23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 1 Nisan 2016 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Özgür basın için söz düellosu haber 11 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yandaş medyanın “Gezi provakatörü” ilan ettiği CNN International’ın baş uluslararası muhabiri Christiane Amanpour’un sorularını yanıtladı. Amanpour ile sık sık sözünü kestiği ve “basına savaş açmakla” suçladığı Erdoğan arasında Cumhuriyet’e açılan davalardan üzerinden sert bir söz düellosu yaşandı. Amanpour, gazetecilerin, akademisyenlerin işlerinden çıkarılıp hapse atılmasının Avrupa’nın ve Türkiye’nin özgür medyasını çok endişelendirdiğini belirtip, Cumhuriyet Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün bugün devam edecek davasını Avrupalı konsolosların izlemesine Erdoğan’ın öf Erdoğan, Christiane Amanpour’un sorularını yanıtladı. kesini gündeme getirdi. “Sizin gibi kendine güvenen, başbakanken demokratikleşme sicili bulunan biri basınla niye savaş halinde” diye soran Amanpour, Erdoğan’ın basınla savaşta olmadığını savunması ve bu nun tanımlanmasını istemesi üzerine gazetelerin kapatılması, gazetecilerin işten atılması, yargılanması, hapse atılması örneklerini verdi. Erdoğan’ın casusluğun ifade özgürlüğü olmadığını söylemeye başlama sı üzerine sözünü kesen Amanpour, “Ne zaman bu konu açılsa teröristlikle suçluyorsunuz, ama sizden başka böyle düşünen yok” diye itiraz etti ve Erdoğan’ın konuşmasına izin vermeyip “AB ile üyelik müzakaresi yaparken basının özgür olmasına izin verecek misiniz” diye sordu. Erdoğan’ı kendi silahıyla vurdu Ancak Erdoğan devlet sırlarını sızdırarak casusluk yapan gazetecilerin yasadışı eylemlerinin bedelini ödemesi gerektiğinde, dünyanın her yerinde böyle yasalar olduğu iddiasında ısrar etti. Amanpour da Amerikalı ve Avrupalı muhataplarının bunların siyasi gü dümlü suçlamalar olduğu konusunda çok endişeli olduğunda ısrar edip Erdoğan’a “Bu sizi endişelendirmiyor mu” diye sordu. Erdoğan’ın endişelenenleri basın özgürlüğünü görmeleri için Türkiye’ye davet etmesi üzerine de Amanpour DündarGül davasına katılan konsolosları “Haçlı, işgalci” diye suçladığını hatırlattı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı casusluğa destek verilemeyeceğini, konsolosların yargının bağımsızlığına müdahale ettiğini savundu. Amanpour, Obama tarafından 2013’teki gibi sıcak karşılanmadığı, ABDTürkiye ilişkilerinin kötüye gider gözüktüğünü de Erdoğan’ın yüzünü vururken, Cumhurbaşkanı bunları “yanlış bilgilendirme” diyerek reddetti. l Dış Haberler oluşuTmSKa’dteavyizasvaedriılşmı beizr‘BGADAÇEASNIRKIENBLLAEDK’MAUİDARÇDMIYKİAAAALYPNA,TRI:INA Genelkurmay: Türk Silahlı Kuvvetleri’nde mutlak itaat ve tek emir komuta yapısı esastır. Yasadışı oluşum ve hareketlere taviz verilmesi söz konusu değildir Genelkurmay, basında yer alan “darbe” iddialarına internet sitesinden yaptığı açıklamayla sert tepki gösterdi. Açıklamada, kurumda mutlak itaat ve tek emir komuta yapısının esas olduğu, yasadışı oluşum ve hareketlere taviz verilmesinin söz konusu olamayacağı dile getirildi. Genelkurmay’dan yapılan açıklama şöyle: “Ülkemizin ve milletimizin birlik, bütünlük ve güvenliği için, görevlerinin ifasında anayasada belirtilen hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve demokratik toplum olmanın gerekleri prensiplerine bağ lılığı temel esas alarak, anayasa ve yasalar çerçevesinde kendisine verilen görevler doğrultusunda yurtiçinde ve sınır ötesinde teröristle mücadele eden TSK; bazı il ve ilçelerde de gece gündüz demeden polis ve korucularla omuz omuza operasyonlarını aralıksız sürdürmektedir. Hal böyle iken bazı medya organlarında hiçbir dayanağı olmadan yapılan haber ve yorumlar doğal olarak kahraman silah arkadaşlarımızın moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekte, tüm mensuplarımızı rahatsız etmektedir. Demokrasiye bağlılığını her ortamda dile getiren TSK’de idari ve adli mekanizmalar sürekli ve etkin olarak çalıştırılmaktadır. TSK’de disiplin, mutlak itaat ve tek emir komuta esastır. Hiçbir yasadışı, emirkomuta hiyerarşisi dışı oluşum ve/veya harekete taviz verilmesi söz konusu değildir. Bambaşka saiklerle yapıldığı anlaşılan ve hiçbir hukuki, insani, vicdani ve akli dayanağı olmayan, basın etiğinden ve üslubundan uzak, haddini aşan haber ve yorumları yapanlar hakkında hukuki işlemler başlatılmış ve suç duyurusunda bulunulmuştur.” l ANKARA /Cumhuriyet ‘Darbe dönemi kapandı’ TSK’nin darbe iddialarını yalanlayan açıklaması TBMM’de yankı buldu. CHP’li Sezgin Tanrıkulu, “Türkiye’de darbe döneminin kapandığını” kaydetti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tanrıkulu, “Türkiye’de kimse demokrasi dışı bir yönteme girişemez, ordu da girişemez. Böyle bir tartışmayı doğru bulmuyor, TSK içinde böyle bir anlayışa sahip kimsenin olacağını sanmıyorum” dedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel “Bunu yeni bir uslup olarak görüyoruz. Ama Silahlı Kuvvetler’in açıklama yapma ihtiyacı duyması da başlı başına değerlendirilmeli” diye konuştu. CHP’li Dursun Çiçek de, “Kamuoyunda bazı düşüncelerin, bazı siyasi grupların kalemşörlüğünü yapan bazı gazetecilerin kışkırtmaları sonucu böyle bir açıklama yapıldığını” kaydetti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan ise, “Eğer TSK böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldıysa, daha önce hükümet, bakanlar, Genelkurmay’ın hükümete bağlı olduğunu ifade ediyorlardı. Zorunlu olarak böyle bir açıklama mı ortaya çıktı? Onu hükümete sormak lazım” dedi. gCeerseukrçheaskiimin ‘bBuelkkliibdieanElradmoağdaın’‘CUMHURBAŞKANI SİYASİ AKTÖR’ YYOEXAEKNTYLRİIDİMABEİL3NADI CANAN COŞKUN Bağarkası İstanbul Üniversitesi öğrencilerine açılan “Cumhurbaşkanı’na hakaret” davasında emsal bir karara imza atarak suç maddesini Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan hâkim Mustafa Bağarkası kararının gerekçesini açıkladı. Bağarkası, Cumhurbaşkanı’nın siyasi bir kişilik olmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlık yemini etmesinin, anayasal görevleri üstlenme kimdir? Ekim 2014’teki HSYK seçimlerinde YARSAV’dan aday olan İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi yargıcı Mustafa Bağarkası, özel yetkili mahkemeler döneminde terör ihtisas mahkemesi olan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığını yapıyordu. Bu mahkemelerin kapatılmasının ardından 17. Ağır Ceza’ya atanan Bağarkası, Şubat 2015 HSYK kararnamesi ile 43. Asliye Ceza’da göreve başladı. si ve devletin başı olarak dev leti temsil etmesinin, onun si görevinden dolayı hakaret yasi bir aktör olması gerçeği edilmesi halinde 125. madde ni değiştirmeyeceğini kaydet nin uygulanabileceğine işaret ti. “Başka bir adliyeye sürül edilerek “Ancak TCK’nin 299. me ihtimali aklınıza geldi mi” maddesinde daha ağır yaptıdiye sorduğumuz Bağarka rımlar içeren düzenleme ya sı, “Böyle bir ihtimal var diye pılmış, Cumhurbaşkanı’na hukuka uygun olmayan ka karşı işlenen hakaret suçla rarlar verecek değiliz” dedi. rının ‘görevden dolayı’ veya Hâkim Bağarkası karar ‘görev harici’ olup olmadığına gerekçesinde, Türk Ceza bakılmaksızın suç faili hak Kanunu’nda (TCK) hakaret kında aynı yaptırım uygulan suçunun düzenlendiği 125. masını öngörmüştür” denildi. maddesinde kamu görevlile Gerekçede AİHS ve AİHM ka rine görevlerinden dolayı iş rarlarına işaret edilerek cum lenen suçlarda yaptırım uygulanmasını öngören yasal hurbaşkanına hakaret suçunun anayasanın “Hukuk Dev düzenlemeye yer verildiğini leti” ilkesi ile bağdaşmadığı anımsattı. Cumhurbaşkanı’na aktarıldı. İptal istemi AYM gündeminde ALİCAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi (AYM) cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen TCY’nin 299. maddesinin iptal istemini 7 Nisan’daki toplantının gündemine aldı. Bu konuyla ilgili AYM’ye ilk başvuruyu Karşıyaka 7. Asliye Ceza Mahkemesi yapmıştı. 299. maddenin Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan iptal başvurusunun ilk incelemesini yapacak olan AYM’nin başvurunun esasına geçilmesine karar verilmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ti’ye alan şarkıyla Ankara’nın tepkisini çekerken gündem haline gelen Alman mizah programı, yayımladığı yeni bölümde de Erdoğan’a yer verdi. Kuzey Almanya Radyo Televizyon Kurumu’nda (NDR) yayınlanan “extra 3” adlı mizah programının önceki akşam yayınlanan bölümünde Erdoğan’ı kızdıran video klip bu kez Türkçe altyazılı olarak yayımlandı. “Belki de Erdoğan klibi anlamadı. O yüzden bu kez Türkçe altyazısıyla veriyoruz” açıklamasını getiren sunucu Christian Ehring, Ankara’nın tepki göstermesiyle, “Anlaşılan Erdoğan, TV ücreti ödemeden programımızı izliyor” diye dalga geçti. Erdoğan’ın sığınmacı anlaşmasına vararak AB’nin eleştirilerinden görece muaf kalmasına da, “Eleştiri duymak istiyorsa bizi izlemeli. Ama eleştiri istemiyorsa Başbakan Angela Merkel ile buluşmalı” diye dokundurdu. Erdoğan’a olağanüstü işbir Programın sunucusu Ehring, “Eleştiri istemiyorsa Başbakan Merkel ile buluşmalı” diyerek Erdoğan’ı yine eleştirdi liğinden dolayı teşekkürü borç bildiklerini, bu nedenden dolayı “extra 3” ekibi olarak onu “ayın personeli” seçtiklerini duyuran Ehring Erdoğan’la boy ölçüşemeyeceklerini belirterek, “O ülkesinin en büyük komedyeni, ondan öğreneceğimiz çok şey var” dedi. Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann’ın Türk Dışişleri’ne çağrılıp uyarılmasına atıfla, “Biz de Türk büyükelçisini çağırdık ama gelmedi” diye takıldı. “Bu gerginlik nereye varacak böyle? Savaş mı? Askerliğimi emekliler yurdunda sivil hizmet vererek tamamladım” diye iğneledi. 4 milyon tık aldı Alman şarkıcı Nena’nın “Irgendwie, irgendwo, irgendwann” isimli şarkısından uyar lanan “Erdowie, Erdowo, Erdogan” isimli şarkının klibi, YouTube’da dün öğleden sonra itibarıyla 4 milyon 282 binden fazla tıklandı. Şarkı Erdoğan’ın yönetim tarzını hicvederken, “Erdoğan’ın hoşuna gitmeyeni yazdı, gözünü hapiste açtı” gibi sözlerle basın özgürlüğü tartışmasına dikkat çekiyor. Almanya’nın en saygın gazetesi Frankfurter Allgemeine’de de KlausDieter Frankenberger’in şu yorum yazısı yer aldı: “Erdoğan’ın Alman hicvini susturma girişimi, Batı’nın basın özgürlüğünü tümüyle yanlış anladığının en net göstergesi. Türkiye Cumhurbaşkanı sanıyor ki, Alman Dışişleri Bakanlığı Alman medyasını sansürleyebilir. Elbette deneyimli Türk diplomatlar bunun böyle olmadığını biliyor. Gelgelelim Türkiye, eski Erdoğan yönetimindeki gibi değil artık, çok daha otoriter bir ülke haline geldi. Erdoğan her eleştiriye isterik tepki veriyor. Gidişat içler acısı.” Darbe eblehliği Tıpkı Müslümanların bin dört yüz yıldır orucu neyin bozup neyin bozmayacağını tam olarak kavrayamamaları... Ulemaya her ramazan, “Şu orucu bozar mı; bu orucu bozar mı” diye aynı soruları tekrar tekrar sormaları gibi... Biz de Cumhuriyetin bir insan ömrünü anca aşan şu kısacık tarihinde, üst üste her çeşit darbeyi yiye yiye bugüne geldiğimiz halde... Hâlâ darbenin nasıl bir şey olduğunu, kimin ne zaman nasıl ve ne niyetle darbe yaptığını anlayamamakta ısrar ediyoruz. Ve birbirimize soruyoruz: “Bu da ne şimdi; bir sivil darbe mi?” “Bunlara karşı asker hâlâ darbe yapabilir mi?” “E, bunlar zaten erken davranıp askere darbe yapmadılar mı?” “Asker eski asker mi?” “Sahi, eski asker kimdi?” “Darbe askerin rejimi korumak için hükümeti indirmesi ya da birilerinin hükümeti indirip rejimi değiştirmesi değil miydi? “Askerle hükümetin bir olup rejime yaptığı şeye ne denirdi?” ... Oysa başımıza gelen bunca şeyden sonra darbe meselesinde çoktan uzmanlaşmış olmalıydık. Ama eblehiz; ulusça, topyekun eblehiz. Ne zaman bir darbe ihtimali hâsıl olsa, en cahilimizden en okumuşumuza kadar herkesin kafası karışık. Önce alkışlayanlar, sonra pişman olanlar... Önce kafa tutanlar, sonra yeni ortama çabucak uyum sağlayıp yükünü tutanlar... Vicdan muhasebesinin içinden bir türlü çıkamayanlar... Faşizme karşı bir faşistten daha faşist olanlar... Dönüp dönüp arkalarına bakmaktan önlerini bir türlü göremeyenler... O karmaşa ortamında fırsat bilip birbirlerinin üzerine basa basa yükselenler... Yeni bir darbe söylentisi çıktığında, sanki darbelerin balını onlar yememiş gibi demokrasi havarisi geçinenler... Derken darbe nedir, nasıl yapılır, ne işe yarar... hepsini unutup sanki ilk kez darbe görüyormuş da olan biteni bir türlü anlamlandıramıyormuş gibi davrananlar... Hep aynı insanlar. Zaman geçtikçe meselede uzmanlaşacağımıza iyice çaptan düşüyoruz. Şimdi yine ortada bir darbe lafları dolaşıyor ve bizim elimiz ayağımıza, beynimiz dilimize karışıyor. Eskiden yine daha iyiydi. En azından darbeyi kimin yaptığı ya da yapacağı netti. Şimdilerde darbe dediğimiz bildiğin hayalet. Sesi soluğu duyulmayan, gözle göremediğimiz, elle tutamadığımız ama varlığını hissettiğimiz... Soyut gibi olan ama somutmuş gibi de duran... Gerçekmiş de değilmiş gibi, olmuş ama olmamış gibi... Devirdiğini devirmemiş gibi davranan; çaktırmadan devirdiklerini devirdikçe palazlanan... Duruma uyananı anında darbecilikle suçlayıp kodese tıkan... Bizi tepik tepik tepikleyen, ama bize kendimizi tepiklenmemişiz de ama sanki yine de tepiklenmişiz gibi hissettiren... “Bizi tepikliyorsunuz ama” diye zıpçıktılık yapanı da hiç acımadan anında tepikleyen... Paradoks kanatlı, arsız suratlı, kurnaz bir ucube artık darbe. “Beni sadece aptallar görür” diye diye aramızda çırılçıplak dolaşıyor. Kendini akıllı sananlar, adları aptala çıkmasın diye onu kasten görmezden geliyor. O yüzden isteyen istediği kadar darbe üzerine tartışsın; bu işin içinden artık tartışarak çıkılamaz... Memlekette bir darbe olup olmadığını anlamanın aslında net bir yolu var. Kendinize iyice bir bakarsınız; canınız acıyor mu? Acıyorsa, bu okkalı bir darbe yediğinizin resmidir. Yok acımıyorsa... Siz artık hislerinizi tamamen yitirdiniz demektir. ‘Ses duvarı’ Erdoğan’ın korumalarının icadı çıktı ABD’deki zirveye katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik protestoları, “Aaaaa ıııııı aaaa” şeklinde tuhaf sesler çıkararak engellemeye çalışan korumalara böyle bir eğitimin verilmediği, bu yöntemin yeni icat edildiği ortaya çıktı. Koruma Şube Müdürlüğü’nde görevli bir yetkili, Cumhurbaşkanı ve Başbakanlık korumalarına yönelik verilen VIP kursunda seslerin bastırılmasına yönelik bir eğitim verilmediğini söyledi. İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, korumalara yönelik iki tür eğitim verildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “VIP kursunda giden araçtan nasıl atlanır, pusuya düştüğünüz zaman ne yapılır. VIP’e yönelik saldırıda nasıl durmak ve pozisyon almak gerekir gibi eğitimler veriliyor. Bunlara ek olarak da psikoloji eğitim ve stresten nasıl uzak kalınır gibi eğitimler veriliyor. Bu zamana kadar hiçbir kursta sesli protestoyu böyle engelleme eğitimi verilmedi.” l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle