18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 28 Eylül 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Başkanlık ‘cıs’ Haziran seçimi için hazırladığı 380 sayfalık bildirgesi “ayrıntıya boğulduğu” için eleştirilen, kampanya sürecinin büyük kısmını muhalefet partilerinin ekonomik vaatlerini eleştirmekle geçiren AKP, 1 Kasım için daha farklı bir bildirgeyle EMİNE seçmenin karşıKAPLAN sına çıkmaya hazırlanıyor. Muhalefetin “emekliye bayramda ikramiye” gibi vaatlerine “kaynak yok” diyen AKP, bu kez “emekli maaşlarına zam, her eve bir istihdam, her aileye kurban yardımı, yeni mezun üniversitelilere işe girinceye kadar mali destek” gibi vaatleri ön plana çıkaracak. “Kısa, öz ve anlaşılabilir” biçimde hazırlanacak olan bildirgenin çözüm süreci ve başkanlık sistemi ile ilgili bölümlerinde değişikliklere gidilecek. AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in koordinasyo 4 Halkın sıcak yaklaşmadığını düşünen AKP yönetimi, seçim bildirgesinde Başkanlık sistemini ön plana çıkarmıyor. Ekonomik vaatler ise ön planda Yerli ve milli!.. 7 7 Haziran bildirgesinde ‘çözüm’le ilgili kısım basılırken ‘düşmüş’, ilgili kısım sonradan eklenmişti. AYRI BAŞLIK YOK de yeni anayasa ve başkanlık sistemiyle ilgili bölümü revize edecek. Başkanlık sisteminin ayrı bir başlık olarak bildirgeye girmesi beklenmezken, yeni anayasa hedefinin anlatıldığı bölümde, Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesiyle oluşan yeni durumun ortaya çıkarabileceği sorunların başkanlık sistemiyle aşılabileceği vurgusu yapılacak. Yeni anayasa bölümünde de sade bir anlatım tercih edilecek. ÇÖZÜM’E RÖTUŞ daha sonra bildirgeye eklenmişti. Bu kez bildirgede çözüm sürecinin tarihçesinin anlatılması yerine sürecin neden bu noktaya geldiği, bunun sorumlusunun AKP hükümetleri olmadığı anlatılacak. Demokratik hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi için her türlü adımın atılacağının vurgulanacağı bildirgede, kamu düzeninin sağlanmasının hak ve özgürlüklerin korunması için şart olduğu anlatılacak. nceki seçimde milletin başkanlık Haziran bildirgesinde çözüm süreÖ sistemine sıcak yaklaşmadığı so7 ciyle ilgili 2.5 sayfalık bölümün banucuna varan AKP yönetimi, bildirgesım aşamasında düştüğü açıklanmış, nunda ekonomi, yargı, dış politika, eğitim ve sağlık başta olmak üzere her bölüm ayrı ayrı komisyonlar tarafından hazırlanıyor. Daha sonra tek bir metin haline getirilecek bildirgeye, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yapılacak toplantıda son biçimi verilecek. Bu bildirgeyle 5 ay önce açıklanan 7 Haziran seçimine yönelik bildirge arasında önemli farklar dikkat çekiyor. Bu değişiklikler şöyle: ge 380 sayfadan oluşmuştu. Her alanda önce uzun uzun hükümetin icraatı anlatılmış, daha sonra da bundan sonra neler yapılacağına yer verilmişti. Ancak bildirge bu haliyle eleştirilmişti. AKP yöneticileri, “7 Haziran beyannamesi çok uzun ve gereksiz ayrıntılarla doluydu. Bu AKP’nin 7 Ha nedenle kampanya sürecinde SADE ziran için açık bizim değil muhalefet partileriBİLDİRGE ladığı bildirnin beyannameleri gündem ya rattı ve ilgi çekti. Biz de kendi proje ve vaatlerimizi anlatmak yerine savunma konumuna geçip muhalefetin vaatlerinin neden olamayacağını anlattık. Bu kez öyle olmayacak” görüşünü dile getirdi. Eleştiriler üzerine bildirge kısa, öz, vaatleri çarpıcı ve anlaşılabilir biçimde hazırlanıyor. çok ilgi görmesi üzerine AKP de vaatleri ön planda tutacak. Bu kapsamda “Her evde en az bir kişinin istihdamının sağlanması, emekli maaşlarına zam, çalışan emeklilerden prim alınmaması, üniversite mezunlarına iş buluncaya kadar mali destek” gibi vaatlere ağırlık verilecek. EKONOMİK Muhalefetin ekonomik VAATLER vaatlerinin ADAYLIKTAN ÇEKİLDİLER HDP’de liste krizi Aslan ĞLU DAVUTO K’TA R NEW YO HDP’nin Mardin’den bir kez daha aday gösterdiği 4. sıra milletvekili adayı Mehmet Atalan Ali Aslan ile Batman’dan yine 4. sırada aday gösterdiği Ali Atalan, yer değişikliği nedeniyle il seçim kurullarına dilekçe vererek adaylıktan çekildi ’den 7 Haziran seçimlerinde Mardin’den 4. sırada milletvekili seçilen ve 1 Kasım seçimleri için YSK’ye sunulan listede yine HDP’den 4. sırada yer alan Mehmet Ali Aslan, Mardin İl Seçim Kurulu’na verdiği dilekçe ile adaylıktan çekildi. Batman’da ise 7 Haziran seçimlerinde 1. sırada milletvekili seçilen ve 1 Kasım seçimleri için 4. sıradan aday gösterilen Ali Atalan da adaylıktan çekilmek için il seçim kuruluna dilekçe verdi. HDP’nin Batman’da 2. sırada milletvekili adayı gösterdiği İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici’nin adaylığının memuriyetten istifa etmemesi nedeniyle kabul edilmemesi üzerine Batman’da HDP’nin 2. sıra milletvekilliğinin boş kaldığı ifade edildi. HDP kaynaklarından alınan bilgiye göre, Mardin’de 4. sıradan çekilen Mehmet Ali Aslan’ın Batman’dan 2. sırada aday gösterileceği ve Mardin’de Mehmet Ali Aslan’ın istifası ile boşalan 4. sıraya ise Ali Atalan’ın aday gösterileceği belirtildi. HDP, 7 Haziran seçimlerinde Mardin’den 6 milletvekilinden 5’ini, Batman’da 4 milletvekilinden 3’ünü kazanmıştı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, BM Kalkınma Zirvesi kapsamında düzenlenen, “2015 Sonrası Kalkınma Gündemi İnteraktif Diyalog Toplantısı”na Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ile birlikte eşbaşkanlık yaptı. Davutoğlu, toplantının kapanışında yaptığı konuşmada kadınların işgücü piyasasına katılımının teşvik edilmesinin önemine işaret etti. l Fotoğraf: AA HDP ‘İsrail barışı sabote ediyor’ irleşmiş Milletler (BM) 70. Döve destekleyen taraflardan olduğunu, nem Genel Kurul Toplantıları için bu yönde atılacak tüm adımları memNew York’ta bulunan Başbakan Ahnuniyetle karşılayacağını ifade etti. met Davutoğlu, Filistin Devlet Başkanı Ruhani ile bir araya geldi Mahmud Abbas’la ikili görüşme yaptı. Abbas, Davutoğlu ile yaptıkları göDavutoğlu, İran Cumhurbaşkanı Harüşmede, İsrail’in barış sürecini sabote ettiğini, Batı Şeria ve Gazze arasındaki bölünmüşlüğün devamı için her türlü gayreti gösterdiğini, ABD’nin barış yönündeki gayretlerinin sonuç vermediğini kaydetti. Davutoğlu da son dönemde başta Mescidi Aksa’da meydana gelen ihlaller olmak üzere, İsrail güvenlik güçlerinin Filistinli sivillere yönelik hukuk dışı uygulamalarını kınadı. Davutoğlu, Türkiye’nin Filistin’de ulusal birlik hükümetinin kurulması ve devamını en çok arzulayan Davutoğlu, Abbas’la ikili görüşmede bulundu. B san Ruhani ile bir araya geldi. Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, görüşmede ikili ve bölgesel konular ele alındı. Görüşmede, İran tarafı, P5 +1 müzakere sürecinde Türkiye’nin geçmişten bugüne gösterdiği yapıcı tutum ve destek için teşekkür ederken, bu anlaşma neticesinde ekonomi ve yatırımlar alanında ilişkilerin daha da derinleşeceği konuşuldu. Irak ve Suriye’deki durum ile DEAŞ ile mücadele konularının da ele alındığı görüşmede, bölgesel konularda zaman zaman farklı düşünülmesine rağmen iki ülke arasındaki “diyaloğun sürmesi” kararlaştırıldı. Görüşmede, Başbakan Davutoğlu, İran basınında Türkiye hakkında çıkan iddialardan duyulan rahatsızlığı da dile getirdi. umhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Yenikapı mitinginde “550 yerli ve milli milletvekili” istemiş. Demek ki “yerli ve milli olmayan kişiler” de milletvekili olarak seçilebiliyor. Kim bunlar diye düşünsek, kimler kastedilmiş olabilir? HDP’ye kızarak “Kürtler” mi diye düşünsek tutarlı olmuyor. Kürtler hem yaşadıkları yerin yerlileri hem de milletin bir parçası. “Ermenileri mi kastetti?” desek, o da olmuyor. Ermeniler bu ülkenin yerlileri hem de milletin bir parçası. Rumlar da öyle, Museviler de. Acaba Cumhurbaşkanı “Türk olma” ekseninden mi bakıyor diye düşünsek, kendisi de daha önce böyle bakmadığını açıklamıştı. Nicedir, Türk olmak ırkçılık, ulusalcılık faşistlik; milli sözü gericilik sayılıyordu. Çözüm sürecinin cicim aylarıydı. Garnizonlarda bayrak töreni “tahrik oluyor” diye yapılmıyordu. Sonra işler değişti, HDP “Seni başkan yaptırmayacağız” deyince başka bir tahrik oldu, bayraklar yeniden ortaya çıktı, “milli” sözcüğü ile “yerli” sözcüğü saraya çıktı. Sakın bu “yerli ile milli” yan yana gelip “Seni başkan yaptıracağız” yeminlileri olmasın! Bunu böyle doğrudan söylemeli ki yanlış anlamalara yer kalmasın. Yerli ve milli deyince… HHH Bir okuldayız. Yerli Mallar Haftası işleniyor. Öğrenciler evlerinden meyveler getirmişler. Baktım, elmalar gelmiş, Şili’den; muz gelmiş, Çikita, Brezilya’dan; Kivi gelmiş, Honduras’tan. Çocukların giysileri L.C.Waikiki’den, Benetton’dan, Lacost’tan. Ayaklarında Adidas’tan, Nike’dan. Cep telefonları Samsung’dan. Gülmüştüm. Yanımdakilere “Tek yerli mal çocukların kendileri” demiştim. Onlar da gülmüşlerdi ya, yanlıştı yorumum. Çocukların biyolojileri yerliydi ama kültürleri ne yerliydi ne de milli. İzledikleri filmler Amerikan filmleriydi. Görmek istedikleri yer Disneyland’dı. Aileleri çocuklarının İngilizce bilmesiyle övünüyordu. Bu övünç üniversite sonuna kadar devam edecekti. Milli Eğitim’in adı milli idi, eğitimi ise milli değildi. Yetkililer anaokulundan başlayarak din eğitimi yapılmasını istiyorlardı. Osmanlıca öğrenilmeliydi, Arapça bilinmeliydi, aslında istedikleri Arap alfabesine dönmekti. Eğitim Amerika ile Arap kökenli kültür arasına yerleştirilmek isteniyordu. Aslında tek “milli eğitim” hamlesi Köy Enstitüleri idi. O da “köylüler uyanır da toprak sahibi olmak ister, hayatlarına, emeklerine sahip çıkar” korkusu ile gerici iktidarlar eliyle kapatılmıştı. Geri yanı yerli de olmayan, milli de olmayan diploma fabrikaları idi. Neyiniz yerli, neyiniz milli? Diliniz Türkçe. Sizi siz yapan dilinizdir. Türkçeye önem mi veriyorsunuz? Geçmişinizde Arapça var, Farsça var, ona sarılıyorsunuz. Geleceğinizi İngilizcede görüyorsunuz. Dahası Çinceyi öğreneceksiniz. Türkçeyi kuşa çevirdiniz. Twitter’in cıvıltıları ile Facebook’un kısaltmaları arasında yeni bir dil oluştu. Siyaset diliniz “yahu ile ulan arasında” yeni bir üslup kazandı. Kala kala, “milli marş” ile “milli takım” kaldı. Geri yanı ortada. HHH “Milli” olmak için, Türkçesi “ulusal”dır, millet sözcüğü Arapçadır, bir ulusun tümünü kapsaması gerekir. Bu da ayrımcılığın olmaması demektir. Etnik köken ayrılıklarını öne çıkaran etnicilik aşılacaktır. Etnik kökenleri farklı gruplar bu kökeni üstünlük saymayacaklardır. Eşitlik temelinde ulus olma bilinci paylaşılacaktır. Din ayrılıkları da üstünlükaşağılık konusu olmayacaktır. Toplum laik ilke ile yönetilecek, din farkı toplumun ayrım ekseni olmayacaktır. İnsanlar arasındaki farklar, “insanlıkadaleteşitlikemek” ekseninde aranacaktır. Toplumda emeğin haklılığı temel ölçü olacak, iktidar gücü ayrımcı amaçlarla kullanılmayacaktır. Gerçekten “yerli”, gerçekten “milli” 550 milletvekili seçilirse AKP iktidar olamaz, Saray da bir Kültür Merkezi olur. Ne güzel söyler Yunus Emre: “Mal da yalan, mülk de yalan, Var biraz da sen oyalan”… C Bitlis’te de değişiklik HDP’nin Bitlis Milletvekili 3. sıra adayı İbrahim Aslan, HDP Genel Merkezi’nin talebi doğrultusunda milletvekilliği adaylığından çekildi. Facebook hesabı üzerinden kısa bir açıklama yapan Aslan, Genel Merkezin talebi doğrultusunda adaylıktan çekilme dilekçesini İl Seçim Kurulu’na sunduğunu belirterek, “Bu kararın Bitlis halkına ve partimize hayırlı olmasını dilerim. Bu süreçte şifahen, telefonla ve sosyal medya aracılığıyla destek sunan, katkıda bulunan, iyi niyetli ve cesaretlendirici söylemlerini esirgemeyen herkese şükranlarımı sunarım” dedi. l DİYARBAKIR/DHA Demirtaş: Türkiye koalisyonla yönetilmek zorunda eçim çalışmalarına Almanya’da çim beyannamelerini ve sloganlarıtür çağrılarla silah bırakacak bir örS devam eden Selahattin Demirtaş, nı Ankara’da yapacakları basın topgüt değil. Dolayısıyla müzakereye hadün Leverkusen’de partililere seslendi. lantısıyla açıklayacaklarını belirterek, zır olduğunu söyleyen bir örgüte karHDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 1 Kasım’daki milletvekili genel seçiminde “HDP’yi barajın altında bırakma” formüllerinin arandığını belirterek “HDP bir barış ve kardeşlik projesi, halkların bir arada yaşama projesi olarak ortaya çıktığı için HDP’nin faal olduğu zemini dinamitlemek, HDP’nin üstünde yükseldiği tabanı birbirinden ayrıştırmak için müzakereyi bitirdiler” dedi. Demirtaş, Alman Deutsche Welle’ye verdiği röportajda da 2 Ekim’de se“Türkiye artık koalisyonlarla yönetilmek zorunda bunu herkes kabul edecek” dedi. ABD’nin YPG’yi terör örgütü olarak görmediğine yönelik açıklaması da sorulan Demirtaş “Türkiye’nin YPG’yi terör örgütü ilan etmesi için hiçbir gerekçe yok. YPG sadece topraklarını koruyan, IŞİD ile mücadele eden bir örgüt” yanıtını verdi. Demirtaş, PKK’nin silah bırakması ile ilgili de “Cumhurbaşkanı da, Başbakan da çok iyi biliyor ki PKK, bu şı, artık operasyon yapmak yerine onu masaya çekmek en makul olandır” diye konuştu. Selahattin Demirtaş, isim vermeden şu ifadelerle eleştirilerde bulundu: “Yüzde 13’ü gerçekten de halk yanlış oy kullandığı için aldığımızı zannediyor. Halkın ezilenlerin 6 milyonunun bir araya gelip HDP’yi destekleyeceğine ihtimal vermiyor, çünkü ona göre halk dediğimiz şey onun karşısında biat eden diz çökendir. Geri kalanlar onun açısından insan bile değil.” ‘Yüzde 13’ü yanlışlıkla aldık sanıyor’ Demirtaş Leverkusen’de partililere seslendi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle