28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 milyar dolarlık taklit Türkiye 20 milyar dolarlık taklit ürün pazarıyla dünya genelinde ilk 5 ülke arasında yer alıyor. En fazla taklit tekstil, parfüm ve ayakkabıda yapılıyor ünyada taklit pazarının büyüklüğü 350 milyar doları aştı. Türkiye ise 20 milyar dolarlık taklit ürün pazarıyla dünya genelinde ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Küresel olarak gümrüklerde yakalanan 70 milyarlık taklit ürünün yüzde beşinin üretim yeri Türkiye. Uluslararası markaların Türkiye paŞEHRİBAN zarına girmesi KIRAÇ ve ulusal markaların çoğalması ile birlikte tescil, taklit ve paralel ithalat sektörün en önemli problemleri haline geldi. İnternetten alışverişin yaygınlaşmasıyla taklit ürün pazarı daha da büyüyor. 10 EKONOMİ EDİTÖR: ZEKİ TEZER Serpil Timuray, ‘EMEA’nın en güçlü kadınlarından Vodafone Grubu Dünya İcra Kurulu Üyesi Serpil Timuray, Fortune Dergisi’nin hazırladığı Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgelerini kapsayan ‘En Güçlü İş Kadınları’ listesinde 15’inci sırada yer aldı. Listenin ilk sırasında Banco Santander’ın YöTASARIM: SERPİL ÜNAY netim Kurulu Başkanı Ana Botin bulunuyor. 46 yaşındaki Timuray, geçen yıl Vodafone Grubu’nun Afrika, Ortadoğu, Asya Pasifik (AMAP) Bölge Direktörlüğü’ne atandı. AMAP, 20142015 mali yılı satış gelirlerinde yüzde 7 artış sağladı. Pazartesi 28 Eylül 2015 D ğunu dile getirerek, “Yurttaş normalde pazardan aldığı malın taklit olduğunu bilerek alıyor. Ancak yetkili mağazalardan orijinal diye aldığı bir malın sahte çıkması halinde Tüketicinin Korunması Kanunu’ndan kaynaklanan haklarını arayabilir. Ayrıca her bir il bazında bulunan tüketici hakem heyetlerine de başvurabilir” diye konuştu. ‘Özel güvenlik’in iki yüzü ağlayan Adliyesi’nde savcı Mehmet Selim Kiraz’ın bir terör eyleminde rehin alınarak şehit edilmesinin üzerinden altı ay geçti. Anımsarsınız. Güvenlik ihmali üzerine başlayan tartışmalarda, hedef tahtasına özel güvenlik şirketleri oturmuştu. Başbakan Davutoğlu özel güvenlik alanında, çalışanların hakları mağdur edilmeden “atılması gereken adımların atılacağını” söylerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha ileri giderek “özel güvenlik sisteminin tamamen kaldırılması gerektiğini” açıklamış ve “Özel güvenlik teşkilatlarının hangi amaçla kimler tarafından, nasıl kuruldukları hepsi soru işaretidir” demişti. Oysa başta Akdeniz Güvenlik olmak üzere, özel güvenlik şirketleri AKP iktidarı döneminde kamunun yaptığı alımlarla büyümüştü. Ucuz istihdam deposu olarak kullanılan özel güvenlik alanı, iktidar ile şirketler açısından bir “kazankazan” projesinden başka bir şey değildi. Bu tespiti o dönem rakamsal verileriyle bu köşede işledik. Zaten olayın sıcaklığı geçince de pek çok iddialı söz gibi bu da unutuldu gitti. Dahası, “özel güvenlik” kavramı, 7 Haziran sonrasında “yeni OHAL” diyebileceğimiz bir içerikle anlam kaymasına uğratıldı. HHH Ancak bu durum, Kurban Bayramı tatili nedeniyle gözden kaçtığını düşündüğümüz önemli bir haberin altını çizmeye engel değil. Devletin, havalimanlarından mezarlıklarına; adliyesinden içme suyuna kadar sayısız kamusal alanının güvenliğini milyarlarca TL’lik ihaleler alarak sağlayan Akdeniz Güvenlik, o kadar büyüdü, o kadar büyüdü ki, “Fortune 500 Türkiye 2015” listesine girdi. Amerika’nın en eski iş dergilerinden biri olan Fortune, 60 yıldır “Fortune 500” başlığıyla, değişik kategorilerde dünyanın en büyük şirketlerini açıklamasıyla ünlü. Halka açık bir şirket olan Akdeniz Güvenlik “Fortune 500” listesine girdiğini geçen hafta Borsa İstanbul’a bildirmiş. Kategori, “finansal kurumlar ve holding şirketleri dışındaki şirketleri” kapsıyor. HHH Kendi beyanlarına göre Akdeniz Güvenlik, 2014 yılında sağladığı 309 milyon 108 bin TL ciro ile 461. sırada yer almış. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yaptığı bildirimde, 12 bin 24 kişilik istihdamıyla ülke ekonomisine katkısının büyüyerek sürmesinden söz ediyor. Akdeniz Güvenlik’in “Fortune 500” listesine girmesini sağlayan 2014 yılının, bütçeden özel güvenlik alımlarına yapılan harcamanın zirve yaptığı yıl olduğunu belirtelim. Maliye verilerine göre, 2011’de 375, 2012’de 534.5, 2013’te ise 701.3 milyon TL olan özel güvenlik harcamaları, 2014 yılına gelindiğinde 846 milyon TL’ye ulaşıyor. (Devletin geçen yıl özel güvenlik ihaleleri için yaptığı harcamanın yaklaşık üçte biri, Akdeniz Güvenlik’in 2014 yılı cirosuna karşılık geliyor.) Bütçedeki bu harcama seyri bize, Akdeniz Güvenlik’in “Fortune 500” listesine neden daha önceki yıllarda değil de 2014 yılındaki cirosu sebebiyle girdiği konusunda yeterince fikir veriyor. Sonuç olarak, Türkiye’de özel güvenlik alanının “büyüdüğü” bir gerçek. Ne ki, birbirine tamamen karşıt anlamlar içeren ikili bir büyüme bu. Devlet kitabının bütçe faslı, bir girişim özgürlüğü olarak “özel güvenliğin” büyüdüğünü, valilik faslı ise on binlerce insanın yaşadığı şehirlerde temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı alanları anlatıyor artık. Seçim size kalmış. İnternetten kandırılma riski yüksek Ç 1 2 3 4 Füsun Kuran Türkiye’den önemli miktarda taklit ürün ihracatı da yapılıyor. Bu anlamda en önemli ihracatın İran’a yapıldığı belirtiliyor. Avrupa’ya da Türkiye’den taklit mal gidiyor. Lacoste, Diesel, Adidas ve Nike en çok taklit edilen markalar. İnternet, sahteciliğin en büyük pazarlarından biri haline gelirken, bu yolla alınan her 3 üründen 1’inin sahte olduğu ortaya çıkıyor. Taklit ürünleri bilerek alanlar var ama internetten alışverişte kandırılma riski çok yüksek. Ürünün orijinal fotoğrafını koyup taklitlerini satıyorlar. Taklit ürünler denetimden geçmediği için sağlık açısından da büyük risk teşkil ediyor. Çoğu taklit ürün sağlığa uygun olmayan koşullarda üretiliyor. Araştırmalara göre, yurtdışından alınan ürünlerin yüzde 30’u sahte çıkıyor. Türkiye’den dünyaya sahte mal ihracı 5 yıl önceye göre düşüş gösterdi ancak ithalat yükseliyor. Yapılan araştırmalara göre iç pazarda internetten satılmak üzere Türkiye’ye ithal edilen yabancı meşeili ürünlerin yüzde 10’unun sahte olduğu ortaya çıkıyor. İşin arkasındayız Taklitle mücadele konusunda, baskınların belirli dönemlerde değil sürekli olarak yapılması ve “pazara biz bu işin arkasındayız’ mesajının verilmesi gerektiğini anlatan Füsun Kuran, TMD iletişim komitesinin gelecek dönemde özellikle internetten satılan sahte ürünlere yoğunlaşacağını aktardı. En çok tekstilde Tescilli Markalar Derneği (TMD) Başkanı Füsun Kuran’a göre Türkiye’de taklit üretimin en fazla olduğu sektörler tekstil, parfüm, ayakkabı ve kozmetik. Kuran, dernek olarak sadece hazır giyim aksesuvarları değil kozmetik, saat, gözlük, mücevher ürünlerinin haklarının savunulması için de gümrükler, kamu kuruluşları ve güvenlik güçleri ile birlikte taklit ve sahte ürüne karşı çalışmalar yaptıklarını söyledi. 5 6 Bilgi vereceğiz Kuran, “En önemli çalışmalarımızdan biri son müşteriyi bilgilendirmek olacak. Bunun yanı sıra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sektörel Ekonomi Şurası gibi birlik ve kurumlarla istişare ederek bu konulardaki düzenlemelerde deneyimlerimizden faydalanılması adına görüş bildiriyoruz. Tüketicinin bir ürünün gerçek olup olmadığına dair bir sorusunun olmaması için o ürünü markanın kendi satış noktalarından veya güvendiği multibranded mağazalar ya da bu mağazaların eticaret sitelerinden almalarını tavsiye ediyoruz” dedi. Üretim merkezi büyük şehirler MB’nin verilerine göre İstanbul, Bursa, İzmir, Denizli, Gaziantep, Şanlıurfa gibi şehirler taklit ürünlerin üretim merkezi haline gelirken, başta Antalya olmak üzere Akdeniz’deki tüm turizm bölgeleri, Ankara, Trabzon, Edirne gibi iller de taklit T Bilerek alıyoruz Kuran, Türkiye’de maalesef tüketicinin bilerek taklit ürün satın aldığını, bilmeden satın alan tüketicinin ise yok denecek kadar az oldu ürünlerin en çok satıldığı iller haline geldi. Füsun Kuran, “TMD olarak kurulduğumuz 2001’den beri sahte mal ihracatına karşı toplu bir şekilde mücadelenin daha etkin olacağı düşüncesinden yola çıkarak öncelikli olarak taklit ürünlerle müca dele ediyoruz. Markaların taklit üretimleri, sahtecilik, haksız rekabet, paralel ithalat, tax kaybını önleme, yabancı markaların haklarının korunmasının yanı sıra yatırımlarını artırma, üretime geçmeye teşviklendirme amacı ile faaliyet gösteriyoruz” diye konuştu. Kadınlar çalışıyor erkekler yönetiyor ankacılık sektöründe kadın çalışan sayısı yüzde 50’yi aşmasına rağmen yönetim kademelerinde daha çok erkekler bulunuyor. İstanbul Üniversitesi Bankacılık Araştırma Merkezi’nin “Türk Bankacılık Sektöründe Kadın Yönetici” çalışmasına göre, 200 binden fazla çalışanın istihdam edildiği sektörde, çalışanların yüzde 48.3’ü erkeklerden, yüzde 51.7’si kadınlardan oluşuyor. Ancak Türkiye’deki 52 bankanın sadece 5’inin genel müdürü kadın. Sektörde görev yapan 373 genel müdür yardımcısının da sadece 55’i kadın yönetici. Kadın genel müdürler tarafından yönetilen 5 bankanın Volkswagen’de gaz emisyonunu düşük gösteren yazılım kullanması ile ilgili skandaldan sonra geçen günlerde CEO’luk görevine Matthias Müller (sağda) getirilmişti. B tamamı yabancı sermayeli. Ayrıca sadece 2 kadının yönetim kurulu başkanı olduğu görülüyor. Özel sermayeye sahip bu bankalardan biri mevduat, diğeri yatırım bankası. Her iki kadın yönetici de lisans eğitimlerini yurtdışında tamamlamış. Sektörde görev yapan 403 yönetim kurulu üyesinin de sadece 31’i kadınlardan oluşuruyor. ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, kadınlara eğitim hakkı ve eşit değerlendirme ortamı sunulduğunda, ne kadar başarılı olabildiklerinin ve ekonomiye ne derece katkı sağladıklarının ortada olduğunu söyledi. l Ekonomi Servisi Murat Ülker: Bisküvi ve çikolataya odaklanacağız ıldız Holding Yönetim KuBu yüzden süt ve içecek işrulu Başkanı Murat Ülker, lerindeki çoğunluk hisselerişirketin bünyesindeki içecek ni işinde uzman yabancı şirketfirmalarını Japon şirkelere sattıklarını anlati DyDo DRINCO’ya sattan Ülker, “Ama bizim ma kararının ardından yüzde 10 hissemiz var ilk kez Instagram ve ve yönetimde yer alıTwitter hesabı üzerinyoruz. Ülker markasıden açıklama yaptı. nı sadece belli bir süre Ülker, dünya çapıniçin kullanabilecekler. Murat Ülker da alımlar yaparak bisÖncelikle tercihimiz küvi, çikolata işlerini globalleşmevcut ortaklarımıza hisse satirmeye talip olduklarını bilirte tışı veya stratejik bir ortak bulrek, “Bu hedefe ulaşmak ve bamak oluyor. Halka açılmak veya şarmak için odaklanmak şart. fonlara satış daha sonraki terciBütün enerjimizi, ve kaynaklahimiz. “Her horoz kendi çöplürımızı bisküvi ve çikolata işine ğünde öter” derler ya, ben de bu seferber etmemiz lazım. Benim topraklarda doğdum ve emelim amacım bizim markalarımız da de gene burada yaşayıp ölmekbüyüsün, gelişsin dünya çapıntir. Fakat burada doğan Yıldız da global markalar olabilsin. Holding dünyada büyüsün oraBunu yapmak için 50 bin kişi larda da yaşasın isterim” dedi. l Ekonomi Servisi her gün çalışıyoruz” dedi. Uyarıları dinlememiş izel motorların emisyon oranlarını hileli yazılımla düşük göstermekle suçlanan Alman otomotiv devi Volkswagen’in yıllar önce çeşitli kanallardan uyarıldığı, ancak uyarılara kulak asılmadığı ortaya çıktı. Almanya’da yayımlanan Bild am Sonntag gazetesinin haberine göre, Volkswagen müfettişlerinin şirket içinde başlattığı incelemede, otomotiv yedek parçaları üreten Bosch’un gönderdiği 2007 tarihli bir mektup bulundu. Bosch’un mektubunda, emisyon ölçmesi gereken yazılımın normal sürüş için değil, test amaçlı olduğu, ayrıca yazılımın kullanılmasının Egzoz gazlarının ölçümünde hile yaptığı ortaya çıkan Volkswagen 2007’de Bosch, 2011’de de bir şirket çalışanı tarafından uyarılmış Y D yasalara aykırı olduğu belirtiliyor. Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung gazetesinin haberine göre de, bir Volkswagen teknisyeni, emisyon gazlarının ölçümünde yasadışı uygulamalar olduğu konusunda şirketi 2011 yılında uyardı. Testler değiştirildi Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi’nin (JRC) de 2 yıl önce emisyon ölçüm cihazlarından çıkan sonuçların doğru olmayabileceğini bildirdiği açıklanmıştı. JRC’nin raporunda, laboratuvar ortamında gerçekleştirilen emisyon testinin sorunlu olduğu ve test sırasın da elde edilen verilen kolaylıkla değiştirilebileceği tespiti yer alıyor. Bütün dünyada 11 milyon dizel motorlu araçta gaz emisyon değerlerini düşük gösteren yazılımlar kullanıldığı ortaya çıkınca Volkswagen CEO’su (Üst yönetici) Martin Winterkorn istifa etmiş, yerine Porsche Yönetim Kurulu Başkanı Matthias Müller getirilmişti. İsviçre, Audi, Seat ve Skoda marka araçlar da dahil Volkswagen’ın ürettiği dizel otomobillerin satışını yasak getirirken, şirket ABD’de de para cezası ve tazminat davalarıyla karşı karşıya. l Ekonomi Servisi TÜSODER: Bankalar EFT’den 200 kat kazanıyor Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, bazı bankaların, para transferi (EFT) için Merkez Bankası’na ödedikleri ücretin 200 katını tüketicilerden tahsil ettiğini söyledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) konuya ilişkin düzenleme beklediklerini belirten Ağaoğlu, “Bazı bankalar, şubeden para transferi için 100 liralık gönderiden 40 lira kesinti yaparak fahiş bir ücret alıyor. Bu hiç adil değil. Askerdeki oğluna veya başka ilde okuyan çocuğuna harçlık gönderen anne babalara ceza kesilmesi anlamına geliyor” dedi. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle