22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 17 Ocak 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ ’in CHP’li Emir Kırşehir raporu aratacak gündem y HP Ankara Milletvekili Murat Emir tarafından hazırlanan Kırşehir’deki Doğu kökenlilerin işlettiği kitabevi ve tatlıcıya yönelik katliam girişimine ilişkin raporda, emniyetin 15.31’de hazırladığı ilk tutanakta akşam yaşanaFIRAT cak taşkınlıklara KOZOK karşı 90 güvenlik görevlisinin görevlendirildiği bilgisinin yer aldığı, ancak 23.30’daki ikinci tutanakta sayının “kâğıt üzerinde” 203 olarak değiştirildiği belirtildi. Olay günü çevik kuvvet ve güvenlik şube müdürlerinin izinli olduğuna dikkat çekilen raporda valinin işyerleri yakılıp yıkıldıktan sonra taşkınlık yapanları toplayıp “Aslanlarım, yiğitlerim benim” diye hitap ettiği kaydedildi. Savcının olayları “örgüt” kapsamına sokmadığına işaret edilen raporda, mağdurlara da bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmadığına dikkat çekildi. Kırşehir’deki kitabevi saldırısının ardından milletvekilleri Necati Yılmaz ve Murat Emir kentte incelemelerde bulunmuş ve ilk izlenimlerini raporlaştırmışlardı. Emir, olaydan 4 ay sonra bir rapor daha hazırlayarak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na sundu. İşte Cumhuriyet’in ulaştığı o rapordan satır başları: l Yanan ve zarar gören işyerleri için Kırşehir Valiliği’ne toplam 3 milyon TL gönderildiği bilgisini aldık. Bu rakamın neredeyse yanan Diyarbakır Tatlıcısı’nın zararını karşı Polis ‘kâğıt üzerinde’ çalışmış! C 4 Kırşehir’de Diyarbakır poşetiyle gezilemiyor. 4 Vali ‘aslanlarım, yiğitlerim’ diye sakinleştirmeye çalıştı. 4 Tatlıcıdaki çalışanlar canlarını son anda kurtardı. 4 Kırşehir’e tek kuruş gitmedi... haber 7 Otur, Sıfır Aldın Devlet Dersinden tiraz edeni, “hayır” diyeni sevmiyorlar. Ayağa kalkıp şiir söyleyeni sevmiyorlar. “Evet”i, “peki efendim”i, “emriniz olur”u, “çok haklısınız”ı seviyorlar. “Çocuklar ölmesin” dediğinizde “hangi çocuk?” diye soruyorlar sanki. Biliyorlar aslında, daha minicikken, susmayı, oturmayı, hizaya girmeyi öğrettiğimiz; konuşunca, hizaya girmeyince şaşkınlık içinde “dersini alamamış bu” diye kızdığımız, üniversite kapısında sürekli arama, taramadan geçirdiğimiz insan o işte. “Devlet dersinde” kanına girdiğimiz o. HHH Sonra çarpıla çarpıla büyüyorlar; taşlar, kayalar, çalılar arasında boylanıyorlar, yüzlerinde isyan ışımaya başlıyor. Sınavlardaki sorular da hep devlet dersindendir. İskenderiyeli ozanın yazdığı gibi oluyor her şey. “Kimileri için bir gün sırası gelir/ o büyük Evet’i ya da büyük Hayır’ı demenin.” Baş kalkar gökyüzüne doğru, kimi zaman da bir karanlık çöker, gözdeki ışığı söndürür. Öfke yavaşça bastırır, ikbal ya da korkunun egemenliğine doğru savrulur devlet dersinde delikanlı. HHH “Kim ki Evet’i yanında hazır/ hemen belli eder kendini ve der demez/ geçer yoluna saygınlığın, kendi inancının.” On aldın devlet dersinden işte, hep oralarda, o “saygın” adamların yanında olacaksın artık. Şiiri, şarkıyı da unut gitsin. Hayat böyle bir şeydir; mutluluk satın alınabiliyor uzun zamandan beri. Sıkıntılar siyah bir tülle örtülebiliyor, unutulabiliyor hafakanla kararan geceler... Hafızası beşerin, ne demişlerdi, nisyan mı? Evet nisyan... HHH Peki, ya “hayır” diyen? Ozanın dediği gibidir: “Hayır diyen pişmanlık duymaz bundan. Bir daha sorulacak olsa/ Hayır diyecektir yi İ Kırşehir’de 8 Eylül 2015’te meydana gelen olaylarda Gül Kitabevi yakılmıştı. (Fotoğraf: CİHAN) layabilecek miktarda olduğu ve mağdurlara henüz hiçbir ödeme yapılmadığını öğrendik. l Olaylarla ilgili hazırlanan iddianamede, görevli savcının olayları “örgüt” kapsamına sokmadığı, dolayısıyla sanıkların 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu değil, “mala zarar verme” kapsamında değerlendirildiği; bu durumda çok az bir cezayla kurtulabilecekleri ve işyerleri zarar gören vatandaşlarımızın hasarları ile ilgili tazminatların düşük miktarda kalacağı bilgisini aldık. l Olaylarda tamamen yanan Diyarbakır Tatlıcısı’na, Fikret Sönmez isimli kişinin son 2 ayda 3 kez gelerek, müşterileri taciz ettiği tarafımıza iletilmiştir. l Olaylardan sonra, Diyarbakır Tatlıcısı’ndan alışveriş yapan vatandaşlar, işyerinin poşetiyle dahi sokakta dolaşmak istememektedir. Aldıkları tatlıları, yakındaki bakkaldan alınan poşetlere koyup evlerine götürmektedirler. l Olaylardan en çok zararı gören işyerlerinin başında gelen Gül Kitabevi, henüz kaba inşaat olup, tadilat aşamasında yaralarını sarmaya çalışmaktadır. Gül Öğretmen tayin istedi Mala zarar verme Kitabevi’nin üst katlarında ikamet eden 28 vatandaşımız, buranın kundaklanması sonucu çıkan yangında, canlarını son anda kurtarabilmişler. l Gül Kitabevi’nin sahiplerinden Eşref Odabaşı’nın eşi Kırşehir Lisesi’nde felsefe öğretmeni olarak görev yapan Gülşen Odabaşı; “can güvenliğinin kaybolduğu” gerekçesiyle, Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurarak tayinini istemiştir. Gerekçesinde; “ders anlattığı öğrencilerinin içerisinde bile kitabevini taşlayan çocukların olduğunu” belirtmiştir. l ANKARA ne. Ve işte bu Hayır/ bu haklı Hayır ezip geçer onu hayatı boyunca.” Kolay mı dersi kırmak, hayatı bildiğin gibi yaşamak. “Bir gemi yok, bir yol yok sana/ değil mi ki hayatına kıydın burada.” Onunla yaşayacak, onunla yaşlanacaksın, yüzündeki çizgilere işlenmiş gururla, yavaşça bükülecek bedenin. “Eğilmedim, ‘evet’ demedim, hep kırdım devlet dersini” dersin ya sen; sorulara ne yanıt vermiştin de öfkesi kızgın yüzüne yapışan bu kadar köpürmüştü öyle. HHH Çocuklarla ilgiliydi bütün sorular; “ölmesinler” dediğin çocuklarla. “Barış olsa, olmaz mı ki?” diye soruya soruyla yanıt verdiğin zamanların hikâyeleri bunlar. Bu hikâyelerin yükünü ömrünce taşıyacaksın. Çocukların da sorduğunda sana “Ne demiştin, ne yanıt vermiştin” diye; söyleyeceğin yine tek bir kelimedir, tek bir yanıtın vardı zaten senin: “Hayır” demiştin ve bu haklı “hayır” senden kalandır, devlet dersinde hep çaksın istediğin hayırlı evladına. HHH Arada bir sıkıldığını da biliyorum; “Bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim./ bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet” dediğini. Boşunadır; yaşlı ozanın dediği gibi; “Yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler bulamayacaksın”. Yaşlan işte artık burada, çünkü denedin; pörsümüş Avrupa kentlerinde kararan ruhunun çektiklerini de unutmadın daha. Burada, kendi kentinde ezip geçecek seni bildiğin gibi yaşadığın hayat, ne mutlu sana... Yükün ağır senin... Bu yazıdaki dizeler Kavafis’ten, çeviriler Alova ve Pirhasan’dandır. Can Yayınları, “Bu kenttir gidip gideceğin yer”. “Devlet Dersi” ise Ece Ayhan’dan hepimize armağandır. ‘VİCDANLI EVLATLARIMIZIN SESİ’ umartesi Anneleri dün 564’ünC cü haftada insan haklarına dayanan demokratik bir hukuk devleti talebiyle Galatasaray Meydanı’nda toplandı. Ayrıca 18 Ocak 1996’da görevi başındayken ortadan kaybedilen Beyoğlu Belediyesi’nde temizlik işçisi İsmail Şahin’in akıbetinin soruşturulmasını istedi. Cumartesi Anneleri’nin basın açıkla masında “Türkiye’de iktidarın ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü ayaklar altına alan icraatıyla endişe verici bir gerileme yaşanıyor. Bizden de hükümetin bu hukuk dışı uygulamalarına rıza göstermemiz isteniyor. Çocuklar ölmesin diyen vicdanlı evlatlarımızın sesi bizim de sesimizdir” denildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Sen misin ‘otoriter’ diyen! PARTİLİLER HASTANEYE AKTI Devlet Bahçeli’nin CHP’nin PM üyesi avukatken sanık oldu tedavisi sürüyor FIRAT KOZOK HP Parti Meclisi üyesi Sera Kadıgil, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na açılan bir tazminat davasında savunma yaparken “gittikçe otoriterleşen Erdoğan rejimi”, “devlet malına yönelik soygunlar” ve “mal varlığı kamuoyunca malum” ifadelerini kullanınca bir anda sanık durumuna düştü. Kadıgil hakkında 1 yılSera Kadıgil dan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Savcı, ayrıca Kadıgil’in seçme ve seçilme ehliyetinin de elinden alınmasını istedi. CHP İstanbul İl Başkanlığı binasına 1725 Aralık operasyonlarına atfen, “1726 Aralık Yolsuzluk Haftası Olsun” afişi asılmıştı. Afişin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, CHP örgütü ve dönemin il başkanı Murat Karayalçın hakkında manevi tazminat talebiyle dava açmıştı. l ANKARA C HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, önceki gün Kocaeli’nin Çayırova ilçesindeki Anadolu Sağlık Merkezi’nde anjiyo oldu. Hastaneden yazılı açıklamada, “Kendisi daha önceden planlanmış bir sağlık kontrolü çerçevesinde hastanemize yatırılmıştır. Kontroller dahilinde koroner anjiyografi yapılmıştır. Sağlık durumu son derece iyi olup, kendisi bugün de hastanemizde istirahat etmektedir” denildi. Bahçeliyi’yi ziyaret eden MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, “Sağlık durumu gayet iyi. HastaneBahçeli de istirahatine devam edecek. Herkese çok selamları var. Sağlık durumu da gayet iyi, hiçbir sıkıntımız yok” dedi. MHP Genel Başkan Yardımcıları Şefkat Çetin ve Atilla Kaya, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş da Bahçeli’yi ziyaret etti. l KOCAELİ/DHA M C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle