22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 3 Kasım 2016 4 teslim olmayız EDİTÖR: SERKAN OZAN Soruşturma çöktüGazetemize yönelik soruşturma yürüten savcı, FETÖ davasında yargılanıyor Bu yolun sonu yok Cumhuriyet’te tutuklu arkadaşlarımızın boş sütunlarına bakarken, birden 56 yıl öncesine gittim. Demokrat Parti’nin son demleriydi, basına yönelik baskılar doruktaydı. Sıkıyönetim ilan edilmişti ve kimi haberler yasaktı. O zamanlar daha üniversiteye başlamamıştım, okuru olduğum Cumhuriyet gazetesinde bazı haberlerin yeri beyaz bırakılıyor, garip bir görüntü oluşuyordu. Hiç unutmam Ali Ulvi’nin bütün diktatörlerin bavullarını alıp gittiklerini gösteren karikatürünün sonu da beyazdı. O beyaz boşluğa, 27 Mayıs’tan sonra Adnan Menderes yerleştirilecekti. Üniversite bitti, Cumhuriyet okurluğundan gazeteciliğe, gazetecilikten Cumhuriyet yazarlığına geçtim. Menderes iktidarında, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de velhasıl her baskı döneminde Cumhuriyet iktidarın hışmından payına düşeni aldı. Tüm bu dönemlerde, Cumhuriyet en fazla gadre uğrayan, en fazla kapatılan gazete oldu. Yıllar boyu ilkelerini korumaya, gazetecilik reflekslerini yitirmemeye özen gösteren Cumhuriyet, yalnız yazdıklarının değil, ama aynı zamanda yazmadıklarından dolayı da, tiranların hışmını çekiyordu. Yazılanlar, yapılan baskılar, hukuksuzluklar, zulümler ve yolsuzluklardı. Yazılmayanlar ise buyurgana övgü ve yalakalık mesajlarıydı ki, eyyamcı medyada örneklerine sıkça rastlanmaktaydı. HHH İlginç bir gazetedir Cumhuriyet. Cumhuriyet çalışanı olmanın bir bedeli vardır, çalışanları bunu öder. Ama Cumhuriyet okuru olmak da farklı değildir. Onun da bedeli olmuştur her zaman. Fişlenmek, mimlenmek, işyerinde baskıya uğramak, işinden atılmak, gözaltına alınmak, tutuklanmak, sokakta saldırıya uğramak, vurulmak gibi bedelleri Cumhuriyet’in okuru hep ödemiştir, hem de salt darbe dönemlerinde değil, aynı zamanda güya demokrasi olarak nitelendirilen “normal” dediğimiz dönemlerde de... Bu yüzden, Cumhuriyet okuru ile çalışanı aynı potada erimiş, aynı konumda kaynaşmıştır. Adını Mustafa Kemal’in koyduğu Cumhuriyet’in kuruluş amacı Cumhuriyet’in kurum ilke ve kazanımlarını korumaktı. Zamanla buna, demokrasinin kurumlarının ve emeğin savunulması da eklendi. Böyle olunca da demokrasiye karşı olan emeği, özgürlükleri çağdaş uygarlığın kazanımlarını gasp etmeyi amaçlayan her rejimin Cumhuriyet’i hedef alması, susturmaya çalışması kaçınılmazdı. Öyle de oldu. Cumhuriyet çalışanı, yöneticisi, sahibi emekçisi, yazarı okuruyla saldırılardan nasibine düşeni aldı. HHH Cumhuriyet’in, başta laiklik olmak üzere temel ilke ve kazanımlarına karşı olan, onları silip yok etmeye ahdetmiş olan bir iktidarın Cumhuriyet gazetesine de saldırmaması beklenemezdi. Ne zamandır, şu ya da bu bahane ile böyle bir saldırının olmasını, ilk günden beri bekliyordum. Diktayı anayasal bir kuruma çevirme girişimlerini yoğunlaştıran iktidar, Cumhuriyet’in tarihi kurumu Cumhuriyet gazetesine de son darbeyi vurmanın zamanının şimdi geldiğine karar vermiş olmalı ki harekete geçti. Bu gerçek bütün açıklığıyla ortadadır. Operasyon için ileri sürülen gerekçeler ne olursa olsun, bu gerçeği gizlemeye yetmez. Girişimlerin de, gazeteyi yok etmeye kadar uzatılmaya uğraşılacağını herkes görmelidir. Eğer Türkiye bir hukuk devleti olsaydı, bu girişimlere karşı hukuk yolları denenebilirdi. Ama şimdi hukuk tanımayan, eli silahlı, sokaklarda herkesin üstüne saldırmaya hazır milislerin alesta beklediği bir iktidarın sultası altındayız. Bu durumda başvurulacak hukuk kurumları ve yolları olmadığından gazetenin haklarını ve varlığını savunacağı hukuk yolları da yokmuş, iktidar her istediğini yapabilirmiş gibi görünüyor. Kısa erimde bu mümkündür. Uzun erimde ise bu yolun çıkışı yoktur. Diktanın yöntemleriyle, politikanın, ülkede toplumsal barışın sürdürülmesinin mümkün olmayacağı, ekonominin çarklarının döndürülemeyeceği eşiğe artık varılmıştır. Yaşayanlar görecekler, bu yolun sonu yok. ‘Bağımlı bir savcıyla soruşturma yapılmaz’ Kapatılan YARSAV’ın kurucu başkanı ve avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu, FETÖ üyeliğinden yargılanan savcının Cumhuriyet aleyhine açılan soruşturmayı yürütmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek “Böyle bir savcıya bir soruşturmada hukukun dışında yaptırılmayacak hiçbir şey yoktur” dedi. Bir savcının, kendisinin de sanığı olduğu bir örgütle ilgili soruşturmayı yapmasının, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin etkili soruşturma ve adil yargılama hakkındaki maddelerine de açıkça aykırı olduğuna dikkat çekerek “Böyle bir savcı, kendisi de ceza tehdidi altında bulunması nedeniyle, objektiflikten en çok uzakta olan, en çok bağımlı olan kişi konumundadır. Objektif olmayan, bağımlı bir savcıyla bir soruşturma yapılması asla düşünülemez. Yargı, işte bu durumlara sokularak, idarenin silahı haline gelmekte, özellikle yargıda bu kimlikteki kişiler seçilerek, yargı bir dipçik gibi kullanılmaktadır” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Yazar ve yöneticilerinin “FETÖ’cü” olmakla suçlandı Selam Tevhid soruşturmasında kumpas iddiasına ilişkin dava ğı Cumhuriyet gazetesine yönelik susturma operasyonuyla ilgili soruş da yargılanan hâkim ve savcılara ‘Darbeye teşebbüs, siyasi ve turmayı yürüten savcı FETÖ davası sanığı çıktı. Gazetemize yönelik soruşturma askeri casusluk, suç uydurma’ gibi suçlamalar yöneltiliyor nın başındaki isim olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu Savcısı Murat İnam, Selam Tevhid soruşturmasında kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin davada yargılanan sanık Şüpheli kişilerle bağlantılar 54 hâkim ve savcı arasında yer alıyor. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ömer Faruk Aydıner tarafından hazırlanan 18 Mart 2016 tarihli iddianamede, İnam’ın da aralarında bulunduğu 54 İddianamede İnam’ın PDY ile irtibatlı olduğu öne sürülen kişilere ilişkin tespitler de yer aldı. Bir süre öğretmen cılığını yapan K.Ö. ile 123 arama ve me savcısı ve Yargıtay Üyesi Süleyman Pehlisaj kaydı bulunduğu anlatıldı. K.Ö.’nün van ile de 58 arama ve mesaj kaydının olde PDY üyesi olduğu öne sürülen savcı ve duğu belirtildi. İnam’ın U.T. ile de 7 ara şüpheli hâkim ve savcı, “FETÖ/PDY Si lik yaptıktan sonra istifa ederek yurt mü hâkimleri tesiste ücretsiz olarak ağırlayan ma ve mesaj kaydı bulunduğu belirtilen lahlı Terör Örgütü’ne üye olmak”la suç dürlüğü ve bölge imamlığı yaptığı ve ce ve hükümet aleyhinde propaganda yaptı raporda, U.T.’nin, Zaman gazetesinin eski lanıyor. İnam ve diğer şüpheli hâkim ve savcılara aynı zamanda, “Darbeye maatin “Pasifik İmamı” olduğu öne sürü ğı, PDY yapılanmasına destek vererek ör Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı len H.K. ile ilişkili olan H.A. ile İnam ara güt adına faaliyet yürüttüğü iddia edilen ile 14, İstanbul Büyükşehir Belediye Baş teşebbüs, siyasi ve askeri casusluk, giz sında telefon trafiği olduğunun tespit edil A.T. ile 14 kez arama ve mesaj kaydının kanı Kadir Topbaş’ın darbe girişiminin arli kalması gereken bilgileri açıklama ve diği belirtildi. Yapılan HTS incelemelerin bulundugu kaydedildi. K.Ö.’nün aynı za dından gözaltına alınan damadının ağabe bu suça teşebbüs etmek, suç uydurma, de İnam’ın, İstanbul Büyükşehir Beledi manda Yarbay Ali Tatar’ın intiharıyla is yi Ahmet Sait Kavurmacı ile de 34 arama özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, hu yesi Sosyal Tesislerinde müdür yardım mi gündeme gelen, dönemin özel yetkili ve mesaj kaydının bulunduğu belirtildi. kuka aykırı olarak elde edilen verilerin kaydedilmesi, suç delillerini yok etme, Uluslararası ilişkilergizleme veya değiştirme, görevi kötüye FETÖ bağlantıları ‘Dava’ arkadaşları kullanmak ve resmi belgede sahtecilik” suçlamaları da yöneltildi. 49’u için tutuklama amaçlı yakalama kararı çıkarılan 54 yargı mensubu hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 67 yıl 3 aya kadar hapis cezası istendi. İddianamede, şüphelilerin örgütsel bağlantısını gösterdiğine delil olarak sunulan yurtdışı telefon görüşmelerine de yer verildi. Buna göre ABD kaynaklı kime ait olduğu henüz tespit edilemeyen bir telefon numarası ile İnam’ın İnam’ın telefon görüşmelerine yönelik yapılan incelemede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ/PDY soruşturması kapsamında yürüttüğü soruşturmanın şüphelilerinden A.K. ile 1 kez irtibatının bulunduğuna da yer verildi. İnam’ın ayrıca İnam’ın tutuksuz yargılandığı davanın sanıklarından çoğu tutuklandı. “Şike savcısı” olarak bilinen Mehmet Berk, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran ve 15 Temmuz sonrası itirafçı olan Savcı Sadrettin Sarıkaya tutuklu. 17 Aralık savcısı Celal Ka Yargıtay’da başladı 1 kez, İnam ile bağlantılı U.T.’nin 1 kez ve K.Ö.’nün de 13 kez görüşme yaptığı an S.K. ile 48, H.A. ile 5, M.B. ile 18 ve K.D. ile 1 kez telefon irtibatının bulunduğunun tes ra ile 25 Aralık soruşturmasını başlatan Muammer Akkaş hakkında yakalama kararı var. Oda TV’nin dün savcı İnam’la ilgili latıldı. İspanya kaynaklı kime ait oldu pit edildiği belirtildi. Anılan şüphelilerin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer gündeme getirdiği iddianamenin ayrıntılarına Cumhuriyet ulaştı. 17/25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları sonrasında ğu araştırılan telefon numarası ile de İnam’ın 2, U.T.’nin 60 ve K.Ö.’nün de 62 kez görüşme yaptığı tespit edildi. tamamının Ankara’da yürütülen Bank Asya ve Koza/İpek grubu soruşturması şüphelileri ile irtibatlı oldukları da belirtildi. Faruk Aydıner’in hazırladığı 3 bin 153 sayfalık iddianamede, birinci sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olduğu, 997 müşteki var. aralarındaki iktidar savaşı şiddetlenince AKP hükümeti Gülen Cemaati’nin yargıdaki örgütlülüğüne ilişkin soruşturmalar başlatmıştı. Geriye dönük olarak in Bakan Şimşek itiraf etticelemeyealınanbazısoruşturmaveda valar da tespit edilmişti. Usulsüzlük ya pıldığı tespit edilen dosyalarla ilgili bu soruşturmalarda görev alan birçok yargı mensubuna da davalar açılmıştı. Bunlardan biri de Bakırköy Cumhuriyet Baş Chp grup Başkanvekili Levent Gök’ün, gazetemize yönelik operasyonu yürüten Savcı Murat savcılığı tarafından İstanbul Cumhuriyet İnam’ın Gülen Cemaati’nin Selam Tev Başsavcılığı’nca takipsizlikle kapatılan hid soruşturmasında kumpas kurduğu Selam Tevhid soruşturmasında usulsüz iddiasını konu edinen davada sanık ola lük yapıldığı iddiasıyla açılan davaydı. rak yargılanıp yargılanmadığına yöne 54 hakim ve savcının sanık olduğu iddi lik ısrarlı soruları üzerine Maliye Baka aname darbe kalkışmasının hemen er nı Mehmet Şimşek’ten itiraf geldi. Şim tesinde 19 Temmuz 2016’da kabul edil şek TBMM’de “Cumhuriyet Savcısı Mu di. Birinci sınıf hâkim ve savcı oldukla rat İnam, Selam Tevhid soruşturması ne rı için sanıkların yargılamaları Yargı deniyle Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi’nde tay 16. Ceza Dairesi’nde görülmeye baş açılan davada sanıktır” dedi. Gök, “Ba landı. Davanın ilk duruşması 4 Ekim’de kan Cumhuriyet gazetesine yönelik so gerçekleşti ve 22 Kasım’a ertelendi. ruşturmanın çöktüğünü itiraf etmiştir. 49’u görevden alındı Niçin koruyorsunuz, niçin adını koymuyorsunuz” diye tepki gösterdi. Selam Tevhid kumpas davası so Savcı İnam’ın FETÖ davasında sanık ruşturması açılmasının ardından olarak yargılanmasına ilişkin tartışma Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu lar TBMM Genel Kurulu’nda gündem ya (HSYK) 2. Dairesi, 14 Temmuz 2015’te rattı. CHP’li Gök, “Hikmet Çetinkaya, 16 “usulsüz dinleme talep edip bu yön yıl önce ‘Fetullahçılar darbe yapacak’ de de karar aldıkları” iddiasıyla 54 hâkim Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç ve avukatlarımızdan Fikret İlkiz, Tora Pekin ve miş kimse umursamamış. O anlattıkça ve savcıdan 49’u hakkında görevden Can Atalay, gazetemize yönelik soruşturmayı yürüten savcının FETÖ soruşturması sa Gülen’in yargılanmaması için yasalar çı uzaklaştırılma kararı vermişti. Ancak nığı olduğuna dikkat çekerek, “hukuksuz soruşturmanın son bulması” çağrısı yaptı. karılmış. Uyaran FETÖ’cülükten içerde. Murat İnam görevden uzaklaştırma kararı verilmeyen 5 kişiden biriydi. FETÖ ile birlikte Gazetemize yönelik soruşturmayı yürüten savcı Murat İnam’ın da sanığı olduğu davanın iddianamesinde, TEM Daire Başkanlığı’nın 30 Mayıs 2015 tarihli “Paralel Devlet Yapılanması kapsamında örgütlü bir şekilde hareket ediyorlar ve örgütle bağlantılı olduklarına dair iz ve emareler var” tespitinin yapıldığı rapora yer verildi. Murat İnam’ın, kumpas olduğu öne sürülen Selam Tevhid soruşturmasında, kolluktan gelen talep yazılarında haklı ve ikna edici bilgi ve belgeler sunulmadığı halde soyut delillere dayanarak soruşturmanın bazı şüphelileri hakkında fiziki takip yapılması talebinde bulunduğu belirtildi. Savcı İnam Selam Tevhit davasında sanık mıdır” sorusunu görüşmeleri takip eden üçüncü bakan olan Şimşek’e sordu. Avukat yasağına ‘Cevap yoksa istifa edin’ Gök, “Bu kadar bilgiyi ortaya döküyoruz ama o kadar bürokratı olan Adalet Bakanı UYAP’a girerek bunu öğrenemiyor. itirazımız reddedildi Üçüncübakandayız1buçuk2saatoldu Gazetemizin 13 yazar ve yöneticisi “PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütleri adına suç işledikleri” iddiasıyla, tik. Adliyede bir prosedür var. Ön büroya başvurunuzu yapıyorsunuz, o dilekçeler, akşam ilgililerine dağıtılıyor. Yani sonuç bu soruyu soralı. Bakanlar ‘cevap vereceğiz’ dedikten sonra birer birer gitti. Dava numarasını veriyorum, Yargıtay 16. Ceza Dairesi diyorum, duruşma 22 Kasım’da 31 Ekim’den bu yana gözaltında. Emniyete götürüldüklerinden beri de avukatlarıyla görüştürülmediler. Gazetemiz avukatları Fikret İlkiz, Tora Pekin, Bahri Belen ve Abbas Yalçın’ın, 5 günlük avukat olumlu ise bile, tebligatı beklerken, fiili olarak 5 günü dolduracaklar. Hâkimin kendisiyle görüşmeyi deneyeceğiz ama o da ‘ben kararımı verdim, dosyada’ diyebilir. Biz müvekkillerimizle görüşmeye ça diyorum. Bakan bu bilgiye erişemiyor ya da erişmek mi istemiyor” diye konuştu. Sabaha kadar sormaya devam edeceklerini belirten Gök, “Sayın Bakan, cevaplandıramıyorsanız istifa edin” dedi. yasağına itirazları ise reddedildi. Avukata vermediler lışıyoruz ancak başvurumuzun sonucunu bile öğrenemedik. Haber ajanslarına iti Şimşek: Savcı İnam sanık razımızın reddedildiğine dair bilgiler düş CHP’lilerin yoğun soruları karşısında KPSS soruşturması İddianamede, sanıklarla ilgili KOM Dairesi’nce hazırlanan 12 Kasım 2015 tarihli bir de rapor yer aldı. Raporda Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’ndan sanıkların irtibatlı oldukları kişilerin çalıştıkları işyeri bilgileri ve MASAK’ın hazırladığı bilgi notu ile Gelir İdaresi Başkanlığından temin edilen dijital verilere yer verildi. Bunların incelenmesi sonucunda Murat İnam’ın kardeşi D.Ö.’nün SGK verilerine göre 2 Ekim 2013 ile 31 Ocak Avukatlarımız, İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliği’ne önceki gün verdikleri dilekçede, gözaltı kararının kaldırılmasını, yöneticilerimizin ve yazarlarımızın serbest bırakılmasını istemişti. Gözaltı kararına itiraz, henüz sonuçlanmadı. Avukatlarımız, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na da başvurarak, 5 günlük avukat yasağının kaldırılmasını talep etmişti. Savcılık, görüş yasağı kararını değiştirmeyerek, itirazı İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliği’ne gönderdi. Hâkimlik, dün saat 13.30 sıralarında kararını verdi. Dosyayı soruşturma tü” Akbaş’ın da aralarında bulunduğu 10 avukat, yaşanan hukuksuzluğa dair tutanak tuttuktan sonra adliyeden ayrıldı. ‘Değişiklik yok’ Çetinkaya’nın avukatlarından Burak Oder de ayrı bir başvuru yaparak, 5 günlük avukat yasağına itiraz etmişti. Gazeteye dün akşam Oder’in itirazının reddedildiğini bildiren karar ulaştı. 4. Sulh Ceza Hâkimliği’nin ret kararında, avukatların, 676 sayılı KHK’nin 3. maddesindeki “24 saatlik kısıtlama” ibaresini gerek Bakan Şimşek, “Savcı Murat İnam, Selam Tevhid soruşturması nedeniyle Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi’nde açılan davada sanıktır” cevabını verdi. Savcıyı savunmaya devam eden Şimşek, “Hakkında isnat olunan eylem usulsüz dinleme kararı vermesi değil, sadece bir dosyada uzatma kararı vermesidir. FETÖ’ye karşı yürütülen soruşturmalar kapsamında hakkında herhangi bir açığa alma veya ihraç işlemi yapılmamıştır” ifadelerini kullandı. Söz alan Gök, “Sayın Bakan Cumhuriyet gazetesine yönelik soruşturmanın çök 2014 tarihleri arasında çalıştığı “Özel savcısına yönlendirdi. Ancak, sabah saat çe gösterdikleri anımsatıldı. 5 günlük ya tüğünü itiraf etmiştir. Şikâyetçisinin Cum Menba Eğitim” ve 11 Ağustos 2006 ile 30 09.00’dan itibaren adliyede bekleyen avu sağın dayanağı olan 668 sayılı KHK’nin hurbaşkanı Erdoğan olduğu bir davada, FE Haziran 2008 tarihleri arasında çalıştı katlarımıza sonuç ne yazılı ne de sözlü 3/1. maddesi ile 676 sayılı KHK’nin 3. TÖ’cülerin yargılandığı bir davada bu sav ğı “Sema Faikiyet Eğitim” şirketlerinin olarak bildirildi. Avukatlarımızdan Vilson maddesinin ayrı olduğu ifade edilen ka cı ne yapmış, uzatma kararı vermiş, ne Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tara Akbaş, yaşananları şöyle anlattı: “Savcı rarda, “676 sayılı KHK’nin üçüncü mad yi uzatmış dinlemeleri” dedi. Cumhuriyet fından yürütülen KPSS soruşturmasına lığın kalemine girmemiz mümkün değil. desinin, 668 sayılı KHK’nin 3/1. madde operasyonu ile adalet sisteminin çöktüğü konu edildiği belirtildi. D.Ö’nün 1 Eylül Savcıyla da görüşmemiz mümkün değil. sini değiştirmediği” ifade edildi. 676 sa nü belirten Gök, şöyle konuştu: “Adalet ar 2010 ile 18 Temmuz 2011 tarihleri ara Güvenlik izin vermiyor. Bize ‘savcı bey yılı KHK’nin 3. maddesinin, 24 saati be tık çökmüş tuz kokuyor, neyi konuşuyoruz sında çalıştığı “Özel Taştan Eğitim Hiz adreslere tebliğ edecekmiş’ denildi. Kara lirleyen CMK’nin 154. maddesini, OHAL biz. FETÖ’ye karşı mücadele, FETÖ dava metleri” isimli şirketin de yine Ankara rı postaya verecekler. Oysa yasa gereği, sonrasında da devam edilmek üzere genel sında yargılanan bir savcıya mı verilecek? Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Dü orda bekliyorsanız, tebligat size elden ya hüküm olarak ilan ettiği belirtildi. Karar Bunu hangi vicdan kabul eder? FETÖ’nün zene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma pılabilir. Biz de kararı elden almak iste da, “5 günlük müdafilerle görüşme kısıt eline bu kadar büyük koz verilir mi? FE Bürosu tarafından yürütülen soruştur diğimizi bildiren bir dilekçe ile savcılığa laması kararı usul ve yasaya uygundur” TÖ’cüler işin başındaysa ne yapacaksınız.” maya dahil edildiği aktarıldı. başvurduk. Postalama kararına itiraz et denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle