19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 6 Mart 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ İstanbul, Ankara ve Urfa’da 8 MART etkinliklerine izin yok haber 7 Ankara Valiliği, 8 Mart etkinliklerinin 10 yıldan fazla süredir yapıldığı güzargâhları bu yıl yasaklı yerler kapsamına OZAN aldı. Kadın eylemlerinin ÇEPNİ düzenlendiği alanlar yıllardır değişmese de, bu yıl “yasak yerler” başlığı altına alınarak, Ankara Emniyeti tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine izin verilmeyeceği ve bu alanlarda eylemlere karşı gerekli emniyet tedbirlerinin alınacağı duyuruldu. Eylemler ‘yasadışı’ Başkentte eylem hazırlığında olan sendika ve kadın örgütlerine Ankara Vali Yardımcısı Kemal Karadağ imzalı olarak gönderilen tebligatta söz konusu eylem güzergâhlarının 29.01.2016 tarihinden itibaren yasaklı yerler kapsamına alındığı ve burada yapılacak eylemlerin “yasadışı” kabul edilerek izin verilmeyeceği iletildi. Valilik yazısında “güvenlik önlemlerinin alınması ve güvenlik uygulamaları nedeniyle konunun önem ve hassasiyeti” gerekçesiyle kadınlara, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 8. maddesi hatırlatılarak izin verilmeyen bu eylemde, “topluluğa ilan edilmesine rağmen dağılmayan topluluğa, kanuna uyarak dağılmalarını, dağılmazlarsa zor kullanılacağını ihtar edilecekleri ve topluluk dağılmazsa basınçlı ve/ veya boyalı su veya diğer zor kullanma araçları ile zor kullanarak topluluğu belirlenen güzergâhtan dağıtılacakları” tebliğ edildi. Suç işlemeyin 8 Mart için planlanan etkinliklerinin yasadışı ilan edilmesinden sonra harekete geçen kadın örgütleri, yaptıkları açıklamada her türlü engellemeye rağmen alanlarda olacaklarını ilan ederek, “Her yıl basın açıklaması yaptığımız yer için bu yıl yasak demek suçtur, keyfiliktir. Bir kez daha Ankara Valiliği’ne ve Emniyeti’ne sesleniyoruz, 6 Mart Pazar (bugün) kadınlara meydanları yasaklamaya kalkmayın. Suç işlemeyin” dedi. Bünyesinde sendikalar, siyasi partiler, öğrenci örgütleri, feminist kadın örgütleri, LGBT örgütlerini barındıran Ankara Kadın Platformu açıklamasında ayrıca, “Ankaralı bütün kadınlara çağrımızdır, Ankara Valiliği’nin kanunsuz ve suç olan açıklamasına itibar etmeyin. Gelin 6 Mart Pazar günü saat 12.00’de Kolej Meydanı’nda buluşalım, rengarenk giysilerimizle, pankart ve dövizlerimizle, taleplerimizle, bütün renklerimizle alanda olalım” ifadeleri yer aldı. Kadınlardan o kadar mı korkuyorsunuz Şanlıurfa Valiliği, kent merkezi ve ilçelerde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yapılacak tüm yürüyüş ve etkinliklerin yasaklandığını duyurdu. Polisler zırhlı araçlarla önlem aldı. HDP Milletvekili Dilek Öcalan, valiliğin yasak kararına tepki göstererek “Kadınlar elbette ki yasakları tanımayacaklardır. Kadınlardan o kadar mı korkuyorsunuz? Evet korkacaksınız, kadınlar adaleti, gerçeği yansıttığı için elbette korkacaksınız” dedi. l DHA KADINLARA polis ordusu Kadınlar yasağı Cumhuriyet’e değerlendirdi ALANLARDA OLACAĞIZ l KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse: Hiç şaşırmadım. Çünkü uzunca bir süredir faşizan kuşatma altındayız. Onlar için anayasal hak diye birşey söz konusu olamaz, çünkü bu ülkenin en yüksek temsiliyet noktası zaten ‘Anayasayı tanımıyorum’ diyor. Bizim nerede toplanacağımıza aslında yasaya göre değil, kendi istediklerine göre karar veriyorlar. Bin yıllardır süren kadın mücadelesi, yasaklama tanımaz. Biz bu 8 Mart’ta bu saldırılara prim vermeyeceğiz ve o alanlarda toplanacağız. SESİMİZİ KISAMAZLAR Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersöz: Bu ülke yasaklarla yönetilmeyecek. Biz bu yasakları sokaklarda, meydanlarda yıkacağız. 8 Mart’a kadar da her gün sokaklarda olacağız. Kadınların sesi kısılamaz, kısılamayacaktır. Ankara Kadın Platformu Sözcüsü Yurdagül Boztaş: 10 yıldır eylem yaptığımız bir alan Valilik kararı ile yasaklanmak istendi. “Barış, Yaşam, Özgürlük” taleplerimizi bütün alanlarda duyurmaya devem edeceğiz. Yasaklar bizi durduramaz. Adıyaman’da kadınlar halay çekti. İstanbul’da da yasak İstanbul Valiliği de bugün Kadıköy’de yapılacak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yürüyüş ve mitingine izin vermedi. Konuyla ilgili dün basın toplantısı düzenleyen İstanbul 8 Mart Kadın Platformu karara tepki gösterdi, bugün saat 12.00’de Kadıköy rıhtımda buluşacaklarını duyurdu. Platform, 23 Şubat’ta miting için başvurdukları valiliğin son iş gününe dek cevap vermediğini söyledi. Valilik önceki gün yaptığı tebligatta alanın toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılacak yerlerde olmamasını gerekçe göstererek mitinge izin vermediğini duyurdu. Platform temsilcileri geçen yıl da buranın miting alanı olmamasına rağmen valiliğin her yıl gerçekleştirdikleri yürüyüş ve mitingi SİZE Mİ SORDUK? Halkevleri Kadın Sekreteri Dilşat Aktaş: Yaşam alanlarımızı gasp eden, kadınları eve kapatan, güvencesiz çalışmaya zorlayan AKP iktidarının kadın düşmanlığına karşı kadınların eşitlik ve özgürlük için coşkuyla hazırlandığı 8 Mart’a günler kala yapılacak mitinglere dönük haberler ve valilikler tarafından “yürüyüşe izin verilmeyeceği” yönündeki açıklamalar kadınlara meydanları kapatamaz. Biz kadınlar için 8 Mart Sokaktır, Özgürlüktür, Yasaklanamaz! K1t2oa.p0dla0ınnı’yldaoerrbddtncAeauıaanpnllkgkbkklüPaauaiİAnsSlrrrlaNiuıaşTnstvışKAfKaıoae“ANaaorcBrtRmeçlaBie1ırzkAUkjue2ldlMkLaK.ake0rdaİbaeğı0sndıryui’t.ladııdagnroedanüalnnuabnKltrıyuaea’sunlrypdard8akısadkasutiMuaöçg1tk.yoaö2ipşrsrk.t0llıtaiahe0Kyrnrt’oaaıddamrrie”ı, engellemediğini hatırlattı. Açıklamalarında valiliğin kararına tepki göstererek meydanların kadınlara kapatılamayacağını belirterek şu görüşlerini dile getirdiler: “Biz kadınlar hayatın hiçbir alanında onların çizdiği sınırlar içerisinde yaşamayacağız, yaşamımız, emeğimiz, özgürlüğümüz için direniyoruz.” l ANKARA Burjuvalar ve Edebiyatçılar Vicdan sahibi isyankâr bir yazar olarak bildiğim, muhafazakâr dünyayı iyi tanıyan Levent Gültekin’in Diken sitesinde yayımlanan, zenginlere öfkesini, hayal kırıklığını dile getirdiği yazısını severek, gülerek okudum. Gülerek okudum çünkü tek tek zenginler konumuz dışı ama onların sınıfına kızmak anlamsızdır. O sınıfla savaşmak gerekir. HHH L? event Bey zenginlerin bir sınıf olduğu nu, sınıfsal içgüdülerinin ne kadar sağlam olduğunu bilmiyor olabilir mi? Kârları azaldığında, işçiler harekete geçtiğinde sıkıyönetimleri nasıl çağırdıklarını, beğenmedikleri siyasetçileri çarşaf çarşaf ilanlarla ve tabii o ilanların arkasındaki yöntemlerle nasıl yıktıklarını unutmuştur belki de. Zenginlerin demokrat olması eşyanın tabiatına aykırıdır. Tek ve değişmez ilkeleri sistemi her ne şekilde olursa olsun korumaktır. Kim koruyor kolluyorsa onlarla iş görür burjuva sınıfı. HHH Haklarını yemeyelim; resim biriktirir, edebiyatla sanatla ilgilenir, vakıflar kurar, vergiden düşerler. Durum sıkıştığında da “demokrasiyi” sizden bizden iyi savunur, “geçiş dönemi” taleplerini dile getirmeyi ihmal etmezler. “Bu memleketin insanı değil misiniz siz” diye soruyor Levent Bey; hayır onların memleketi başkadır. Gülerek okudum Levent Bey’in yazısını. Bir yazı ancak bu kadar iyi niyetli olabilir. Cehenneme giden yoldaki taşlar gibi. HHH Kızılmaması gereken bir kesim daha var. Herkes konuşabilir, yanılabilir, hata yapabilir, yanlış ata oynayabilir, doğruları saklayabilir, işine geldiği gibi söylenebilir. Ama edebiyatçıları, sanatçıları ayıracaksınız. Onların yanlışlarını sorgulamak doğru olmaz. Sanat erbabını, edebiyatçıları ahkâm kesenlerden, bizlerden ayırıyorum, iltimas geçiyorum onlara; yanlış yapma, aklına estiği, bildiği gibi konuşma hakları var onların. HHH Siyaset bilimciyi, akademisyeni, uzmanı, gazeteciyi siyasetçinin ta kendisini affedemeyiz. Onlar da bizi affetmez zaten. Yanılabiliriz; teoriler yolu tıkayabilir, veriler yoldan çıkarabilir ama o affetmeyen tartışmanın içinde kendimizi düzeltme şansımız var bizim. Edebiyatçının, şairin, sanatçının yoktur. Ne diyeceğini bilemez o. Şaşkın olur; romanlarının, hikâyelerinin kahramanları gibidir, şiirlerindeki delibozuk, başına buyruk sözcükler ona da bulaşır. HHH Siyasetin hayatla sınanan pratiği onlara göre değildir. Hayal dünyasının kahramanlarıdır onlar. Yüksekten bakabilirler. Bir ruh yüküyle oraya buraya imza atarlar, akıp giden acılı hayatın dışında kalmak istemezler. Baskıya zulme karşı çıkmak, doğruda durmak isterler. Çoğu zaman doğrunun durduğu yer pek karmaşık gelir. Onlar da yüzlerine gözlerine bulaştırırlar. Ama iyilikle yaparlar bunu. HHH Rahat bırakın onları, bırakın yanılsınlar! Dayanamayıp kendileri yazacaklardır zaten. Ölmeye Yatmak’tan söz etmiş, Fikrimin İnce Gülü’nü yazmış, “Evet, demiştim, şimdi pişmanım, beni Osman kandırdı” diyene kızılır mı? Edebiyatçı kategorisine girmez ama bir de Yalçın Küçük’e kızılmaz. “Neden kızılmaz?” diye sormayın, nedeni yoktur. NOT: Zaman gazetesine kayyum atanması üzerine söylenecek çok şey var. O çok şey yarını bekleyecek. Ama şimdiden şu kadarını söyleyelim: Darbenin nereye yöneldiğine, görünür gerekçesine değil, nereden geldiğine ve gerçek amacına odaklanmak daha doğru olmaz mı? dMoEkCuLnİSu’TlEm3azalyıdkad1o22syası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın HDP’lilere yönelik dokunulmazlık tehditleri sürerken 26. Yasama Dönemi’nde henüz 3 ay geçmesine karşın Meclis’e ulaşan dokunulmazlık dosyası sayısı 122 oldu. Parlamentodaki 44 CHP’li, 41 HDP’li, 22 AKP’li, 6 da MHP’li vekil hakkında dosya bulunuyor. CHP’li Anayasa Komisyonu üyesi ve Ankara Milletvekili Murat Emir, “Rakamlar bu döneme hızlı bir giriş yaptığımızı gösteriyor. Bu aynı zamanda iktidarın dokunulmazlığı bir silah olarak gördüğünün de kanıtı” dedi. Dosyaların konulara göre dağılımında ise ilk sırayı “terör propagandası” suçlaması alıyor. Bu dosyaların büyük bölümü HDP’li vekillerle ilgili. l FIRAT KOZOK/ANKARA Öğrenciler parmakla fişlenecek Ankara Valiliği’nden üniversiteye skandal talep: Kapılara parmak izi okuyucu koyun Daha önce öğrencilerin okula girebilmesi için kimlik göstermeyi ve üst araması nı zorunlu kılan Anka ra Üniversitesi’ne Ankara Valiliği’nden skandal SİNAN TARTANOĞLU bir talep gittiği öğrenil di. Valilik, Rektörlük’ten 13 bin öğrencinin eğitim gördüğü Ce beci Yerleşkesi’ne öğrenci olmayan marjinal grupların girişinin engellen Ankara Üniversitesi’nin Cebeci Kampusu’nda öğrenciler fişlemeye karşı çıkıyor. mesi için parmak izi tanıma sistemi kurulmasını talep etti. Marjinal örgüt gruplarına öğretim görevlilerinin de destek verdiğini belirten Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar’ın parmak izi talebinin, Rektörlük tarafından reddedil mesi dikkat çekti. Rektörlük, Danıştay 8. Dairesi’nin parmak izi düzenlemesi ile ilgili iptal kararını gerekçe göstererek talebin yerine getirilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. l ANKARA İ3A’ÜDEHDEDPİ’LLEİLNER4İNÖNERGEDEN TBMM’nin 26. dönemi başlayalı henüz dört ay olmasına karşın HDP’nin soru önergeleri ve Meclis araştırma önergelerinin büyük oranda iade edilmesi partide büyük rahatsızlık yaratıyor. 26. dönemde tüm siyasi partilerden 184 önerge iade edilirken, bu önergelerin 138’i HDP’li vekillere ait. Başka bir deyişle TBMM Başkanlığı’nın çeşitli gerekçelerle iade ettiği her 4 önergeden 3’ü HDP’ye ait. 26. dönemin başından bu yana HDP’nin soru ve araştırma önergelerinin bu oranda iade edilmesi parti içinde HDP’nin muhalefet partisi olarak denetim faaliyetinde bulunmasını engelleme çabası olarak yorumlanıyor. Partide AYM’ye başvurulması tartışılıyor. l MAHMUT LICALI/ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle