02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Böhmermann davası şubata ertelendi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “hakaret şiiri” nedeniyle Alman komedyen Jan Böhmermann’a açtığı hakaret davası Hamburg Eyalet Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya katılmayan Böhmermann’ın avukatı, müvekkiline yönelik soruşturma yürüten Mainz Savcılığı’nın geçen ay verdiği takipsizlik kararını ha tırlatarak mahkemenin şiire getirdiği kısmi yasağı kaldırmasını istedi. Erdoğan’ın avukatı ise soruşturmanın “kasıt bulunamadığı” gerekçesiyle sonlandırıldığını belirterek bunun medeni hukuk davalarında geçerli bir gerekçe olamayacağını savundu. Kişilik haklarına saldırı olarak tanımladığı şiirin tamamının yasaklanması talebini yineledi. Hâkim, duruşmayı Şubat 2017’ye erteledi. l BERİVAN AYDIN / BERLİN mozaiğin‘Ti üarnklaiymeıyIroark’A8Anbnbkuukanlalruueranrna’yeda’nadunıne‘ğmlyatuesarzeMrhstiuheaüpsilmçhtuialsŞlkiaivkilk’iieldiitrandhyldiaaeeermstğiıi.nnı.n.ildind.aa [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Pazar akşamı geldiğim Bağdat’ta özellikle Türkmenleri merkezine alacak şekilde her kesimle konuşuyorum. Türkiye’ye karşı adeta “duygusal seferberlik” havası hakim. Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin en son “Türkiye’yle savaş” açıklaması gerçekten çok ürkütücü. Gazetemiz Cumhuriyet’e yönelik operasyondan Bağdat’ta herkesin haberi var. Şu soru da yöneltiliyor: “Türkiye’ye ne oluyor, Saddam gibi diktatörlük mü tesis ediliyor. Türkiye nereye gidiyor?” Türkmenler de suçluyor Türkiye’yi yönetenlerin ağızlarından “Sünni” kelimesinin düşmemesinin buradaki yankıları muazzam. Türkiye hükümetine “mezhepçilik” ithamında bulunanlar salt Şiiler değil. Ankara’nın tarihi hak iddiasında bulunduğu Musul vilayetinin hemen neredeyse tüm sakinleri... Yani Şii Türkmenler, Hıristiyanlar, Şebaklar, Kakailer, hatta kimliklerinde etnisitelerinin daha belirleyici olduğu Sünni Türkmenler ile bir kısım Sünni Arap da... Buradaki hissiyat, Ankara’nın Musul vilayetinin çeşitlilik arz eden kültürel dokusunu anlayamadığı yolunda. Iraklıların bir söyledikleri de “Türkiye kendi içinde Kürtler ve Aleviler başta olmak üzere azınlıktaki var oluşlarla bile baş edemezken, Neynova eyaletinin olanca çe şitliliğiyle ne yapacak?” Uluslararası yasalar da lehine görünmezken, TSK’nin bu koşullarda Irak’ta girişebileceği bir maceranın bütün bölgede algılanış biçimi açık olacak: İşgal. Sünni milletvekillerinden eski başbakan yardımcısı Salih Mutlak bile Türkiye’nin Bağdat’ın onayı olmadan hareket etmemesini istiyor. Türkiye’nin “endişelerini anlasalar da” gerilimin muhakkak diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini vurguluyor. “Bu durumda her şey bir yana Ankara’nın Irak’ta desteklediği grupları da tehlikeye atacağına kesin gözüyle bakabiliriz” uyarısı yapıyor. Tahran’ın etkili politikası Ankara ise IŞİD’in Irak’ın kadim topraklarında açmış olduğu yarala rın hiç ayırdında görünmüyor. Sünni Türkmenler daha ziyade Türkmen Cephesi şemsiyesi altında toplanıyorlar, ancak elle ri günden güne zayıflıyor. Özellikle de “Türkiye tarafından fonlandıkları” algısı çok yaygın. Irak’ta İran’ın etkisi azımsanmayacak düzeyde olsa bile, Şia nedeniyle böyle bir algı yok. Bu İranlı yetkililerin söylemlerine hep dikkat etmelerinden tutun da Irak, Arap kimliğinin “İran’ın uydusu olmayı dışlayan” tutumuna uzanıyor. Merkezi hükümet vurgusu Şii Türkmenler ise daha dağınık olmakla birlikte güçlerini Irak’ın bütünlüğü içinde kendilerine ait bir bölgeye sahip olmakta görüyor. Merkezi hükümet şemsiyesi altında duruyorlar. Neynova’nın diğer halkları Ezidiler, Hıristiyanlar, Şebaklar ve Kakailerle dayanışma halindeler. IŞİD ilk saldırdığında Bağdat, Necef ve Kerbela’ya kaçmış Türkmenler, Türkiye’nin hiçbir yardım yapmadığını anlatıyor, “Türkiye IŞİD karşıtı koalisyona katıl mak istiyor, o zaman neredeydiler” diye soruyor. IKBY’Lİ YETKİLİ ‘Bağdadi Musul’da’ Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin, IŞİD’in lideri Ebubekir Bağdadi’nin Musul’da saklandığına dair bilgi sahibi olduklarını söyledi. Independent gazetesine konuşan Hüseyin, “Çeşitli kaynaklardan bilgiye sahibiz. Bağdadi orada ve öldürülürse, bu, IŞİD’in kurduğu tüm sistemin yıkılması anlamına gelecek. Böylece bizden beklenen en büyük darbeyi de indirmiş oluruz” ifadelerini kullandı. ABD’DEN ERDOĞAN’A REST ‘Sizsiz olur, YPG’siz olmaz’ Amerikan basınına göre ABD Başka nı Barack Obama, IŞİD’in Suriye’deki kalesi Rakka’yı kurtarma operasyonuna YPG’nin katılacağını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bizzat söyledi. Hem de Erdoğan’ın ertesi gün “Bu adımları atacağımızı Obama ile paylaştık. PYD/YPG gibi terör örgütlerine ihtiyacımız yok. Obama’ya gelin Rakka’dan IŞİD’i beraber atalım dedim” diye söz ettiği 26 Ekim’deki telefon görüşmesine Obama’nın YPG mesajını çok net verdiği belirtildi. Washington Post gazetesi, ABD yönetimi kaynaklarına dayanarak, birkaç hafta içinde başlaması öngörülen Rakka’nın kuşatılması operasyonunun ilk aşamasında YPG liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kullanılması yönünde nihai kararın Obama tarafından alındığını belirtti. Haberde Erdoğan’ın 27 Ekim’deki telefon görüşmesine ilişkin sözleri hatırlatıldı. “ABD yönetimi yetkilileri ise telefon görüşmesini farklı aktardı. Onlara göre Obama, Rakka’yı tecrit operasyonunun ilk aşamasını başlatma ve bunu başarabilecek tek güç olan YPG liderliğindeki SDG’yi kullanma kararının verildiğini Erdoğan’a kesin ve net şekilde anlattı” diye yazan gazeteye göre “ABD Kürtleri kontrol etmeye çalışacak. Türkiye’nin ise ya koalisyonun havadan destekleyeceği operasyona destek vermesi ya da yoldan çekilmesi gerekiyor.” Şimdilik silah yok Diğer yandan, Pentagon’un YPG’ye doğrudan silah sevkıyatı talebini en azından geçici olarak geri çektiği, bunda Türkiye ile YPG konusunda yaşanan uzlaşmazlığın etkili olduğu kaydedildi. Haşdi Şabi güçleri Musul’un güneybatısında ilerliyor. ŞiiSünni yok, Türkmen var Dr. Torhan el Mufti, Milliyetçi Irak’ta yabancı asker yok. Karada Türkmen Hak Partisi’nin lideri. yoklar. Irak arazisinde yoklar. Ameri Kerkük’ün seçilmiş temsilcilerinden. kalısı, Britanyalısı, Fransızı koalisyon Türkmen Kurtuluş Vakfı’nın, Irak’ın içinde eğitim, lojistik destek, hava sal bölgelerinden sorumlu komitenin de dırılarıyla koordinasyon için özel kuv üyelerinden. “Türkiye bizim umudu vet bulunduruyor. muzdu, 180 derece aleyhimize dön n Türkiye’nin Başika’da olmasının dü. Türkiye kendisini Sünni göster ne sakıncası var? di, aleyhine oldu” diyerek Ankara’ya Irak’ta güvenlik sorunu, bir başka sitem ediyor. devletin ‘ben oraya buraya giderim’ de n Türkiye’de Haşdi Şaabi’nin Şii mesini gerektirmez. Türkiye’nin soru milis gücü olduğu görüşü hâkim. nu PKK ise o zaman Sincar’a gitmesi ge Hakikaten öyle mi? Türkmenlerin rekirdi. Başika’ya değil. Oraya niye üsle Haşdi’ye bakışı nedir? niyor? Bir gün başka bir devlet aynısını Haşdi Şaabi, Şii milis demek değil Türkiye’ye yaparsa ne olacak? dir. Şiiler çoğunluk olabilir, zaten nüfusun çoğunluğu Şii. Türkmen bölgelerinde Türkmen Haşdiler vardır. Biz Türk o'Hlemrakleıysedıa' ynı mesafede menlerin Kerkük’te Liva 16’mız var. n Türkiye’nin Irak’taki görünüşü Haşdi’de Hıristiyanı var, Şebakı var, Ezi nasıl? disi var... Herkesin bölgesi neresiyse o 2010’dan sonra taraf olarak dur bölgedeki güçte varlar. Haşdi Şaabi Irak ması, kendisini Sünni göstermesi, güvenlik yapılanmasının parçasıdır. Ya Türkiye’nin aleyhine olmuştur. Türk sayla kurulmuştur. Bugün Haşdi Şaa men partilerden bazıları Türkiye’nin bi’deki TelAferli, IŞİD’in buradan çıkar projesinden gittiler. Türkiye herkesle tılmasından sonra geri dönmeye ka rarlıdır. Çadır kurup yine yerimde yaşarım der. Tıkrit’te Cubur aşireti Haşdi’si vardı, Musul’da Şammar’ın Haşdi’si.. Haşdi’de 1215 bin Arap Sünni vardır. Sünni kenti Felluce’yi Haşdi kurtardı, katliam iddiası pro pagandadan ibaret. n Türkiye başka ülkelerin de IŞİD karşıtı koalisyonda yer aldık larını belirterek Türk askerinin istenmemesini sorguluyor. Niye Türk askeri istemiyorsunuz? El Mufti, Ankara’ya sitemkâr. aynı mesafede durmalıydı. n Sünnisiniz değil mi? Ben Türkmenim. Iraklı Türkmenlerde bölünmüşlük görüntüsü var. Ama bunlar planlı propagandalarla yaratılıyor. n Türkiye’nin varlığı Türkmenleri güçlendiriyor mu? Yorum yok. n Türkiye ne yapmalı? Türkiye Irak’la ilgili bir şey istiyorsa merkezi hükümetle anlaşmalı. n Musul’dan sonra Irak birliği sürdürülebilecek mi? Suriye ile Irak sahaları birleşiyor mu? Buna yönelik planlarınız var mı? Biz kendi devletimizi kurtarmalıyız, sınırımızı iyi tutmalıyız. Suriye’de bir proje yürütüldü, Irak’ta böyle bir proje tutmaz. Suriye’de de tutmadı zaten. n Peki KYB ile Türkmenlerin ilişkisi nasıl? Hakkımızı isteriz, kim verirse sorun yoktur. Türkmenler Irak’ta dağınıktır. Neynova’da Hıristiyan, Ezidi, Şebak ve Kakailerle birlikte yüzde 69’ı bulur lar, Sünnilerden çokturlar. Tek halde dururlarsa haklarını güvence altına alırlar. n İran’ın Irak’a yaklaşımını nasıl buluyorsunuz? İran makro politikalarda çok daha başarılı. İran ile ABD’nin yaptığını Türkiye yapamıyor. Suudi Arabistan bile Türkiye’den daha başarılı. n Türkiye’ye ne mesaj verirsiniz? Türkiye umarız ki Ortadoğu’da dengeleri sağlasın. İstikrar bölgesi olsun. SÜRECEK FBI’ın Clinton’lara karşı belge savaşı ABD’de seçimler için geri sayım sürerken Başkan Obama önceki gün Clinton’a destek mitingindeydi. ABD’de seçim yarışı sona yaklaşırken Dışişleri Bakanı John Kerry, bu mücadelenin ülkesinin dünyadaki itibarı açısından utanç verici olduğunu söyledi. Londra’da temaslarda bulunan Kerry, “Dışişleri Bakanı olarak bu seçimlerin ülkemin yurtdışındaki algısı açısından zor olduğunu söyleyebilirim. Hatta bazı anlar vardı ki düpedüz utanç vericiydi” ifadelerini kullandı. Öte yandan Demokrat Parti’nin baş kan adayı Hillary Clinton hakkındaki e posta soruşturmasının yeniden açılacağını açıklayan Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI), Clinton’un eşi eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın, görevdeyken vergi kaçakçısı Mark Rich’ı affetmesiyle ilgili soruşturma belgelerini açıklaması tansiyonu yükseltti. 1983’te İsviçre’ye kaçan, uzun yıllar FBI’nin en çok arananlar listesinde yer alan ve 2001’de Bill Clinton tarafından affedilen Rich’ın eski eşi, Demokrat Parti ve Hillary Clinton’a yüklü bağışta bulunmuştu. Hillary Clinton’un sözcüsü, zamanlama açısından belgelerin açıklanmasına tepki gösterdi. Perşembe 3 Kasım 2016 [email protected] Atatürk Cumhuriyeti bittiği gün Cumhuriyet de biter... İlhan Selçuk’un sözleri bunlar... Sevgili İlhan Selçuk yaşadıklarımıza ışık tutan bu anlamlı yazıyı Cumhuriyet gazetesinin 85. yıldönümünde, 8 Mayıs 2009’da yazmış. İçinden geçtiğimiz bu karanlık günlerde İlhan Selçuk okumak bana güç veriyor. Satırları gönlümü okşuyor. Eminim sizin de “üşüme” duygunuza iyi gelecek ve içinizi ısıtacaktır. Bugün köşemi bu nedenle sevgili Selçuk’un “Elinizdeki Bu Gazete...” başlığıyla kaleme almış olduğu “Pencere”sine bırakıyorum: Elinizdeki Bu Gazete... Her gazete bir zaman ve mekânda kurulur... Cumhuriyet 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde kuruldu... Şimdi 21’inci yüzyılın ilk çeyreğini yaşıyoruz... Ancak gazete olarak, geçmişimizi anımsadığımız ve geleceğimizi düşündüğümüz zaman hem özelliğimizi hem de kimliğimizi saptamak olanağını bulabiliriz... H Cumhuriyeti Atatürk’ün isteğiyle kuran Yunus Nadi kimdir?.. Bir anı: 1920’de işgal polisi İstanbul’a egemendir. Türk subayları yolda gördükleri işgal subaylarına selam vermek zorundadırlar... İşte böyle bir zamanda ve mekânda bir gün işgal polisi Yunus Nadi’nin evini basar... Yunus Nadi bir sandığa saklanır, eşi Nazime Nadi sandığın üstüne oturur... Evi basan polis ortalığı denetlerken Nazime Nadi yerinden kımıldamaz... İşgal polisi gittikten sonra Nazime Hanım oturduğu yerden kalkar, sandığın kapağını açar... H Yunus Nadi, Nazime Hanım’ı ve çocuklarını İstanbul’da bırakarak Ankara’ya kaçar; o günlerde sonu belirsiz bir macera sayılan Kemalist direnişe katılır... Peki, bu anı bize neyi anlatıyor?.. Cumhuriyet gazetesinin tarihçesinde Ulusal Kurtuluş Savaşı direnişiyle Kemalist devrimin harcı karılmıştır... Bugün Cumhuriyet gazetesinde çalışanlar hangi tarihte ve hangi mekânda çalıştıklarını çok iyi biliyorlar... Bilmek yetmez... Bilginin bilincini hem beyinlerinde, hem yüreklerinde taşıyorlar... H Yunus Nadi, Cumhuriyet gazetesini kurdu... Nadir Nadi bu kuruluşu binbir zahmet ve dirençle kurumlaştırdı... Bugünkü Cumhuriyet çalışanları bu tarihin mirasını üstlenmişlerdir... Cumhuriyet yalnız Türkiye’de değil, dünya ölçeğinde, bir eşi daha bulunamayacak bir tarihçeye sahiptir... H Bizim yüzümüz bu tarihçede mayalanmış bir geleceğe dönük... Okuruyla, yazarıyla, çalışanıyla kurumlaşan Cumhuriyet, kendi varlığının Atatürk Cumhuriyetiyle özdeş olduğunu çok iyi biliyor... Atatürk Cumhuriyeti bittiği gün Cumhuriyet de biter... Ve ne yazık ki 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde kurulan gazetemiz, 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde bu tehlikeyle karşı karşıya... H Ancak biz, bugünkü koşullar ne olursa olsun, Atatürk Cumhuriyeti’nin yaşama gücünü koruduğuna ve varoluşunu savunduğuna inanıyoruz... İşte bu inancın heyecanıyla 85’inci yılımızı kutluyoruz... Okurlarımızla birlikte geleceğe Atatürk’ün laik Cumhuriyetinde yürümek istencimiz tamdır... 85’inci yılımız hepimize kutlu olsun... Lavrov’dan uluslararası hukuk vurgusu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Lozan Anlaşması üzerinden Ege Adaları ile ilgili açıklamaları Yunanistan ziyaretinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’a hatırlatıldı. Lavrov “Bu sorunun çok basit bir cevabı var. Uluslararası hukuk belgeleri ile belirlenen taahhütlerimize saygı duymalıyız” dedi. ‘Rusya ile koordinasyon sürecek’ Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Moskova’yı ziyaret edip önceki gün Rus mevkidaşı Valery Gerasimov ile gerçekleştirdiği görüşmede, Suriye’de IŞİD’in tehdit olmaktan çıkarılması amacıyla iki ülke arasında kurulan koordinasyonun geliştirilerek sürdürülmesi kararı alındı. Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasına göre, görüşmede ele alınan konular arasında Suriye’deki çatışmaların çözümü, Halep’teki durumun normalleşmesi vardı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle