21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 16 Ocak 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 13 Böylece “yanık yanık kokma”nın çok çağrışımlı anlamı da açıklanmış oluyor... HHH Ahmed Arif’in de cıgarası karanfil kokar... Bir başka şiirinde “kız saçı demiş kirveler” diye nitelediği kaçak tütünden sarılmış bir sigaradır bu belli ki... 60’larda Ankara’da tanıştığımızda, yıllarca ve günde kimi kez birkaç paket içtiğini söylediği sigarayı çoktan bırakmıştı... Fakat kız saçına benzettiği karanfil kokulu tütünü şiirimizde en güzel dile getiren de odur... HHH Şiirimizdeki karanfillerden, belleğimi pek fazla zorlamaksızın aklıma ilk gelenler bunlar... Bir iki şiirimde benim de sözünü etmişliğim var... Bunlardan birinin bir bölümünü, kendime biraz da ayrımcılık yaparak buraya alayım.. Yine de koşarken Bir karanfil almayı unutmam sana Akşamüstü otobüste Akrobatik hareketlerle Kurtarırım ezilmekten Cebimdeki son bozuklukları Yatırdığım karanfili... (“Mozart, Mayakovski, Peynir, Ekmek, Karanfil, vs...”) HHH Ülkede kan gövdeyi götürürken kimilerinizin nereden çıktı bu karanfil diye düşündüğünü tahmin etmek güç değil... Tam da oradan çıktı... Gazete sayfalarını çevirirken başbakan titri taşıyan kişinin elinde karanfillerle katliam kurbanları için Sultanahmet Meydanı’nda “sap gibi dikildiğini” gösteren fotoğrafı görmem, bardağı taşıran damla oldu... Dilimin ucuna gelen sözleri sansürsüz sıraladım... Bu “sap gibi dikilmek” sözünün mucidi de Ankara katliamdan sonra, biraz da konuk bir yabancı devlet başkanına eşlik etme zorunluluğuyla, katliam alanında yine karanfillerle, yine sap gibi dikilmişti... Şiirlerin türkülerin baş tacı çiçeklerden karanfil, hiçbir zaman bu kadar aşağılanmamış, bu kadar kirletilmemiş; yalana, ikiyüzlülüğe bu kadar alet edilmemişti... Erzurumlu Emrah’ın “Bugün Ben Bir Güzel Gördüm” diye başlayan harika şiirinde (türküsünde), “Gül kızardı hicabından (utancından)” diye eşsiz güzellikte bir dize vardır... Bu gibilerin elinde de güzelim karanfil utancından kızarıyor olmalı... AYDIN, KOCAELİ VE DÜZCE’DE 3 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ Son nefesinde katilini söyledi ydın Nazilli’de garsonluk yapan 1 çocuk annesi Yeliz Tokçak (26) eski erkek arkadaşı İsa Kaya tarafından pompalı tüfekle vuruldu. Tokçak, ölmeden önce kendisini İsa Kaya’nın vurduğunu söyledi. Ölüm cezaevinden firar edip geldi andıra Açık Cezaevi’nden önceki gün firar eden Göksel Okatan (33), evine gelerek eşi Hülya Okatan’ı (30) vurduktan sonra intihar etmek istedi. Ağır yaralanan Göksel Okatan hastaneye kaldırıldı. Yolda bulundu hastanede öldü üzce’nin Çilimli İlçesi Kırkharman Köyü yolu üzerinde yaralı bir kadın bulan vatandaşlar jandarmaya haber verdi. Jandarma ile birlikte gelen sağlık ekipleri kadını hastaneye kaldırdı. Başına sert bir cisimle vurulduğu belirlenen Leyla Yılmaz (37), hayatını kaybetti. A K D atay’daki Gezi Parkı protestoları sırasında başına isabet eden biber gazı kapsülüyle yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in ölümüyle ilgili güvenlik gerekçesiyle Balıkesir’e alınan davanın yedinci duruşması görüldü. Duruşmaya Abdullah Cömert’in annesi Hatice ve babası Edip Cömert ile avukatları katıldı. ‘Olası kastla öldürme’ suçundan tutuksuz yargılanan ve 25 yıla kadar hapsi istenen sanık polis memuru A.K., Mersin Adliyesi’nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle duruşmaya katıldı. Sanık polisi, avukatı İbrahim Uzun savundu. Mahkeme heyeti sanığın tutuklanması istemini SEGBİS aracılığıyla tüm duruşmalara katılması, sanığın kaçma şüphesi olduğuna dair bir somut delilin bulunmaması nedeniyle bir kez daha reddetti. Duruşma 19 Şubat 2016’ya ertelendi. Duruşma bitiminde Abdullah Cömert’in annesi Hatice Cömert, “Biz adalet istiyoruz ama adalet yok. Ne adalet var, ne vicdanı var. Biz Hatay’dan buraya geldik, yolculuğumuz 18 saat sürdü. Mahkeme ise bir saat sürdü” dedi. Yolculuğumuz 18 saat mahkeme 1 saat sürdü H Abdullah Cömert’in annesi ve babasının yaşadığı evlat acısı objektiflere böyle yansıdı. Hatice Cömert, duruşma bitiminde “Yine karar verilmedi. Dava yine uzadı. Katil yine dışarıda” dedi. Tutuklama çıkmadı, Abdocan’ın annesi ‘Ne adalet ne vicdan var’ diyerek isyan etti BABA EDİP CÖMERT ANNE HATİCE CÖMERT TEOG sonuçları açıklandı ekizinci sınıf öğrencilerinin iyi bir liseye girmek için yarıştığı Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sistemi (TEOG) sınavlarının 1. dönem sonuçları açıklandı. 2526 Kasım tarihlerinde yapılan sınavın sonuçları eokul, MEB.gov.tr ve EBA (eba.gov.tr) sistemi üzerinde yayınlandı. Öğrenciler, bilgilerini girerek sınav sonuçlarını öğrenebilecek. MEB’den yapılan açıklamada şöyle de S nildi; “Bakanlığımız sınav sorularına yönelik itirazların hukuka uygun bir biçimde değerlendirilmesi için gerekli başvuru ve yargı sürecini dikkate almaktadır. 15 Ocak 2016 tarihi itibarıyla ivedi yargılamaya ilişkin süre tamamlanmıştır.” TEOG 2. dönem sınavları 2728 Nisan’da yapılacak. Mazeret sınavları 1415 Mayıs’ta. Sınav sonuçları ise haziran ayı içinde açıklanacak. iirlerimizde, şarkı ve türkülerimizde “gül” çiçekler içinde en çok yeri tutan olsa da “karanfil”in de küçümsenemeyecek yeri vardır. Karanfilli türkülerimizin sayısı oldukça fazladır. Kimilerini şu anda aklınızdan zaten geçirdiğinizi bildiğim için bunları sıralamaya gerek yok... Fakat özellikle çağdaş şiirimizde gül’le yarışıp belki onu da geride bırakan karanfil’den söz açan dizeleri aklıma geldiğince anımsatmak isterim... HHH “Yerçekimli Karanfil” Edip Cansever hayranlarının ezbere bildiği bir şiirdir. Ateşli hayranlarından olmasam da onun bu güzel şiirini ben de ezberden okuyabilirim doğrusu... “Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi...” Olağanüstü güzellikte bir dize... Neden karanfil de başka bir çiçek değil, bunun sırrını şaire sormalı... Fakat onun da bunu bileceğinden kuşkuluyum... Şiir denilen muammanın gizlerinden biri deyip geçelim... HHH “Yarin dudağından getirilmiş Bir katre alevdir bu karanfil...” Bunlar da Ahmet Haşim’in en ünlü şiirlerinden “Karanfil”in ilk iki dizesi... Burada karanfili ne de olsa anlayabiliriz... Sevgilinin dudaklarının rengiyle bir benzerlik kurulmuş. Fakat Melih Cevdet’in “Anı”sında yanık yanık kokan karanfil için ne diyeceğiz? Yanık yanık kokma nasıl bir şey olmalı? Mecazi bir anlam mı, yoksa yanan bir şeyin kokusuyla kurulan bir benzerlik mi? Şiir, yaşamlarına elektrikli sandalyede son verilen Rosenberg’lerin anısına ithaf edildiğine göre, ikincisi olmalı... Burada yazıya ara verip, internette karanfil konusunda bir gezinti yapmak istiyorum... Evet... “Karanfil çiçeklerine karanfil baharatıyla benzer kokuya sahip oldukları için bu ad verilmiştir” deniyor... Karanfil Ş C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle