Katalog

Perşembe 25 Şubat 2016 6 ‘Kurultay’ istifası haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK MHP Genel Başkan Yardımcısı Özdağ görevinden ayrıldı, kurultay istedi MHP’de 1 Kasım seçimleri sonrası başlayan kurultay tartışmalarında ipler koptu. Genel Başkan Yardımcısı Kurultay Yapılmayacak konumundaki bir isimden ilk kez “MHP, olağanüs tü kurultayı yap malı” çağrısı geldi. Ümit Özdağ, “MHP mahkeme kapıların da süründürülme SELDA GÜNEYSU melidir. Genel Başkan Devlet Bahçeli olağanüstü kurulta yı toplamalıdır” diyerek genel baş kan yardımcılığından istifa etti. MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ve 24. dönem MHP Mil letvekili Özcan Yeniçeri ile birlik te yaptığı basın açıklamasında Öz dağ, Bahçeli’den “partiyi olağanüs tü kurultaya götürerek, partiyi tar tışılan bir parti konumundan çı karmasını” istedi. “MHP’nin mah keme kapılarına düşürülüp, ka derinin yargıya teslim edilmeme si gerektiğini” ifade eden Özdağ, “Yargının ne karar vereceği hiç önemli değildir. Hangi kararı ve rirse versin MHP kendi iradesiyle kurultayını ve geleceğini belirle yecek bir parti olmalıdır” dedi. Aday değilim Genel başkan yardımcılığı görevinden istifa ettiğini de açıklayan Özdağ, açıklamasının bir “genel başkan adaylığı açıklaması olmadığını” da kaydetti. Özdağ’ın istifa için daha önce Genel Başkan Devlet Bahçeli ile görüşmek istediği ancak Bahçeli’nin ameliyat sürecinde bu konuları konuşmak için fırsat MHP Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, istifasını MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ve 24. dönem MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri ile birlikte açıkladı. bulamadığı ifade edildi. Özdağ’ın Genel Başkan’a üç sayfalık bir mektup gönderdiği ve mektubunda da, “Türkiye’nin kritik bir eşikten geçtiğini” anlattığı kaydedildi. Özdağ’ın mektubunda, “MHP tartışmaların objesi olmaktan çıkmalı, demokrasi uygulanarak MHP mahkeme kapılarında sürünme görüntüsünden kurtarılmalı, parti yönetiminin sahaya inerek iktidara karşı propaganda mücadelesine başlamalı” ifadelerini kullandığı ifade edildi. Divan’da bitti Ayrıca Özdağ’ın Bahçeli’den kendisine yanıt gelmemesi sonucunda, Başkanlık Divanı toplantısı sonrasında ipleri kopardığı da kaydedildi. Divan toplantısında muhaliflerin olağanüstü kurultay taleplerine, “O kurultay toplanmayacak” yanıtını veren Bahçeli’nin, muhaliflere karşı tavizsiz tutumunu sürdüreceğini açıklamasının ardından Özdağ’ın istifaya karar verdiği belirtilirken bu istifadan ne Bahçeli’nin ne de parti yönetiminin haberinin olmadığı da kaydedildi. Bahçeli’nin, istifayı genel merkeze gönderilen dilekçe ile birlikte öğrendiğine dikkat çekilirken, Özdağ’ın önümüzdeki günlerde genel başkanlık yarışı için çalışmaya başlayacağı da kaydedildi. Aydın teşekkür etti Özdağ’ın açıklamasının ardından genel başkanlık için adaylığını açıklayan Koray Aydın, Özdağ’a teşekkür etti. Aydın, “Özdağ’ın açıklaması, haklı, yerinde ve demokratik bir tavırdır. Kutluyorum. Ayrıca Yusuf Halaçoğlu ve Özcan Yeniçeri’ye de tavırlarından ötürü tebriklerimi sunuyorum” dedi. l ANKARA Başkanlık Divanı toplantısında, teşkilatların kapatılması değerlendirilirken Bahçeli’nin CHP’yi örnek gösterdiği öğrenildi. Bahçeli, “Muharrem İnce görevinden ayrıldı, gidip aday oldu. Bu arkadaşların tercihine saygı duyuyorum. Ancak hem il başkanı koltuğunda oturup hem parti aleyhine çalışamazlar” yorumunu yaptı. MHP Genel Merkezi, yargıdan ne karar çıkarsa çıksın, olağanüstü kurultay toplamayacak. Konunun Anayasa Mahkemesi’ne taşınması durumunda bile bu durum değişmeyecek. Partiye Anayasa Mahkemesi tarafından “uyarı” cezası verilebileceği, “kapatma” cezasının ise söz konusu olamayacağı ifade edildi. DEVLET BAHÇELİ: KENDİSİ BİLİR Bahçeli, Özdağ’ın istifası ile ilgili olarak parti kurmaylarına “İstifa tek yönlü demokratik bir tavırdır. Kendisi bilir, gitmek isteyene kim engel olabilir” değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli geçmişte kendisine rakip olmasına rağmen Özdağ’a MHP’de genel başkan yardımcılığı yapma yolunu açtığını anımsattı. TEŞKİLATLARA TIRPAN SÜRÜYOR MHP Genel Merkezi dün de Çanakkale il ve Çanakkale merkez ile Çorum merkez ilçe teşkilatlarının kapatıldığını açıkladı. Kapatmaların parti tüzüğünün verdiği yetkiyle yapıldığı ifade edildi. Partide böylece feshedilen il sayısı 13, ilçe sayısı 7’ye yükseldi. CHP’NİN KAPALI GRUBU Baykal konuşmaya devam edecek Struma faciasında ölenler anıldı FIRAT KOZOK CHP’nin bir süredir gelenekselleştirdiği kapalı grup toplantılarının sonuncusu dün grup başkanvekili Levent Gök başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz birer sunum yaparken, bir süredir parti içi tartışmanın odağı haline gelen Deniz Baykal da söz aldı. Edinilen bilgilere göre, İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın “Daha önce yaptığınız açıklamalar kamuoyunda çok konuşuluyor” demesi üzerine kürsüye çıkan Baykal, dış politikada yaşanan sürecin kendisini haklı çıkardığını belirterek “Ben yıllarını siyasete, CHP’nin ve sosyal demokrasinin güçlenmesine vermiş bir kişi olarak üretmeye, konuşmaya devam edeceğim. Irak konusunda yalnız kalma pahasına geçmişte de Türkiye’nin çıkarlarını savundum. Halep’in mevcut yapısının korunmasına vurgu yaptım, mezhep eksenli hat oluşturulmasına karşı çıktım” dedi. Rusya sıkıştırıyor Dış politika konusunda bir sunum yapan Öztürk Yılmaz ise, Suriye politikası hakkında “Açık söylemek gerekirse, biz Suriye’de kaybettik. Rusya bugün hem Türkiye’yi zor durumda bırakacak bir Kürt siyaseti, hem de TürkiyeABD ilişkilerini bozacak bir siyaset izliyor. Şu andaki haliyle geleneksel politikamıza dönmemiz de çok zor” diye konuştu. Bütçe kaçırılıyor TBMM’de yarın başlaması planlanan bütçe maratonu ile ilgili sunum yapan Zekeriya Temizel ise, “Bütçe Meclis’ten kaçırılıyor. Bütçede herşey var, rakamlar yok. Her bakanlığın özel harcaması var ve bu kabul edilebilir değil” dedi. Temizel, genel kurulda sürelerin de zorlanmasıyla yerindelik denetimi yapılmasının önemine işaret etti. l ANKARA İstanbul Valiliği, 1942’de Karadeniz’de 768 kişinin hayatını kaybettiği Struma Faciası’nın yıldönümünde bir anma programı düzenledi. Sarayburnu Limanı’nda gerçekleştirilen törende, Almanya’dan kaçan Yahudilerin içinde bulunduğu “Struma” adlı gemi nin Karadeniz’de Rus denizaltısı tarafından batırılması sonucunda hayatını kaybedenler anıldı. Törende konuşan Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh, “Bizler ancak bu yaşananlardan öğrenebilir ve insanlığın şeytanlaşmasının yol açtığı acıların tekra rını önleyebiliriz. Struma olayı felaketinde de, tarafların hepsinin kendilerine göre kutsal doğruları vardı” dedi. Ardından İstanbul Valisi Vasip Şahin, İsak Haleva ve İbrahimzadeh denize çelenk bıraktı. Anma törenine katılanlar da denize beyaz karanfiller attı. Cadı avı büyüyor Marmara Üniversitesi’nde 35 akademisyene soruşturma CANAN COŞKUN Güneydoğu Anadolu’daki çatış malı sürecin durdu rulması için “Bu su ça ortak olmayacağız” isimli bildiriye İbrahim Kaboğlu imza atan akademis yenler hakkında idari soruşturma başlatan üniversiteler arasına Marmara Üniversite si de katıldı. Üniver site 5 kişilik soruştur Büşra Ersanlı ma komisyonu kura rak 35 akademisyenin savunmalarının alın ması için çağrı kâğıdı yollamaya başladı. Bildiriye imza atan 1128 akademisyen Özdemir Aktan hakkında Cumhurbaş kanı Erdoğan’ın da hedef göster mesiyle YÖK tarafından düğme ye basılmıştı, birbiri ardına ida ri soruşturmalar başlamıştı. İs tanbul Üniversitesi’nin ardından Marmara Üniversitesi de imzacı toplam 35 akademisyen hakkında idari soruşturma başlattı. 5 kişilik soruşturma komisyonunda Prof. Dr. Turan Yıldırım, Prof. Dr. Ah met Gökcen, Prof. Dr. Selami Ku ran ve Prof. Dr. Talat Canbolat ile Prof. Dr. Mehmet Akman yer aldı. Hakkında soruşturma başlatılan 35 akademisyen arasında ise Prof. Dr. Özdemir Aktan, Prof. Dr. Büş Hedef gösTerildi, okuldan atıldı İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde görev bul Ticaret Üniversitesi’nde görevden uzaklaştırılan Yrd. li Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Doç. Halil İbrahim Yenigün’ün Yenigün’ün de işine son ve babası Sedat Yenigün’ün Milli rildi. Yenigün’ün 40 gün bo Türk Talebe Bİrliği bünyesin yunca okula girmesi de en deki İstanbul Kültür Ocağı’nın gellendi. Yenigün işten atıl yönetici kadrosunda oldu madan önce Cem Küçük, iki köşe yazısı yazarak üniversi YENİGÜN ğu, milliyetçi ve muhafazakar siyasette önemli figür tenin sahibi Ticaret Odası Başkanı lerden biri olduğu belirtildi. Sedat İbrahim Çağlar’ı hedef göstermiş ve Yenigün’ün ayrıca öldürüldüğü 1980 Yenigün hakkında işlem yapılmadı yılına kadar 1976 yılında çıkan Tev ğını ileri sürmüştü. Yenigün, “Bildiri hid, Hicret, Şura gibi dergiler ve İs tekrardan yayımlansaydı yine imza lami Hareket dergilerinde yazıları atardım” dedi. Öte yandan, İstan nın yayımlandığı kaydedildi. ra Ersanlı ve Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu gibi isimler yer alıyor. Yurtdışından destek Akademisyenlere yurtdışından da destek gelmeye devam ediyor. Yunanlı akademisyenler, Türkiye’deki akademisyenlere destek olmak amacıyla bir imza listesi oluşturdu ve dayanışma mektupları yolladı. Panteio Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Personeli Üyeleri Derneği, özellikle akademik özgürlüklerin ihlali ile birlikte Türkiye’de ifade özgürlüğünün suç sayılmasını kınayarak, zulüm gören Türk akademisyenlere dayanışmasını ve desteğini beyan etti. Dernek üyeleri elektronik ortamda hazırlanan, dağıtılan destek ve dayanışma metinlerini 109 üniversite ve kişilere göndererek imzalamaya davet etti. Eski ADÜ rektörü Boylu açığa alındı “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” bildirisine imza atan eski Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Şükrü Boylu’nun açığa alındığı bildirildi. Prof. Dr. Boylu, gazetecilere yaptığı açıklamada, hakkında İzmir’de açılan davada yetkisizlik kararı verilip İstanbul’a gönderilmesine rağmen Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ceza davası açıldığını ve bu soruşturmanın selameti için görevden uzaklaştırıldığını belirtti. Boylu, “657’ye sokmuşlar ama normalde biz YÖK Kanunu’na, 2475 sayılı kanuna bağlıyız. Ona bağlı olarak da görevden uzaklaştırma tedbiri uygulandığı bana dün ADÜ’den tebliğ edildi” dedi. IŞİD Dünya Devleti’ni kim kurdu? Davutoğlu’na kulak verin IŞİD’in dünyada bir ilki gerçekleştirerek, pratikte dünyanın yedi düveline yayılan, eyaletler sistemi halinde neredeyse tek merkezden yönetilen bir dünya devleti olduğunu kabul edebilirsiniz. Bu bir zamanlar birilerinin ütopyası idiyse, eh artık bu ütopya gerçekleşmiş sayılır! Afrika’dan tutun Kafkaslar’a kadar özellikle İslam ülkelerini kapsayan geniş bir coğrafyada devlet değilse eyalet sistemlerini kurmuş durumdalar. Libya dahil! Irak ve Suriye’de IŞİD’i kim kurdu? Kim Irak’ı parçaladıysa onlar kurdu. Suriye’yi kim parçaladıysa onlar kurdu. Libya’yı kim parçaladıysa onlar kurdu. İslamla oyun: IŞİD IŞİD’i kurmak, CIA’nın birtakım yöneticilere para vererek, git böyle bir örgüt kur, Müslüman Müslümanı kessin, en büyük zulmü, işkenceyi yap, kadınları köleleştir, şeklinde olmuyor. Ama bunu da aslında Afganistan’da yapmadılar değil! Oradaki köktendincileri, o zamanki Sovyetler Birliği’nin işgaline karşı örgütlediler. Sonra Taliban kalktı ABD’yi vurdu. O kadarla kalmadı, ABD’nin “İslamla oyunu”ndan El Kaide çıktı. Bu da ABD’yi en yüreğinden, İkiz Kuleleri’nden vurdu ve “mutlak güç” sanılan bir dünya hegemonistini yerle bir etti... IŞİD’i nasıl yarattılar? Coğrafyayı, ülkeleri parçalayarak. İç karışıklıkları destekleyerek, devletleri çökerterek. Şimdi soralım: Ne bekliyordunuz ve sanıyordunuz; yıktığınız, vurup dağıttığınız yerlerden demokrasiler mi çıkacak, gül bahçeleri mi fışkıracaktı? Davutoğlu’nun itirafı IŞİD’i kimler nasıl yarattı sorusuna Başbakan Davutoğlu’ndan direkt yanıt geldi. Bakın El Cezire Arapça’ya verdiği demeçte şöyle diyor Suriye için: “Eğer rejim tüm topraklarını kontrol edemiyorsa Türkiye’nin ve bazı diğer devletlerin desteği sayesindedir...” Esad rejiminin kontrol edemediği topraklarda kimler var: Büyük çoğunluğunda IŞİD! Davutoğlu övünerek ve sevinerek dile getiriyor. Başbakan bu sözleri, “Suriye’yi neden işgal etmiyorsunuz” diye soran bir Arap devlet adamına ayrıca “Musul’u özgürleştirmek için bi gidelim dedik, Arap Ligi bizi kınadı, hanginiz arkamızda duracaksınız..” gibi sözler de söylemiş (Dünkü Hürriyet). Rejimin ülkesini kontrol ede memesi için elinizden geleni yaptıysanız ve yapıyorsanız, o halde IŞİD’in arkasındasınız demektir. Tabii biz de dünya da bunu net biliyoruz zaten. Ama “vallah billah IŞİD’i hiç desteklemedik” yeminlerinin yanında, böyle itiraflar eninde sonunda sökün ediyor. Ayrıca siyasetçilerimizin böyle üstten atmaları da yok mu? “Biz yaparız, istersek gireriz, çakarız da, nerede Arap desteği?..” Yani bu destek olsa Suriye’ye girip meydan savaşı mı vereceksin. Rusya ve İran ile mi savaşacaksın?.. Suriye’ye girmek bu demektir. Türkiye’yi bulaştırdığınız yetmedi mi de kalkıp orduyu sokarız diyorsunuz. Bu millet, çocuklarını Fizan’larda kırmanıza izin vermez... ABD’nin de yarattığı bataklıktan doğan çocuğu IŞİD nedeniyle bugün kalkıp sağı solu suçlaması ise bir başka garabettir! Libya’ya müdahale mi? Evet biz yanı başımızdaki bela ile yatıp kalkarken, ABD ve Avrupalı müttefiklerin, NATO olarak Libya’yı berhava etmelerinden sonra, biliyorsunuz burası da IŞİD’in epey denetimine girdi. Hiç Libya’da birbirlerini boğazlayanlar hakkında bir şey okuyor musunuz? Mesela dün ABD jetlerinin IŞİD’i bombaladığını? Libya’da Batı’nın tanıdığı bir hükümetin yanı sıra, IŞİD dahil aşiret ve çetelerin birbiriyle ve iktidarla silahlı mücadele içinde olduğunu, orada da 200 bin kişinin Avrupa’ya kaçmak için beklediğini? En önemlisi belki de ABD’nin Libya’ya askeri müdahalesinin tartışıldığını? Çünkü orası da epey bir IŞİD ülkesine dönüşüyor. Ya Batı’nın hükümeti kazanacak, yoksa Avrupa’nın Batı’nın doğrudan böğründe bu kez, IŞİD hançeri olacak! Libya’dan Avrupa’ya biliyorsunuz bir büyük adımla geçersiniz! HHH Tosun Terzioğlu’nu yitirdik. Matematik profesörü, TÜBİTAK Başkanı, Sabancı Üniversitesi Kurucu Rektörü ve on yıllara yayılan bilim temelinde bir dostluk ve ilişki... Çok üzücü, beklenmedik bir durumdu benim için. Başta matematik dünyamızın ve tüm bilim dünyamızın başı sağ olsun. Düzeltme: 21 Şubat tarihli yazımda Halep diye geçiyor, tabii ki Musul olacak, benden kaynaklandı bu hata, düzeltir özür dilerim. ‘Yargıyı bir kenara koyma’ genelgesi İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Altınok, Anayasa Mahkemesi’nin anayasaya aykırı bulduğu Emniyet Teşkilatı Disiplin Yönetmeliği’nin geçerli olduğunu savundu ALİCAN ULUDAĞ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kaymakamlara, “Yeri geldiği zaman koyun mevzuatı bir kenara ve ‘ben bunu bu şekilde yaparım’ deyin ve yapın” demesinin ardından İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Selami Altınok’tan emniyete tartışma yaratan bir talimat verildi. Anayasa Mahkemesi, 13 Ocak tarihinde, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün dayanağını teşkil eden Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 83. maddesini anayasaya aykırı bularak iptal etti. İptal edilen düzenlemede, emniyet teşkilatı mensupları yönünden disiplin cezası gerektiren fiiller ile bunlara verilecek cezaların tüzükle belirleneceği belirtiliyordu. Yüksek Mahkeme, bu tür fiillerin ve cezaların tüzükle değil kanunla düzenlenmesi gerektiği vurguladı. Bu iptal kararıyla Emniyet Disiplin Tüzüğü de dayanağını yiti rerek geçersiz kalıyordu. Anayasa Mahkemesi, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlandıktan bir yıl sonra yürürlüğe girmesine hükmetmişti. Karar, 29 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Selami Altınok, 2 Şubat 2016 tarihinde 81 il valiliğine, Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilatı ile il emniyet müdürlüklerine yönelik bir genelge gönderdi. Genelgede, “Bilindiği üzere anayasanın 153. maddesinin 5. fıkrası; ‘iptal kararları geriye yürümez’ hükmü amir olup, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararları geriye yürümediğinden, kanun koyucu tarafından yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar veya nihayetinde iptal kararının yürürlüğe gireceği 29 Ocak 2017 tarihine kadar Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre yapılan veya yapılacak işlemler ile uygulanan cezalar hukuka uygun olacaktır” denildi. l ANKARA C MY B