27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 15 Şubat 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN Bu otobüs Gazi’ye girmez Mahallede her akşam aynı tartış ma yaşanıy or. İETT şoförl eri “Gazi’y e girmez” diy o cevap veri r, mahalleli yor: O zam an ben de AK BİL basma m. dizi 7 Çatışmalı ortamından dolayı asgari yaşam gereksinimleri engellenen mahalleli evinin camına bile çıkmaya çekinirken inşaat şirketleri sınırına dayandıkları Gazi Mahallesi’ne girmek için fırsat kolluyor Gazi Mahallesi Canan Coşkun urtarılmış bölge’ denince İstanbul’da akla ilk gelen yerlerden biriydi Gazi Mahallesi... 1970’lerde İstanbul’a yönelen Kürt ve Alevi göç dalgasıyla kurulan ve 1995’e kadar ismini birçok İstanbullunun bile bilmediği bir mahalleydi. 1995’teki Gazi Olayları’nda da yakınındaki bir yerleşim yeri olan Küçükköy olarak duyurulan Gazi Mahallesi hep “o olaylı bölge” olarak bilindi. Belediye otobüslerinin bile girmediği mahallenin içine doğru sızmak için bir gedik açılmasını bekleyen inşaat firmalarına karşı Atatürk büstlü bentler örülüyor şimdilerde... Sakinlerinin “Korkmuyor musun orada yaşamaya” sorusuna alıştığı Gazi Mahallesi, bugünlerde “kurtarılmış bölge” olmaktan çok kurtulunmak istenen bölgeye evriliyor. Çatışmalı ortamından dolayı asgari yaşam gereksinimleri dahi engellenen mahalleli biber gazlı, havai fişekli ve zaman zaman gerçek silahların konuştuğu olayların korkusuyla evinin camına dahi çıkamıyor. Mahallenin girişinde yükselen lüks rezidans ve alışveriş merkezi inşaatı adeta buraya doğru yaklaşan “kentsel dönüşümün” ayak sesleri. Konumu itibarıyla sermayenin iştahını kabartan mahalle yıllardır çatışmalarla tenhalaştırılmak isteniyor. Durumun vahim yanı ise mahalledeki radikal sol fraksiyonlar eylemleriyle (otobüs yakma, banka şubesi yangını gibi) bu değirmene su taşıyor. İstanbul’un Ötekileri Can erok ‘K Mahallenin sosyoekonomik yapısıyla büyük tezat oluşturan konut projesinin sınır duvarına dayalı derme çatma gecekondular bu sosyoekonomik uçurumun vücut bulmuş hali. Duvarlarını sol fraksiyonların sinirli sloganlarının süslediği Gazi Mahallesi’nde yaşayanların rutini haline geldi sabah 05.00 sularında helikopter sesiyle uyanmak. Hemen hemen her gün irili ufaklı grupların polisle çatışmasını polis helikopteri de yukarıdan takip ediyor. Evlerinde otururken slogan sesine alışan mahallelinin bu alışkanlığına şimdi de yakın mesafeden uçan helikopter sesi eklenmiş durumda. Mahalleye doğru çalışan toplu taşıma araçlarının çatışmalardan dolayı engellenmesi ve mahalleden hareket eden otobüslerin de çalışmaması mahallenin hüzünlü esaret kaderinin bir Helikopterle uyanmak dışavurumu gibi. Burada yaşayanlara evlerine gelmek de evlerinden çıkmak da yasak. Mahallenin girişine kadar hizmet veren toplu taşıma araçlarında bu konu her akşam şoför ve yolcular arasındaki sözlü tartışmanın da konusu haline geldi. Hatta otobüse biner binmez şoförün “Gazi’ye girmez” ikazıyla karşılaşan yolcular bir sivil itaatsizlik eylemi olarak “Ben de AKBİL basmıyorum o zaman” diyor. turucuya karşı “savaş açtığını belirten” Halk Cephesi de “torbacı” diye tabir edilen uyuşturucu satıcılarını duvar yazıları ile teşhir ediyor. Güneydoğu Anadolu’da peşi sıra özyönetim ilan edilen bölgelere geçen ağustos ayında İstanbul’un göbeğindeki bu mahalle de katılmıştı. Gazi Halk İnisiyatifi isimli küçük bir grubun ilanının ardından önce sokak tabelaları değişti. Çeşitli olaylarda yaşamını yitiren simge kadınların isimleriyle değişen sokak tabelalarının ardından Halkın Esnafları Kooperatifleri isimli bir oluşum tarafından Halk Fırını kuruldu. “Emeğe zam yapılmadı, fiyatlar arttı” açıklamalarının kafaları karıştırdığı sıralarda açılan bu fırında ekmek 1 TL’ye satılıyor. Poğaça, simit, kurabiye, pide, pasta ve tatlının da satıldığı fırın, “Katkısız, organik, hijyenik ekmek üretiyoruz. Gelin ekmeğimizi paylaşalım” sloganıyla açıldı. Halk fırını Polis göz yumuyor AKBİL basmam Mahallede artan uyuşturucu kullanımından çok uyuşturucunun çıkış noktası olarak görülen karakolun yanı başındaki Adana Mahallesi’nde satılması tepki çekiyor. Mahalleli, polisin bu ticarete göz yumduğu ve bunun mahalleyi yozlaştırma aracı olarak kullanıldığı konusunda hemfikir. Diğer taraftan çocuğu ve yakını uyuşturucu kullanan ebeveynler mahallede etkili olan Halk Cephesi’ne başvurarak çocuğunu uyuşturucudan kurtarmasını istiyor. Uyuş M ahallenin girişinde 2007 yılında inşaatına başlanan konut projesi büyük inşaat firmalarının mahalleye gireceği korkusunu günyüzüne çıkardı. Mahallenin sosyoekonomik yapısıyla arasında büyük farkların olduğu konut projesinin sınır duvarına dayalı derme çatma gecekondular ise bu sosyoekonomik uçurumun vücut bulmuş hali. Sınır mahallesinde yaşayan halk konut projesinin kendilerini yutmaması için parlak bir de fikre imza atmış. Konut projesinin sınır duvarının karşısına yap Gazi’de Gazi’yle direniş tıkları Atatürk büstünü Anıtlar Kurulu’ndan tescilletip projenin kendilerini yutmamasını sağlamışlar. 2007 yılında mahallenin girişinde inşaatına başlanan ancak ruhsatı usulsüz verildiği gerekçesiyle durdurulan AVM inşaatı bugünlerde canlanmış durumda. Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü tarafından Raylı Sistemli Üçüncü Boğaz Geçişi ve Çevreyolu Projesi güzargâhı olarak ayrılan alanda şimdilerde AVMOtelRezidans projesi yükseliyor. Müjde! Bir de kurtarılmış AVM’miz olacak. Aydın Engin’in kaleminden gazi mahallesi Çeşitli olaylarda yaşamını yitiren kadınların isimleri öz yönetim ilan edilen Gazi Mahallesi’nde bazı sokaklara verildi. Ünlü feminist yazar Virginia Woolf’un adı da mahalledeki sokaklardan birinde yaşıyor. 2 Mart 1995’te, yazi Mahallesi’nde kaldım. ni “12 Mart utangaç İZLENİM Koca odun kütüklerinin faşizmi”nin 24. yılateşiyle gece boyu ışıldönümünde kim oldukları dayan “Gazi barikatlarıo gün bugün bulunamanın” kâh bir tarafında, kâh yan ve bilinemeyen “biöteki tarafında geçen üç rileri” bir taksi durdurduuzun gün. Almanya’dan lar. Taksi şoförünü enseDer Spiegel dergisinsinden vurup öldürdüler. den yollanan ve olup biIN AYD O taksiyi kendileri kullateni izleyebilmek için binarak Gazi Mahallesi’ne zim iki kişilik ekibe katıENGİN geldiler. Dört kahvehanelan meslektaşım Wolfye ve bir pastaneye otomobilden gang Koydl, “Aman Tanrım, Enateş açtılar. Bir kişi öldü, 25 kişi gin biz burada cehennemi yaşıyoyaralandı. ruz” dedi. Gazi’den genç bir dev13 Mart’ta Cumhuriyet berimci “Ne dedi” diye sordu. Türkni “Bak bakalım Gazi’de ne olçeye çevirdim. muş, ne oluyor?” diye yolladı. Delikanlı omuz silkti: Biz bunu Istanbul’un dört bir yanından koher gün yaşıyoruz. pup gelen, çoğu Alevi on binKoydl ve ben onu anladık. lerle birlikte Gazi’ye girdik. FoHHH to muhabiri arkadaşım Erdoğan Tam 20 yıl sonra yine Gazi’deKöseoğlu’yla... “Şuraya bak abi, yim. Kendime “Burası orası mıydı” Gazi’ye aktık” dedi. Haklıydı: Aktık. diye sorduğum Gazi’de... Ertesi gün karakola doğru yürüSefil gecekonduların arasında yen on binlere özel timcilerden he tek tük birkaç katlı apartmanın budef gözeterek ateş açıldı. 15 yurtlunduğu Gazi yerine artık hiç getaş daha öldürüldü. cekondu görülemeyen, hepsi neGazi Mahallesi patladı. redeyse bakımlı apartmanlara döÜç gün, hiç çıkmamacasına Ga nüşmüş Gazi Mahallesi’nin sokak 20 yıl sonra Gazi’de... 1 larında, kahvelerinde, cemevinde rastgele dolandım. Iki yanı tarla olan bir yoldan girilen Gazi Mahallesi’ne artık iki yanı apartmanlarla kuşatılmış, uzaklarda TOKİ kuleleri denen çok katlı beton insan silolarının görüldüğü bir yoldan giriliyor. Bir zamanlar sahiden çiftlik olan Sultan Çiftliği de artık göz alabildiğine binayla dolmuş ve Istanbul’un en büyük ilçelerinden birine Sultangazi’ye dönüşmüş, Gazi Mahallesi’ni de içine almış. Ama Gazi Mahallesi yirmi yıl önceki gibi hâlâ yoksul, itilmiş, devletin kuşkuyla baktığı, yani bakmadığı bir koca mahalle... Işsiz, aşsız, mesleksiz, geleceksiz gençlerin kol gezdiği; uyuşturucu perakendecilerinin (torbacı deniyor) her köşe başında tezgâh açtığı, hırsızlığın günlük ve sıradan bir olaya dönüştüğü Gazi Mahallesi’nde kamu güvenliğine olağanüstü önem verdiğini söyleyen devlet, bir değil iki gözünü birden kapatıyor... Gazi yine “devrimci” örgütlerinin hemen tümünün az ya da çok yuvalandığı bir mahalle. Ama Halk Cephesi adını kullanan DHKPC yandaşlarının açık ara ile ağır bastığı bir mahalle. Siz son cümleyi belki de sadece “Teröristler Gazi’de egemenmiş” diye algıladınız. Bu gerçeğin bir yüzü. Ama öteki yüzü de var. Gazi’de iş tutan torbacıları, gasp çetelerini, hırsız şebekelerini izleyen, yakalayan, teşhir eden, kendilerine özgü yöntemlerle cezalandıran, mahalleden püskürten de Halk Cephesi. Mahallelinin çetelerle baş etmek için başvurduğu dernek ve benzeri örgütlenmelerde de Halk Cephesi’nin imzası var. Devletin Gazi’ye nasıl “baktığı” sayfalar ve sayfalar dolusu anlatılabilir. Ama bir örnek yetsin. Bakırköy civarında esrar, bonzai, hatta eroin satan iki torbacıyı yakalayan polisler onlara “Ulan sizi bir daha buralarda görmeyelim demedik mi? Gidin Gazi Mahallesi’nde iş tutun” diyerek kovaladılar... 20 yıl önceki Gazi Mahallesi ile bugünkü Gazi Mahallesi arasında çok fark var ve hiç fark yok... C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle