22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 13 Mart 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN Erdoğan’ın dünürü kalp krizi geçirdi, nişan iptal edildi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Tarabya’ya gitti. Kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılan Özde Erdoğan’ın dün akşam yapılacak ni mir Bayraktar’ın küçük oğlu Ahmet şan töreni öncesi büyük bir şans Bayraktar, “Babamın aort damarı yır sızlık yaşadı. Damat adayı Selçuk tılmış. Daha önce de aynı rahatsızlık Bayraktar’ın babası Özdemir Bayrak yaşanmıştı. Şimdi ameliyatta. İlk mü tar geçirdiği kalp rahatsızlığı sonucu hastaneye kaldırıldı. Sümeyye Erdoğan ve Selçuk Bayraktar dahaleyi başhekim yaptı” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Tarabya Huber Köşkü’nde dün ak rine Erdoğan hemen Halkalı’da hastaneye gelerek Bayraktar’ın sağ şam yapılacak nişan töreni nedeniyle ki Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp lık durumu hakkında bilgi aldı. Erdo Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi Kı Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma ğan yaklaşık 2 saat hastanede kaldı. sıklı’daki evlerinden Tarabya’ya ha Hastanesi’ne gitti. Cumhurbaşkanı’nı Bu gelişme üzerine nişan töreni ile reket edecekleri sırada Bayraktar’ın takip eden basın mensupları ise ri bir tarihe ertelendi. l İSTANBUL / rahatsızlık haberi geldi. Bunun üze polisin yolu kesmesi nedeniyle Cumhuriyet ‘Ne yapsa yeridir’ÖzdemirBayraktar CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan Anayasa Mahkemesini eleştiren Erdoğan’a sert tepki YUSUF ÖZKAN/HAKAN DİRİK CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ü özgürlüğe kavuşturan tahliye kararına “saygı duymayan”, yüksek mahkeme üyelerine de suçlamalar getiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “Delidir, ne yapsa yeridir” sözleriyle değerlendirdi. İzmir’e gelen CHP lideri, önceki akşam Ege Genç İşadamları Derneği’nin gecesine katıldı. Burada Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi kararı ve Erdoğan’ın yaklaşımı sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Beni bu tip adamlarla muhatap etmeyin, emin olun rahatsız oluyorum. Hukuka uymayan, anayasa kararlarına uymayan insanların olması konusunda ülkem adına üzülüyorum. Siz halkınıza hesap veremiyorsanız, konuşma hakkınız yoktur. Benim paramla yaptığın sarayın hesabını bana vermemek hangi anayasada var. Tarafsızlık üzerine namusun ve şerefin üzerine ant içiyorsun, sonra bunu unutuyorsun! Bu namus ve şeref pazarda mı satılıyor? Karar veren yargıcı neredeyse vatan haini ilan edeceksin. Bütün dünya gülüyor. Anadolu’da ‘delidir ne yapsa yeridir’ derler, o noktadayız” dedi. Böyle pazarlık olmaz Partisinin İzmir’deki il ve ilçe yöneticileriyle dün bir araya gelen Kılıçdaroğlu, daha sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı Ahmet Piriştina’nın adını verdiği arabalı vapurun hizmete giriş törenine katıldı. Kılıçdaroğlu, hükümetin AB’yle mülteci anlaşmasını “Kayseri pazarlığı” diye sunmasını eleştirerek “Hiçbir Kayserili, böyle bir pazarlığa imza atmaz. Türkiye tampon ülke mi?” dedi. Böyle pazarlık olmaz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’deki temasları kapsamında yurttaşlarla bir araya geldi. 21 yıldır ağlıyoruz GAZİ KATLİAMINDA YAŞAMINI YİTİRENLER ANILDI HİLAL KÖSE Gazi katliamında yaşamını yitirenler, katliamın 21. yıldönümünde düzenlenen yürüyüşle anıldı. Eski karakolun önünde başlayan, İsmetpaşa Caddesi’ndeki ilk yürüyüşe, GaziÜmraniye Şehit Aileleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sultangazi Şubesi ve Halk Cephesi üyeleri katıldı. Yol boyunca, Halil Dede’nin öldürüldüğü, şimdi eczane olan, Doğu Kahvehanesi dahil, taranan yerlere karanfiller bıraktılar. Cadde boyunca dükkânlar kepenek kapatmış, binalara dev pankartlar asılmıştı... Trafik akışını da kollarına kızıl bant takan, mahalleli gençler kontrol etti. Ailelerin isyanı, mezarlıkta göz yaşına ve ağıda dönüştü. Evlatlarının mezarlarına sarılıp ağıt yakan anneler, katliamın sorumlularının yargılanmamasına tepkiliydi. 16 yaşında yaşamını yitiren Sezgin Engin’in annesi Sebahat Engin, “21 senedir ağlıyoruz. Bu ülkede adalet olmadığı için davamızın üstü kapatıldı. Katleden devlettir, devlet kendini yargılar mı? Sezgin 16 yaşındaydı. 16 yaşında bir insan dünyayı yakmaz. 16 yaşındaki bir insanı katledersen adalet yok demektir” dedi. Sebahat anne, 21 yıldır aynı evde oturduğunu, acı içinde aynı sokakları arşınladığını anlattı: “Diğer aileler de burada. Evlat acısı bu... Ana yüreğinde acı bitmez. Her zaman yanar.” Dilek Şimşek’in ağabeyi Erkan Şimşek, aileler adına hazırladıkları açıklamayı okudu. Gazi’de yalnızca iki polise ceza verildiğini belirterek, “Bu katliamdan, dönemin başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Vali Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Nejdet Menzir ve onların tetikçileri sorumludur” dedi. İlk grup dağılırken, Demokratik Alevi Dernekleri, HDP, ESP, Devrimci Parti, Mücadele Birliği, EMEP, Halkevleri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun da aralarında olduğu çok sayıda parti ve örgüt üyesi de mezarlığa yürüdü. GAZİ’DE NE OLDU?Gazi’de öldürülenler için düzenlenen yürüyü şe binlerce kişi katıldı. Fotoğraf: VEDAT ARIK Seferihisar’da yurttaşlarla buluşan Kılıçdaroğlu, Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği’nin (SODEM) toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu, Güneydoğu’daki terör operasyonlarıyla ilgili, “Ne oldu da Türkiye bu hale geldi. 2002’de iktidara geldiklerinde Türkiye’de terör yoktu. Şimdi tam bir terör batağı içinde. Bunun sorumlusu bu ülkeyi yönetenler. Terör örgütü bir yerde konuşlanıyor, ellerinde silahlar. Asker validen izin istiyor. Vali izin vermiyor. Bu şehirler silah deposu haline dönüştürüldü. 100 gündür bir küçük ilçeyi temizleyemediler. Yüzlerce şehidimiz geldi. Bu terör örgütüne yardım ve yataklık edenler kimlerdir?” sorusunu yöneltti. l İZMİR Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995’te gece saat 20.30 sıralarında bazı kahvehaneler tarandı. Saldırganların bulunması için yürüyen binlerce kişiye, otomatik silahlarla, karakol dan ve çatılardan ateş açıldı. Saldırıları protesto etmek isteyen Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi sakinlerine de ateş açıldı. Dört gün süren olayların sonunda, çoğu kurşunlanarak, toplam 22 kişi öldürüldü. Gözaltına alınan Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç, kayıplar mezarlığında işkenceyle öldürülmüş olarak bulundular... ‘Anayasa Mahkemesi kaldırılsın’ Metin Külünk Kocaeli Fikir Kulübü’nün düzenlediği “Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi İçin Hep Birlikte” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Anayasa Mahkemesi’nin kaldırılması gerektiğini savundu. Atanmışlar üzerinden Meclis’in üzerinde yargı vesayeti oluşturulamaz diyen Külünk, “Olacaksa olsun, yük sek mahkeme halk tarafından seçilmelidir. Seçilsin, ondan sonra gelsin, halktan meşruiyet istesin. Çünkü demokrasilerde meşruiyetin adı millet iradesidir. Anayasa Mahkemesi’nin bugün tek başına anayasadan aldığı meşruiyet Anayasa Mahkemesi için yeterli değildir. Atanmışların sadece anayasadan aldıkları yetkiyle kendilerini tek başına kritik davalarda, kritik meselelerde kendilerini tek başına atanmışların anayasadan al dıkları yetki ile meşruiyet alanı ifade etmeleri yeterli değildir.” Millet kabul etmiyor Külünk, mahkemenin Can Dündar ve Erdem Gül’e tahliye yolu açan kararını da eleştirerek, “Kurum kanuni ama temsilcilerinin eylemleri kanun üzerinden milletin lehinde olmayan bir karar vermiştir ve millet de bunu kabul etmemektedir” dedi. l İZMİT/ DHA haber 5 Viran evler, ölümler... Kimi zaman yıldızlar geçiyor yüreğimin içinden, mavilerle donatılmış ilkyaz... Renkli bir gecenin sabahında umutlarım, sevdalarım. Hâlâ “başı açıkbaşı kapalı” tartışmaları yapılırken kadın ölümleri artıyor, kadınlar ötekileştiriliyor. Çiçeğe durmuş kayısının, bir ıhlamur ağacının yalnızlığı, bir çocuğun, kadının gözlerindeki umut, gençlerin çaresizliği... Hayatın penceresi, doğan güneş, şehit haberleri, viran evlerdeki gözyaşları. Başörtülü bir anne ağıt yakıyor oğlu için... Türk, Kürt, polis, asker, genç yaşlı... PKK’nin polis lojmanlarına attığı bomba, ölen çocuklar, çarşıda karısıyla birlikte alışveriş yaparken öldürülen astsubay... Kürt kızları Ceylan, Elif, Uğur... İki ateş arasında vurularak öldürülen dedeler, babalar, gençler. Bir Türk, bir Kürt anne ve baba... Aynı gün şehit düşmüş oğullarını toprağa veriyor... Diyarbakır’da, Manisa’da... Pusu kurmak, çocukları öldürmek, yaşamları altüst etmek. Ezmek, ezdirmek, öldürmek, bombalı saldırı yapmak... Ayrımcılık! Zorbalık! Karanlık dehlizlerde dolaşmak. Başı örtülü, başı açık... Sana ne yahu! Bu ülkede 1213 yaşında çocuklar ölüyor, bombalar patlıyor, “asit kuyuları, öldürelim de kurtulalım” deniliyor... Yalvarıyorum, umut toplayalım bugün... Bir kez daha “terör nereden gelirse gelsin insanlık suçudur” diyelim... Hem babasıyla birlikte polisin infaz ettiği 13 yaşındaki Uğur Kaymaz’ı, hem de Tunceli Ovacık’ta lojman girişinde teröristlerin katlettiği savcı Murat Uzun’u anımsayalım. 21 yıl önce Gazi Mahallesi’nde yaşanan katliamı unutmayalım... Madımak’ı, Maraş’ı, Başbağlar’ı, Suruç’u, Ankara’yı, Sultanahmet’i. HHH Haydi gelin umut toplayalım bugün... Hayatı kucaklayalım, anılar denizinde değil aydınlık günleri konuşalım zor olsa bile... Ne ırk, ne din, ne mezhep, ne inanç, ne dil, ne renk ayrımcılığı yapalım... Acılarımız büyük, kayıplarımız saymakla bitmiyor... Buna karşın şafağın sökmesini bekleyelim... Tunceli akşamlarını yaşayalım, Artvin’de, İzmir’de, Çanakkale’de çevre mücadelesi verenleri düşünelim biraz olsun. Onları ayakta alkışlayalım! Malabadi Köprüsü’nde buluşup sevgiyi paylaşalım... Lice’de çay içelim, Hakkâri’de Sümbül Dağı’na bakalım... Haydi Sur’da, İdil’de umut toplayalım, insanlık adına haykıralım. Zaman çabuk geçiyor durmayalım... Her şey Cemal Süreya’nın dizelerindeki gibi: “Umulmadık bir gün olabilir bugün Kan var bütün kelimelerin ardında” Kanlı olmasın hayatımız ve kelimeler... Ölüm olmasın. Cemal Süreya’nın şiirinde olduğu gibi vargücümüzle seslenelim: “Şu sesin, bulutsu sesin var ya, uçtan uça tersyüz ediyor geceyi Yataklar var konuşmak için Öpüşmek için telefon kulübeleri Güneşler var, yıldızlar, samanyolları, Karpuzlar gümbür gümbür kapılarda. Tanrılar sofrası amma karanlık Yiyemem tek lokma yiyemem orda. Şu senin tutkulu sesin var ya: Orda güzellik artı yara izi.” Yaşanmışlar vardır, acı ve hüzünlü... Gelin acıları ve hüzünleri bir günlüğüne olsa bile bırakalım... Sesimizi çoğaltalım evrende. Çalmasın gökyüzünü kuşatan çanlar, ölümler olmasın... Barış çiçekleri açsın yaşadığımız binlerce yıllık coğrafyada. Umutlar çoğalsın, hayat zindan olmasın... HHH Bir huysuz acıyla değil, sevgiyle dokunacağız güllere, menekşelere... İnsana! Kırmalıyız bileklerimizdeki ve beyinlerimizdeki kelepçeyi. Karadeniz’deki coşku Ege’ye ulaşacak, Hakkâri’den Edirne’ye dek şenlik başlayacak... Var mısınız? Derin gecelerde karanlık gölgeler görmeyeceğiz, AVM inşaatı çadırlarında emekçiler cayır cayır yanmayacak... Demokrasi ve özgürlüklerin, laiklik temelinde yükseleceğini savunacağız bıkmadan usanmadan... Var mısınız umut toplamaya? 28 İSME GÖZALTI KARARI, GÜLEN DE ŞÜPHELİ İstanbul merkezli 15 ilde VİP dinleme operasyonu Birçok ünlü işadamı ve gazeteciyi, sahte belgelerle terör örgütleriyle ilişkilendirip, telefonlarını dinlediği iddia edilen 45 kişi hakkında operasyon başlatıldı. Savcılık, 28 kişi hakkında gözaltı kararı aldı. Başka suçlardan tutuklu, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan’ın da bulunduğu 16 şüpheli ise ifadeye çağrılacak. Soruşturmadaki 45. şüpheli ise Fethullah Gülen. Ali Koç, Ferit Şahenk, Mustafa Süzer, Mehmet Emin Karamehmet gibi işadamları ile gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Uğur Dündar, Ergün Diler, Tufan Türenç, İsmail Küçükkaya gibi ünlü gazetecilerin de bulunduğu 59 mağdurun, 5 yıl boyunca izlendikleri, telefonlarının IMEİ üzerinden sahte isim ile karar alınarak kayıt altına alındığı ortaya çıkmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı dinlemeyi yapan müdür ve amir konumundaki eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü personeli hakkında operasyon başlattı. Şüpheliler hakkında “Silahlı terör örgütü kurma ve yönet Irmak ve Cihan Medya’ya kayyum İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği Irmak Medya A.Ş., Cihan Medya Dağıtım A.Ş., Radyo Cihan ve Dünya Dağıtım A.Ş’ye kayyum atanmasına karar verdi. Hâkimlik Av. Metin İlhan, Av. Tahsin Kaplan ve Sezai Şengönül’ü bu karar doğrultusunda bu dört şirkete kayyum olarak atadı. l CİHAN me”, “Silahlı terör örgütüne üye olma”, “Örgüt faaliyetleri kapsamında resmi belgede sahtecilik”, “Görevi kötüye kullanma”, “Haberleşmenin gizliliğini ihlal”, “Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması”, “Özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “Kişisel verilerin kaydedilmesi” suçlarından soruşturma yürütülüyor. Emniyetten yapılan açıklamada da İstanbul dahil 15 farklı ilde eş zamanlı olarak, 24 şüphelinin yakalanmasına yönelik operasyon başlatıldığı belirtildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle