Katalog

Cuma 23 Aralık 2016 10 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Esed, AKP için tekrar Esad’laşıyor’ CHP’li Öztürk Yılmaz, ‘Hükümetin yanlış Suriye politikasının ceremesini şehitlerle çekiyoruz’ dedi CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, “Artık Esed, AKP için tekrar Esad’laşıyor. Moskova’daki toplantı bunun tescil edilmesidir. Türkiye birinin Moskova’daki toplantıyla, Suriye yükelçisine yapılan saldırının da Türkiye’nin elini Suriye’de zayıflattığını bildirdi. Mutabakata varılan kararlardan birinin Suriye’ye yönelik önceliğin bir rejim değişikliği olmadığını söyleyen Yıl minde olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Türkiye’nin Suriye’deki operasyonunda ÖSO’nun doğru dürüst mücadele yapmadığını ve işin çoğunun Türk askerlerinin üzerinde olduğunu dile getiren Yılmaz şöyle konuştu: “Bizim aske ‘BM’siz Bab’a girmek facia ve cinayet’ CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’deki basın toplantısında Moskova’da imzalanan mutabakat konusunda ABD ile değil Rusya maz, “Rejim değişikliğinden kasıt ile birlikte çalışma eğiliminde ol Öztürk Yılmaz esasen Esad’ın gönderilmesiydi. duğunu ortaya koydu” dedi. Artık Esed, AKP için tekrar Esad’laşıyor. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Moskova’daki toplantı bunun tescil edil Yılmaz, hükümetin Halep’teki tahliye mesidir. Bu hükümetin Suriye politikası lerin ne kadar başarılı olduğunu anlat baştan aşağı yanlıştı ve onun ceremesini rimizin en az zararla oradan kurtulması gerekir. Fırat Kalkanı Operasyonu’yla ilgili Esad yönetimiyle kanal oluşturup IŞİD’e karşı mücadele konusunda bir birlik sağlayamazsak ve Halep’ten İdlib’e gelen güçleri o bölgeye sevk ede metninin “AKP’nin Suriye politikalarının, stratejilerin çöpe atılması” diye niteledi. Mutabakatının ardından er ya da geç bir IŞİD temizliği yapılacağını söyleyen Altay, “Bu temizliğin TSK’ye yaptırılmasını kabul edemeyiz. Başka ülkelerin askerleri ölmesin diye Mehmetçiğimizin maya çalışarak, muhaliflerin yenilgisini örtmek istediğini kaydetti. Halep’te, AKP’nin desteklediği muhaliflerin yenildiğini dile getiren Yılmaz, Rus Bü şehitlerle çekiyoruz” dedi. Yılmaz, Türkiye’nin, Moskova’da ki toplantıyla, Suriye konusunda ABD ile değil Rusya ile birlikte çalışma eğili mezsek süreci de çökertmiş oluruz. Viyana süreci çökmüştü, şimdi Astana’da başlayacak süreç de esasen çöker, işe yaramaz.” l ANKARA / Cumhuriyet o bataklığa sokularak şehit olmasının sorumlusu olarak hükümet Meclis’e, millete hesap vermeli. TSK’nin, bölge ülkeleri ve BM’nin desteği olmadan El Bab’a girmesi faciadır, cinayettir” dedi. Cemaatlerde alarm Savcılığa başvuru: İşkenceyi belgeleyin Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkez yöneticisi avukat Barkın Timtik, 20 Aralık’tan beri Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından, Barkın Timtik’in ablası Ebru Timtik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, kardeşinin gördüğü işkencenin tespit edilmesini istedi. Timtik, kardeşinin, Adli Tabip’e sevk edilerek, İstanbul Protokolü’ne uygun olarak tedavi edilmesini talep etti. Ebru Timtik, savcılığa verdiği dilekçede, Barkın Timtik’in gözaltı sürecinin başından itibaren işkence gördüğünü belirterek, “Tüm soruşturma işlemleri, işkenceyi bizzat yapan polislerce yürütüldü. Barkın, adliyede ifade verirken, orada olan işkenceci polislerin teşhisinin yapılmasını istedik ancak bu yapılmadı. Polisler, bu kez de şikâyetçi olduğu için Barkın’ı darp ettiler. Barkın’ı hapishaneye teslim edene kadar darp ettiler” dedi. Cezaevindeki ziyarette de Timtik’in muayene edilmediğini belirten Ebru Timtik, “Üç avukat, yeni işkence izlerini tespit ettik” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘Polis kendi ihbar ediyor kendi gözaltına alıyor’ HDP’ye yönelik operasyon kapsamında 12 Aralık’ta gözaltına alınan ve geçen günlerde adli kontrol şartıyla serbest kalan avukat Tugay Bek, hakkında yapılan ihbarları kabul etmediğini söyledi. Dihaber’in haberine göre Bek, “Gerçekte böyle bir ihbar yok. Polis kendi kendine bir ihbar yapıyor. Sanki bir ihbar yapılmış gibi senaryoyu ve komployu devreye koyuyor” dedi. 7 günlük gözaltı sürecinde kendilerine ihbarla ilgili tek bir soru sorulmadığını ifade eden Bek, OHAL ile birlikte uzun gözaltı süresinin bir işkence olarak kullanıldığını ve soğuk koğuşlarda yerlerde yattıklarını ve herkesin hastalandığını dile getirdi. Ters kelepçe uygulamasına karşı çıktığı için darp edildiğini anımsatan Bek, “Beni dövenler iki şeye çok vurgu yapıyorlardı. ‘bugün 40 şehit var’ şeklinde bana dayak atıyorlardı” dedi. Polislerin kendisini “Bir de avukatım diyorsun. Bizim elimizden ne hâkimler, savcılar geçti” diyerek kendisini darp ettiğini söyledi. l Yurt Haberleri Polisin saldırı uyarısı üzerine bazı dini tarikat ve cemaatlerin liderleri haftalık toplantılarını iptal etti. Gayrimüslim temsilcilikleri ve Alevi kurumlarına herhangi bir uyarı gitmediği öğrenildi Bazı dini cemaat ve tarikat liderlerinin, önceki gece sosyal medya hesaplarından haftalık sohbet toplan tılarının iptal edildiğine ilişkin duyurular yayımlamasının polisten gelen talep doğ rultusunda, güvenlik tebdiri amacıyla ol duğu öğrenildi. Emniyet kaynakları, di ğer İslamcı yapılar ile gayrimüslim cema atleri ve Alevilerin kurumlarına da benzer uyarıları yaptıklarını belirtti. Ancak Er meni ve Rum Patrikhanele ri, Türk Musevi Cemaati ile Alevi kurumlarına şu ana dek herhangi bir uyarı git mediği öğrenildi. Kamuoyunun Cübbeli Ah AHMET ŞIK met hoca olarak bildiği Ahmet Mahmut Ünlü, İlmi ve Fikri Araştırmalar Merke zi kurucusu ve İslamcı Hüküm Dergisi’nin yayın yönetmenliğini yapan İhsan Şeno cak ve Sosyal Doku Vakfı’nda konuşan Nu rettin Yıldız önceki gece birkaç saat aray la, sosyal medya hesaplarından hafta lık sohbetlerine ara verdiklerini duyurdu. Toplantıların bir süre için yapılmayacağını yayımladığı video mesajıyla duyuran Ah met Mahmut Ünlü, “Türkiye’de bir mezhep çatışması yaratılmaya çalışıldığı” uyarısın da da bulundu. İhsan Şenocak da program ların iptal edildiğini Twitter hesabından, “Her pazar Fatih Camii’nde başlamış oldu ğumuz sohbetler durdurulmuştur. Bundan sonra yapılmayacaktır” mesajıyla duyur du. Nurettin Yıldız da hem kişisel hem de grubuna ait Sosyal Doku Vakfı’nın Twitter hesabından yaptığı açıklamayla sohbetle rin bir süre için ertelendiğini açıkladı. ‘Koruma önlemleri artırılmalı’ Sohbetlerin durdurulduğunun açıklanmasının ardından hükümete yakın isimlerden Fatih Tezcan da Twitter hesabından konuyla ilgisi olabilecek paylaşımlarda bulundu. İlk mesajında, “Toplumun gerek Alevi gerek Sünni kesimlerinde ‘kanaat önderi’ konumunda bulunan ve sevilen kimselerin koruma tedbirleri acil artırılmalıdır” diyen Tezcan, daha sonra da “Sünni hocalara ve Alevi dedelerine ‘istemeseler’ de koruma polisleri tahsis edilmeli, kalabalık sohbetlerinde üst düzey tedbir alınmalıdır” mesajını paylaştı. Emniyet teyakkuzda Önüne geçilemeyen bombalı saldırıların yanı sıra, Rusya Federasyonu Büyükelçisi Andrey Karlov’un bir polisin suikastıyla öldürülmesinden sonra Emniyet, toplumda kaos yaratacak yeni eylemler gerçekleşebileceği ihtimali üzerine teyakkuza geçti. İstihbarat Daire Başkanlığı’nın yaptığı çalışmalarda kamuoyunca tanınan kişilere yönelik suikastler düzenleneceği bilgilerinin elde edilmesi üzerine de Güvenlik Şube Müdürlükleri aracıylığıyla dini cemaat ve tarikat liderlerine yazılı ve sözlü uyarı yapıldı. Emniyet yetkilileri, “Türkiye’yi kaosa sürükleyebilecek, kitleleri harekete geçirebilecek kişi ve kurumlara yönelik suikast ve bombalı saldırı ihtimalı olduğu” uyarısında bulunarak, tarikat ve cemaat liderlerinden toplantılarını halka açık kalabalık ortamlarda yapmamalarını talep etti. Sohbet toplantılarının bilinen kişilerin katılımıyla dar gruplu olarak kapalı ortamlarda yapılması uyarısını yapan polis cemaatin şüphelendikleri kişileri ihbar etmesini de istedi. Örgüt ismi verilmedi Emniyet kaynakları istihbarat birimlerinin uyarısıyla belli bir örgüt kastedilmeden “tedbir amaçlı genel bir önlem” alındığını söyledi. Tedbirlerin, çeşitli örgütler tarafından hedef alınabilecek diğer dini cemaatler ve tarikatlar ile gayrimüslim cemaatleri ve Alevilerin kurumlarını da kapsadığı belirtildi. Bugün Musevilerin Hanuka bayramı ve Hristiyanların Noel kutlamaları yapılacak olmasına rağmen Ermeni ve Rum Patrikhaneleri, Türk Musevi Cemaati ile Alevi kurumlarına şu ana dek herhangi bir uyarı gitmediği öğrenildi. Törene katılan Rusya Devlet Başkanı Putin, Karlov’un açık tabutunun yanına bir demet kırmızı gül bıraktı. ‘ASLA UNUTMAYACAĞIZ’ Ankara’da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov, Moskova’da son yolculuğuna uğurlandı. Karlov için ilk tören Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlendi. Üst düzey yetkililer ve siyasetçilerin katıldığı törende taziyeleri Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov kabul etti. Lavrov, “Görevi başındayken, haince ve alçakça bir terörist saldırısına kurban giden dostumuza veda ediyoruz. Andrey’i asla unutmayacağız” dedi. Lavrov, Rus büyükelçinin heykelinin dikilmesi için teklifte bulunduklarını belirtti. Karlov’un mermere işlenmiş adı, bakanlığın en başarılı diplomatlarının adlarının bulunduğu duvara eklendi. Ardından Karlov’un naaşı Kurtarıcı İsa Katedrali’ne getirildi. Cenaze törenini yöneten Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill, “Karlov, Tanrı’nın krallığına girecek ve hem dualarımız hem şehit olması nedeniyle Tanrı’nın şefkatini alacak” dedi. Törene katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Karlov’un açık tabutunun yanına bir demet kırmızı gül bıraktı. Putin, Karlov’un ailesine taziyelerini ilettikten sonra törenden ayrıldı. Öte yandan Başbakan Binali Yıldırım dün Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’ne taziye ziyaretinde bulundu. Karlov’un eşi ve annesi tören boyunca ayakta durmakta güçlük çekti. Savcılık o iddiayı yalanladı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gaze temizde 21 Aralık’ta yayımlanan Büyükelçi Andrey Karlov’un öldürülmesiyle ilgili “Belki Rusya Çözer” başlıklı haberimize düzeltme gönderdi. Savcılık, haberin “Yanıt bekleyen sorular” bölümündeki, “Altıntaş’ın adının İstanbul’da yürütülen bir FETÖ soruşturmasında da geçtiği öğrenildi. Soruşturmada ifade veren bir polis, Altıntaş’ı kaldığı bir ışık evinde gördüğünü söyledi” şeklindeki ifadeye itiraz etti. Savcılık, “Soruşturmalar kapsamında, herhangi bir polisin bu doğrultuda bir ifadesi bulunmamaktadır” dedi. Altıntaş’ın ailesi serbest Büyükelçi Karlov’u öldüren Mevlüt Mert Altıntaş’ın gözaltına alınan babası İsrafil Altıntaş, annesi Hamidiye Altıntaş, kız kardeşi Seher Altıntaş ile dayısı Hüseyin Furuncu, dayısının eşi Sevinç Furuncu ve diğer dayısı Hasan Furuncu’nun sorguları Aydın’da üç gün sürdü. Gece yarısı ifadeleri tamamlanan aile üyeleri olaydan haberdar olmadıklarını belirtti. Anne ifadesinde, oğlunun olay günü aradığını ve “Allah’a emanet ol, hakkını helal et” diyerek telefonu kapattığını söyledi. Aile üyeleri, savcının talimatıyla serbest bırakıldı. İzmir’de 6 kişinin ve Ankara’da ise Altıntaş’ın ev arkadaşı ve 2 polisin sorgusu ise devam ediyor. Bu arada suikastçi Altıntaş’ın telefon incelemesinde ‘Bylock’ kullanmadığı öğrenildi. Bombacı değil öğrenci izlenmiş 13 öğrenci, geçen cumartesi gerçekleşen ve 14 askerin şehit olduğu Kayseri saldırısından önce sosyal medyada hükümeti eleştirdikleri için gözaltına alındı ŞEYMA PAŞAYİĞİT Kayseri’de 17 Aralık’ta gerçekleştirilen ve 14 askerin şehit olduğu bombalı saldırıdan önce emniyetin, bütün uyarılara karşın bomba dolu araçları değil, sosyal medya paylaşımları ile hükümeti eleştiren üniversite öğrencilerini takip ettiği ortaya çıktı. Saldırıdan günler önce gözaltına alınan gençlerin ailelerine polislerin “Çocuğunuzu dağda öldürüp göndereceğimize, burada yakalarız” dediği öne sürüldü. Kayseri’de 11 Aralık’ta gözaltına alınan 13 öğrenciden 7’si operasyonun 10. gününde çıkarıldıkları mahkemede serbest bırakılırken bir öğrencinin 3 yıl önce 17 25 Aralık ile ilgili beğendiği bir karikatür nedeniyle sorgulandığı öğrenildi. Facebook beğenileri gerekçesiy le alınan 13 gençten 6’sı, geçen 10 günün ardından hâlâ gözaltında. Terörle mücadele ekipleri ve sivil polisler tarafından evleri basılan öğrencilerin kitaplarına el konuldu. Öğrencilerin delil denilerek evlerinden alınanlar arasında Can Dündar’ın ‘Tutuklandık’ kitabı ve mizah dergisi Penguen’in de yer alması dikkat çekti. Bunlarla birlikte gözaltına alınan gençlerin ailelerinin de kişisel telefonları ve bilgisayarlarına da el konuldu. Dağda öldüreceğimize... Üniversite öğrencilerinin aileleri, eve baskın yapan ekiplerin kendilerine, “Çocuğunuzu dağda öldürüp göndereceğimize, burada yakalarız” dediklerini anlattı. Ayrıca 17 Aralık’ta yaşanan bombalı saldırı sonucu şehirde gerilen ortamda, muhalif gençlere baskının arttırıldığı, evlerinin tespit edildiğine dair mesajlarla tehdit edildikleri ve hedef haline getirildikleri iddia edildi. Üniversitede okuyan çocukları için endişelenip kente gelen aileler de telefonlarına gelen tehdit mesajları olduğunu belirterek, numaralarının nasıl bulunduğunu bilmediklerini aktardı. Emniyette konuşma yasağı Serbest bırakılan öğrenciler psikolojik baskıyla karşılaştıklarını aktararak, tuvalete çıkamadıklarını ve 10 gün boyunca sabah akşam tavuk döner yemek zorunda kaldıklarını söyledi. 17 Aralık’ta yaşanan saldırıyla birlikte Kayseri Emniyeti’nde gün boyunca konuşma yasağı uygulandığı öğrenildi. l ANKARA C MY B