekabiliyet esasına göre kullanılan bu haklar “ikili” değil “çok taraflı” sözleşmeyle saptanmıştır. “Mukabelei bilmisile” gelince, sözlük üzerinden anlatacak olursak, “aynı muameleyi sahibine iade etmek” anlamına geliyor. Bunun örneğini ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby’nin bir soru üzerine Erdoğan’a verdiği yanıtta görüyoruz. Kirby, Dündar ve Gül’ün davasını izleyen diplomatlarının arkasında durduklarını, kendisinin kabul edilmiş kurallar dahilinde davrandığını ve “bunun izleyecekleri son dava olmayacağından hiç şüphe edilmemesi gerektiğini” üstüne basarak söyledi. “Hiç şüphe edilmemesi gerektiğini” Amerikan İngilizcesinde “meydan okuma” ifadesi olan “darn sure” tabiriyle vurguladı ki, burada Erdoğan’ın tonuna karşı bir ton uygulandığı açık. Erdoğan’ın çevresi elbette ki “Kirby, Cumhurbaşkanımızın muhatabı değil” diyecektir ki, bu da doğrudur. Ancak Erdoğan resmi seviyesinin çok altında olan Batılı diplomatları hedef almak suretiyle, bu alt düzeyden gelen yanıta kendisi davet çıkarmış oldu. Erdoğan belli ki, “monşerlere” duyduğu derin antipati nedeniyle bu görevi Dışişleri Bakanlığı’na bırakmadı. Nedeni de malum. Dışişleri kendisine “diplomatlar kurallar çerçevesinde davrandılar” diyecekti. Emekli büyükelçilerimizin hepsi de zaten bunu söylüyor. Dışişleri Bakanlığı buna rağmen, Erdoğan’ın çıkışını “yukarıdan gelen dolaylı emir” olarak kabul etmek zorunda kaldı. Kendisini “bile bile lades” durumuna sokarak Dündar ve Gül davasını izleyen diplomatlar için ilgili ülkelere “nota” verdi. Bu da notayı reddeden AB ülkeleri “mukabelei bilmisil” anlayışını farklı bir şekilde devreye soktu. Avrupa’nın Türkiye’ye temel bazı gerçekleri hatırlatarak “ders veren” bir eda ile karşılık vermesine vesile oldu. Cumhuriyet’te konuyla ilgili açıklama yapan AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, “Avrupa Birliği, Türkiye bir aday ülke ve stratejik ortak olduğu için Türkiye’deki yargı reformu, ifade özgürlüğü ve medyanın bağımsızlığı ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmektedir” diyerek şöyle devam etti: “Özgür, farklı ve bağımsız medya, bilgilerin ve fikirlerin akışını kolaylaştırarak, şeffaflık ve hesap verilebilirliği sağlayarak, demokratik toplumun temel taşını oluşturur. İşte bu temele dayanarak, AB delegasyonu ve üye ülkelerin diplomatları, Dündar ve Gül’ün davasında yer aldılar.” Kocijancic, bu tür davaları yakından izlemeye devam edeceklerini ortaya koyan ifadelere de yer verdi. Benzeri açıklamalar bazı AB üyesi ülkelerin başkentlerinde de yapıldı. Özetle, Erdoğan’ın diplomatlara dönük sert açıklaması, Türkiye’yi, “bazı temel gerçekler konusunda derse muhtaç ülke” konumuna düşürmekten başka bir işe yaramadı, hiçbir şeyi değiştirmedi. Bir emekli büyükelçi dostumuzun ifadesiyle, “Bizde bu gibi hallerde en son konuşması gereken, herkesten önce konuştukça, bu tür durumlarla daha çok karşılaşırız”. Pulitzer ödüllü gazeteci ‘Obama, Erdoğan’a dostu olmadığını söyleyebilir’ İki Pulitzer ödüllü ABD’li gazeteci Dexter Filkins, ABD’nin saygın dergilerinden New Yorker’da yayınlanan yazısında “Umarım Oba Dexter Filkins ma diplomatik dili es geçer ve Erdoğan’a ABD’nin dostu olamayacağını söyler” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama’nın görüşeceklerine dikkat çeken Filkins, medya üzerindeki baskı, gazetecilerin yargılanması, gazetelere kayyum atanması ve ifade özgürlüğü gibi konularda yapılan uygulamalara dikkat çekti. Filkins yazısını şu sözlerle tamamladı: “Bu daha başlangıç. Umarım Obama, diplomatik dil kullanmayı es geçerek direkt konuya girer ve ‘Gazetecileri hapse atan, El Kaide’ye silah ve mühimmat veren, Kürtleri bombalayan ve kendisine muhalif herkesi sindirmeye çalışan bir lider, ABD’nin dostu olamaz’ der.” Washington’un merkezinde Erdoğan’ın korumaları gazetecileri ve protestocuları tartak ladı, ağır hakaretlerde bulundu, bir gazeteciyi de toplantıdan karga tulumba dışarı attı ABD’nin başkenti Washington’un en merkezi ve nezih muhitle rinden Dupont Circle’da bulu nan Brookings Enstitüsü’nün önü Cumhurbaş kanı Erdoğan’ın konuşması önce sinde savaş alanı na döndü. Olay şöyle ge İLHAN TANIR lişti: “11.30’a dakikalar kala Brookings’in Amberin Zaman kapısında bağrışmalar duyul du. Daha sonra Eski Bugün Ga zetesinin Washington temsilci si Adem Yavuz Arslan’ın kargatulumba dışarı atıldığı görüldü. Koruma terörünün görüntüleri sosyal medyada gündem oldu. Bu sırada yazılamayacak şekildeki küfürler yine korumalar tarafından bağırarak söylendi. O sırada, hemen arkada gazeteci Amberin Zaman’ın başına üşüşen bir koruma ordusu görüldü. Zaman’ın üstüne küfürlü şekilde bağırarak yürüyorlardı. yordu. Bu arada NPR’dan (Amerikan Kamu Radyosu) bir gazeteciyi itelediklerini ve tekme salladıklarını gördüm. Bir taraftan ise diğer bir grup protestocudan bir kadının da üstüne yüründüğünü gördüm. İşte tam bu sırada benim üstüme gelmeye, bir zaman sonra benim üstüme geldiler. En az üç koruma bağırmaya, bana ‘hain’ olup, olmadığımı sormaya başladılar. Brookings binası, Beyaz Saray’a on blok kadar ötede bir binadır. Kapının önünde, herkesin görebileceği şekilde gazete ettiler. Birçok kişi şoke olduklarını söyledi. ‘Çılgınca başladı’ Saygın dış politika dergisi Foreign Policy’nin yazıişleri müdürü Yochi Dreazen’Twitter’dan olayı “Erdoğan etkinliği çılgın Zaman: Ağladım bağırmaya ve bana ‘hangi hakla cilere saldıran korumaların ne ca başladı” diye tanımladı. Türk konuştuğumu’ sormaya başla yaptığını bildikleri ortada idi. güvenlinin bir gazeteciyi fizik Zaman daha sonra olayla dılar. Ağır küfür etmeye devam Bir koruma ısrarla ve parmak sel olarak dışarı attığını, bazı ki rı Cumhuriyet’e şöyle anlattı: ettiler. Resmimi çekmeye, beni sallayarak benim asla içeri gi şileri kaldırıma kovaladığını de “Brookings’in önünü gözlemle sindirmeye çalıştılar. Amerikan remeyeceğimi söyledi. Koruma taylarıyla anlattı. Bir başka me mek için gelmiştim. Yolun kar polisleri ise seyrediyordu adeta. lar bir olay çıkarmak için adeta sajında “Türkler bir kamerama şısında protestocular vardı, ‘Ka Hazmetmek imkansız. Ama bili bekliyorlardı. na Brookings’in önünde çekim til Erdoğan’ gibi sloganlar atı yorum ki bu korumalar bugün Protestocuların üstüne yürü yapamazsın diyor” sözleriyle yorlardı. Korumalar küfürler kü hareketlerinden dolayı ödül yor, gazetecileri kargatulum şaşkınlığını anlattı. Dreazen et ederek bunların üstüne yürü lendirilecekler. Titredim ve ağ ba dışarı atıyorlardı. Diğer ta kinlikten sonra da bir minibüs meye başladı. Amerikan polisi ladım. Hak hukuk demeye çalı raftan avazı çıktığı kadar da kü ten çevredekilere üzerlerinde ise araya girmeye çalışıyordu. şıyordum ama duyan yoktu.” für etmekten geri kalmıyorlar İngilizce “Suriyeliler yalnız de Bu sırada kapının önünde arbe Korumalara itiraz etme sırası dı. Kalabalıktaki birçok kişi ğilsiniz. Erdoğan var” yazan ti de yaşandığını gördüm. Arslan bana gelmişti. Böyle bir şeyi ya Washington’un tarihinde böyle şörtlerin ücretsiz dağıtıldığını ve Emre Uslu’ya küfürler edili pamayacaklarını söyledim. Kısa bir olayın yaşanmadığını ifade da kayıtlara geçti. Brookings’de KARA GÜN Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün konuşma yaptığı Brookings Enstitüsü tarihinin en karanlık günlerinden birini yaşadı. Konuşmaya üç saat kala, soruların doğrudan alınacağı haber verildi. Erdoğan’ın konuşmasının ardından oturumu yöneten eski büyükelçi Martin Indyk’in “Bunun bir basın toplantısı olmadığını” söyleyerek gazetecilerden soru alınmayacağını, dış politika uzmanlarına öncelik verileceğini açıkladı. Erdoğan, Indyk’in “Ülkenizde hapse girme tehlikesiyle karşı karşıya olan gazeteciler var” girizgahıyla sorduğu basın özgürlüğü sorusuna ise “İyi ki hazırlıklı gelmişim” diyerek yanıt verdi. Eline bir dosya alan cumhurbaşkanı Türkiye’de gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hapiste yatan kimse olmadığı yönündeki görüşlerini yineledi. İçeri girerken, orada bazı bağıran çağıranları gördüm. O bağıran çağıranlar da bu işi bildikleri için bağırıp çağırmıyorlar. yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçilmiş olan Erdoğan’a karşı burada illegal bir görüntü sergiliyorlar” diye ekledi. Sıra dinleyicilerden soru olmaya geldiğinde ise “gazetecileri konuşturmama şartı” nedeniyle Indyk söz verecek birini bulmakta zorlandı. Koca salonda sadece iki gazetecinin ellerinden başka kalkan el yoktu. Fakat Cumhuriyet’in de aralarında bulunduğu bu iki Türk gazetesinin temsilcilerinin soru talebi görmezden gelindi. Sadece Obama’yı eleştirdiFOREIGN POLICY, ERDOĞAN’IN ‘OF THE RECORD’ SÖZLERİNİ DEĞERLENDİRDİ: Erdoğan’ın düzenlediği toplantıyla ilgili izlenim lerini yazan Hudson, “Erdoğan Beyaz Saray’ın PYD’ye verdiği desteği yerden yere vurdu” dedi ABD Başkanı Barack Obama’nın ev sahipliğindeki Nük minden kimsenin katılmadığına vurgu yaptı. Erdoğan’ın davetine icabet edenler George ihtiyacınız var. Suriye’deki savaşı bizim desteğimiz olmadan kazanamaz’ söylemi. Ayrıca leer Güvenlik Zirvesi için town Üniversitesi Uluslarara ABD medyasında Türkiye aley Washington’a giden Cumhur sı İlişkiler Fakültesi Dekanı Jo hine çalışan gazeteciler olduğu başkanı Tayyip Erdoğan, salı el Hellman, Johns Hopkins İleri nu da üstü kapalı şekilde ima gecesi düşünce kuruluşlarında Uluslararası İlişkiler Fakülte etti” diye konuştu. uzmanlık yapan akademisyenlerle bir araya geldi. Erdoğan’ın kaldığı Washington’daki prestijli St. Regis Hotel’de düzenlediği “offtherecord” toplantıyla ilgili izlenimleri Amerikan dış politika dergisi Foreign Policy’den John Hudson aktardı. ABD ile insan hakları ve basın özgürlüğü anlaşmazlıkları sebebiyle Beyaz Saray tarafından “terslendiği” aktarılan Erdoğan’ın toplantıyı imajını düzeltme ve Obama’nın Suriye si Dekanı Vali Nasr, Woodrow Wilson Merkezi Başkanı Jane Harman, Washington Yakındoğu Politikası Enstitüsü Başkanı Michael Singh, diğer üst düzey akademisyenler ve eski ABD yönetimlerinden yetkililer olarak sıralandı. Adımlardan rahatsız Bunlardan biri olan Yeni Amerika Güvenliği Merkezi temsilcilerinden Julie Smith, Erdoğan’ın Obama’dan Bire bir cevapladı Erdoğan’ın ciddiyetini belli etmek için üç saatlik toplantıda soruları bire bir cevapladığını aktaran kaynak “Kimse zorlayıcı soru sormadı, ama birkaç iğneleyici soru vardı ki, derisi kalın olmayan bir lider olsaydı, altında kalırdı” dedi. Erdoğan, toplantıda Türkiye’ye yakın bölgelerde büyük bir yıkım ve insanlık dramının yaşandığını belirtip şunları söyledi: “Yöne Bbsauidmlueişnmmiilae Görüşme için St. Regis Hotel’ine gelen Biden, Erdoğan’a sarıldı. Görüşmeye MİT Müsteşarı Hakan Fidan, PYD ziyaret ettiği için Türkiye’nin tepki gösterdiği Obama’nın IŞİD’le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk katıldı. ‘Biden’dan Kürt devleti hedeflemiyoruz güvencesi’ Cumhurbaşkanı Tayyip Er barat paylaşımı ve PKK’nın fidoğan, kaldığı St. Regis nansmanın önlenmesi konu politikalarını eleştirme amaç değil, Başkan Yardımcısı Joe tilemeyen siyasi alanlarla dolu Hotel’de ABD Başkan Yardımcı sunda daha fazla ne yapabili lı kullandığı, “Meydan okuyan Biden’dan randevu alabildi bir coğrafyada Türkiye olarak sı Joe Biden’ı kabul etti. 1 saati riz? Bununla ilgili desteklerini Erdoğan’ın politikalarıyla ilgi ğini hatırlatıp şunları söyle gelişmeleri bölgesel ve küre heyetler arası, 20 dakikası baş ifade ettiler” dedi. Kalın, starte li, Amerikan medyasında çıkan di: “Eğer Sayın Cumhurbaşka sel barışa hizmet edecek şekil başa geçen görüşmenin günde jik öneme sahip Menbic’in YPG haberlere beş para etmez mua nı ABD’yle ilişkileri tekrar ra de yönlendirmeye çabalıyoruz. minde öncelikle PYD vardı. Gö liderliğindeki Suriye Demokra melesi yaptığı, Beyaz Saray’ın yına oturtmak istiyorsa, birkaç Bu çabamızda zaman zaman rüşme sonrası Cumhurbaşkan tik Güçleri’nce alınması planı PYD’ye verdiği desteği yerden günlük temaslardan daha faz yalnız kaldığımızı hissetsek de lığı Sözcüsü İbrahim Kalın “Bi nın da ele alındığını belirtti. Su yere vurduğu” belirtildi. lasına ihtiyacı var. Washington ABD’nin bizi anladığını ve ya den Suriye’de herhangi bir bö riyeli Kürtlerin “fiili durum ya Toplantıya katılanlardan bi Erdoğan’ın başta basın özgür nımızda olduğunu düşünmek lünmenin asla desteklenmedi ratmasına müsaade etmeyecek ri “Dönüp dolaşıp hep aynı ko lüğü olmak üzere, Türkiye’deki istiyoruz.” ABD ile Türkiye’nin ğini, kuzeyde bir Kürt devle lerini”, ABD’nin “bunu anladı nuya geldi. ‘Terörist teröristtir, adımlarından son derece rahat ilişkilerini “vazgeçilmez nite ti kurulması gibi bir düşüncele ğını”, Biden’ın Menbic operas iyisi kötüsü olmaz’ vurgusunu sız, dış politikasının temel öğe likte” diye değerlendiren Erdo rinin hiçbir şekilde olmadığını yonunda “Ankara’nın hassasi yaptı. Açıkçası Obama yöneti lerinden endişe duymaya da ğan “İşbirliğimizi ortak değer ifade etti” dedi. yetleri ve ortak hedefleri esas mini kamyonun altına attı” iz devam ediyor.” ler ve karşılıklı menfaatler te Biden’ın PKK ile mücadelede alan bir plan üzerinde çalışıla lenimini aktardı. Toplantıya katılan bir baş melinde geliştirmek için her Türkiye ile işbirliğini artırma cağını” söylediğini sıraladı. Ge Foreign Policy, Erdoğan’ın ka kaynak “Erdoğan’dan duy türlü çabayı gösteriyoruz” diye nın altını çizdiğini aktaran Ka lecek hafta operasyonel ayrıntı toplantısında Obama yöneti duğum en önemli mesaj, ‘Bize konuştu. l Dış Haberler lın “Özelikle PKK’ya karşı istih ları konuşacaklarını aktardı. Erdoğan için sadece ‘57’ kelime Erdoğan Washington’daki rezidansında Kerry’yi ağırladı. İLHAN TANIR Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, çarşamba Washington’daki rezidansta ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’yi ağırladı. Görüşmenin ardından, ABD Dışişleri Bakanlığı, sözcü John Kirby aracılığıyla, âdetten olduğu üzere bir açıklama yayımladı. Açıklama, Kerry’nin diğer görüşmeleriyle ilgili açıklamalarına oranla çok daha kısaydı. Açıklamada, diğerlerinde olmadığı halde, Kerry’nin Erdoğan’la ‘’kısa bir görüşme’’ yaptığı özellikle vurgulan dı. “Erdoğan ile Kerry Suriye’de süregiden siyasi değişimi, Koalisyon’un DAİŞ’i zayıflatma ve yenme gayretlerini değerlendirdi, bu ortak tehdide karşı sahada yapılan iyileşmeyi ve bu ortaklığın güçlendirilmesi için yolları konuştu” diyen ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında kullanılan kelime sayısı sadece 57. En az ona ayrıldı Kerry’nin çarşamba günü diğer yabancı ülke liderleri ve yetkilileriyle yaptığı açıklamaların büyüklüğü şöyle: KerryAzerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: 162 kelime KerryArjantin Dışişleri Bakanı Malcorra: 154 kelime KerryHindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Doval: 142 KerryMısır Dışişleri Bakanı Shoukry: 68 Öte yandan ABD Başkanı Barack Obama’nın Erdoğan’la görüşmeyecek olmasını gündem yoğunluğuyla açıklayan Beyaz Saray, diğer yandan Obama’nın Fransız Cumhurbaşkanı François Hollande ile “kısa bir ikili görüşme” gerçekleştireceğini duyurdu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle