Katalog

İLK gELDİKLERİNDE... CUMARTESİ 16 OCAK 2016 91. YIL SAYI: 32973 KURUCUSU YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARLARI NADİR NADİ (19451991) İLHAN SELÇUK (19922010) FİYATI 1.5 TL (KDV içinde) KKTC’DE 2 TL FASIzMIN AYAK SESLERI AKADEMİSYENLER bARIş İSTEDİKLERİ İÇİN EvLERİNDEN TopLANIp gözALTINA ALINDI pRoF. DR. şULE AKKöSE AYDIN öĞRETİM göREvLİSİ AYLİN ÇAKI DoÇ. DR. göKHAN Y. DEMİR CADI AVI AKADEMİSYENLERE LİNÇ (18921984) Önce, sosyalistler için geldiler, konuşmadım. Çünkü sosyalist değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, konuşmadım. Çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudiler için geldiler, konuşmadım. Çünkü Yahudi değildim. En Sonunda bEnim iÇin gEldiklErindE, bEnim iÇin konuşacak kimSE kalmamıştı. Rahip Martin Niemöller alman ilahiyatçı, Hitler rejimi için böyle demişti. İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ADINA O BİLDİRİYİ PAYLAŞIYORUZ ‘Bu suça ortak olmayacağız!’ B Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şule akköse aydın, FenEdebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Gökhan Yavuz Demir ve Tarih Bölümü araştırma Görevlisi aylin Çakı, ‘Barış İçin akademisyenler İnisiyatifi’nin bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle Bursa’da gözaltına alındı. İmzacı akademisyenlere işten atmalar, tehditler yetmedi, bazılarının evleri basıldı, bazılarının oda kapıları işaretlendi üNİvERSİTEDEKİ oDADAN gözALTI BURSa Uludağ Üniversitesi’nde görevli Doç. Dr. Gökhan Yavuz Demir, Tıp Fakültesi’nden Şule Akköse Aydın ve Tarih Bölümü Araştırma Görevlisi Aylin Çakı, üniversitedeki odalarında gözaltına alındı. Erzurum Atatürk Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden Ramazan Kurt tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, Ramazan Kurt’u yurtdışı yasağı koyarak serbest bıraktı. İMzACI SAYISI 2000’E ULAşTI İSTanBUL Arel Üniversitesi’nde 9, Giresun Üniversitesi’nde 1 akademisyen görevinden uzaklaştırıldı. Gaziantep, Adana, Mersin, Akdeniz, Van ve Batman’da 44 akademisyene soruşturma başlatıldı. Balıkesir Üniversitesi Senatosu, imza atanları kınadı. Bazı akademisyenler bildirideki imzasını geri çekerken bildiriye imza atan akademisyen sayısının da 2000’e çıktığı öğrenildi. >> 10’da iki doçentin kapısı böyle boyanarak işaretlendi. KApILARA İşARET Gazi Üniversitesi’nde Katledilenler hafızamızda Akademisyenler hakkındaki gözaltı ve soruşturma kararlarına CHP Parti Meclisi, bir açıklamayla tepki gösterdi YöK DEvREDE ‘KAbUL EDİLEMEz, TEHLİKELİ’ “ancaK demokrasi dışı rejimlerde rastlanan, düşünceyi açıklama özgürlüğü ve bağımsız yargıyı hedef alan akademisyenlere yönelik bu operasyonları hukuksuz, kabul edilemez ve son derece tehlikeli buluyoruz.” MAFYA LİDERİNİN SözLERİ “GEÇmİŞTE hedef gösterilen insanların katledilmesi hafızalarımızdadır. Maalesef, Cumhurbaşkanı himayesinde konuşan bir mafya liderinin ‘akan kanlarınızla duş yapacağız’ ifadesi endişelerimizi güçlendiriyor.” >> 6’da SKANDAL SoRULAR Kamudan Savcılar tasfiye hukuku PLANI zorladı YÖK de akademisyenlere yönelik çalışma yapıyor. YÖK sadece kendi kanunu ile değil 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na göre de inceleme yapacak. Bu yasa maddesiyle soruşturma açılarak memuriyetten çıkarma cezası verilebileceği belirtiliyor. >> SİNAN TARTANoĞLU 11’de Destekçilere sert müdahale DÜNYADAN büYüK TEpKİ AB Komisyonu Sözcüsü Kocijancic: ABD Büyükelçisi John Bass: Hükümeti eleştiren kişiler hakkında soruşturma açılmasını yakından takip ediyoruz. Şiddetle ilgili endişelerin ifade edilmesi, teröre destek vermek ile eşdeğer değildir. >> 10’da SavcıLaR akademisyenlere sordukları sorularla hukuk skandalına imza attı. Bazı savcılar terör soruşturması açarken Ankara’da ‘devleti aşağılama’ soruşturması yürütüldü. Savcılar akademisyenleri ‘PKK konusunda görüş belirtmeye zorladı. >> KEMAL göKTAş 10’da Erdoğan: bunlar zalim, bunlar alçak BİLDİRİYE imza attığı için gözaltına alınan Kocaeli Üniversitesi’nde görevli akademisyenler adliyeye sevk edildi. Adliyenin önünde polisler ile akademisyenleri destekleyenler arasında çıkan arbedede gözaltına alınanlar oldu. cUmhURBaŞKanı Erdoğan, dün cuma namazını Sultanahmet Camii’nde kıldı, patlamanın olduğu yere karanfil bıraktı. Cumhurbaşkanı, yine akademisyenleri hedef gösterdi: “Bunlar zalimdir, bunlar alçaktır.” >> 5’te u ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız! Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur’da, Silvan’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Silopi’de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkum etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir. Bu kasıtlı ve planlı kıyım Türkiye’nin kendi hukukunun ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların, uluslararası teamül hukukunun ve uluslararası hukukun emredici kurallarının da ağır bir ihlali niteliğindedir. Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz. Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz. Müzakere görüşmelerinde toplumun geniş kesimlerinden bağımsız gözlemcilerin bulunmasını talep ediyor ve bu gözlemciler arasında gönüllü olarak yer almak istediğimizi beyan ediyoruz. Siyasi iktidarın muhalefeti bastırmaya yönelik tüm yaptırımlarına karşı çıkıyoruz. Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, Meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz.” C M Y B