Katalog

Perşembe 25 Şubat 2016 haber Durdurma tamam ama...tİrMnbiimlpaiçiulnatmeKailartsrka1teli.riarde,s2aİadrTeidz0arnaağir1eialr5kımiinektşs’stmııiitilMekşmloeaitlşinakyrik.,MaheailnİDemsknGecrtaedyieıaen,şmidnzytıdkşaebıio.aatnPsuğAarhıaialy’uanYnrrBnkcı6iaönünıay.mnıydkkaDkcüuialbraaeakhrelieşşadraintepelrıleiırıeşsthrymdmafiiilnraeilyıyiaşiBte6eogtPerüı,ne.Herlzkaeotlaeayidmjrzrreadiaiiyrnnasira.ehieındnn“skBeİaised2eiktrİ0mülyaeai1zşonre3,eka3’ğtiln1elu” EDİTÖR: CAN DOKER 11 Türk tipi insan hakları kurumu Vedat Ilk raunT halkın!Cerattepe’nindirenişineİstanbul’dadadestekverilmişti. ARIK Artvin’deki direniş Ankara’ya taşındı. Davutoğlu, direnişçileri bakanlarla dinledi. Toplantıdan ‘maden faaliyetlerinin hukuki süreç tamamlanıncaya kadar durdurulması’ kararı çıktı. Çevreciler temkinli Cerattepe’de Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz Holding’in çıkarmak istediği madene karşı günlerdir süren direniş Çankaya Köşkü’ne taşındı. Başbakan Ahmet Da ‘Yeşil Zirve’de kimler vardı? Görüşmeye Cerattepe mücadelesinin ön şarı Kemal Madenoğlu, AKP Genel Başde gelen sivil toplum kuruluşlarından Ye kan Yardımcıları Çiğdem Karaaslan ve Sel dik’ deniliyor, bu doğru değil” dedikleri öğrenildi. ‘Doğru bilgilendirilmediniz’ Çevrecilerin, Davutoğlu’na “Bu örnek vutoğlu, mücadelenin önde gelen sivil toplum kuruluşları ile birlikte muhalefet temsilcilerini ilgili bakanlar ve partililer ile birlikte dinledi. ToplantıSİNAN dan, Cerattepe’deki maden TARTANOĞLU şirketinin faaliyetlerinin hukuki süreç tamamlanıncaya kadar durdurulması kararı çık şil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, yardımcıları Nursal Bülbül ve Bedrettin Kalın katıldı. Artvin Ticaret Odası Başkanı Kurtul Özel, Memur Sen Artvin İl Başkanı İbrahim İnce, Girişimci Kadın Derneği Başkanı Dilek Alkan, Livane Sanayi Sitesi Kooperatif Başkanı Ahmet Özçelik ve Küçük Sanayi Sitesi Kooperatif Başkanı Rıdvan Peker de masada yer aldı. Toplantının hükümet tarafında ise Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sa çuk Özdağ, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Mehmet Hamdi Yıldırım, AKP İstanbul Milletvekili ve Başbakan Başdanışmanı Ali Sarıkaya, AKP Artvin Milletvekili İsrafil Kışla, Başbakan Başmüşavirleri ile AK Parti Artvin İl Başkanı Erkan Balta, AKP Artvin il teşkilatı kurucusu Nevzat Güven yer aldı. Muhalefet de masadaydı. CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, CHP Artvin İl Başkanı Yücel Kurt, MHP Artvin İl Başkanı Serdar Kılıç katıldığı toplantıya dün te de görüldüğü gibi doğru bilgilendirilmiyorsunuz” dedikleri aktarılırken, Davutoğlu’nun ise açık işletmeye izin verilmeyeceğini söylediği ifade edildi. Cerattepelilerin, “Bunun bizi kurtaran bir anlamı yok. ‘Aman kapalı olursa kabul edelim’ deme imkânımız yok” görüşlerini aktardıkları ifade edildi. Çekilme yok tı. Ancak kriz çözülmedi. Cerattepelilerin “Öyleyse polis, jandarma ve iş makineleri çekilsin” önerisine hükümetin sıcak bakmadığı öğrenildi. rı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Başbakanlık Müste yasından da Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Ekonomisi Bölümü’den Oğuz Kurdoğlu, Artvin Çoruh Üniversitesi’nden Sinan Güner yer aldı. Mahkemenin kararını vermesine kadar geçecek sürede çalışmaların durdurulması kararı ile birlikte görüşmelerin devam edecek olmasını olumlu değerlen 2 saat boyunca direnişçileri dinle diren çevrecilerin “Madem proje durdu, yen Davutoğlu, Konya’daki programı Edinilen bilgiye göre Davutoğlu, top dar geçen zamanda bu maddeler üzerin öyleyse polisin, jandarmanın, iş makine na gitmek üzere Köşk’ten ayrıldı. An lantıda çevrecilere güvenceler verdi. Ma de görüşmelerin süreceği belirtildi. lerinin bir anlamı kalmadı. Cerettepe’nin cak Artvinliler, ilgili bakanlar ile gö denin kapalı galeri sistemi ile çalışacağı, Güvencelerden ilki olan “çevreye za terk edilmesi gerekir” dedikleri öğrenil rüşmesini sürdürdü. Artvin Belediyesi, çıkarılacak madenin yerinde değil taşı rar vermemek için madenin kapalı galeri di. Ancak hem Davutoğlu’nun hem top Davutoğlu’nun çıkışı nedeniyle verilen narak işleneceği, taşıma işleminin kara sistemi ile çalışması” kararına çevrecile lantının ikinci bölümünde ilgili bakan arada, toplantının ilk bölümünde alınan yolu ile değil teleferik ile yapılması, tele rin “Zaten öyleydi. Mahkeme bu sistemi ların bu teklife olumlu veya olumsuz bir kararı açıkladı. Belediyenin resmi twit ferik için ağaç kesiminin minimuma in benimseyen projeyi iptal etti” karşılığını yanıt vermedikleri ifade edildi. ter hesabında yapılan “Başbakanımızdan dirileceği anlatıldı. sevindirici haber” başlıklı açıklamada, “Maden şirketinin Artvin Cerattepe’de ‘Zaten kapalı sistemdi’ verdiği öğrenildi. Toplantıda çevrecilerin, “1989 yı lından bugüne kadar, 3 tane şirketin ‘Mücadeleye devam’ Dernekten “Artvin halkının haklı mü ki çalışmaları hukuki süreç bitene kadar Krizin çözümü olarak sunulan bu gü tüm projeleri, ‘Kapalı bakır işletme cadelesi maden şirketi Cerrattepe’yi durdu” denildi. Başbakanlık kaynakları venceler, toplantıda bir karar olarak su si projesi.’ Yani ‘açık’tı, ‘sakıncalı ol terk edene kadar devam edecektir” da belediyenin açıklamasını doğruladı. nulmadı. Mahkeme kararını verene ka duğu için kapalı olmasına karar ver açıklamasını yaptı. l ANKARA Fethiye HES de Cengiz’e gitti! MUSTAFA ÇAKIR Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz Holding, Fethiye Hidroelektrik Santralı’nın işletim hakkını aldı. Başbakan ve ilgili bakanlardan oluşan Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK), santralın işletme hakkının 128 milyon lira bedelle en yüksek teklifi sunan Cengiz Holding’e bağlı Eti Alüminyum AŞ’ye verilmesini onayladı. Yeni Cerattepe’ler yolda Hükümet, yeni maden sahalarını da özel sektöre açacak. Başbakan Davutoğlu imzasıyla yayımlanan genelgeye göre “Enerji Yatırımları Takip ve Koordinasyon Kurulu” kamu ve özel sektör yatırımlarının izin süreçlerinin takibini, denetimini ve koordinasyonunu sağlayacak. Kurul, yeni linyit sahaları ile rödovans yani kiralama yoluyla yeni ihale edilecek sahalara yapılacak tesisler dahil elektrik üretim ve iletim tesislerinin yatırım sürecinde faaliyet gösterecek. Gbuedrmamenackika’ttleiamı Aydın’ın Germencik ilçesinde MHP’li belediyenin sahip olduğu 60 dönümlük incir bahçesinde ağaçların gövdenin hemen üzerinden budanması tepki çekti. CHP Germencik İlçe Başkanı Mehmet Bozdağ, “Ben de çiftçiyim ama şimdiye kadar bir ağacın bu şekilde budandığını ilk kez gördüm. Bu ağaç budama değil adeta bir ağaç katliamıdır” dedi. MHP’li Ümmet Akın’ın başkan olduğu Germencik Belediyesi’nin buradaki ağaçları taşıyıp alana inşaat yapmak istediği iddiaları öne sürüldü. Başkan Akın bu konuda açıklama yapmayacağını söyledi. İlçede, imar planı değişikliğine engel gibi görülen incir ağaçlarının başka bir araziye taşınıp, belediyenin burasını değerlendirmek istediği konuşuluyor. Cerattepe’de yargı genelgeyle aşılmıştı YUSUF ÖZKAN Artvinliler ve avukatları, “hukuki süreç tamamlanıncaya kadar maden çalışmalarının durdurulduğu” yönündeki açıklamaları kuşkuyla karşılıyor. Şirkete Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ilk ÇED onayı, Rize İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Proje yerinin hatalı olduğu vurgulanan mahkeme kararında, “ya maden ya Artvin” tercihi yapılması gerektiğine dikkat çekilmişti. Buna karşın bakanlık, ÇED yönetmeliğini değiştiren 2009/7 sayılı genelgeyle Eti Bakır AŞ’ye ikinci kez onay verdi. Bu genelge, raporları iptal edilse bile şirketlerin yapacağı “ufak” değişikliklerle yeniden ÇED onayına başvurmalarının önünü açıyor. Çok sayıda Artvinlinin avukatlığını yapan Arif Ali Cangı, “‘Yargı sürecinin sonucunu bekleyeceğiz’ demek, eskisini aşma amacı taşıyor. Asıl karar 2014’te verilendir. İkinci davada da, önceki mahkeme kararının etkisiz hale getirilmemesi için çaba harcayacağız” dedi. l ARTVİN Bütün güç ve yetkilerin iktidarın elinde ve merkezde toplanması saplantısı, Tayyip Erdoğan ve çevresinin Türk tipi başkanlık sistemi projesine özgü değil. Türkiye’de rejimin artan bir hızla otoriterleşmesini Tayyip Erdoğan’ın huyuna, zihniyet dünyasına ve şahsi siyasal projesine indirgemenin, yanlış olmasa bile, son derece yetersiz olduğunu söyleyenler bütünüyle haklı. Sadece Tayyip Erdoğan ve etrafındaki şebeke değil, iktidar partisi ve onu destekleyen geniş bir çevre de, aynı zihniyet dünyasını ve siyasal projeyi paylaşıyor. “Tek, tek, tek...” diyerek tanımladıkları devletmillet bütünleşmesi içinde, siyasal merkezin bütün yetkileri elinde toplamasını milli iradenin doğal tecellisi olarak algılıyorlar. Bunun en yakın örneklerinden biri, ocak ayında Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda görüşülecek olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulmasına yönelik kanun tasarısı. İnsan hakları ve eşitlik konusunda kâğıt üzerinde görevi iktidarın uygulamalarını denetlemek olan ama bütün üyelerini iktidarın atayacağı, kurumsal işleyişini yürütmenin yöneteceği bir hilkat garibesi kurum öneriliyor. İnsan hakları konusunda uzman yedi sivil toplum kuruluşu söz konusu kanun tasarısıyla ilgili eleştirilerini 17 Şubat’ta yaptıkları ortak bir açıklama ile kamuoyuyla paylaştı (www.hyd.org.tr/haberler/). Tasarının görüşüldüğü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında, bu tasarının yürürlükteki tüm uluslararası norm ve sözleşmelere göre böyle bir kurumda olmaması gereken ne varsa tam da onları içerdiğini gösteren bir açıklama yapmışlardı. Meclis Komisyonu’na giden öneri, 2012’de kurulan ve daha kurumlaşmasını gerçekleştirmemiş olan Türkiye İnsan Hakları Kurumu ile ilgili Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nin, AB İlerleme Raporları’nın kapsamlı eleştirilerini de dikkate almıyor. Tasarıda 11 kişilik kurulun 8 üyesini Bakanlar Kurulu’nun, 3’ünü Cumhurbaşkanı’nın seçmesi öngörülüyor. Bu yetmiyor, kurulun başkan ve ikinci başkanını da Bakanlar Kurulu seçecek. Bu da yetmiyor. “İnsan hakları ve işkence netameli konular, şeytan doldurur, ne olur ne olmaz denetim bütünüyle elimizde olsun” endişesiyle, Başbakan’ın yetkilendireceği bakanın ayrıca üç başkan yardımcısı ataması öngörülüyor! Toplanması başkanın çağrısına bağlı olacak kurulun dört yıllığına atanacak üyelerinin üyelik teminatı bile yok. Kurulun yedi bölgede açılması öngörülen bürolarının kurulması ve kaldırılması kararı yetkili bakana veriliyor. Hatırlatalım: TİHEK, BM İşkenceye Karşı Sözleşme’nin kurulmasını öngördüğü Ulusal Önleme Mekanizması görevini de üstelenecek; ayrımcılık ve işkence yasağının uygulanmasını izlemeyle yetkili olacak! Kanun tasarısını daha fazla detaylandırmak gereksiz. “Ananı belleyen kadı, kimi kime şikâyet edeceksin?” özlü deyişinin cuk oturduğu bir örnek bu. Ve bu örnekler ne kadar hızlı çoğalıyor... TİHEK, “yasak savma gereği” ile yapılmış, teftiş için mostralık tasarlanmış bir kurum değil sadece. İçinde boğulduğumuz karmaşa içinde belki bir ayrıntı, ama otoriter zihniyet ve pratiklerin tüm niteliklerini eksiksiz içinde barındırmayı başaran, bu anlamda AKP iktidarının zihniyet dünyasına çiğ bir ışık tutan mükemmel bir turnusol kâğıdı. Kendini mutlak haklı bunu Başbakan “Allah bizimle beraberdir” diyerek daha güçlü biçimde ifade etti ve mutlak yetkili olarak gören, kendi iç denetimi dışında hiçbir denetimin meşruiyetini kabul etmeyen bir yerli ve milli kadiri mutlak irade saplantısının somut tezahürü. Tayyip Erdoğan’ın Türk tipi başkanlık sistemi projesi ile Ahmet Davutoğlu hükümetinin hazırladığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kanun tasarısı arasında mükemmel bir bütünlük var. TÜİK, katılımcıların demografik yapısını açıklamadığı bir anket yaptı. Türkiye’nin %56,6’sı mutlu %74,4’ü umutlu çıktı. Mutsuz ve umutsuz azınlık derdini Twitter’a döktü. #MutluyumÇünkü etiketi iki gün üst üsteTT oldu #MutluyumÇünkü (!) Cansel sosyal medyanın en önemli gündem başlıkları arasında. Olaydan sonra okul yönetiminin gelen ambulansı geri gönderdiği ve okul revirinde Cansel’in saatler boyu alıkonduğu haberi duyulunca tepki mesajları yağdı. #TürkiyedeKadınOlmak etiketi yeniden TT oldu C MY B