29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 7 Mart 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ TBMM’ye pazar ayini arası haber 5 Meclis Genel Kurulu’nda bir ilk şimi yöneten TBMM Başkanvekili Pervin Buldan cu yaşandı. HDP İstanbul Mil ma namazı dolayısıyla Ge letvekili Garo Paylan’ın ta nel Kurul çalışmalarına saat lebi üzerine dünkü birleşi 12.00’den saat 13.00’e kadar me pazar ayini dolayısıyla yaklaşık 40 dakika ara ve MAHMUT bir saat ara vermişti. Birle LICALI şimin açılmasının ardından rildi. Verilen arada ibade söz alan HDP İstanbul Millet tini yapan Paylan, bütçe vekili Garo Paylan, “Az önce TtHBaDMlPe’Mlbi’idGdeaobrğiorriuPlakltyyulasaşunan’ınnddaı konuşmasına başlamadan önce Bahçekapılı’ya “Sayın Başkan, size de özel bir teşekkür ediyorum, sağ olun” dedi. Geçen cuma günü birle siz de fiilî olarak cuma namazı arası verdiniz. Allah kabul etsin. Meclisimizde bütün gruplarda neredeyse Hıristiyan milletvekili arkadaşlarınız var artık ve pazar günü de Genel Kurul on birde toplanacak. Bizim pazar ayinimiz Ankara’da da kiliselerimiz var on bir ile on iki otuz arası ve bu çerçevede bu pazar günü de pazar ayini arası verilmesini talep ediyorum” diyerek pazar günü pazar ayini arası verilmesini talep etmişti. Paylan’ın bu talebi Meclis Başkanı İsmail Kahraman tarafından onaylandı. Verilen arada Paylan, Ankara’daki bir kiliseye giderek ibadetini yaptı. l ANKARA Bütçeden sonraDvgsdeaoöevrnrdğuürietaş:ormBflğeeüelntzulçedleterirakinereidchleeerğniiz Başbakan Ahmet Davu DOKUNACAKLARtoğlu, HDP milletvekil leri hakkındaki dokunulmazlık dosyaları için tarih verdi. Davutoğlu, “Meclis’e gönderilen fezlekeleri bütçe görüşmelerinden sonrasında değerlendireceğiz. Meclis Başkanımızla, gerekirse diğer parti temsilcileriyle de görüşeceğiz. CHP, MHP ve hatta HDP’nin makul vicdan taşıyan milletvekilleri de bu milletvekilinin bir teröristin taziyesine gitmesini kabul etmemiştir” dedi. Davutoğlu ‘kendi vicdani kanaatinin HDP milletvekillerinin fezlekesi için gerekli adımların atılması olduğunu’ belirtti. Zaman Gazetesi’ne kayyum atanmasını değerlendiren Davutoğlu, Basın özgürlüğü konusunda Türkiye’de kimsenin şüphesi olmamalıdır. Eeştiri en doğal haktır ama burada söz konusu olan sadece bir basın faaliyeti değil özellikle meşru halk desteği ile iktidara gelmiş bir hükümete ve onun organlarına geçmişten beri yürütülen bir operasyonun neticesidir” diye konuştu. MHP net tavır koysun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “İktidar B planını ortaya koy malıdır. Referandum söz konusu olur sa MHP’nin anaya sa konusundaki has sasiyetleri göz önünde bulundurularak gerek li katkı sağlanacaktır” sözlerinin ardından Davutoğlu, MHP’den Anayasa konusun da net tutum beklediklerini DAVUTOĞLU söyledi. l Haber Merkezi CHP’li gençler basın açıklamasında demokratik bir anayasa istediklerini söyledi. Erdoğan’a tiyatrolu protesto Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Gençlik Kolları üyeleri, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül kararının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Kararı tanımıyorum, uymuyorum” şeklindeki sözlerini, Beşiktaş’ta tiyatro oyunuyla protesto etti. CHP Gençlik Kolları tarafın dan, Beşiktaş Meydanı’nda düzenlenen ‘Saray’a Anayasa Dersi Veriyoruz’ adlı etkinliğe çeşitli ilçelerden CHP’li gençler katıldı. Beşiktaş CHP İlçe Binası önünde toplanan yaklaşık yüz kişi, çeşitli pankart ve dövizler taşıyarak, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları eşliğinde Beşiktaş Meydanı’na yürüdü. CHP’liler son dönemde yaşanan olayla rın anlatıldığı ‘Bizi tanıdın mı’ adlı oyunla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu olaylar karşısındaki tutumunu eleştirdi. Oyunun bir parçası olarak CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Kenan Otlu, üzerinde ‘Ak Kargo Personeli’ yazan bir kişiyle Cumhurbaşkanı’na Anayasa gönderdi. Eylem, açıklamanın ardından sona erdi. l DHA Yeni Osmanlılar Afrika’da Bu ülke her yanıyla dökülüyor; artık “demokrasilerde o olur, bu olmaz” demeye hacet kalmadı, iktidar çevresi, lafta bile kalsa, demokrasinin adını anmaz oldu. İyi de oldu, daha fazla ikiyüzlülüğe gerek kalmadı. Onun yerini, “kendi değerlerimize dayalı anayasa”, “Türk tipi başkanlık” gibi evrensel değerlerden bağını tümüyle koparma kılıfları aldı. “Evrensel değerlere” dayalı siyaset ne kadar mümkündür, başlı başına bir tartışma konusu ama tüm zorba rejim heveslileri mutlaka “kendine özgü değerler”den, “özgün tarihsel miras”tan söz ederek en temel insan hakları ve özgürlükleri taleplerinden kaçma yolu arar, bulur. Batı karşıtlığı Bizim kendine özgü modelimiz, derme çatma bir Osmanlıcılık ile, iyice eskimiş İslamcı iddiaların kırık dökük sentezinden oluşuyor. Doğrusu, hâlâ Osmanlıcı olmak için Osmanlı tarihinden haberi olmamak şart, zira Osmanlıcılar, Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı ile çöktü sanıyor, klasik dönem bilgileri ise pehlivan tefrikaları düzeyinde. Zamanında, Batılı otoriter ideolojilerin ürettiği komplo teorilerini analiz, “tepkisellik”ten ibaret Batı karşıtlığını kendi buluşları sanıyorlar. İslamcılığa gelince, Seyyid Kutup ile Necip Fazıl’ın garip bir karışımı üstüne Dubai modeli, faizsiz bankacılık ile, AVM’lere Ahi modeli, başkanlık sistemini Hilafetçiliğe bağlama gayreti ile, İslami anayasa tasavvuru, Türklerin başını çektiği bir ümmet hayali, sonu TOKİ ve beton camiye varan bir hazin medeniyet kurma iddiası, vs. Garip bir buluşma Bu zihniyetin emperyal hayalleri ayakta tutma çabası da aynı sığ sularda seyretmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın son Batı Afrika gezisi, küçük müteahhitlik işleri ile, Batı emperyalizmine meydan okuma gibi bir büyük iddianın garip bir buluşması kıvamındaydı. Geziye giden gazetecilerin izlenimlerini okusanız, sanırsınız ki, Afrika’nın sömürge tarihini ilk bunlar keşfetmiş ve şimdi Osmanlı dönmüş de hesabını soruyor. Zihniyet ve siyaset fukaralığı bir yana, bari gezilere katılanlar, gittikleri yerler ile ilgili iki satır okusalar diyorum. Gezinin ilk durağı Fildişi Sahilleri, pek emperyalizmin lanetleneceği bir yer değil, çünkü mevcut devlet başkanı Quattara, Libya müdahalesinin hemen ertesinde, ancak Fransa’nın askeri müdahalesi ile koltuğuna oturabildi. Gidilen ülkelerin hepsinde iktidarda olanlar, “Batılı dostları”, hatta askeri varlığı sayesinde yerlerinde oturabiliyorlar. Gana Devlet Başkanı Mahama, son olarak, ABD ile, bakanlarından bile gizli tuttuğu bir anlaşma yaparak, Guantanamo’dan salıverilecek olan iki eski cihatçının ülkesinde ikametine izin verdi. “Obama madem bu iki şahsı salıveriyor neden kendi ülkesinde ikamet etmelerine izin vermiyor” diye soran muhalifler, tüm bunların Mahama’nın Kasım 2016 seçimleri için ABD’den destek almak adına gösterdiği çabanın bir parçası olduğunu söylüyor. “Başkanlık Külliyeleri” yeterince ihtişamlı değil diye, bu ülkeleri küçük görmeyelim, her birinin kendine mahsus dinamikleri, karmaşık toplumsal ve siyasal dengeleri, sorunları var. Biraz malumat Kısacası, bırakın Afrika ülkelerini emperyalizmin kıskacından kurtarmak, İslamcılık yapıp Müslümanlık üzerinden bağ tesis etmek, sıradan iş bağlamak için bile biraz daha fazla malumat gerekiyor. Bakın Batılı emperyalistler bile, oraları sömürmek için kabile dillerine varana kadar öğrenmişlerdi. Dış politika adına, ihtiras ve sığlıkta sınır tanımadığımız için Ortadoğu maceramız hazin bitti. Ama bırakın Afrika’yı, Asya’yı ve dünyayı, bizim iktidar çevresi Türkiye’yi bile doğru dürüst bilmiyor, bilmeyi reddettiği için yönetemiyor, yönetemediği için, daha fazla otoriterleşiyor. Not: Zaman gazetesinin susturulması, basın özgürlüğüne indirilen son darbedir. Bu icraatı da, konuyu Cemaat tartışması çerçevesinde önemsizleştirmeye çalışanları da kınıyorum. ‘Erdoğan rejimi hücumda’ Aydın ve gazetecilerden yeni bildiri: Zulmün artsın ki tez zeval bulasın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, gazetemiz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül için verilen “hak ihlali” kararına ilişkin, “Karara saygı duymuyorum” açıklaması ve Zaman gazetesine kayyum atanmasını eleştiren gazeteci ve akademisyenler, bir imza kampanyası başlattı. Ankara Özgür Düşünce’ye Giriş platformu tarafından hazırlanan ve gazetemiz yazarı Aydın Engin, yazar Hasan Cemal, Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Abdulhamit Bilici, İnsan Hakları Derneği Onursal Başkanı Akın Birdal, Prof. Baskın Oran’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci ve akademisyenin imza attığı metinde son dönemdeki operasyonlar ve basına yönelik baskılara dikkat çekildi. Banka, holding ve medya kuruluşlarının el konularak kayyumlar aracılığıyla batırılma noktasına getirildiği belirtilen metinde, “Kayyumluk son olarak, Boydak Holding ve Türkiye’nin en fazla satan gazetesi Zaman’ı batırmak için görevlendirildi. Artık sırada Cumhuriyet gazetesi var” denildi. Metinde, “Erdoğan Rejimi bu hukuksuzlukları birkaç güne sığdırdı. Topyekun hücumda. Bütün cephanesini cepheye sürüyor. Sönmekte olan ateş bol duman salarmış. Zulmün artsın ki tez zeval bulasın” denildi. l Haber Merkezi KAYYUM’UN ZAMAN’I ESKİ EKİBİN YARINA BAKIŞ’I Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üçüncü köprü için katılacağı tören kayyum yöneticileri tarafından “Köprüde tarihi heyecan” başlığıyla manşete taşınırken, gazetenin sürmanşetinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Dokunulmazlıklar kaldırılsın” çağrısının yer bulması dikkat çekti. Zaman gazetesi önünde son iki gündür yaşanan olaylara ve özellikle kadın protestoculara yönelik biber gazlı polis müdahalesi görmezden gelindi. Kayyum yönetimindeki gazetenin sayfa sayısı 12’ye düşürüldü. Gazetenin künyesinde de değişiklik yapıldı. Atanan 3 kayyumun ismi Yönetim Kurulu Yetkisi Kullananlar arasında yer aldı. Destek mesajları Zaman Gazetesi’ne kayyum atanmasının ardından işlerine son verilen gazete ekibi yeni bir gazete çıkardı. Yeni gazete “Yarına Bakış” adıyla ilk sayısını dün yayımladı. Yarına Bakış Gazetesi’nin ilk sayısının sürmanşetinde “Gözyaşına kan değdi” başlığı kullanılırken manşetinde ise “TOMA, gaz ve biber gazı kesmedi, atın şunu aşağıya!” başlığı kullanıldı. Yeni gazeteyi Samanyolu Haber sitesi, “Zaman Gazetesi ekibi yoluna yeni bir gazeteyle devam etme kararı aldı” ifadesiyle duyurdu. Yeni gazetenin birinci sayfası, Gülen cemaatine yakın birçok twitter hesabından mesajlar paylaşıldı. Gazetenin birinci sayfasında Zaman Gazetesi binası önündeki biber gazlı müdahaleye geniş yer verilirken, okurların Zaman Gazetesi’ne destek mesajlarına da yer verildiği görüldü. l Haber Merkezi Meclis’te ‘kürsüde besmele’ tartışması TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmeleri sırasında söz alan AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, AKP’nin 1 Kasım seçimlerinde “Haydi bismillah” demesinin yasaklandığını belirterek besmele çekti. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Besmeleyi yine siyasete alet etmiş oldu” dedi. CHP’li Mahmut Tanal ise “Sizin ne dinle alakanız var ne Allah’la” dedi. AKP Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, Tanal’dan özür dilemesini istedi ancak Tanal kabul etmedi. Bu sırada AKP’li Selahattin Beyribey’in bağırarak CHP sıralarına yürümesi üzerine CHP’li vekiller müdahale etti. Verilen arada AKP’li Mehmet Metiner’in, Tanal’ın bulunduğu sıraya gelmesi gerginliği artırdı. CHP’li Haydar Akar ile Metiner arasında yaşanan tartışma itişmeye dönüştü. CHP’li bazı milletvekilleri araya girerek tansiyonu düşürdü. l ANKARA / Cumhuriyet Cumhuriyet’i tehdit etti Star Gazetesi yazarı Ersoy Dede, Zaman Gazetesi’ne kayyum atanması ardından dünkü köşe yazısında hem gazetemizi hem de Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar’ı hedef aldı. Dündar için, “Bakmayın siz şimdi Can Dündar’ın AYM darbesiyle serbest kaldığına” diyerek tehditlerde bulunan Dede, “Yarın mahkeme, yapılanın bir casusluk faaliyeti olduğuna hükmederse... Karara sadece MİT TIR’ları dosyasını değil, misal Celâl Kara adlı firarinin ‘1 Numara Erdoğan’ sözünü manşete çekmesini... Reyhanlı’daki terör saldırısında MİT ve Devleti suçlayan yayınları da koyduğunda.. İşin Can Dündar’la sınırlı kalacağını mı zannediyorsunuz?... Tutuksuz yargılanmasına karar verilen Ekrem Dumanlı gitti. Gazetesi kurtuldu mu? Cumhuriyet Gazetesi de kurtulamayacak” diye yazdı. Twitter mesajı işten kovdurdu İktidara yakın yayını ile bilinen Sabah gazetesi, Twit ter’daki paylaşımları nedeniy le dış haberler muhabiri Enise Aşkın’ın işine son verdi. Gaze tenin, söz konusu paylaşımların “Ülkenin bö lünmez bütün lüğüne aykırı ve emniyet teş kilatını aşağı layıcı ifadeler” olduğunu iddia Enise Aşkın ederek, gazeteci Aşkın’ın iş akdini tazminatsız olarak feshet tiği belirtildi. Enise Aşkın yaptı ğı açıklamada, “iki buçuk yıldır Sabah gazetesinde çalıştığını, 4 Mart günü yönetim tarafından işine son verildiğinin tebliğ edil diğini” söyledi. Aşkın, paylaşım larında, Güneydoğu’da yaşanan lara ve basın özgürlüğüne yöne lik baskılara tepki göstermişti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle