Katalog

Pazar 17 Ocak 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ abandaki değişim istenu da buydu. CHP’nin yüzünü İZLENİM ği kurultay salonuna da yeniden sola dönmesini, eziyansıyordu. Ancak kulislenleri, ötekileri, Alevileri, Kürtlere göre genel merkez yönetimileri yeniden kucaklamasını istenin eski ağır toplarının bir kısmı yenler ile parti yönetiminin esdeğişime direniyordu. Onların bu kisi gibi devam etmesini istedirenişinin etkisi midir bilinmez yenlerin görünmeyen savaşı ama CHP Genel Başkanı Kemal yaşanıyordu. Öyle ki PM’ye girKılıçdaroğlu’nun konuşması bu me ihtimali olan “sol”dan isimşe “değişim” isteğini tam olarak kar Ay lere yönelik yıpratma politikalaşılamıyordu. rı anlatılıyordu. Onlardan biri de Yıldırım Aslında “değişim karşıtı” olanİzmir Milletvekili Zeynep Altıok lar il ve ilçe kongreleri süreAkatlı’ydı. CHP içinde bir sürecinde harekete geçmişti. Hatta esdir Atatürk posterini indiren milletvekiliki genel başkan Deniz Baykal’ın Kemal ni arayan “hafiye” partililer onun adını zikKılıçdaroğlu’nu ofisinde ziyaret ederek il retmişti. Bu yöndeki sorulara yanıt verkongrelerine dair düşüncelerini söylediği meyi bile zul addeden Akatlı en son olaiddia ediliyordu. rak çareyi delegelere “Hakkımda yalan Kurultay salonunda konuşulan tek kohaber yapanlar için hukuki işlem başlata Değişim isteyenler ilk raundu kazandı T cağım” mesajı atmakta bulmuştu. Kurultay öncesi Ankara otellerinin lobilerindeki kulislerde de aynı şeyler konuşuluyordu. Değişim isteyen delege PM seçimine tüzükte de yer aldığı gibi çarşaf listeyle girilmesini istiyordu. Ancak gece yarısı genel merkez yöneticileri başta Ankara olmak üzere bazı il başkanlarını toplantıya çağırdı ve blok liste ile seçime gidilmesini istedi. “Genel Başkan’a istediği kişilerle çalışma şansını vermeliyiz” diyen gruptaki hâkim düşünce istenilen değişimin tüzük kurultayı sonrasına ertelenmesi: “Martnisan ayında yapılacak tüzük kurultayında hem tüzük hem program değişecek, PM sayısı da değişecek. Tüzük kurultayından sonra bir olağanüstü kurultaya gidilir ve sadece PM seçimi yenilenir.” Ancak genel merkez yönetiminin tüm haber 13 ısrarlarına rağmen örgütün büyük bölümü blok listeye ikna edilemedi. “Bu suça ortak olmayacağız” dedikleri için linç edilmek istenen akademisyenlere sahip çıkmayan anlayışı partiden uzaklaştırmak isteyenler yani değişimden yana olanlar ilk raundu kazandı. İstenilen değişimin ne oranda olacağı ise bugün yapılacak seçimde belli olacak. Değişim isteğinin temel unsurlarından birisi olan Kürt meselesi ise başka bahara ertelendi. Yüksek bir katılım gösteren yabancı misyon büyük bir merakla Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt meselesine yönelik sözlerini bekledi. Ancak salondaki delegeler gibi yabancı misyon da bu konuda değişik ve yeni bir söz duyamadı. Bu konudaki tek yeni şey “Aşiti” (barış) yazılı afişti. O da bir indirildi, bir asıldı... l ANKARA CHP umudun partisi olur mu?... üneşli bir Ankara sabahı... CHP’nin 35. olağan kurultayını izlemek için otelden çıkıyorum. Arena Spor Salonu, Ankara Garı’nın tam karşısında. Gar ve Arena arasındaki alan Ankara katliamının yapıldığı yer. 10 Ekim 2014... 100 insanımız iki canlı bombanın kurbanı oldu. Hayatın kör döngüsü “Emek, barış, demokrasi” mitingi öncesi yakın tarihimizin kanlı sayfalarına bir yenisini eklemişti. CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey’in yardımıyla, polis engelini kolay aştım. Aracımdan inip Pavey’in aracına bindim. Bu minik torpil, benim aracımın da protokol kapısından içeriye girmesine neden oldu. Kürsüde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuşuyordu... Demokrasi, özgürlük, hukuk, insanlık... Konuşmasının ayrıntılarına girmeyeceğim. Kılıçdaroğlu’nu bir süre dinledim ve dışarıya çıktım. Delegelerle konuştum. Dikkatimi çeken, delegelerin çoğunluğunun orta yaşın üzerinde ve gençlerin sayısının oldukça az olmasıydı. Az ötede gar alanı, üç ay önce yaşanan katliam, unutulmamış acılar. Dar bir siyaset alanına sıkışmış bir CHP kurultayı, bu ülkenin emekçilerine umut veriyor muydu acaba? 1965 yılının Temmuz ayında CHP lideri İsmet İnönü ne demişti: “CHP, bünyesi itibarıyla devletçi bir partidir ve bu sıfatla ortanın solunda bir anlayıştadır.” HHH Tek bir tümceyle köklü bir siyasal yapının ideolojik dönüşümü gerçekleşmiyor. Aradan 51 yıl geçmesine karşın CHP’de hâlâ ideolojik değişim tartışması yapılıyor. Daha doğru tanı şu olabilir: “CHP 51 yıldır popülizm ve sosyal demokrasi arasında gidip gelmiştir...” CHP, sosyal demokrat bir parti olduğunu söylüyor, ama Türkiye’nin değişken “sosyodemografik” yapısını algılamakta zorlandığı için muhafazakâr adları öne çıkarıyor. Sosyal demokrasi özünde kent insanının istemlerine yanıt veren bir ideolojidir. Ancak kentte yaşamak kentli olmak değildir. Yoğun göçler, kentlerde varoşları oluşturmuştur. CHP bu gerçeği göremediğinden ötürü, bugün sancılı bir süreçten geçiyor... Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinlerken bunları düşündüm, CHP’nin niçin çırpınış içinde olduğuna tanık oldum... AKP oyları varoşlarda ve kırsal kesimde patlama yaparken salt İslama dayalı bir politika izlemiyor, onların sorunlarını görüyor, kendi ideolojisi içinde halkı yanına çekiyor. Bunlardan en önemlisi yaşlılara bakan yakınlarına, kızına, oğluna, yeğenine maaş... Bu yüzden Ege, Akdeniz, Marmara, Karadeniz’de pamuk, fındık, sebze, meyve, üzüm toplayan tarım işçileri, Güneydoğu’dan gelen Kürtler onlara oy veriyor. HHH Barış, emek, demokrasi, kardeşlik, adalet, eşitlik... Bu kelimelerle kurulan tümceler... Popülizm ve sosyal demokrasi arasında gidip gelmeler, parti içindeki kişisel hırslar, çıkarlar... Varoşlarda yaşayan, kent kültürünü ve kendi emeğinin değerini özümsemeyen emekçiler. Bugünün CHP’si bunun farkında mı? Günümüz Türkiye’sinde, başlıca farklılıkları sürekli körükleyen; din, gelenek, görenek, ahlakçılık, milliyetçilik gibi soyut kavramları sonuna kadar kullanan AKP’yi, 14 yıllık iktidardan indirmek CHP için çok zor! Türkiye’deki tüm sosyal demokrat ve sosyalist partiler “programatik” söylemlerini yeniden gözden geçirmeli, temel “ideolojik” ve “siyasal” görüşlerinden ödün vermemelidir... Sosyal demokrat ve sosyalist partiler bu temelde birleşemez mi? Ayrımcılık yapmadan bir yol haritası çizilir; temelinde “milliyetçilik” değil, “emeksermaye çelişkisi” bulunan bir siyasal ideoloji yaratılır... Umarım bunun öncülüğünü CHP yapar! Yapar mı, becerebilir mi, diye soranlara kısa bir yanıt: “İstenirse denemekte yarar var!” l ANKARA G Kadrolar mı, tüm parti mi değişecek? Kurultay kulisleri HP’nin “Demokrasi, değişim, kardeşlik” ana temasıyla gerçekleştirilen kurultayında, çoğunluğun merak ettiği, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “değişim” konusunda vereceği mesajlardı. Ancak CHP lideri konuşmasını, Türkiye’nin içinde bulunduğu son derece sıkıntılı durumu da dikkate alarak, “demokratikleşme, terör” ve kısmen de “çözüm sürecinde iktidar partisinin yaptığı yanlışlar ” ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine İZLENİM yönelik suçlamalarına, partiye eleştirilere yanıt vermeye ayırdı. Değişim mesajı bekleyenler ise hayal kırıklığına uğradı. CHP kurultayından Ayşe izlenimler ve yeni haritasına dönük kulisSayın lerde konuşulanlar ana hatlarıyla şöyle: l CHP lideri Kılıçdaroğlu konuşmasında “örgütsel/yapısal/siyasal” değişim konusunda çok fazla ipucu vermese de, aslında bunun ilk adımı dün yapılan tüzük değişikliği ile atılmış olacak. Şimdiye kadar kendisine yöneltilen “takım kuramıyor” eleştirilerini bertaraf etmek ve “parti içi, partiyi tartıştırmak” yerine, parti politikalarını ön plana çıkarmak istediğini her fırsatta dile getiren Kılıçdaroğlu, “A takımı”nı da dar kapsamlı tutacak. Amaç, MYK’yi yeniden “parti politikaları üretilen, tartışılan” organ haline getirmek. l Kulislere yansıyan bilgilere göre CHP lideri, geçmişte “muhalifi” olan ve C Kerem Kılıçdaroğlu Kılıçdaroğlu’nun oğlu Kerem de kurultayı kız arkadaşıyla birlikte locadan izledi. ya halen muhalif, şu anda çoğu milletvekili olmayan isimleri de kadrosuna alabilir. Eski Genel Başkan Deniz Baykal’a, eski Genel Sekreter Önder Sav’a yakın isimlerin bu nedenle PM’ye gireceği konuşuluyor. l Geçmişte kurultaylarda “merkez sağdan” transfer isimler konuşulurken, bu kez “parti kültürüyle yetişmiş, soldan” isimler yeni yönetim için öne çıkıyor. Milletvekillerinin enerjilerini, parlamentoda, sahada kullanmaları için de PM’deki vekil üye sayısının sınırlı tutulması bekleniyor. Kimi eski milletvekil lerine de yönetimde yer açılacağı belirtiliyor. Topyekun değişim l Kurultayda CHP liderinin “değişim” söylemine mesafeli yaklaşanlar da vardı. Kılıçdaroğlu’nun sürekli kadroları değiştirdiği ancak partinin makus talihi haline gelen “yüzde 25 oy” bandının aşılamadığından yakınan bir eski milletvekili, “Önemli olan kadroların değişmesi değil, gerçekten partide topyekun değişimi gerçekleştirecek bir kadro işbaşına gelebilecek mi” kuşkusunu dile getirdi. liflerin hedefinde ise Kılıçdaroğlu vardı. Aday lık için yeterli imza yı bulamayan İzm ir Milletvekili Must afa Balbay, önüne “C HP barajı” çıktığı ele ştirisi yöneltirken, Muharrem İnce, “B en genel başkanın de ğiş diyerek genel başk mesini istiyorum” anlık hedefinden vazgeçmediğinin işaretini verdi. Ku rultayda değişim ko nusundaki en çarp ıcı mesajı ise Diva n Başkanlığı’nı üstle nen Murat Karaya lçın’dan geldi. CH P’nin “kimlik sorunu olm ad “Kitle partisiyiz am ığını” vurgularken, a herkes gelsin pa rtisi değiliz” mesajı dik rayalçın, “Örgütler kat çekiciydi. Kain yeniden yapılan maya ihtiyacı var. Devlet tipi örgütle nmeden, halk tipi ör gütlenmeye geçm esi iktidara gelmek için zorunluluktur” mesajıyla öne çık tı. l ANKARA Muharrem İnce vazgeçmedi l Muha Bir fırsat daha kaçtı S alona girdiğimde ilk, yüzlerden okumak da zor değildi. Bağcılar Gençlik Örgü İZLENİM Kanayan toplum tü’nünüç dilde “barış” diyen “Aşti, Peace, Barış. Bu Oysa bu toplum, kendisine hasese kulak ver, barışa ses ver” yat veren bütün damarlarından pankartı dikkatimi çekti. durmaksızın kanıyor, kanatılıBir yandan şaşırıp diğer yanyor... Bırakın 7 Haziran’dan budan 35. olağan kurultayını topgüne geçen yedi ayın birikimini; layan CHP’nin, “Demokrasi, sadece geride bıraktığımız haftam e d Çiğ Değişim ve Kardeşlik” temasıya bakmak bile yeter: nın ruhunu yansıttığını düşünToker 10 kişinin yaşamını yitirdidüm. Ve pankartın fotoğrafını ği Sultanahmet patlamasından, çekip sosyal medya hesabımDiyanet’in “ensest”e onay vedan paylaştım. Birkaç dakika sonra panren fetvasına, sokağa çıkma yasaklarının kart yerinde yoktu. Genel merkez onayyol açtığı ağır hak ihlallerinden, akadelı olmayan pankartların indirilmesinin ismisyenlere yönelik sistemli saldırıya uzatendiğini öğrendik. Böylece, “temanın ru nan ve her biri birbirini “örten” vahamethu” değil, gerilerden seslenen şaşkınlık teki olaylar toplumsal kırılmayı tetiklerken, duygum doğrulanmış oldu. (İhtimaldir ki, tam da bu anda toplanan bir kurultaydaki tepkiler üzerine aradan saatler geçmişacil beklenti, bu kırılmayı bütüncül “okuken aynı pankartın yeniden asıldığını göyup”, “ne yapmalı” sorusuna yanıt vererünce, sembollerin hayatımızdaki belirlecek bir program değilse nedir? yici gücünü, kim bilir kaçıncı kez aklımNe yazık ki, insanların can güvenliğindan geçirdim.) den endişe duyduğunu, sokağa çıkmak“Olağan”lığı, toplumun hiç olmadığı ka tan korktuğunu, ifade özgürlüğünün kısıtdar güçlü bir muhalefet partisine ihtiyaç landığını, baskıların arttığını tespit ve tekduyduğu olağanüstü dönemle ironik bir rar eden o konuşmada; değişimi zorlayıp karşıtlık oluştursa da, CHP kurultayı, bas dönüştürücü, yılgınlığı ve karamsarlığın kıcı rejimlerin sergileyebileceği her türderinleşmesini engelleyici bir gelecek talü hukuksuzluğun yaşandığı şu günlerde, savvuru yoktu. yaşamsal ve tarihsel anlamlar taşıyordu. Başka bir anlatımla: Tek ve mutlak hedefin “başkanlık” olduğunu bile bile, AnaGeriden ve savunmadan yasa Komisyonu’na üye vermenin, 12 Eylül uygulamalarını yeniden gündemimize di’li geçmiş zaman kipi kullandığım sokan idari, yargısal ve fiili baskıları tartıiçin üzgünüm. şırken; “darbe hukukunun” temizlenmeAncak CHP Genel Başkanı Kemal si gereğini söylemenin; Diyanet’i, ilahiyat Kılıçdaroğlu’nun ağırlıklı olarak “savunma” çizgisinde kalan kurultay konuşması fakültelerini, imam hatip okullarını aslında nın içeriği, bu fırsatın kaçırıldığından baş CHP’nin kurduğunu tekraren hatırlatmanın, “elitizm” eleştirisine karşılık, “iyi öğkasını söyleme imkânı vermiyor. renim görmüş kadroları kimin istemediği” Meclis’te her salı yapılan grup toplansavunmasının, seçmen tabanının genişletısında, yahut seçim mitinglerindeki konuşmalardan “işte budur” denilecek ayırı mesinde, temsil gücünü çoğaltmasında, cı bir özelliği bulunmayan konuşma, par yılgınlığın azalmasında ve nihayet “başka türlüsü mümkün” hayalinin kurulmasıti tabanı ile o tabanın ölçeğini, derinliğini na nasıl bir katkısı olacağı sorularına dün aşan toplumsal muhalefetin tansiyon ve kendi payıma bir cevap bulamadım. beklentilerini yansıtmaktan uzaktı. KişiAma yanılmayı da çok istiyorum. Hâlâ... sel yorumumun ötesinde, bu uzaklığı, salondaki gergin ve hayal kırıklığına uğramış l ANKARA HP’nin 35’inci kudaha coşkulu konuşmalar yaİZLENİM rultayı için Arena pan Kılıçdaroğlu, bu kez derSalonu’nun kapısına li toplu, konuların birbiriyle Aydın Engin’le vardığımızda bağlantısı iyi ama son derece bizi kalabalık partililerin olducoşkusuz bir konuşma yapğu yoğun bir kalabalığın karşıtı. Öyle ki, konuşmasının en layacağını düşünürken onlarsonuna geldiğinde içimizden ca davulcu karşıladı. Salonun “salonu zıplatacak, alkışlarönünde içeri girmek için çırpıla kesilecek bir tek cümleMiyase nan kitleler bu kez yoktu. Bu si olmadı” diyorduk ki, Cumiki şeye delaletti. Ya CHP’liler hurbaşkanına yönelik “Diktaİlknur düzenli bir kurultay yapmatör bozuntusu! Ya adam giyı nihayet becerebilmiş, giriş bi tarafsızlığını korur sayve çıkışlar belli bir nizam içinde gerçek gı görürsün ya da sana her gün şeleştiğinden kapılarda birikme olmamış ref ve namus senin için ne anlama tı. Ya da kurultayda Kılıçdaroğlu’nu zor geliyor diye soracağım. Hem de herlayacak hatta yeterli imzayı toplayabile gün sözlerimi daha da ağırlaştıracek bir aday olmayacağından “neylerak devam edeceğim” sözleriyle yoyim ben yarışsız bir kurultayı” diyen ğun alkışlar geldi. Oysa geçen kurulCHP’lilerin çoğu salona gelmeye getayda rakibi Muharrem İnce’nin ağır rek duymamıştı. Salona girince gördük salvolarına karşı çıktığı kürsüde her ki bu iki şık da geçerli. Belki kalabalık sözü alkışlarla kesilmişti. Demek ki, önceki kurultaylara göre daha az olduKılıçdaroğlu’nun tribünleri ayağa kaldırğundan eski kurultaylara oranla daha ması için bir rakip gerekli. düzenli bir salonla karşılaştık. Salonda Sürpriz zirveler yer sıkıntısı çeken de olmadı. Kulislere gelince... PM için üç anahKılıçdaroğlu’na rakip lazım tar liste yarışacak. Kılıçdaroğlu’nun lisKemal Kılıçdaroğlu her zamanki gibi tesi, Muharrem İnce’nin listesi, bir de tam saatinde salona geldi. Divan Başİlhan Cihaner, Fikri Sağlar ve diğer kanlığına oybirliği ile seçilen Murat Ka sol kanatçıların çıkaracağı liste. Bu ararayalçın, hayli uzun sayılabilecek bir da sürpriz zirveler de gerçekleşiyor. konuşma yaparken de genel merkez Muharrem İnce’nin geçtiğimiz günlerde politikalarını eleştirmeden edemedi. İstanbul’da bir otelde Gürsel Tekin’le Karayalçın’ın özellikle “CHP’nin kitle başbaşa bir görüşme yaptığı, önceki partisi olması demek herkesin giregün de İnce’nin Kılıçdaroğlu ile ikili bir ceği, Yunus Emre’nin deyimiyle hergörüşme gerçekleştirdiği kulislere yayılkesin yer alacağı bir parti değildir” dı. Bugün kurultayda PM yarışı olacağı sözleri Kılıçdaroğlu’nun oturduğu sıiçin ilk günkünün aksine hayli heyecanlı ve renkli geçecek. ralarda mırıldanmalara yol açtı. Yunus Genel Başkan Kemal Emre’nin böyle bir sözünü duymamışKılıçdaroğlu’nun il başkanlarına “Betık. Sanırım Karayalçın, Mevlana’nın nim 15 olmazsa olmaz ismim var. İki “Kim olursan ol yine de gel” sözüne tane de iki büyük sendikanın temsilatıf yapmak istemişti. Kılıçdaroğlu, kücisi olacak” dediği öğrenildi. Kadın ve rüsüye çıktığında bu sözlere alındığını gençlik kotasını da çıkarınca CHP’nin “Biz herkese kucak açarız. Yeter ki haram lokma yememiş olsun” sözle tüm örgütüne 20 ismi belirleme hakkı kalıyor. 81 ilin bu 20 isim üzerinde uzriyle belli etti. Eski kurultaylarda daha dağınık ama laşma şansı hayli zor. l ANKARA Olmazsa olmaz 15 isim C C M Y B