14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 10 Aralık 2016 EDİTÖR: HAKAN AKARSU / TAMER KAYAŞ TASARIM: SERPİL ÜNAY yorum 13 Onlar niye ‘Mustafa Kemal’in alanında’ olsunlar ki... Düşüncesi yüzünden kimsenin hapis yatmasına göz yumamayız. Ancak haksızlıklara karşı durmak, insan haklarını savunmak ya da mazlum duruma düşenleri korumak başkadır; onları tüm yanlışları, aykırılıkları ve kötülükleri ile içselleştirmek başka... Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Adana mitinginde, tutuklu bulunan Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç gibi yazarların adlarını sıralayınca alandaki CHP’lerin “Burada” demesini istedi. Alandakiler de, o adlar sıralanınca hep bir ağızdan “Burada” diye bağırdı. Tıpkı bir zamanlar, Harbiye’de Atatürk’ün numarası okununca, Harp Okulu öğrencilerinin topluca “İçimizde” dedikleri gibi. Zaman gösterdi ki, Atatürk, Harp Okulu öğrencilerinin hiç de içinde değilmiş. Onların içinden “Fethullah” çıktığını hepimiz yaşayarak gördük. Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç gibi isimlerin de “Mustafa Kemal’in meydanında” olmaları da pek olası gözükmüyor. Çünkü bütün bu isimler, ömürleri boyunca Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet ile kavgalılardı. Cumhuriyet devriminden yana olduğu için aramızdan alınan Uğur Mumcu’nun, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın Cumhuriyet karşıtlıklarına karşı yürüttüğü savaşım, okuyucularımızın belleğinde hâlâ yerini koruyordur mutlaka. Bir başka isim; Ali Bulaç, AKP kadrolarının örgütlendiği “Bilgi ve Hikmet” dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yapmıştı. Bulaç’ın bu görevleri üstlendiği dönemde, derginin Ankara sorumlusu, şimdi AKP’nin AB Bakanı olan Ömer Çelik’ti. Dergi, 12. sayısında Ömer Dinçer’in “21. yüzyıla girerken dünya ve Türkiye gündeminde İslam” başlıklı makalesini yayımlamıştı. Yıllar sonra AKP iktidarlarında bakanlıklar yapacak olan Ömer Dinçer, o makalesinde, bakın ne diyordu: “Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin, laiklik, cumhuriyet, milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerini daha çok katılımcı, daha ademimerkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğu ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesini taşıyorum.” Ahmet Altan’a gelince... Altan’ın, ulusal ordunun tasfiyesi sürecinde Ergenekon ve benzeri uydurmaları gazeteci olarak körükle ateşlediğini herkes biliyor. Altan’ın 2002’de dillendirdiği “Sanıyorum ki, insanlık tarihinin en büyük toprak kaybı anlaşması Lozan’dır. Yeryüzünde 4 milyon kilometrekare toprak kaybedip de o anlaşmayı sevinçle karşılayan tek toplum biziz” yönündeki görüşlerinin, bugün Saray’daki tarafından tümüyle benimsendiğini de herkes biliyor. Eh, o zaman, nasıl oluyor da bu isimler “Mustafa Kemal’in meydanı”nda ya da CH P’lilerin “içinde” olabiliyor? Burada bir kafa karışıklığı var. İnsan, herhangi bir düşünce sistemine inanabilir, güvenebilir, onu savunabilir. Ama insanın kafası karışıksa, ne dediğini, ne yaptığını bilmiyorsa; ya cahildir ya niyeti iyi değildir ya da oyuna geliyordur. Dolayısıyla çevresini de oyuna getiriyordur. En iyisi, oyuna getirenin oyununa gelmemektir. 10 ARALIK 2016 SAYI: 33302 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.37 06.20 06.41 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08.11 13.04 15.22 07.52 12.48 15.10 08.10 13.11 15.37 Akşam 17.45 17.32 17.59 Yatsı 19.11 18.57 19.22 Demokrasiyi halkHalkBirliğiPartisilideri,Yunanistan’ıveTürkiye’yideğerlendirdi: mücadelesi getirir BERİVAN AYDIN Komşu Yunanistan’da kriz altıncı yılını tamamladı. Troyka’nın dayattığı tasarruf tedbirlerinden beli bükülen halk, Ocak 2015’te sol ittifak Syriza’yı iktidara taşımıştı. Gidişata dur deme vaadiyle başbakan olan Aleksis Çipras zamanla sözünden caydı, referandumdan çıkan yüzde 62’lik itiraza rağmen üçüncü borç paketini imzaladı. Bu süreçte Syriza’dan kopan radikal sol kanat, Halk Birliği adlı yeni bir parti kurdu. Partinin liderliğini üstlenen eski Kalkınma, Enerji ve Ulaştırma Bakanı Panayotis Lafazanis, EMEP’in davetiyle perşembe günü İstanbul’a geldi. Lafazanis, ülkesinin ve ülkemizin haline dair sorularımızı yanıtladı. Halk Birliği, kurulmasından bir ay sonra gerçekleşen seçimlerde barajı geçemedi. 2019 seçimlerinde na sıl bir tablo öngörü ği hangi ülkede olur yorsunuz? sa olsun, askeri veya Bu hükümetin o ka değil, tüm darbelere dar dayanabileceğini karşıyız. Türkiye’de düşünmüyorum. Se ki darbe girişimini de çimler çok daha er ilk andan itibaren kı ken olacaktır. Hatta nadık. Türkiye askeri 2017’de olabilir. Her diktatörlüklerin be halükârda, büyük bir delini çok ağır ödedi. toplumsal tepkinin Panayotis Lafazanis Diktatörlükler hiçbir doğması durumun zaman ve hiçbir yer da seçimlere gideceğiz. Yunanistan’da de, ülkelere ve halklara faydalı olma borç karşıtlarının demokratik yöntem dı. Ancak darbe girişimi ve darbecile lerle hükümeti devirmesi, yeni ve ra rin cezalandırılması, Erdoğan rejiminin dikal bir ulusal para birimi programı yaptığı gibi antidemokratik ve otoriter uygulanması, bankaların millileştiril uygulamaların getirilmesi için de kul mesi ve kemer sıkma programlarının lanılmamalı. Darbenin yenilmiş olma iptali için tek umut bu. sının Türkiye’yi daha çok demokrasi İstanbul’a çok zor bir dönemde ye, daha çok özgürlüğe, demokratik re geldiniz. Darbe girişimi ve sonrasın formlara itmesi gerekir, daha çok otori da yaşananları nasıl değerlendiri terliğe değil. Darbeye karşı verilen me yorsunuz? saj buydu, ama Erdoğan mesajı almadı. Demokratik prensiplerimiz gere Darbe girişimi sonrası Yunanis tan’a kaçan askerlerin iadesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Darbecileri desteklediğimiz için değil, Türkiye’de adil yargılanıp yargılanmayacaklarını bilmediğimiz için askerlerin iadelerine karşıyız. Üstelik Türkiye’de idam cezasının geri getirilmesinden söz ediliyor. Erdoğan bu konuyu henüz kapatmış değil. Mülteci anlaşması uğruna Türkiye’de olup bitenlere tepki göstermeyen Avrupa Birliği (AB), bu çıkarcılığını kendi bankalarını kurtarmak için Yunan halkına çektirdiği eziyette de sergilemişti. Buna karşı ne yapmalı, nasıl bir politika izlemeli? Halihazırda Yunanistan, AB ve IMF’nin ekonomik işgali altında bulunuyor. Türk halkı da AB’nin demokrasi için Türkiye’ye müdahale edeceğini düşünüyorsa yanılıyor. Türkiye’de demokrasiyi Türkiye halklarının mücadelesi ve çabası getirecektir. Ankara katliamında yaşamını yitirenlerin anısına anıt Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun desteğiyle yaptırılan 101 güvercinden oluşan anıt açıldı. Kurbanlar için ‘barış güvercinleri’ SELAHATTİN GÖKATALAY Ankara’da 10 Ekim’de IŞİD’in barış mitingi öncesi Ankara Garı önünde düzenlediği canlı bomba saldırısında yaşamını yitiren 101 kişi anısına çekilen “Baba ben de geleyim mi?” belgeselinin gösterimi dün Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Belgeselin gösterimi esnasında yaşamını yitirenlerin yakınları ve etkinliğe katılanlar gözyaşı döktü. Gösterimin ardından bir konuşma yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “10 Ekim günü tek düşünceleri ba rış istemek olan 101 kardeşimizi, canımızı anıyorum. Aydınlanma mücadelesinde şimdiye kadar yitirdiğimiz bütün insanlarımız için bir şey yapmamız gerekiyor. Bu topraklara gerçek anlamda barış geldiği zaman acımız diner. O nedenle düştüğümüz yerden kalkmalıyız. Teslim olmak yok, teslim olmayacağız. Bu çocukların savunmuş olduğu değerler barış, özgürlük ve demokrasiydi. Onların yattıkları yerde huzurlu uyuyabilmeleri için bu anlayışlarını gerçekleştirmek zorundayız” dedi. Belgesel gösteriminin ardından Ankara katliamında yaşamını yi tiren 12’si CHP Malatya Gençlik Kolları üyesi 101 kişi için Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun desteğiyle yaptırılan “Barış Güvercinleri Anıtı”nın açılışı yapıldı. Açılışa katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri ve CHP’liler katıldı. 101 güvercinden oluşan anıta, yaşamını yitirenler anısına karanfil bırakıldı. Açılışa, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz, Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca katıldı. l MALATYA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] HDP’Lİ SIRRI SÜREYYA ÖNDER ‘İlk hendek kalekola tepki olarak açıldı’ HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında Güneydoğu’da ki hendekleri anlattı. İlk hendeğin Lice’de bir kale kol yapılmasına tepki olarak kazıldığını söyleyen Ön der, “Halk açtığı hendekleri kendisi kapattı. Yeniden bir kalekol inşaatı başlayana kadar da orada herhan gi bir olay yaşamadık. ‘Sivil siyaset ne yaptı’ sorusunun cevabı bu” dedi. Önder, “İlk hendek Lice’de kazıldı ve 2 uzman çavuş orada halk tarafın dan rehin alındı. Sebebi neydi biliyor musunuz? Lice depreminde, bu dev let, köylülere ‘Size, deprem evleri ya pacağım’ demiş. O afet evleri hâlen bitirilmiş değil. İnşaatından vazgeçilmiş Önder de değil, fakat barış süreci başlar başlamaz Lice’ye 6 trilyon bütçeli bir kalekol yapılmaya başlandı. Hükü met, Sayın Öcalan’dan yardım istedi ve ‘bunu toparla yın’ dedi. Öcalan bize iletti” ifadelerini kullandı. O dönemde Hükümet’ten 2 bakanın koordinasyo nuyla, İdris Baluken ile birlikte 3 kişilik bir heyetle Lice’ye gittiklerini aktaran Önder, “Halkla görüştük. O iki uzman çavuşumuzu ailelerine teslim ettik. Ay rıca kalekol inşaatının durdurulması şartıyla burada bu tarz eylemlerin yapılmayacağı sözünü aldık. O ge ce Hükümet oraya bir TIR gönderdi, o inşaatın malze meleri o TIR’a yüklendi. Ertesi gün halk hendekleri kendisi kapattı.” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Mavi Marmara davası düşürüldü Mavi Marmara gemisine, Akdeniz’in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin, aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi’nin de yer aldığı 4 sanığın yargılanmasına dün İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada güvenlik görevlileri ile müştekiler arasında arbede çıktı. Avukatlar ve müştekiler salonu terk ederken, grup, adliyede bir süre slogan attıktan sonra dışarıda basın açıklaması yaptı. Duruşmada savcı, İsrail ile varılan anlaşmayla davanın yasal dayanağının kalmadığını belirterek, düşürülmesi talebini yineledi. Mahkeme davanın düşürülmesi ve İsrailli askerler hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına hükmetti. 41 belediyeye kayyım, 68 başkana uzaklaştırma DBP’li 106 belediyeden 3’ü büyükşehir 6 il, 29 ilçe, 3 belde belediyesi olmak üzere 41 belediyeye kayyım atandı. 55 belediye eşbaşkanı tutuklandı, 68 belediye eşbaşkanı da görevden uzaklaştırıldı. 7 belediye eşbaşkanı hakkında ise arama kararı çıkarıldı. Şanlıurfa’nın Viranşehir, Bozova, Helfeti, Hakkâri’nin Yüksekova ve Diyarbakır’ın Bismil, Çınar, Dicle, Eğil, Ergani, Hazro, Kocaköy, Kulp, Lice, Bağlar Belediyesi olmak üzere 14 belediyenin tüm faaliyetleri kaymakam iznine tabi tutuldu. Diyarbakır, Van ve Mardin’de DBP’li 3 büyükşehir belediyesine kayyım atanırken, 6 il belediyesinden sadece Ağrı ve Iğdır belediyeleri kaldı. Öteyandan Mardin’de Kamiran Yıldırım TTB olarak Kent Konseyi’nden çekildiklerini duyurdu. JİNHA editörü Doğan’a tahliye Mardin’de 23 Temmuz’da gözaltına alınan ve gizli tanık beyanlarına dayandırılarak “örgüte üye olmak”, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanan, kapatılan JİNHA editörü gazeteci Zehra Doğan, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Savunmasını Kürtçe yapan Doğan, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla canı pahasına habercilik yaptığını söyledi. Savcılık, Doğan’ın “örgüt üyeliği”nden beraatini talep ederken, “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla ceza almasını istedi. Mahkeme heyeti, Doğan’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. l Yurt haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle