23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 3 Kasım 2016 6 teslim olmayız EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ l ANTALYA: Akdeniz Üni versitesi İletişim Fakültesi önünde toplanan öğrenciler, gazetemize yönelik operasyon ve Siz bazı yazar ve yöneticilerinin gö öğrenciler, diğer öğrencilere de tına alınmalar, halkın haber al alma hakkını sonuna kadar sazaltına alınmasını oturma eyle dayanışma çağrısında bulundu. ma hakkına saldırıdır. İletişim vunacağız. Bugün Cumhuriyet mi yaparak protesto etti. Bir sü Öğrenciler “Cumhuriyet gazete fakültesi öğrencileri, geleceğin gazetesine sahip çıkmak gelecere Cumhuriyet gazetesi okuyan sine yapılan baskılar ve gözal gazetecileri olarak halkın haber ğimize sahip çıkmaktır” denildi. varsanız bize hiçbir şey olmaz Cumhuriyet dostlarının destek eylemleri tüm yurtta “Teslim olmayız” diyerek sürerken “Cumhuriyet’in susturulmasına asla izin vermeyeceğiz” sözü verdiler ‘Basın özgürlüğüne darbe’ l GAZİANTEP: CHP Ga ziantep İl Başkanlığı’ndaki toplantıya CHP’liler ellerinde Cumhuriyet ile katıldı. CHP İl Başkanı Hayri Sucu, Şahinbey İlçe Başkanı Hüseyin Yalçın, Şehitkâmil İlçe Başkanı Hasan Nesanır ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte yaptığı basın açıklamasında “Özgür basın susturulamaz”, “Cumhuriyet yalnız değildir” şeklinde sloganlar atıldı. CHP İl Başkanı Hayri Sucu, “Cumhuriyet’e yönelik operasyon kabul edilemez. Bu operasyon basın, düşünce ve ifade özgürlüğüne yeni bir darbedir” dedi. GENÇLERDEN ‘duran adam’ eylemi l ADANA: Adana Emek ve Demokrasi İçin Güçbirliği Bileşenleri Atatürk Parkı’nda protesto eylemi düzenledi. Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “İktidara soruyoruz? Nerede insan hakları? Nerede basın özgürlüğü? Nerede demokrasi? Nerede hukuk? Cumhuriyet gazetesi gazetedir ve gazetecilik suç değildir. Suç ve suçlu arıyorsanız düne kadar ülkeyi birlikte yönettiğiniz FETÖ’nün kalemşorluğunu yapan yandaş basında arayın, AKP içinde arayın, iktidarınızda arayın. Aradığınız suç ve suçlular Cumhuriyet gazetesi içinde, KESK’te, EğitimSen’de, SES’de, HaberSen’de ya da tabip odaları içinde değil, kendi içinizdedir” dedi. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti “Gazete yönetici ve yazarlarının gözaltına alınması, uzun bir süredir tartışılan basın özgürlüğünün yok edilmesi endişesini büyütmektedir. Kınıyor ve protesto ediyoruz” denildi. ‘FETÖ’YÜ KENDİ İÇİNİZDE ARAYIN’ ‘GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR’ Maltepe Forum da İstanbul’da Maltepe Meydanı’nda toplanarak Cumhuriyet’e operasyonu protesto etti, “Gazetecilik suç değildir” yazılı pankart açtı. l HATAY: CHP Ha tay İl Gençlik Kolları, gazetemize yapılan operasyonu Antakya’da “duran adam” eylemi ile protesto etti ve halka ücretsiz Cumhuriyet Gazetesi dağıttı. CHP Hatay İl Gençlik Kolları Başkanı Ümit Kutlu, “Bu yanlıştan dönülmeli dir” dedi. CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal “Ne Cumhuriyet gazetesi yalnız kalacak ne de bizler korkup vazgeçeceğiz”, Birol Ertem ise “Cumhuriyetimiz’in çınarı, demokrasi ve özgür basınımızın yılmaz savunucusu Cumhuriyet yalnız değildir” dediler. ‘FETÖ VE PKK İLE İLİŞKİLENDİRİLEMEZ’ ‘AYRIŞMA VE KUTUPLAŞMA OLUR’ l DİYARBAKIR: Diyar bakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, baro yönetim kurulu üyeleri ile birlikte dün düzenlediği basın toplantısında Cumhuriyet’e yönelik operasyonu kınadı. Özmen, “Sivil siyaset kanallarının kapatılmasının, TBMM’nin işlevsizleştirilmesinin, Kürt meselesinin şiddet sarmalına itilmesinin, yerel yönetici ve siyasetçilerin tutuklanmasının, Cumhuriyet ve diğer basın yayın kuruluşlarına yönelik operasyonların sorunları daha da büyütüp toplumsal ayrışma ve kutuplaşmaya sebebiyet vereceğini dile getirmek isteriz” diye konuştu. l MALATYA: CHP Malat ya İl Başkanlığı’nda parti yöneticileri ve üyeleri Cumhuriyet okuma etkinliği yaptı. CHP İl Başkanı Enver Kiraz, “Bu gazete önemli bir fikir gazetesidir. Bu ülkedeki aydınlanmanın, çağdaşlaşmanın önemli öncülerinden bir gazetedir. Bu gazetenin FETÖ ile PKK ilişkilendirilmesini anlamak, anlamlandırmak mümkün değildir. Bu gazetenin susturulması demek, Türkiye’nin çağdaş yüzünün susturulması demektir. Buna asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu. ‘ONLAR bizi ALDATAMAZLAR’ l RİZE: CHP Rize Gençlik Kolları Başkanı Kemal Özgür Kahraman ile CHP Çayeli İlçe Başkanı Hızır Efe Kadıoğlu, “Bu ‘aldatılanlar’ bizi yıkamazlar. Bizi aldatamayacaklar” dedi. CHP Rize Gençlik Kolları Başkanı Kemal Özgür Kahraman ise, “Bütün darbelerin hedefinde olan Cumhuriyet, bu darbeden de güçlenerek çıkacak” dedi. l ESKİŞEHİR: Odunpaza rı Belediye Meclisi’nde gazetemize yönelik operasyon kınandı. CHP’li Belediye Başkanı Kazım Kurt ise, “Türkiye’de ciddi bir korku ortamı yayılıyor. Cumhuriyet yüz yıllık bir gazetedir. Ciddi bir gazete. Bazı şeyleri hak etmiyor. Zararın neresinden dönersek kardır. İnşallah bir an önce normalleşiriz” dedi. AKP’li belediye meclis üyesi Ahmet Yapıcı ise gazetemize yönelik operasyonu savundu. CHP’Lİ kınadı, AKP’li savundu ‘Boşuna heveslenmeyin’ l ÇEŞME: CHP Çeşme İl çe Başkanlığı gazetemize yönelik operasyona epki gösterdi. CHP İlçe Başkanı Ekrem Oran ve beraberindeki yöneticiler, Cumhuriyet gazetesi dağıttı. CHP Çeşme İlçe Başkanı Ekrem Oran, “Cumhuriyet gazetesini gerici terör örgütleriyle ilişkilendirme çabası en hafif ifadeyle trajikomiktir. Cumhuriyet’i susturarak Cumhuriyetçileri susturabileceklerini zannedenler boşuna heveslenmesinler” dedi. ‘Benden geri dönen hiçbir şey yoktur. Buna rabbim şahittir’ Üçüncü bir siyasi güç iktidarda olsaydı hem bugünkü iktidar hem de FETÖ yargılanırdı. İkincisi şüphesiz ki Türkiye Anayasası’nı ve Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmak suçundan... İlki de FETÖ örgütüne bu darbenin siyasi, idari, ekonomik ve her türlü sosyal yolunu açmaktan... Durmadan yazmamız ve anımsatmamız gerekir, yok öyle yağma: FETÖ’nün (darbe öncesi Gülen Cemaati’nin) en büyük destekçisi, iktidar ortağı kimdi? İstanbul, Ankara ve neredeyse tüm belediyelerinize FETÖ sülük gibi yapışmamış mıydı, belediye ve Hazine’nin emanetine verilmiş, milletin malını mülkünü emmiyor muydu ve buna aracılık eden hükümetleriniz, bakanlarınız, devletiniz, yetkilileriniz, belediyeleriniz, valileriniz, kaymakamlarınız değil miydi? Sistem, iktidar mensuplarına ve yandaşlarına peşkeş çekme politikasının bir gereği olarak, ortağa da yedirme içirme biçiminde işlemiyor muydu? Peşkeş çekilen malımız mülkümüzün miktarını bir bakan açıklıyordu: 15 milyar TL’lik mal mülk FETÖ’den geri alınmış. Düşünün artık! Hiç bıkmadan anımsatmalıyız: Yıl 2012 ve 2013. FETÖ ile iktidar kapışması en üst düzeyde sürüyor. 2012’nin 7 Şubat’ında FETÖ, Erdoğan ve iktidarına karşı elindeki yargıyı kullanmış, MİT Müsteşarı’nı tutuklamaya kalkışarak ortalığı darmadağın etmişti. İktidarın mensupları FETÖ’nün bu saldırısını görmezlikten gelmiş ve mesela RTE’nin en yakınlarından Yalçın Akdoğan, “Cemaat ile çatışma yok, olmayacak... Bu sadece gönül birlikteliği değil, büyük Türkiye idealinde temerküz eden bir amaç ve hedef birlikteliğidir” demişti. (http://gazeteport.com/2016/akpninfetoriyasinacokcarpicibirornek79528/) 2013 yılı ise bu ikili arasında dershaneler ve okullar savaşına sahne olmuştu. F. Gülen, aralık ayına giderken, daha büyük çatışmanın işaretlerini veriyordu. 1725 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu geliyordu. ‘Cemaatteki kardeşlerimiz...’ Cumhurbaşkanı, bu operasyona kısa bir süre kala 24 Kasım 2013 tarihinde de şöyle diyordu: “Şimdiye kadar cemaatteki kardeşlerimiz bizden ne istediler de vermedik... Benden geri dönen hiçbir şey yoktur. Buna rabbim şahittir.” Üzerine gelmekte olan büyük felaketi adeta hissederek ve durdurmak ve önlemek istercesine, “kardeşlerine” böyle sesleniyordu... Bunu “gelin anlaşalım” olarak da yorumlayabilirdiniz. Bu konuşmadan 24 gün kadar sonra, 17 Aralık 2013’te ünlü yolsuzluk operasyonu patladı. Bakan çocukları, kutular, paralar, belediye başkanları artık ne varsa... İktidar şaşkındı, ve “bu beladan” nasıl kurtulacaklarını bilemiyorlardı. 18 Aralık’ta Fehmi Koru, Gül ve Erdoğan ile görüşerek “arabuluculuk” için Pensilvanya’ya uçtu. Koru’ya “Sana özel uçak verelim” bile demişlerdi. Koru “üzüntü” ve “rahatsızlıklarını” aktarmak işini üstlenmişti. 24 Aralık’ta F. Gülen’in –oyalama– mektubunu Ankara’ya ulaştıracak, ancak ertesi gün yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ikinci ayağı patlatılacaktı! Bu kez Erdoğan ve çocuklarını sahneye çıkartmıştı FETÖ. İpler tam kopacak, ortaklık bitecek, “Cemaatteki kardeşler” “haşhaşiler” olacaktı. Hepsini biliyorlardı 2010’dan beri devlete giriş sınavlarının FETÖ’cülerin elinde olduğunu, kendi adamlarına soruları dağıttıklarını ve devletin her kurumuna yerleştiklerini biliyorlardı... Balyoz ve Ergenekon davalarının düzmece olduklarını, FETÖ’cülere orduda Genelkurmay’a doğru yükselme yolunu açtıklarını da. Ama “simbiyotik” (birbirinden yararlanma) ilişkileri içinde al gülümver gülüm devlet ve kurumlarını paylaştılar. FETÖ iktidarın yarısıydı. AKP içinde kök salıyor, milletvekilliklerini paylaşıyordu. F.G’nin bir oturmadığı doğrudan iktidar koltuğu kalmıştı. Kıyamet de, bu koltuğu isteyince koptu. Ama FETÖ bu işbirliği içinde yerini tutmuş, askeri darbe yapacak güce ulaşmıştı. Şimdi Cumhuriyet gazetesini, hatta CHP’yi ve neredeyse herkesi FETÖ’cülükle suçlama utanmazlığı devrede. FETÖ’cülükten yargılanması gereken kimler acaba? Bir FETÖ’cülükten yargılanan savcının, Cumhuriyet’e FETÖ’cülük davası açması, iktidarın muhteviyatına uygundur. Görev görevdir. Ama tutmaz bu dikiş. Bırakın arkadaşlarımızı... Zaten amaç, fırsatçılıkla, medyanın son nefes borularını tıkamak ve ülkede fareli köyün kavalcısı masalı yaratmaktır. NOT: Bu cumartesi 5 Kasım’da İKİ BİLGE Bozkurt Güvenç ve Doğan Kuban’ın konferansına herkes davetli. Konu: Yakın Geçmişe Saygı Duyurmuşken: Yarın da Herkese Bilim Teknoloji haftalık dergisinin 32. sayısı çıkıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle