25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 26 Aralık 2016 6 Değerli dostlar; Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, M. Kemal Güngör. Öyle görünüyor ki yılbaşını mapusta geçireceksiniz. Ama yalnızlık çekmeden, ama binlerce yüreğin sizlerle birlikte attığını bilerek, ama sizi anan, size dostluk duygularını, sevgilerini yollayan kitlelerin varlığını yüreğinizde hissederek. Hep biliriz ki bu memlekette hapse düşmenin biçimleri vardır. 12 Mart zulmünde askeri cezaevinde iken; o zaman yüksek bir yargı görevinde bulunan rahmetli babam, bir açık görüş gününde beni ziyarete geldi ve hiç unutmayacağım şu sözleri söyledi: “Üzülme oğlum, çünkü sen buraya onurlu bir biçimde, düşüncelerin yüzün 2017 özgürlük yılı olsun den girdin. Ne yazık ki bizim ülkemiz böyledir. Düşünen insana tahammül edemez.’’ Bugüne kadar başta Nâzım olmak üzere kim bilir kaç yazarımız yeni yıla mapus damında girdi. Bir süre önce Cumhuriyet için şunları yazmıştım:  “Türkiye kadar çalkantılı ve karışık dönemlerden geçen; darbelerle, diktatörlüklerle, iç savaş denemeleriyle sarsılan bir ülkede, referans alabileceğiniz, güvenilir kurumlara ihtiyaç duyulur. Benim kuşağım için bu kurumların başında Cumhuriyet gazetesi gelmektedir. İnsan haklarına ve gerçeğe saygılı bir gazete olarak, hayatımızdaki yeri çok önemlidir. Askeri cezaevlerinde, sıkıyönetim dönemlerinde, yurtdışındaki sürgün dönemimizde Cumhuriyet gazetesi sesimiz oldu. Baskılara, ekonomik zorluklara, hatta katledilen, hapsedilen yazarlarına rağmen sistemin ezdiği insanların yanında olmaktan vazgeçmedi. Her zaman insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, laik devlet yapısına saygı gösterdi. Türkiye’deki demokratik, aydınlık kuşakların yetişmesinde bir okul işlevi üstlendi. Bu yüzden Cumhuriyet gazetesiyle her zaman gurur duyduk ve hep ‘bizim gazete miz’ olarak benimsedik. Bugün de ‘İyi ki Cumhuriyet var’ diyoruz.” Bugün aynı düşünceleri tekrarlayarak, 2017’nin bütün yazarlarla birlikte sizin için de özgürlük yılı olmasını diliyorum. Biliyorum ki bu özgürlük bize, karlar içinde geyikli kızağını süren pembe yanaklı Noel Baba’larla gelmeyecek. Onu kimse bize, renkli kurdele ile fiyonklanmış cicili bicili paketlerle hediye etmeyecek. Her zaman olduğu gibi hayat kendini düzeltecek, hak ve adalet yerini bulacak, bu çektikleriniz de bir onur madalyası gibi göğsünüze takılacak. Çünkü insanların vicdanı ve adalet duygusu bir süre suskun kalsa bile, çok uzun süre kanamaya devam edemez. Sevgili dostlarım; 2017 özgürlük yılınız kutlu olsun diyorum. Gazetecilere gözaltı İstanbul ve Diyarbakır’da görev yapan çok sayıda gazetecinin evi basıldı İstanbul ve Diyarbakır’da yapılan operasyonlarda çok sayıda gazeteci “terör örgütü ‘GERÇEKLERİ ÖRTBAS EDEMEZSİNİZ’ propagandası yapmak” suçlama sıyla gözaltına alındı. Emniyet’e götürülen gazetecilerin avukatlarla görüştürülmediği öğrenildi. İstanbul’daki operasyonlarda polis, kapatılan DİHA’nın muhabiri Metin Yoksu’nun Bahçelievler’deki evine geldi. Gece geç saatlerde özel harekât polislerinin girdiği evde Yoksu’nun aile fertleri Türkiye Gazeteciler Sendikasıda (TGS) aralarında üyeleri Tunca Öğreten ve Ömer Çelik’in de bulunduğu gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. TGS’den yapılan açıklamada gözaltına alınan gazetecilerin serbest bırakılması istenerek,“ Türkiye’nin dört bir ya Suriye’de Türk askerini öldürürken, gerçekleri gizlemek için gazetecileri hedef alan bir anlayışı kabul etmiyoruz. Gazetecilerin yaptığı şey gerçekleri halka ulaştırmaktır. Bu yüzden bir kez daha ‘Gazetecilik suç değildir’ diyoruz. Gözaltındaki ve tutuklu tüm gazetecilerin bir an önce serbest DİSK Basınİş Sendikası’ndan yapılan açıklamada ise “ Bu koşullar altında kendi suçunu örtbas etmek için gazetecileri ve gazetecilik mesleğini suçmuş gibi gösterenlere sesleniyoruz: Ne yaparsanız yapın gerçekleri örtbas edemeyeceksiniz, ne yaparsanız yapın özgür basını susturamaya nin tüm telefonlarına el konuldu. nında bombalar patlarken, IŞİD bırakılmasını istiyoruz” denildi. caksınız” ifadelerine yer verildi. Yoksu’ya 5 gün görüş kısıtlama kararı getirildi. Metin Yoksu’nun kız arkadaşı ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde eyleme baş ladı. Yoksu’nun kız arkadaşı sos yal medyadan yaptığı açıklamada “Ben sevgilimden haber alana ka dar burada bekleyeceğim. Kaç gün olursa olsun” dedi. Darp ve hakaret iddiası DİHA’nın haber müdürü gaze teci Ömer Çelik’in, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesindeki evi de ge ce saat 04.00 sıralarında basıldı. Dihaber’in haberine göre, polis ler ailenin kapıyı açması ile birlik te Çelik’in annesini ve eşini yere yatırdı. Çelik’in ise yarım saat bo yunca darp edildiği, hakaret ve kü füre maruz kaldığı öne sürüldü. Çelik’i darp eden polislerin, “Sen haber yazıyorsun ha! Hadi şim di de yaz. Siz Ermeni p.çsiniz. Ha di şimdi de haber yaz” deyip küfr ettiği; anne Çelik’in başına silah doğrultan bir polisin ise “Sen niye oğlunu gazeteci yaptın? Niye izin verdin?” dediği iddia edildi. Öğreten de gözaltında Haber sitesi Diken.com.tr’nin eski ‘Havuza girmeyençalışanıTuncaÖğretendegecesaat YOL TV’nin kapatılması ve ABF yöneticisi Zeynel Odabaş’ın gözaltına alınması protesto edildi. 03.00’te evine yapılan operasyonla gözaltına alındı. Öğreten’in de “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla gözaltına alındığı belirtilirken ifadesi alınmak üzere Emniyet’e götürüldüğü kaydedildi. Yolculuk gazetesi imtiyaz sahibi ve sorumlu yazıişleri müdürü Eray Sargın da evinde ALKETVAEPİPLKAEİRTGIYLÖMOSALTSTEIVRN’DANİİN kapanıyor’ gözaltına alındı. Haklarında gözaltı kararı bulunan şüphelilerden Fatih Yağmur, Deniz Yücel Hünkar ve Alican Duman’ın yurtdışında bulundukları ve haklarında gözaltı kararı olduğu belirtildi. ‘ByLock aradılar’ Etkin Haber Ajansı (ETHA) çalışanlarının Beyoğlu’nda bulunan evlerinde ise güvenlik şube polisleri tarafından arama yapıldı. Polislerin Özgür Radyo Genel Koordinatörü Derya Okatan’ı sorduğu belirtildi. ETHA çalışanları, polisle Alevi örgütleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla kapatılan YOL TV ve tutuklanan Zeynel Odabaş’ın serbest bırakılması istemiyle Galatasaray Lisesi önünde eylem yaptı. Yol TV’nin kapatılmasını karşı dün Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Hacı Bektaşi Veli Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin yanı sıra CHP milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, HDP milletvekili Erdal Ataş, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) da bulunduğu kalabalık bir grup Galatasaray Lisesi önünde toplandı. Burada konuşan Yol TV Haber Müdürü Işıl Kurt, sadece kanalları için değil, geçen hafta gözaltına alınan ABF yöneticisi Zeynel Odabaş için de buraya geldiklerini söyledi. Kurt, “Bizler haber yapmaya ve Alevilerin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi. Eşinin 13 gündür gözaltında olduğunu söyleyen Figen Odabaş, “Durumuna ilişkin hiçbir bilgi alamıyoruz” diye konuştu. ABF Genel Başkanı Muhittin Yıldız da “Alevilerin imkânlarıyla kurulan Yol TV, havuz medyasının yolundan gitmek istemediği için kapatılmak istendi. Yol TV hakkında verilen kapatma kararı geri alınmalı” dedi. l İSTANBUL /Cumhuriyet rin cep telefonlarını ‘ByLock’ uy gulaması var mı diye kontrol ettiğini söyledi. Adalet Bakanlığı’ndan Silivri Cezaevi’ne ilişkin açıklama BirGün çalışanı sorguda BirGün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat da Maltepe’deki evine yapılan operasyonla gözaltı ‘Kısmi ısı kaybı giderildi’naalındı.Terskelepçetakılan Kanaat’ın avukatı Tolgay Güver cin, kendilerine saatlerce bilgi verilmediğini belirtti. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür RedHack iddiası lüğü, gazetemiz yazar, çizer ve Sabah gazetesinde yer alan bir haberde ise gazetecilerin İstan yöneticilerinin koğuşlarının değiştirildiği, kaloriferlerinin bo bul Cumhuriyet Başsavcılığı tara zuk, pencerelerinin ise izolasyon fından RedHack’e yönelik operas suz olduğu yönündeki haberimi yon kapsamında gözaltına alındı zin ardından açıklama yaptı. ğı iddia edildi. Gazeteciler hakkın Bakanlık açıklamasında, “Adı da, RedHack adlı hacker grubunun geçen tutukluların barındırıldık sosyal medyada propagandasını ları C blok 5. koridor 38 No’lu yaptıkları ve algı yönettikleri idda odanın ısı ölçümü teknik servis katta ise 21 derece olduğu tespit edilerek tutanak altına alınmıştır” ifadeleri kullanıldı. Odada bulunan kalorifer peteklerinin ısısının kontrol edildiğinin ifade edildiği açıklamada, “Üst kattaki kalorifer peteğinin ısıtmasında bir sıkıntı olmadığı ancak alt katta bulunan kalorifer peteğinde ise kısmi olarak sıcaklığın az olduğu anlaşılması üzerine kurum teknik servisince peteğin havası alı luların kaloriferleri bozuk pencere izolasyonu bulunmayan odaya verildiği iddiaları doğru olmayıp haberde adı geçen tutuklular ile ceza ve infaz kurumunda bulunan diğer hükümlütutukluların barındırıldıkları odaların kaloriferleri yanmaktadır” denildi. Kalorifer sisteminde meydana gelen arızaların teknik servis tarafından kısa sürede giderildiğinin ifade edildiği açıklamada, söz ko sıyla “terör örgütü üyeliği” ve “ki görevlilerince yapılmış olup, ya narak kalorifer peteğinde bulunan nusu gazetede yayımlanan haberle şisel verilerin kaydedilmesi yayıl pılan bu ölçümde oda sıcaklık de kısmi ısı kaybı giderilmiştir” de rin kamuoyunda algı oluşturmaya ması” suçlarından işlem yapıldığı ğerlerinin alt kat yaşam alanın nildi. Açıklamada ayrıca, “Haberde yönelik ve gerçek dışı olduğu kay öne sürüldü. l Haber Merkezi da 22 derece, yatak alanı olan üst iddia edildiği gibi adı geçen tutuk dedildi. l ANKARA/Cumhuriyet haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Ortadoğu için 3. Savaş olur mu? Üçüncü Dünya Savaşı konusu (2) Dünyanın çeşitli kanaat önderleri, gazeteblog köşelerinde Üçüncü Dünya Savaşı olasılığını gündeme getirdi. Bizim medyada da özellikle de Ortadoğu’da “vekâlet” savaşlarının, Üçüncü Dünya Savaşı’nı tetikleyebileceği yazıldı. Öyle mi? Hayır.. Ne ABD ne Rusya ne Avrupa ne de uzaktaki Çin, Ortadoğu için büyük bir savaşın sözünü bile etmez. Çünkü değmez. Ortadoğu küçük çıkarların bölgesi. Tamam dünyanın petrolü var. Ama bölgedeki petrol örneğin ABD’yi pek de ilgilendirmiyor, çünkü kaya kumundan çıkardığı petrol ile bölgeye bağımlılığını çok azalttı. Alaska var. Petrole bağımlılık azalıyor Dünyanın petrole bağımlılığı azalıyor. Yenilenebilir enerjilerin payı artıyor. Almanya atom santrallarını bile devreden çıkardı. Öncelikle güneş ve rüzgâr, toplam enerjilerde paylarını yükseltiyor. Bu teknolojilerin verimleri de giderek artıyor. Petrole ve doğalgaza Avrupalıların bağımlılığı daha çok. Boru hatları Doğu’dan Batı’ya uzanıyor. Fakat Avrupalıların derdini, Amerikalıların kendilerine fazla dert etmeyeceği bir döneme giriyoruz. Avrupa petrol güvenliğini ve ihtiyacını ABD’nin şemsiyesi olmadan daha çok bizzat kendisi karşılayacak artık. ABD uzun zamandır stratejik yönelimini değiştirdi. Ortadoğu’dan Pasifik’e kaydırdı. Brzezinski bu yeni yönelimin gerekçelerini yazıp çizdi. Niye Pasifik? Çünkü oradan Batı’ya doğru yayılan Çin var. Çin’i durdurması gerekir Çin, ileri teknoloji olarak da çok hızlı büyüyen ekonomik atılımı ile Batı’nın (ABD+AB) yumuşak karınlarına girdi. Silip süpürerek Batı’ya dayandı, Batılı çok büyük şirketleri de satın almaya veya ortaklıklar kurmaya başladı. Mesela Peugeot.. Volvo’nun bir kısmı.. Ve daha yüzlercesi.. Afrika’da yayılıyor. Bedava kredi kullandırıyor. Buna karşılık, madenler vb bazı ekonomik işletmelere ortaklık ve satın almalarda avantajlı konuma geçiyor. Emperyalizmin ağır mali sömürüsüne çok ciddi bir seçenek sunuyor vb. ABD askeri güçlerini de Pasifik’i dikkate alarak yeniden konumlandırıyor. Çin’in en büyük ekonomik güç olmasının sonuçları, ABD’yi vurur. Doların egemenliği derinden sarsılır. Bu nedenle Çin’i kontrol, ABD için bir numaralı konu. Ortadoğu, Türkiye, Rusya, ABD Ortadoğu’da ABD’nin hesapları tutmadı. Zaten buradaki hedeflerinden geri çekileli çok oldu. Suriye öteden beri Rusya’nın etki alanında bir ülkeydi. Oraya saldırı sı sonuç vermedi. Sadece Ankara bu tuzağa düştü. ABD için en bu önemli konu, PKK/PYD’ye bir devletçik, özerk yapı kazandırmaya yönelik politika ile sınırlı kaldı. Bunu da gerçekleştirmesi zor gibi. Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler doğru düzgün gelişirse, Ankara kafayı çalıştırırsa, Şam rejiminin tüm Suriye’yi ülkesini yeniden denetlemesini sağlaması ile ABD’nin planları bozulur. Rusya için, NATO ve Batı’nın etkisi altındaki bir Türkiye ile özerk ilişkileri geliştirmesi, Suriye’de PKK devletçiliği kurulmasına destek vermek ile kıyasladığımızda, karşılaştırılmayacak kadar daha kârlı bir iştir. Türkiye, Batı atom silahlarının Rusya için bir tehdit olmaktan hızla çıkmalı. Ayrıca biliniyor ki, PKK/PYD tam Arap bölgesi içinde bir ikinci İsrail güvenliği demektir Batı için. Rusya’nın bu “Batı politikası”nın bir parçası olması beklenemez. Ortadoğu’nun bu hali Batı emperyalistlerinin, Arap ülkelerindeki alçak işbirlikçilerini, araçlarını kullanmasının bir sonucudur. Bu kontrolden büyük bir güç üretiyorlar. Bu ülkeler devrimlerini yapamadı. Kaldı ki bizim devrimimiz de yarım kaldı ve NATO’nun savaş uzantısı olarak içimize edildi. Ortadoğu’dan dünya savaşı çıkmaz Bazı görüşler var: Üçüncü Dünya Savaşı zaten dünyanın çeşitli yerlerinde bölgesel olarak sürüyor gibi. Bu her zaman vardı. 3. Savaş derken topyekun bir savaştan bahsediyoruz. Artık topyekun bir savaş olmaz, gibi bir mutlaklığı savunamayız! Üçüncü Savaş’a mı gidiyor mu dünya? Değil, bunun işaretleri büyük bir silahlanma ve mevzilenme hamlesi olur. Bunu da zaten herkes okur. Peki üçüncü bir büyük savaşa gider mi dünya? Mutlaklık yok. Kapitalizmin kâr hadlerinin iyice düşmesi ve tıkanmasıyla, üretim fazlasını tüketemeyip bir savaşla ortadan kaldırma zorunluluğu ve “yaratıcı yıkım” ile her şeye yeniden başlayacağı gibi tezlerin gerçekleşeceğini sanmak da, bir tür mutlaklık içerir. Mutlaklığa karşıyım! Biliyorum, şu Bilgi Toplumu konusunu merak ediyorsunuz. Daha sonra. Peki Çin’i nasıl engelleyecek ABD, buradan bir savaş ürer mi? NOT: 1 Cumhurbaşkanı, vatanmillet olabilmek için şehit kanı gerekir gibi acayip sözler söyledi. Hayret! Biz bu kanı Kurtuluş Savaşı ile döktüğümüzü sanıyorduk. Atatürk bir millet yaratmak için çalıştı. Demek bu arada vatan elden gitmiş ki şehit kanlarıyla geri kazanacağız! Öyle şey olur mu? 2 Rize’de Atatürk heykelinin kaldırılması şüphesiz ki iktidarın bilgisi ve desteği sayesinde oldu. şüpheniz mi var? Paradan Atatürk resmi de kaldırılıyor mu?! Gazetemizin kantincisi Buran’a ‘Erdoğan’a hakaret’ tutuklaması Gazetemizin kantinini işleten Şe Buran’ın avukatı, Cumhurbaşkanı’na nol Buran, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun yargılama aşama hakaret iddiasıyla tutuklandı. Önce sında izne tabi olduğunu anımsata ki gece evinden gözaltına alınan Bu rak, “Sohbet sırasında kullanıldığı id ran, Şişli Polis Merkezi’nde verdiği ifa dia edilen bir söz yüzünden tutukla desinin ardından dün nöbetçi savcı ma yapılmasını uygun bulmuyoruz” lık tarafından tekrar ifadesi alınma dedi. Buran hakkındaki polis beyanı dan tutuklama istemiyle İstanbul 11. nı yeterli gören hâkimlik, soruşturma Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edil nın devam ettiğini ve Buran’ın tanıklar di. Hâkimlik sorgusunda suçlama üzerinde baskı oluşturma ihtimalinin yı reddeden Buran, Erdoğan hakkın bulunduğunu belirterek tutuklama ka da ithamda bulunmadığını söyledi. rarı verdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Cezaevlerinde 2454 çocuk var CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun, Adana E Tipi Cezaevi’nde çocuk tutuklu ve hükümlülere işkence iddialarına ilişkin Başbakan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesini Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yanıtladı. Bozdağ, adli soruşturmanın 19 Ağustos 2016 itibarıyla devam ettiği, idari soruşturma sonucunda kurum personeline disiplin cezasına gerek olmadığına karar verildiğini belirtti. Hükümlü ve tutuklu çocuklar tarafından 10 yılda işkence ve kötü muamele iddiasıyla 92 şikâyet yapıldığını kaydeden Bozdağ, Türkiye’de 16 Ağustos itibarıyla 1664 tutuklu, 790 hükümlü çocuk olduğunu, büyük kısmının hırsızlık nedeniyle cezaevlerinde bulunduğunu belirtti. Tartışmalı yönetmelik Danıştay’dan döndü Danıştay, terör davası açılan gazetelerin resmi ilanlarının kesilmesine yönelik Basın İlan Kurumu yönetmeliğinin yürütmesini durdurdu. Danıştay 10’uncu Dairesi kararında, ortaklarının çoğunluğu ya da tüzel kişi temsilcisi hakkında ‘Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar’ ile Terörle Mücadele Yasası kapsamındaki suçlar nedeniyle ceza davası açılması halinde resmi ilanların kesilebileceğini öngören yönetmeliğin uygulanmasının “telafisi güç veya imkânsız zararlar” doğurabileceğini vurguladı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle