02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 3 Kasım 2016 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Bakan Şahin’i uyardım haber 11 ama beni bypass etti’ Eski Emniyet Genel Müdürü Kılıçlar, ‘Atamalarda ikazlarımızı yapıyorduk ama Sayın Bakan İdris Naim Şahin bir listeyle şunlar atanacak dedi’ diye konuştu Eski Emniyet Genel Müdürü ve 15 Temmuz’da Ankara Valisi olan Mehmet Kılıçlar, Genelkurmay’a 15 kişilik FETÖ’cü su bay listesi verdiklerini ancak bu kişile rin yüzde 90’ının YAŞ’ta general yapıl dığını ve darbeye karıştıklarını belirtti. TBMM Darbe Komisyonu dün eski Em niyet Genel Müdürü olan 15 Temmuz günü Ankara Valisi olarak görev yapan daha sonra merkeze çekilen Mehmet Kı lıçlar ile 15 Temmuz’da darbeciler tara fından derdest edilen eski Jandarma Ge nel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’yi dinledi. Kılıçlar, emniyetteki FE TÖ yapılanmasına yöne lik çarpıcı bilgiler paylaş tı. Kılıçlar’ın açıklamaları MAHMUT özetle şöyle: LICALI MİT’le temas kurulma dı: MİT Başkanı Hakan Fidan’la öncesinde sonrasında sırasında bir görüşmem olmadı. Onlar beni arama dı. Ben aradım ulaşamadım.  Öksüz’ün kaçması kabul edilemez: Adil Öksüz’ün yakalanıp bırakıldığını er tesi gün duydum. Çok garibime gitti. Bakan Şahin’i uyardım: Emniyet Ge nel Müdürü olarak 2011 yılında atan dım. Bakanımız (İdris Naim Şahin) da yeni atanmıştı. Ben görevdeyken sayın bakanımızla bunları çok açık konuştum. Ben göreve geldiğimde 81 il müdürünün 65’i70’i FETÖ’cüydü, ben göreve geldik ten sonra bu sayı 75’e çıktı. Atamalarda ikazlarımızı yapıyorduk ama Sayın Ba kan bir listeyle şunlar atanacak dedi. O zamanki bakan İdris Naim Şahin, şu an da içeride olan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Pek önceden tanışık lığı olan bir bakandı, çoğu işleri beni by pass ederek, atamalarla ilgili konuları Kılıçlar komisyon üyelerinin sorularını yanıtladı. görüşürlerdi. Liste gelirdi şu şuraya atanacak diye. 15 kişilik FETÖ listesi verdik: 2014 askeri şurasında Sayın Bakan Ala jandarmadaki terfi edecek kişilerden; edilmemesi gereken kişiler olup olmadığı çalışmasını yapmamızı istedi. Yaptık, bilgi aldık ve 15 kişilik bir liste oluştu. ‘Şunlar şunlar FETÖ’cü; general olmaması gerekir, şunlar FETÖ’cü değil yükselebilir’ denildi. Söylediklerimizin hepsi darbeci çıktı. Terfi etmesin dediklerimiz terfi etti, tavsiye ettiklerimiz emekli edildi. Yüzde 90 tersi oldu. Sayın Bakan; Genelkurmay’la görüştü. Genelkurmay 2. Başkanı’na sadece Jandarmayla ilgili çalışmayı arz ettik, İçişleri Müsteşarıyla birlikte. Jandarma terfileriyle ilgili elimizdeki bilgileri Yaşar Güler Paşa’ya ilettik. Bu listeyi arşivlemedik ve görüşmeden sonra imha ettik. Mendi ise özetle şunları anlattı: YAŞ’ta ilişikleri kesilecekti: Darbe teşebbüsünün içerisinde bulunan bazı personelle ilgili 2014, 2015 ve 2016 YAŞ toplantılarında haklarında MİT’ten veya emniyet teşkilatından Fethullahçı olduğuna dair ihbar aldığımız personel vardı. Bu darbe girişiminde bulunanlarla ilgili bu gibi iddialar vardı. Bunlarla ilgili Genelkurmay katında çalışmamız oldu. Özellikle, 35 Ağustos’ta yapılacaktı YAŞ, darbe girişimini öne alma nedenleri neydi? Kuvvetli şüphe olanların derhal ilişkileri kesilmesi konusunda mutabakata varmıştık. 2 Temmuz’da en son listeler geldi. Bu çalışma yapıldı. Normal şurayı yapabilseydik bu adamların TSK’den kaydı silinecekti. Hükümetler üstüne gitmedi: Balyoz davasıyla en gizli bilgiler bile deşifre edildi. Bunu deşifre edenler içimizdeki bu örgüte bağlı olan kişilerdi. Bu bir proje, Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) de kapsayan. TSK 1980’li yıllardan itibaren FETÖ ile ilgili mücadele verdi. Hükümetler de çeşitli gayelerle bunun üstüne gitmediler diye düşünüyorum. l ANKARA Işık Koşaner’den Necdet Özel’e yanıt ‘Suçlayıcı ifadeleri yakışıksız buldum’ Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, Necdet Özel’in “‘Kaçacak olsam 2011’de kaçardım. O dönem gidenler gibi yapmadım” sözlerine tepki göstererek “Sayın Özel’in hiçbir askere yakıştırılmayacak suçlayıcı ifadelerini yakışıksız buldum ve üzüntüyle karşıladım” dedi. 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun davetine, “Sorularınızı yazılı bildirin” yanıtını veren eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, eleştirilere tepki göstermişti. Hürriyet yazarı Fikret Bila’ya konuşan Özel, “‘Kaçmak ne demek? Niye kaçayım? Kaçacak olsam 2011’de kaçardım. Ben elini taşın altına koymuş biriyim. O dönem gidenler gibi yapmadım, görevi üstlendim ve elimi taşın altına koydum. Ben yasaya, usule uygun bir dilekçe verdim, konuyu nerelere getirdiler” demişti. Özel’in açıklamalarına tepki gösteren eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin iki emekli komutanı arasında, silahlı kuvvetlerimize zarar vereceğini bildiğim bir polemiğe girmeyi kesinlikle uygun bulmuyorum. Ancak, birlikte yaşadığımız sıkıntılı döneme rağmen, Sayın Özel’in hiçbir askere yakıştırılmayacak suçlayıcı ifadelerini yakışıksız buldum ve üzüntüyle karşıladım. Suçsuz oldukları halde sahte belge ve delillerle, hukuksuz olarak cezaevlerinde tutuklu olan, gelecekleri karartılan ve tasfiye edilmeye çalışıldıkları aşikâr olan TSK’nin değerli mensuplarının bu durumlarını algılama tarzımız Necdet Özel ile farklı olmuştur. Şartlar değişmediği halde, Genelkurmay Başkanı olarak görevde kalmayı tercih etmiştir. Karar tamamen kendisine aittir” dedi. CMY tasarısı alt komisyonda TBMM Adalet Komisyonu’nda, 15 Temmuz darbe girişimine yönelik yargılamaları kolaylaştıran yasa tasarısı alt komisyona sevk edildi. TBMM Adalet Komisyonu, dün Ceza Muhakemesi Yasası ile bazı yasalarda değişiklik öngören yasa tasarısını görüşmek üzere toplandı. Toplantıda, tasarı alt komisyona sevk edildi. Tasarıya göre, mahkemeler, duruşmaların il sınırları içinde başka bir yerde yapılmasına karar verebilecek. Böylece çok sanıklı darbe davaları, Sincan ve Silivri Cezaevi Kampusları içerisindeki duruşma salonlarında görülebilecek. Telefon dinlemeye karar verme yetkisi, ağır ceza mahkemelerinden alınarak sulh ceza hâkimlerine verilecek. Sulh ceza hâkimleri, kaçan sanıkların malvarlığına el koyma kararı verebilecek. Görüşmeler sırasında söz alan CHP’li Ömer Süha Aldan, FETÖ’nün emperyalizmin dünyadaki önemli bir taşeronu olduğunu belirterek, “Dini kullanan bir yapılanma. ‘Bunlardan mı tehlike gelir’ denilen kişilerin başımıza neler açabileceğini gördük” dedi. l ANKARA ‘Silahçı’ danışman başdenetçi adayı TBMM Dilekçe ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinden oluşan Karma Komisyon dün kamu başdenetçi ve denetçi adaylarını belirledi. Başdenetçi adayları arasında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından “ruhsatlı silah alımı kolaylaştırılmalı” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Şeref Malkoç yer alıyor. Malkoç’un, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’nda yapılacak seçimde başdenetçi olması bekleniyor. Kapalı oylamanın ilk turunda adaylar, toplantı tam sayısının üçte iki çoğunluğunun oyunu alamayınca ikinci tur seçimlerine gidildi. CHP’li Şenal Sarıhan, yapılan ilk tur oylamada adaylar arasındaki bazı isimler üzerinde blok oy kullanıldığını söyledi. Sarıhan ve diğer CHP’li milletvekilleri, duruma tepki göstererek ikinci tur oylamaya geçilmeden komisyon salonunu terk etti.Üçüncü tur oylama sonucunda Yahya Akman, Arif Dülger, Mustafa Özyar, Celile Özlem Tunçak ve Hüseyin Yürük, kamu denetçisi olarak seçildi. l ANKARA Erdoğan, kadın bakanlar toplantısına katıldı. ‘Hırsım ve kinim artıyor’ Erdoğan, Suriyeli mülteciler konusunda Avrupa Birliği’ni çok sert eleştirdi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriyeli mülteciler konusunda Avrupa Birliği’nin tutumunu eleştirerek, “Dergilerinin kapaklarına Aylan bebeğin resmini basmak suretiyle bir şeyler kotarmaya çalıştıklarını görünce hırsım artıyor, kinim artıyor” dedi. Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye verdiği sözü tutmadığını da vurgulayan Erdoğan, “AB bize söz verdi, Temmuz başına kadar 3 milyar Avro göndereceğiz dediler, hâlâ gelecek. Bu parayı bize göndermiyorlar, onu da söyleyelim” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Beşiktaş Conrad Oteli’nde düzenlenen “İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerin Kalkınmasında Kadınların Rolü Bakanlar Konferansı”na katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Irak’ta, Somali’de, Yemen’de yaşananlardan hicap duyduğunu belirterek, “Akdeniz’de, Ege’de derme çatma deniz araçlarıyla itilip kakılma pahasına Avrupalı ülkelere geçmeye çalışan Müslümanları görünce utanıyorum, hicap duyuyorum. Bir taraftan da hırsım artıyor, kinim artıyor. O dergilerinin kapaklarına Aylan bebeğin resmini basmak suretiyle bir şeyler kotarmaya çalıştıklarını görünce hırsım artıyor, kinim artıyor. Onları o hale geti Saray’da sürpriz görüşme Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bugün sürpriz bir görüşme gerçekleşecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, saat 15.00’te, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi kabul edecek. İkilinin sürpriz görüşmesinin ilk 29 Ekim’deki resepsiyonda gündeme geldiği belirtilirken, görüşmede, “Fırat Kalkanı” ve Silopi’ye tank ve zırhlı araç sevkıyatı, başkanlık sistemi ve idam cezasına ilişkin düzenlemelerin konuşulması bekleniyor. l ANKARA / Cumhuriyet renler kim, önce bunun hesabını soralım” diye konuştu. ‘Hedef El Bab’ Irak, Musul, Kerkük, Tel Afer ve Sincar’daki gelişmelerde neler olabileceğinin meçhul olduğunu belirten Erdoğan, “Fakat biz hazırlıklarımızı yine de yapıyoruz, diyorlar ki ‘Irak’la, Suriye’yle ilgilenmeyin’. Ee ne yapacağız? Yahu Suriye’ye 950 kilometre sınırı olan biziz, 350 kilometre Irak’a sınırı olan biziz. Sabır, sabır, sabır sonunda Gaziantep’te bir kına töreninde bir gencin vücuduna bombaları bağladılar ve o kına töreninde 56 kişi öldü. 100’e yakın insanımız da orada yaralandı. Artık de dik daha duramayız. Artık, Suriye’ye biz ÖSO ile birlikte gireceğiz. Ve ÖSO ile girdik, Cerablus DEAŞ tarafından işgal edilmişti, Cerablus’tan önce DEAŞ’ı attık. Güneye doğru kovalama devam etti, El Rai’den de DEAŞ’ı attık, orada da yine onları takip etme devam etti. Hedef ElBab’a kadar inmek” ifadelerini kullandı. O bölgeyi terörden arındırılmış bölge haline getirmek istediklerini kaydeden Erdoğan, “Öyle bir operasyon yapmaya kalkıyorlar ki PYD ve YPG’yi buralara yerleştirmenin gayreti içerisindeler. Suriye ile Türkiye arasında orada bir yeni terör devleti oluşturmak istiyorlar. Türkiye böyle bir devlete müsaade etmeyecektir dedik ve adımımızı attık” diye konuştu. ‘Sözlerini tutmadılar’ Suriyeli mültecilere ilişkin “Şu ana kadar yaptığımız harcama çadır ve konteynır kentler dahil 14 milyar dolardır” diyen Erdoğan şunları söyledi. “AB bize söz verdi, Temmuz başına kadar 3 milyar Avro göndereceğiz dediler, hâlâ gelecek. Bu parayı bize göndermiyorlar ha, onu da söyleyelim. Uluslararası koalisyona geliyor, Türkiye’nin bütçesine gelmiyor bilsinler” Cumhuriyet’e baskı sizi nasıl fakirleştiriyor Bu yazı, Cumhuriyet gazetesinin sadık okurları için değildir. Bu satırları, Cumhuriyet’i almayan, sevmeyen, Cumhuriyet gazetesine yönelik baskı ve meslektaşlarımızın gözaltına alınmasına ses etmeyenler için yazıyorum. Demokrasi meselesini önemsemeyen, kendi refahı dışında derdi olmayan, komşusunun aç olmasını iplemeyen, ifade özgürlüğü ya da eleştirel sesleri pek aramayan, gidişattan memnun, herkesin aynı telden aynı marşları okumasından rahatsız olmayanlar için yazıyorum. İnsan hakları, ifade özgürlüğü, vik vik gibi konularla başınızı ütülemeyeceğim. Zaten duymak istemediğinizi biliyorum. Şimdi tane tane, Cumhuriyet gazetesine yönelik baskı ve gözaltıların, size nasıl dokunduğunu, cebinizdeki parayı nasıl alıp götürdüğünü anlatacağım. Bir anda ilginizi çekti değil mi? Sevindim. Bakın şöyle anlatayım. Cumhuriyet işi, tek başına bir olay değil; idam ve diğer ihlallerle birlikte Türkiye’deki genel otoriterleşme trendinin bir parçası. Üstelik Batı’yla ilişkileri koparmanın ön hazırlığı. Buraya kadar hemfikiriz. Şimdi. Demokrasi ve ekonomi arasında, tam anlamıyla “bire bir” bir denklem olmasa da, yine de ciddi bir orantısal ilişki var. Türkiye demokrasi ve hukuk devleti normlarından çıktıkça, Batı’yla ilişkileri bozulur, ekonomisi zayıflar, bankalar kredi ve likidite sıkıntısına girer, memleketin kredi notu düşer, yabancı yatırımcı gelmez, gelen çıkar, borsa düşer, dolar fırlar, oturduğunuz ev, malınız, mülkünüz değersizleşir, borcunuz artar. Aslında petrolünüz olsaydı, bunlar sıkıntı olmazdı. O zaman istediğiniz gibi asıp keser, kafasını kaldıranı kodese atabilirdiniz. Ama Türkiye’nin petrolü olmadığı için küresel yatırımcıya muhtaç. Avrupa’nın hemen dibinde ve iyi kötü bir çoğulcu demokrasi geçmişi var. Oradan geriye gidince, dikkat çekiyor. Ayrıca yatırımcı, hukuk devleti olmayan yere gelmek istemiyor. O yüzden bir daha düşünün derim. Ha, “Biz bu işleri Putin’le, Katar’la aşarız; içeride de bankalara baskı yaparak faizleri düşük tutarız. Bu sayede iç talebi canlandırır, gayrimenkulü patlatır, yollar, köprüler yaparak yabancı yatırımcıdan boşalan yeri dev kamu harcamalarıyla doldururuz” derseniz... “Bir yere kadar” derim. Bir, bankaları bu kadar zorlarsan, ileride likidite krizinin de önünü alamazsın. İki, şu zamana kadar bunları yaptın da müteahhitlerin, ufak işletmecinin bir bir batmasını önleyebildin mi? Üç, Rusya ve Katar, Batılı şirketlerin ve en önemli ticaret ortağın olan Avrupa’nın yerini tutamaz. Dört, Çin usulü yeni bir ekonomik sisteme geçecek kadar vaktin yok; o müteahhitler üzerinden her seviyede siyaseti finanse etmek zorundasın. Beş, halkın refaha alıştı, refah seviyesi düşünce senden hesabını sorar. Altı, FED faizi yükseltince ne yapacaksın? Yedi, kamuya bu kadar abanırsan, enflasyonla nasıl baş edeceksin? “O zaman Suriye ve Irak’ta bazı bölgeleri parselleriz. Oralarda inşaat yaparız. Osmanlı’nın yaptığı gibi ekonomiyi yayılmacılıkla döndürürüz” diyorsanız... Yahu Türkiye’de başaramadığın formülü Cerablus ya da Mınbiç’te nasıl başaracaksın? Kim ödeyecek faturasını? Kimden vergi alacaksın? Nihayetinde bu bir artıeksi meselesi; olan parayı döndürme işi değil. İçeri para girmiyor. Bu gidişle, girmez de. O yüzden yol yakınken gel sen şu Cumhuriyet işini bir daha düşün derim... ÇAVUŞOĞLU’NDAN İBADİ’YE Zayıfsın ama kabadayılık yapıyorsun Irak Başbakanı Haydar El İbadi’nin “Türkiye ile savaşmak istemiyoruz ancak karşı karşıya gelmemiz halinde buna hazırız” sözlerine tepki gösteren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Senin gücün varsa niye Musul’u terör örgütlerine teslim ettin? Sen madem bu kadar güçlüsün niye PKK yıllardan beri senin topraklarını işgal ediyor? Bir terör örgütüne karşı mücadele edemiyorsun, zayıfsın, ondan sonra da kabadayılık yapmaya kalkıyorsun” dedi. Rossiya 24 televizyonuna röportaj veren Çavuşoğlu, Türk F16’larının düşürdüğü Rus uçağının öldürülen pilotunun eşinden bizzat özür dilemeye hazır olduğunu belirtti. Bakan Işık sınıra gitti Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ise Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ile birlikte Hatay’da sınırın sıfır noktasında incelemelerde bulundu. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle