28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 7 Mart 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Boydaklar itiraz edecek ekonomi 9 ‘Paralel Yapı’ soruşturmasında gözaltına alınan ve mahkemeye sevk edilen Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak ve holding CEO’su Memduh Boydak tutuklandı Kayseri’de ‘Paralel Yapı’ soruşturmasında Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak ve holding Üst Yöneticisi (CEO) ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Memduh Boydak’ın tutuklanmasının ardından adliye önünde bekleyen yakınları ve şirket çalışanları cezaevine giden Hacı ve Memduh Boydak’ı alkışlarla uğurladı. Holdingin Yönetim Kurulu Üyesi Murat Bozdağ adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağı getirilerek serbest bırakıldı. Erol Boydak ise önceki gün serbets bırakılmıştı. Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve tutuklanan Hacı ve Memduh Boydak’ın kardeşi Mustafa Boydak, “Türk adaletine güveniyoruz, geçmişteki hayır işlerinden kaynaklanan bir tutuklama olduğunu sanıyoruz” dedi. İtiraz edilecek Kayseri Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Boydak kardeşler için için avukatlarının Sulh Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunulacağı açıklandı. Avukatların, tutuklamaya itiraz dilekçesinde Boydak Holding yöneticilerinin bugüne dek hayırsever olarak yaptıkları ve yaptırdıkları eserler, spor kulüplerine katkıları ile yıllardır holding ve kişi olarak vergi rekortmeni oldukları, suçlamaları kesinlikle kabul etmediklerinin dile getirileceği kaydedildi. İşte suçlamalar Nöbetçi 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nde ifadelerin alınmasının ardından şüpheliler Memduh (Solda) ve Hacı Boydak (Sağda) Kayseri Kapalı Cezaevi’ne götürüldü. hakkında 8 klasör bilgi, belge ve veriler üzerinden savunmaları alındı. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinesinde polisin yürüttüğü Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/ PDY) örgütü soruşturmasında Boydak Holding’in 4 yöneticisiyle ilgili suçlamalar şöyle: n Ekonomik güçlerini kullanarak, sahibi oldukları şirketlere fason iş yapan Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (OSB) esnaftan FETÖ/PDY örgütüne ve bünyesindeki eğitim kurumlarına himmet, kurban, bağış adı altında para toplanmasında görev almaları. n OSB’deki esnaf ve işadamlarından yüzde 7080’e yakı ‘Adaletimize güveniyoruz’ Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak, Hacı ve Memduh Boydak’ın tutuklanmasının ardından Kayseri Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı değerlendirmede, başlatılan operasyon kapsamında holdingin üst düzey yöneticisi 4 kişinin gözaltına alındığını anımsattı. Boydak, “Türk adaletine güveniyoruz. Tabii burada esasına bakacak olursak geçmişte yapılan hayırseverlik faaliyetlerinden mütevellit anladığımız kadarıyla çeşitli suçlamalar var, bunları takip edeceğiz. Gerekli itirazları, hukukçu arkadaşlarımız değerlendireceklerdir. Hayırlısı olsun, Allah can sağlığı versin. Ülkemize güveniyoruz, adaletimize güveniyoruz. Hayırla netice alacağımıza inanıyorum” dedi. Bünyesinde 14 bin çalışanı bulunan şirketin CEO’su Memduh Boydak, 2008 2015 arasında Melikşah Üniversitesi mütevelli heyet başkanlığı yanı sıra 20112015 yılları arasında da JaponyaKayseri Fahri Başkonsolosu olarak görev yaptı. Dört kardeşin en büyüğü olan Hacı Boydak, Boydak Holding’in 2004’te kuruluşundan itibaren Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. Hacı, Mustafa, Memduh ve Bekir Boydak kardeşler hiç bir arada fotoğraf vermiyordu. Bir dönem kardeşler bunun gerekçesini nazar olarak açıklamıştı. nının, Boydak Holding’in sahibi oldukları şirketlere iş yaptıklarından, bunları talepleri doğrultusunda hareket etmeye zorlanmaları. n Şüphelilerden Memduh Boydak’ın aynı zamanda FETÖ/PDY bünyesindeki bir eğitim kurumunun mütevelli heyeti başkanı olduğu, örgüt adına gerçekleştirdiği eylemlerde haklarında ‘Terörizme finansman sağlamak, örgüte üye olmak’ suçlarından daha önce soruşturma yapılan biri halen Ankara’da tutuklu 5 kişiyle ortak hareket ettiği. n Memduh Boydak’ın Melikşah Üniversitesi’nde 200300 kadar işadamının katılımıyla yapılan himmet toplantılarını organize ettiği. n OSB’deki işadamlarının vereceği himmet miktarını belirlemekte görev aldığı,17 25 Aralık süreci sonrasında bazı işadamlarına ekonomik güç göstererek, örgütün yanında hareket etmeleri yönünde baskı kurduğu. n Şüpheli Erol Boydak’ın örgütün himmet, sohbet gibi toplantılarına katıldığı. n Şüpheliler Erol Boydak ve Murat Bozdağ’ın sosyal paylaşım sitelerinden özellikle dershanelerin kapatılması sürecinde, yerel ve genel seçim süreçlerinde örgütün propagandasını yaptıkları ve dönemin başbakanı ve devlet büyüklerine sosyal medya yoluyla hakaret içerikli paylaşımlarda bulunmaları. Vergi şampiyonu Boydak Ailesi, 2014’te ödediği 11 milyon 738 bin lirayla, Kayseri’de 100 kişinin ödediği toplam 37 milyon 438 bin liralık Gelir Vergisi’nin yüzde 31’ini tek başına karşılamıştı. Aileden 6 kişi 2014 yılında ödediği Gelir Vergisi tutarı ile en fazla vergi ödeyen ilk 10 kişi arasında yer almıştı. 2010’da dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak’a Kayseri Sanayi Odası özel ödülünü takdim etmişti. l Ekonomi Servisi Barbaros Akyıldız Şirketin Türkiye’de 34 mağazası bulunuyor. Beta Van’dan İran’a açılacak ŞEHRİBAN KIRAÇ İran pazarını radarına alan şirketler kervanına Betada katıldı. Yurtiçinde 34. mağazasını Van’da açan Türkiye’nin önde gelen ayakkabı üreticisi ve perakendecisi Beta, İran pazarı için de nabız yoklayacak. Beta Genel Müdürü Barbaros Akyıldız, Van’ın bu bölgenin en önemli şehirlerinden biri olduğunu belirterek, özellikle internet satışlarında Van’ın üst sıralarda olması nedeniyle mağaza açmaya karar verdiklerini ifade etti. Van mağazasının İran’dan gelecek turistler için de önemli bir perakende noktası olmasını hedeflediklerini kaydeden Akyıldız, “Gelecek dönemde de İran pazarına açılma planlarımız çerçevesinde Van bizim için ilk adım olacak” diye konuştu. 2017’yi bekleyeceğiz Akyıldız Beta’nın Van mağazasında düzenlediği basın toplantısında “Nevruz bayramı dolayısıyla tatillerini geçirmek isteyen İranlılar 821 Mart tarihlerinde bu bölgeye akın ediyor. Bu mağaza bir anlamda İran pazarını test ettiğimiz bir mağaza olacak. İran pazarına açılmak için bir yıl bekleyeceğiz” dedi. Bu yıl 5 mağaza açmayı hedeflediklerini anlatan Akyıldız şu bilgileri verdi: 2017’de Erzurum’da ikinci mağazamızı açma hedefimiz var. Trabzon, Antalya gibi illerde de mağaza açmayı planlıyoruz. 2015’te 55 milyon TL ciro gerçekleştirdik. 2016 beklentimiz ise 65 milyon TL. Geçen yıl 459 bin parça ürün sattık. 11 Şubat itibarıyla yeni sezonu açtık. Beta’ya ortaklık teklifi ya da satışıyla ilgili olarak da Akyıldız, görüştükleri fonlar ve şirketler olduğunu, işin matematiğine baktıklarını, iyi olması durumunda şirket ya da hisse satışı olabileceğini sözlerine ekledi. l VAN ‘Kral / sultan / yüce lider’ filan... Anayasa Mahkemesi’nin Erdem ve Can arkadaşlarımızla ilgili kararı, Cumhurbaşkanı’nın tepkisi, Numan Kurtulmuş’un açıklaması, sonra Saray’ın sözcüsünün müdahalesi, Arınç’ın bu tartışmaya katkısı, bu sırada, Türkiye’nin geçmişte AKP’yi desteklemiş yabancı dostlarının kaygıları aklıma, Zizek’in, “Efendinin Söylemi” (Lacan), kavramından hareketle yazdıkları geldi. Biraz teori... Özetle: Kral/sultan/ yüce lider (S1) tebaasının öznelliği (ve bedenleri) ($) üzerinde egemendir, mutlak efendidir. Kral / sultan / yüce lider (KSYL) bir ana gösterge olarak tüm diğer göstergelerin (S2) anlamlarını belirler. KSYL bunu yapabilir çünkü, o özel bir “şey”den yapılmıştır, yüce/kutsal nesne olan ikinci bir bedeni (a) vardır. Bu ikinci bedenin kaynağı kan bağı olabilir; Tanrı’nın ona bir hediyesi (“Biz… bir lider olarak onu gördüğümüz zaman ‘Salli Alâ Muhammed’ deriz” gibi) olabilir. Bu nedenle KSYL’nin sözünü, iradesini sorgulamak, cezalandırılması gereken bir hakaret suçu oluşturur. Tebaa($), a’ya inanmaya devam ettiği sürece S1, S2’yi belirlemeye, KSYL de, KSYL olarak kalmaya devam eder. KSYL özündeki bir nitelikten dolayı KSYL değildir. Halkın ve genel olarak bir toplumsal yapının onun a’ya sahip olduğuna inancı, ona toplumdaki iktidar biçimlerini, göstergeleri, iradeleri belirleme, dolayısıyla KSYL olma gücünü verir. Bu inanç kaybolmaya başlarsa, KSYL’yi, KSYL yapan yapı da çözülmeye başlar. KSYL’nin diğer anlam ve iktidarları/iradeleri belirleme kapasitesi azalmaya başlarsa, bu kez inanç zayıflamaya başlar. Bu döngü oluşunca, KSYL’nin KSYL olmaktan çıkması (devrilmesi) artık bir siyasi “an” sorunudur. KSYL, KSYL olduğunu tekrarladıkça, diğer anlamları, iradeleri belirleme hakkını vurguladıkça, kendini açıklamaya çalıştıkça, ikinci bedeni eriyerek şeffaflaşır, arkasındaki çıplak et tüm sıradanlığıyla sırıtmaya başlar. Bu süreç geriye çevrilemez! Bu süreci geri çevirme çabası kaçınılmaz olarak histerik, paranoyak şiddete yol açar. Zizek, bu bağlamda, faşizm, kapitalist toplumda, kapitalizm öncesine ait bir “mutlak efendi söylemini restore etmeye yönelik gerici bir çabadır” diyor. Faşist rejimde, KSYL her türlü farklılığı, ötekinin varlığını yok sayar, tüm yaşam alanlarında anlamları belirlemek ister, yasaları yok sayar. Hatta faşizm, KSYL’ye itaat etmek adına yasaların, ahlak kurallarının ihlalini teşvik eder. AYM’nin kararı ve ötesi Açıklanan “karar” Cumhurbaşkanı’nın, AYM’nin iradesini (anlamını= S2) belirleyemediğini gösterdi. Cumhurbaşkanı’nın “karar”a ilişkin tepkisine, Numan Kurtulmuş’un “Bu onun kişisel düşüncesi” sözleri a’nın arkasında, sıradan bir beden olduğunu hatırlattı. Saray’ın sözcüsünün Kurtulmuş’a verdiği “o devletin, hükümetin başı” cevabı, bir maddi araçtan medet uman “parayı veririm tutuklatırım” sözleri, a’nın saydamlaşma sürecini hızlandırdı. Aslında, daha AYM’nin “kararı” ortaya çıkmadan önce, AKP içinde güçlü isimler eleştirileriyle, bir alternatif irade kurmaya başlamalarıyla a’ya inanmadıklarını beyan etmişlerdi. Siyasal İslamın önemli bir yazarının “Sıfır sorun politikası... Hiçbir karşılığı yok... Jölelilerle, şunlarla bunlarla gaz veriyorlar; memleketi batırdılar” sözleri de “KSYL”nin kerametinin (a), artık bu “keramet” inancının üretimine katkıda bulunanlar arasında da sorgulandığını, kısacası a’ya olan inancın zayıflamakta olduğunu gösteriyor. Dün, AKP’yi “askeri vesayetle” mücadele bahanesiyle destekleyen bir yazarın bugün, askeri, yok edilen demokratik “denetleme, dengeleme” kurumları arasında sayarak hayıflanması da anlamlı! Başlangıçta a’nın oluşmasında büyük rol oynayan “iç dinamikle dış dinamik örtüşüyor” denklemi de çöktü. Dün Erdoğan’ın liderliğini destekleyen Batılı çevrelerde, bugün “Erdoğan Türkiye’yi batırıyor mu?” (Carnegie Europe), “Erdoğan, artık düşünceleri eskimiş, zamanı geçmiş birisidir” (Council on Foreign Relations) ifadelerine rastlanıyor. Sanırım bir dönem, daha bir süre yakıp yıkacak olsa bile kapanıyor. Peki ya sonra? Kırmızı ette alarm Antalya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı İlhan Ayhan, hayvan sayısında 700 bin azalma olduğunu, oysa 6 milyon hayvanın olması gerektiğini anlatarak, “Ülke olarak besiciler ham hayvan bulmakta sıkıntı çekiyor” dedi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hayvansal Üretim İstatistikleri 2015 yılı verilerini açıkladı. Buna göre önceki yıl 14 milyon 694 olan büyükbaş hayvan sayısı, 2015’te 13 milyon 994 bine düştü. DHA’ya konuşan İlhan Ayhan, iki yıl önce 2 bin 500 TL’ye alınan besilik danaların şu an 4 4 bin 500 TL’ye çıktığına işaret etti. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle