20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 7 Şubat 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ BM’de Cizre eylemi BM binasında açlık grevine başlayan Barış Anneleri, ‘Adım atılana kadar buradayız’ diyor OZAN ÇEPNİ haber 13 avaş karşıtı eylemleriyle tanınan Barış Anneleri, TBMM ve ilgili bakanlıkların ardından dün Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri ile görüştü. Cizre’deki yaralıların durumuna ilişkin İstanbul, İzmir ve Ankara’dan gelen kadınlar, önceki gün öğle saatlerinde BM’nin Ankara Birlik Mahallesi’nde bulunan binasına geldi. Görevlilerin “randevu alsaydınız” cevabı ile karşılaşan Barış Anneleri, “Savaşın devam ettiği bir dönemde, olağanüstü koşullar altında randevuyu bekleyemezdik” diyerek görüşme için ısrar etti. BM’den iki yetkili ile görüşen kadınlar, duruma müdahale edilmesini ve Cizre’deki yaralılar için harekete geçilmesini istedi. BM yetkililerinin “Oraya ambulans gönderilirse ve çapraz ateşe tutulursa biz ne yapacağız” sorusuyla karşılaşan kadınlar, “Biz oradaki Kürtlere kefiliz, biz size canımızı siper edeceğiz. Oradaki devletin güvenlik güçlerinden AKP hükümeti sorumludur. Siz onlarla görüşün” cevabını verdi. BM yetkililerinin “Büyükelçi ile görüşürseniz binayı terk eder misiniz” önerisine karşın Barış Anneleri taleplerinde ısrar etti. Kadınlar, yetkililerden olumlu yanıt alamayınca binayı terk etmedi. Kadınlar akşam saatlerinden itibaren dönüşümlü açlık grevine başladı. BM kaynakları akşam “Eylem yok, görüşmelerimiz devam ediyor” açıklaması yapsa da, Cumhuriyet’e konuşan Barış Anneleri, “Taleplerimiz kabul edilene kadar burada açlık grevindeyiz” diyerek eylemi doğruladı. Kadınların ısrarı üzerine saat 23.00’de BM binasına gelen Büyükelçi’ye saat 04.00’e kadar devam eden görüşmelerde Cizre’ye yardım gidene kadar açlık grevinin devam edeceği BM yetkililerine iletildi. Kadınlara, hafta sonunda ellerinden bir şey gelemeyeceğini söyleyen Büyükelçi, yarına kadar süre istedi. Barış Anneleri, Büyükelçi’nin “Cizre için elimizden geleni yapacağız” sözü vermesi üzerine dün sabah saatlerinde eylemlerine ara verdi. Kadınlar talepleri konusunda adım atılmazsa pazartesi günü yeniden BM binasına giderek eylemlerine devam edecek. l ANKARA S ‘Master Plan’ın Şifreleri aşbakan Ahmet Davutoğlu’nun Mardin’de açıkladığı 10 maddelik “Terörle Mücadele Eylem Planı” söylenenle, söylenmek istenen arasındaki mesafenin çok kısa olmadığı bir metin. Ama birkaç noktada “sırrı” çözmek ya da nereden baktığınıza göre “iyimser” ya da kötümser tahminlerde bulunmak mümkün. Daha ilk maddede karşımıza çıkan sözcükler, bize nereden, hangi açıdan bakıldığını, temelin hangi anlayışa göre atıldığını göstermeye yetecek ipuçları içeriyor. HHH İlk maddenin gözümüze soktuğu kavramlaştırma şöyledir: “Parçalayıcı ulusalcılık yerine birleştirici bütünleştirici millet anlayışı.” Bu söylem aslında AKP’de Erbakan’dan miras, “millet yani ümmet” anlayışının her derde deva bir formül olarak yerini sağlamlaştırdığını gösteriyor. Kürt sorunu ile bağlantılı olarak dile getirildiğinde söylenmek istenenin “Kürt kökenli olabilirsiniz ama aynı ümmetin mensuplarıyız ve bizi birleştiren dindir, dil önemli değil” olduğudur. HHH Aslında bu yalnız Kürtlere söylenmiyor; Türklere, nüfusun tamamına söylenen de budur. Aynı zamanda “laikliğin ölümünü” ilan eden bir söylemdir. Böylelikle “laik demokratik cumhuriyet fikri” ülkenin geçmişini, bugününü şekillendiren bir zemin olmaktan çıkartılıyor; siyasi İslamın söylem ve uygulama olarak yalnızca Kürt sorununu değil, “laiklik sorununu” da, çünkü AKP’nin en temel sorunu budur, kökten çözecek bir yaklaşımı formülleştirilmiş oluyor. HHH Yine de “plan” hayatın gerçeklerinden kendisini kurtaramıyor; ağır kanlı bir şekilde kangrenleşme eğilimi gösteren sorunun “çözümü” için de birtakım şifreler içeriyor. Çözüp çözemeyeceği belirsizdir. Üstelik bu kez sorun, daha dikkatli ifadelerle “çözümden” söz etmeden “çözülmek” isteniyor. Peki nasıl? PKK ile bir temas artık söz konusu olmayacaktır. Ama bu “gizli” ilişkilerin olmayacağı anlamına gelmiyor. Özellikle son günlerde gazetelerde yer alan “İmralı zabıtlarından” kısa bir süre önce başkanlık dahil pek çok konuda görüş alışverişinin gerçekleştiğini anlıyoruz. Neden sürüyor ya da sürecek olmasın ki? HHH Besbelli ki, yeni iletişim kanalları da bulunacaktır. Planda bunun yolunun, yukarıdan değil, aşağıdan, bölgede oluşturulacak “istişare toplantıları” ile açılacağı söyleniyor. Öfkeli sözler bir yana, HDP ile ilişkilerin kapısının aralanması ihtimali de dışlanmıyor. “Ankara’da zemin vardır”, “işte Meclis, işte Anayasa Mutabakat Komisyonu orada istediğinizi söyleyin” vurgusu bunun işaretlerini veriyor. Başbakan Davutoğlu’nun sert ve alıngan ifadelerinden, başkanlık ve ümmet zemininde anlaşma koşuluyla “çözüm” önerdiğini, Kürt siyasi hareketine soldan uzak durmayı tavsiye ettiğini çıkartabiliyoruz şifreli metinden. HHH Peki, ne alaka,“Stalin”den söz ederek ne anlatmak istiyor Başbakan? İlk bakışta çözemiyoruz. Ama birkaç işe birden yaradığı da belli. Antikomünizmden medet umuyorsanız, Stalin’le başlamak hep işe yaramıştır. Ama başka bir nedeni daha olmalı. “Ulusal sorun” konusunda otorite sayılan Stalin’den söz ettiğinizde hem Kürtleri “vay Stalinci mi oldunuz” diye tehdit eder, hem de dönüp, kim kendini nerede görüyorsa; ulusalcılara, ümmetçilere “bakın bunlar da tıpkı Kars’ı, Ardahan’ı isteyen Stalin gibi toprak peşindeler” demiş olursunuz. Bir taşla iki kuş yani... B ‘Canımızı siper ediriz’ Ölümden değil yaşamdan yanayız ‘Bize süre verin’ Demirtaş: Biz gidelim HDP Eş Genel Başkanı, 5 kişilik bir heyetle Cizre’ye gitmek istediğini söyledi MAHMUT ORAL İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinden yola çıkan “Barış İçin Kadın Girişimi” üyesi 1000 kadın, “Ölümden değil, yaşamdan yanayız” sloganıyla Diyarbakır’a ulaştı. Kadınlar Sur’dan gelen silah ve patlama sesleri arasında “Susma haykır, barışa ses ver”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları attı. Kadınları karşılayan Diyar bakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, “Öncelikli olan ölümlerin durdurulmasıdır. Buraya gelerek kız kardeşlerine ses veren kadınlarla durduracağız, herkese teşekkür ediyorum” dedi. “Ölümden değil yaşamdan yanayız” kampanyası koordinasyon üyesi Öznur Subaşı ise “Yalanlarla kuşatıldığımız şehirlerden tanklarla, toplarla kuşa tılmış şehirlere, mahallelere ses vermek için buradayız” dedi. Diyarbakır’a barış nöbetine giden kadınların bulunduğu 7 otobüs il girişinde GBT gerekçesiyle bekletildi. 160 kadın ve LGBTİ örgütünün imzasıyla destek verdiği kampanya için farklı illerden yola çıkan kadınlar “Otobüste ceset torbası yok“ gibi çeşitli gerekçelerle uzun süre bekletilmişti. CUMHURBAŞKANI TURİZM FUARINDA TERÖRÜ KONUŞTU ‘PKK’de her ülkenin silahı var’ C umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, turizm forumunda iç güvenlikle ilgili açıklamalarda bulundu. PKK’ye yönelik operasyonlarda ele geçirilen silahların dünyanın birçok ülkesinden sağlandığını dile getirdi. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde ‘Dünya Turizm Forumu’nun kapanış oturumunda konuşan Erdoğan, “PKK’de neredeyse her ülkenin silahları var” iddiasında bulundu. “Biz hâlâ bu bu eli kanlı terör örgütünü kendi insanımıza ve dünyaya tanıtmak da zorlanıyoruz” diyen Erdoğan, PKK, PYD, DAİŞ gibi örgütler kanlı eylemleriyle bir yere varamayacaklarını biliyorlar” ifadesini kullandı. “Bu hakikat ortadayken Paris saldırısında gösterdiği hassasiyeti kendi ülkesindeki terör olaylarına göstermeyen bir medyamız var” diyen Erdoğan, “Kalemleriyle, manşetleriyle terör örgütlerine kapıkulluğu yapmayı, taşeronluk yapmayı muhalefet diye yutturmaya çalışıyorlar” dedi. Sur’un dönüştüreceği sinyalini veren Erdoğan, yeni ilçeler inşaa edileceğini ve göç etmek zorunda kalan bu insanların ilçelere yerleştirileceğini söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet 5 GÜN ÖNCE ODUNDA ÇIKMIŞTI DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cizre’de 2 ayrı binadaki 42 yaralı ve 17 cenazenin ambulanslarla hastaneye kaldırılması için 5 kişilik bir heyetle Cizre’ye gitmek istediklerini söyledi. Yaralıların kurtarılması ve cenazelerin alınması için Mardin’de temaslarını sürdüren Demirtaş dün bir kez daha basın toplantısı yaptı. Cizre’deki yaralılara ulaşmalarına izin verilmediğini, söz konusu binalarda PKK’nin 2 üst düzey yöneticisi olduğuna dair bilgilerin yalan olduğunu belirten Demirtaş “Sivil bir heyet ambulansla oraya gitsin. 15 gündür devlet oraya ulaşamıyorsa, çıkanlara engel oluyorsa burada bir trajedi vardır. 5 kişilik bir heyet ve bir ambulansla ana caddeye 200 metre mesafedeki binaya gitmek istiyoruz. Oradaki insanların durumlarını, kimliklerini devlet de biliyor, biz de biliyoruz. Ama ‘hayır hepsini orada infaz edeceğiz’ diyen bir politika ile karşı karşıyayız. O nedenle çözülemiyor. Açlık, kan kaybı veya susuzluktan ölmeleri bekleniyor. Hükümet bunu bir başarı öyküsü olarak vermeye, yandaş medya da aşağılık bir şekilde zafer öyküsü gibi işliyor” dedi. Cizre’de yaralıların kaldığı bodrum için “vahşet bodrumu” nitelemesi yapan Demirtaş, “Biz vahşet bodrumunda yaşanan ve sonrasında ortaya çıkacak olan sonuçların siyaseten geri dönülmez kırılmalara yol açacağı için çağrıda bulunuyoruz. O insanları öldürmeyi H Kurtaramıyorsan devlet değilsin H DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Mardin’de bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Cizre’deki yaralıların alınabilmesi için koridor açılmasını isteyen Demirtaş, en azından yaralılar için günlerdir bekleyen SES üyelerine izin verilmesini istedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, bodrumda yaralı olmadığını yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine Demirtaş, “Keşke bunu anlamak için kalkıp gitselerdi. Eğer sen devlet olarak yaralı vatandaşı kurtarmak için gidemiyorsan zaten devlet olma özelliğini kaybetmişsindir” dedi. Çatışmaların bittiğini söyleyen Demirtaş, “Hükümet operasyonlarda sona yaklaşıldığını ve ev aramalarının başladığını söyledi. Madem ortada bir çatışma yok, 112 Acil Servis görevlileri binaya yaklaştığında ona ateş açan lar kimler? Düşünsenize, direnenlerin arkadaşları yaralı ve onlar kurtarılmamaları için ateş açıyorlar. Mantıklı mı bu?” ifadesini kullandı. Bölgede görev yapan gazetecilerin yaşadıkları zorluklara dikkat çeken Demirtaş, “Korkmakta haklılar. Bunların şakası yok. Talimat alıp bölgeye gelmiş bu ekipler. Gazeteciymiş, sivilmiş tanımıyorlar. Tüm bunlar Davutoğlu’nun ayakları yere basan bir siyasetçi olmadığını gösteriyor. Hatta olup bitenlerden bile haberi yok’” diye konuştu. İnfazdır, katliamdır... kafanıza koyduysanız bu infazdır, katliamdır. Tüm dünya biliyor. Bu insanları artık öldüremezsiniz, bu net. Çünkü çıkmak, ambulansa ulaşmak istiyorlar. Sonrasında hukuki bir işlem gerekiyorsa yaparsınız. Yok efendim, ‘HDP kaçırmaya çalışıyormuş’ Nereye kaçırıyoruz? Tüm kent, mahalle abluka altında. Oradaki insanlar sadece dışarı çıktıklarında taranmayacaklarının garantisini almak istiyor. Hükümet bunun garantisini vermiyor. Tankla topla çıkanı ateş altına alıyor” diye konuştu. AKP hükümetine sert eleştiriler yönelten Demirtaş, “Saray, Ergenekon ve ordu uzlaşması ile 7 Haziran’da bir darbe yapıldı. Hükümet de inisiyatif dışı kaldı. Hükümet de parlamento da bu işin içindedir. Şimdi bu koalisyon ittifak gücü her yerde kapsamlı bir katliam operasyonu ve kirli bir savaş yapıyor. Ne uğruna. Yeni bir saray iktidarı etrafında yeni bir gelecek, yeni bir kirli ortaklık uğruna yapıyor” dedi. l MARDİN KISA... KISA... SUR’DA 4 ASKER YARALI: Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar sürüyor. Dün sabah çatışmalar yeniden şiddetlendi. Fatihpaşa Mahallesi’nin Yenikapı Sokağı’nda tuzaklanmış bombaların imhasını yapan güvenlik kuvvetleri ile PKK’liler arasında çıkan çatışmada 4 asker yaralandı. KUZEY IRAK’A OPERASYON: Genelkurmay, 4 Şubat’ta Havadan İhbar Kontrol uçağı, havadan yakıt ikmali ve insansız hava araçlarının desteklediği, çok sayıda F4E 2020 ve F16 uçakları ile Kuzey Irak’ta Gara ve Hakurk bölgelerinde PKK’nin kapmlarına operasyon düzenlendiğini açıkladı. ŞIRNAK’TA 1 SİVİL ÖLDÜ: Önceki gün 4 PKK’linin öldürüldüğü çatışma sırasında yaralanan Mehmet Sıddık Tekmen kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Tekmen’in çatışma sırasında bölgeden geçtiği belirtildi. SAĞLIK MERKEZİNİ YAKTILAR: Ergani ilçesindeki 4 No’lu Aile Sağlığı Merkezi, molotofkokteyli atılarak yakıldı. Sağlık Merkezi’nde büyük hasar oluştu. BOMBA ELİNDE PATLADI: Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesinin Şehitlik Semti’nde S.T., yoldan geçen polis aracına el yapı mı patlayıcı atmak istedi. Bu sırada patlayıcı S.T.’nin elinde infilak etti. S.T.’nin sol kolunun koptuğu belirtildi. l Yurt Haberleri Şimdi de şarj cihazında bomba alatya’nın Yeşilyurt ilçesinde, soM baya atılan odunun içerisine yerleştirilen dinamitin infilak etmesi sonucu Özdağ ailesinden 7 kişinin yaralanmasının ardından şimdi de 5 gün önceki patlamada ağır yaralanan Mehmez Özdağ’ın aynı mahallede yaşayan kayınbiraderi Sadık Öcal’ın şarj aletinin içine yerleştirilmiş bomba bulundu. Öcal, arabasındaki şarj cihazını eve getirdi. Ancak cihazın ağır olduğunu fark eden Sadık Öcal, cihazı açınca bir düzenek ile karşılaştı. Bomba imha ekipleri düzeneği etkisiz hale getirdi. l CİHAN Şehidin annesi Zübeyde Özatak Şehit, 9 kardeşini okutuyordu Şehit Bıçakçı’nın ailesi törende ayakta zor durdu. Sur’da şehit düşen Teğmen Abdulselam Özatak ve Astsubay Kıdemli Çavuş Ünal Bıçakçı memleketlerinde törenle toprağa verildi. Özatak için ilk tören Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’nda yapıldı.Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı törene anne Zübeyde Özatak oğlunun üniformasını giyerek geldi. Şehidin 9 kardeşi ni Ankara’da yanına alarak okuttuğu belirtildi. Bıçakçı için de Trabzon İskenderpaşa Camisi’nde düzenlenen törene şehidin yakınları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Törende şehidin annesi Melek Bıçakçı ile kardeşleri Pınar ile Berna gözyaşı döktü. Şehidin babası Selahattin Bıçakçı da oğlunu asker selamı vererek uğurladı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle