20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 2 Şubat 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ haber 5 SUR TOLEDO Faşizme direnişin simgesi ıristiyan, Müslüman ve Yahudi kültürlerini harmanlayan 2 bin yıllık tarihiyle UNESCO korumasındaki Toledo, mimarisi kadar işgal ve direnişlerle dolu geçmişiyle de dikkat çekiyor. Sırasıyla Roma belediyesi, Vizigotların başkenti, Kordoba emirliğinin kalesi, Mağribilerle savaşan Hıristiyan kralların Ağlama bebek!... üssü ve ardından başkenti olan Toledo, en büyük darbeyi 1936’da faşist General Franco’dan aldı. Franco, Cumhuriyetçi direnişçilerin sığındığı tarihi kaleyi iki ay bombalattı. Alcazar de Toledo savunmasıyla tarihe geçen 84 bin nüfuslu kent, KastilyaLa Mancha özerk bölgesinin de başkenti. l Dış Haberler H Kanlı dönüşüm 4 Algı operasyonu 4 İnsanlar can derdinde 4 Sulukule örneği ortada 4 Akıl tutulması 4 Göç dalgası demek iyarbakır Sur’da 5. kez ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar 64. gününe girerken tarihi ilçe operasyonlarda yerle bir oldu, en az 20 bin kişi evlerini terk etti. Yaşananlara karşın Başbakan Davutoğlu’nun “Sur’u Toledo yapacağız” açıklaması büyük tepki çekti. Hukukçular, yerel MAHMUT yöneticiler ve uzORAL manlar böylesi bir dönüşümün Sur’un çok kültürlü kimliğini yok edeceğini, göç ve asimilasyona neden olacağını belirterek, kentsel dönüşümün en kanlı biçimde gerçekleştirilmek istendiğini vurguladı. Başbakan’ın ‘Sur’u Toledo yapacağız’ açıklamasına tepkiler çığ gibi D ŞIRNAK’TA SON KEZ YAN YANA GELEN CİZRE ŞEHİTLERİ TOPRAĞA VERİLDİ Cinpolat Semerci Güney Abdullah Demirbaş (Eski Sur Belediye Başkanı) Hükümetin yapmak istediği rant politikası ve bunun da ötesinde Sur’daki mevcut çok kimlikli, çok kültürlü yapıyı tekleştirmektir. Yapılması gereken Sur’u, özellikle insani dokusu korunarak, açık hava müze kent haline getirmek olmalıdır. Kültürel miras korunurken sosyal miras da korunmalıdır. Bu demografik yapıyı yerinden söküp, yerine yeni bir yapı koymakla dönüşüm yapılmaz. Sulukule örneğinde gördük. Sezgin Tanrıkulu (CHP İstanbul Milletvekili)) Toledo binlerce yıllık tarihi geçmişinde onca savaş ve çatışmaya rağmen hiç zarar görmeden günümüze gelmiş bir kültür mirasıdır. Sur ise Tanrıkulu onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış bir kültür mirası olarak, 5 bin yıldır çatışma ve savaşlardan hiç zarar görmediği halde, son 6 ayda hiç görmediği kadar zarar görmüş, tanklar ve toplarla yıkılmıştır. TURAN KAPAN (İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı) Sur’a Toledo demek, Milano demek akıl tutulmasıdır. Başbakan istedi diye Sur, Toledo olmaz. Yapmak istedikleri modernist bir yaklaşımdır. Kapan TOKİ’nin bu çerçevede yaptıkları ortadadır. ‘Sosyal miras’ SİZ F İ TAR CI A OR MİY N İ D ‘6 ayda yıkıldı!’ iyarbakır Sur’da sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar 2 Aralık’tan bu yana sürerken dün güvenlik güçleri ile PKK’liler arasında çıkan çatışmada 5 asker şehit oldu, 1 asker ve 3 polis de yaralandı. Şırnak İdil’de düzenlenen saldırıda 2’si ağır 3 polis memuru yaralandı. l GÜMÜŞHANE: Sur’da şehit olan Teğmen Recep Erdoğan’ın (25) Gümüşhane’deki evine acı haber gitti. Oğlunun şehit olduğunu öğrenen 5 çocuk babası Vahittin Erdoğan ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. YOZGAT: Jandarma Uzman Erbaş Bekir Şimşek’in (25) acı haberi, Aydıncık’taki yakınlarını yasa boğdu. Şehidin babasını 15 yıl önce yitirdiği ve 4’ü erkek 8 kardeş oldukları öğrenildi. l D Sur’da 5 şehit Erdoğan l YOZGAT’ın ikinci şehidi Astsubay Nusret Atmaca’nın (36) Sorgun’a bağlı Aşağıcumafakıl köyündeki evine de acı haber gitti. Atmaca, evli ve iki çocuk babasıydı. ’ın Cinpolat : ağabeyi Aslan parçamdı Cizre’de önceki gün Şırnak şehit olan Jandarma Ast Atmaca Şimşek Bir ilde çifte acı Bulak ‘Başbakan istedi diye’ Şerbetçi l ANKARA: Sur’da şehit olan Uzman Çavuş Sercan Bulak’ın Şereflikoçhisar’daki evine acı haber gitti. Eşi Meryem ile bir yıl önce evlenen şehit Bulak’ın Miray adında 2 aylık bir kız çocuğu bulunduğu öğrenildi. l HATAY: Uzman Çavuş Hüseyin Şerbetçi’nin, Kayseri Komando Tugay’nda görev yaptığı, 27 Ocak’ta şehit olan Piyade Yüzbaşı Yiğitcan Çiğave iki askerle birlikte geçici görevle Sur’a gittiği. Hatay nüfusuna kayıtlı şehidin sosyal medya hesabına, “Soruyorum şimdi kendime sıra kime ağlayacağım diye...” sözleri okuyanları duygulandırdı. l Yurt Haberler 2 aylık Miray yetim kaldı subay Kıdemli Çavuş Ahmet Semerci (29), özel harekât polisleri Ömer Güney (24) ile Taner Cinpolat (25) için Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’nda tören yapıldı. Törene Şırnak Valisi Ali İhsan Su, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar, Emniyet Müdürü Celal Sel, sivil toplum kuruluşları ve şehitlerin silah arkadaşları katıldı. Şehit özel harekât polisi Ömer Güney’in cenazesi Sivas’ta, özel harekât polisi Taner Cinpolat’ın cenazesi Gaziantep’te ve Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Semerci’nin cenazesi Balıkesir Sındırgı’da toprağa verildi. ış çiçeklerinin yüzü güldü üç gündür. Lodos sıcaklık getirdi kente. Güneş ışınlarıyla toprağa inerken yağmur damlaları, yedi rengin kuşağı çıkar karşımıza... Bulutların arasında görünen o gökkuşağı bir güzelliği yansıtır, insanın içini ısıtır. Usta ne demişti bir yazısında: “Paylaşım, mutluluğun bereketidir!” Yaşadığımız coğrafyada güzellikleri paylaşmak, insanca yaşamak derdimiz. Çocuklarımıza aydınlık bir gelecek bırakmak. Silahların susması, ölümlerin sonlandırılması... Gerçek mutluluğun tüm insanlığın altına çekilen toplam çizgisindeki duyarlılıktan oluştuğunu yazmıştım bir süre önce. O duyarlılık giderek yok oluyor, kan, intikam duyguları ortalığı yangın yerine çeviriyor... Yaşanan bir anı, yazıyla somutlaştırmak, insan sıcaklığını onun içine koymak, uzun uzun düşünmek... Bir sevgi, barış, umut, aydınlık ormanı kurmak, genç fidanları büyütmek; kış yağmurlarıyla yükselen toprak kokusunu içine çekmek. Birkaç dakika gözlerimizi kapatıp Cizre’ye, Silopi’ye, Sur’a, Nusaybin’e gitmek, orada yaşayan insanlarla konuşup haykırmak: “Yeter artık!” O toprak kokusu insancıl düşlerimizi çoğaltır bizim... Yaşamımıza yaşam katar... Eşzamanlı nice anlar gözlerimizin önüne gelir, yaşam sevincimiz artar. Kardeşliğe, barışa giden yol budur! Mutluluğun temeli paylaşım kavramını oluştururken hem güzellikleri, hem sevinci, hem de acıyı, hüznü birlikte yaşarız... HHH Kış yağmurlarıyla çiçeklerin yüzünün gülmesi, hayatı kucaklamak, insan sıcaklığı... Yaşanan bir an bize ölümleri anımsatmasın; hüzünleri, acıları içimizde çoğaltmasın. Güneşin çocukları olalım, yıldızların... Akan bir ırmak, bir lacivert deniz, dağların dorukları... Tüm dünya çiçeklensin, akan kan dursun, gelin kardeşçe birlikte yaşayalım... Sen acısını, kaygısını biliyor K musun orada yaşayan insanların? Sen tanık oldun mu hiç yataklarlarıyla, yorganlarıyla ilçeyi terk eden kadınlara, erkeklere, çocuklara? Gelin gerçek mutluluğu yakalayalım hep birlikte... Hendekler kazarak, duvarlar örerek, kör terörün peşinden giderek yaşanmaz! Gökkuşağının resmini yapalım hep birlikte, insanca yaşamak için, sermayeemek çelişkisini görerek birlikte olalım... Bir gazeteci, sanatçı, bilim insanı, emekçi, edebiyatçı insanlarla paylaşır bilinci... Hani o toplam çizgisi vardı ya, mutluluk için insanlık toplam çizgisindeki duyarlığı oluşturan... Gelin, hayata geçirelim duyarlılığı, sevgiyi, barışı! Unutmayın, paylaşım kavramı çağımızda toplumsal mutluluk felsefesinin temel taşıdır... Nesnel kavramı alın teriyle yaratılan üretimin hakça paylaşılmasıdır... Emekçiler bu üretimden hakça pay alıyorlar mı, haydi gelin onu konuşup tartışalım. Bu anlattıklarımı görmeyip teröre bulaşanlar, siyaseti kirli oyun tahtası sananlar, soyup soğana çevirenlere inanmayın, bakın... Terör nereden gelirse gelsin, bir insanlık suçudur, deyip lanet okuyun. HHH Yağmur ve toprak kokusu... Bir acı, bir kaygı... Ölüm haberleri geliyor, şehit cenazeleri birbiri ardına. Gerçek mutluluğumuzu çalıyorlar bizim bebek. Sen de bunun farkındasın! Onun için ağlama bebek, hayata sımsıkı sarıl! Güneş ışınlarını arıyoruz, akan bir suyu. Yaşanan bir anı yazıya dönüştürmek o kadar kolay olmuyor işte. Yaşanan anı yazıyla somutlaştırmak çok zor bebek, çok zor! Yaşama direncimizi ayakta tutmak, havayı solumak eskisi gibi değil artık. Ne toplumsal mutluluk kaldı, ne mantık ne de felsefe! Siz ne diyorsunuz Can Dündar, Erdem Gül bu yazdıklarıma... İçeriden dışarısı nasıl görünüyor?.. İki ateş arasında kalan genç öldü dana’da polis ile PKK’liler arasında çıkan çatışmanın ortasında kalan 19 yaşındaki Murat Daşkan, nerden ve kimin ateşlediği henüz bilinmeyen silahla vurularak öldürüldü. Olay, akşam saatlerinde Seyhan ilçesi Dağlıoğlu Mahallesi’nde meydana geldi. Korsan gösteri yapan PKK yandaşları, bir aracı yaktı. Polis ekipleri, TOMA ve zırhlı araçlar Semerci’nin nişanlısı acıya dayanamayarak bayıldı. (DHA) A Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Semerci’nin düğün hazırlığı yaptığı, yıllık izninde dünya evine girmeyi planladığı öğrenildi. Cinpolat’ın Bingöl’den geçici görevle Cizre’ye gittiğini belirten ağabeyi Ferit Cinpolat, “O aslan parçasıydı ama şehit oldu” dedi. l Yurt Haberler la olay yerine geldiği sırada üzerlerine PKK’liler tarafından evlerin damından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Polis de karşılık verdi. Bu sırada çatışmanın ortasında kalan Murat Daşkan göğsüne isabet eden kurşunla yaralanıp yere yığıldı. PKK’liler damlardan kaçarken, polis genci zırhlı araçla hastaneye götürdü. Daşkan, buradaki müdahalelere rağmen kurtarılamadı. l CİHAN Haklılığımız ortaya çıktı SELİN GÖRGÜNER 19 yaşındaki Daşkan FATMA ESMER (Amed Göç Der Eşbaşkanı) Sur’da böylesi bir girişim kentte yeni bir göç dalgası, yeni imar alanları, kent merkezine yeni bir yığılma demektir. Ama ondan önemlisi insanların istekleri dışında bir yere göç ettirilmesi kabul edilemez. RACİ BİLİCİ (İHD DİYARBAKIR ŞUBE BAŞKANI) 1990’lı yıllarda birçok köy, şehir yerle bir edildi ama hiçbiri yapılmadı. Kimse Toledo peşinde değil, kimse lüks peşinde değil, insanlar kendi hayatını kurtarma ve onuruyla yaşama peşindedir. l DİYARBAKIR ‘Kabul edilemez’ Sarıyıldız: Kadınlar kapıya kadar gitti izin vermediler Sokak’ta bir evin bodrumuna sığınan 30 yaralıdan 7’si yaşamını yitirirken, 24 yaralı 11 gündür yardım bekliyor. Yetkililer çatışmalar nedeniyle bölgeye ambulans gönderilemediğini savunurken ilçede bulunan HDP Şırnak Milletvetili Faysal Sarıyıldız, bölgenin güvenlik güçlerinin kontrolünde olduğunu, evin hemen önünde tankların ve zırhlı araçların bulunduğunu buna karşın ne belediyeye ait ambulansların ne de sağlıkçıların bölgeye girmesine izin verildiğini anlattı. Sarıyıldız, önceki gün yaralıları Cizre’de 23 Ocak’ta Şırnak Cudi mahallesi Bostancı almak için bölgeye giden 11 kadının eve ulaştığını ancak yaralıları almalarına izin verilmediğini söyledi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Teröre yardım ve yataklık yapıyor” sözlerine yanıt veren Sarıyıldız, “Burada yaşananları herkes gördü. Çünkü biz kendilerinin yalanlarını ortaya çıkardık, yaptıklarını teşhir ettik, rezil oldular” dedi. Cizre’de başlayan çatışmalar ve operasyonların ardından Nur Mahallesi’ndeki evini bırakarak ailesiyle Bozalan köyündeki ya Bozdağ’a yanıt kınlarının yanına giden karaciğer hastası İsman İverendi’nin (19) de gözaltına alındığını belirten Sarıyıldız, İverendi’nin 6 yıl önce karaciğer nakli olduğunu ve ilaçlarla hayatta kaldığını belirtti. Yaralılardan İslam Balıkesir’in (21) ailesi İHD Hakkâri Şubesi’ne başvurdu. DİHA’ya konuşan anne Tuli Balıkesir, “Yüreğim bodrum altında kaldı. Gencecik insanları ölüme sürüklüyorlar. 10 gündür aç susuz ne haldedir? Oğlumun yaralarından öpüp koklasaydım. Diğer oğlum da cezaevinde. Yüreğim hangi acıya dayansın?” diyerek isyan etti. Cizre sağlıkçılar için hâlâ çıkmaz yol SİBEL BAHÇETEPE ‘Yüreğim bodrumda’ ‘Lüks peşinde değiliz’ Hasta gence gözaltı izre’de bir evin bodrumunda mahsur kalan yaralılara yardım için bölgeye gitmeye çalışan hekimler ve sağlık çalışanları dün de askeri kontrol noktalarında durduruldu ve Cizre’ye gitmeleri engellendi. Uluslararası sözleşmelerde sağlıkçıların acil durumlarda geçiş üstünlüğü olduğunu vurgulayan sağlıkçılar, kararlı olduklarını ve sağlık koridoru açılana dek dönüşümlü olarak bekleyeceklerini bir daha yineledi. Mardin Tabip Odası Başkanı Dr. Kamuran Yıldırım, dün sabah Cizre’ye gitmek için hareket ettik C lerini ancak önce Midyat Çarşı Karakolu yakınlarında araçlarının durdurulduğunu belirterek “Nusaybin çıkışında bu kez TOMA’lar ve 67 sivil araçla yolumuz kesildi. Yola devam edemeyeceğimizi söylediler. Neden diye sorduk. Valiliğin kararı” dedi. Yıldırım, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Başbakan, bakanlar ve valilere sesleniyoruz. Bugün vicdan ve insanlık günüdür. Bizler gönüllüyüz. Bize yol açın, gidip yaralıları alalım.” Ankara Tabip Odası’ndan Onur Naci Karahancı ise kolluk kuvvetlerinin keyfi tutumu ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti. l İSTANBUL C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle