17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 18 Eylül 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 7 TAHŞİYE SORUŞTURMASINDA İDDİANAME HAzIRLANDI amanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve polis amirlerinin şüphelisi olduğu Tahşiye Grubu’na kumpas soruşturması tamamlandı. Fethullah Gülen’in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede, Karaca, eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat YılCANAN mazer, Yurt Atayün, COŞKUN Ömer Köse ve Mutlu Ekizoğlu’nun da aralarında bulunduğu 32 şüphelinin 26.5 yıla kadar hapsi istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14 Aralık 2014 tari S Gülen’e 34 yıl hapis istemi hinde Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve polis amirlerinin de aralarında bulunduğu toplamda 31 kişi “Tahşiye Grubu’na kumpas” iddialarıyla gözaltına alınmıştı. Aradan geçen 9 ayın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından cemaat operasyonlarına yönelik ilk iddianame hazırlandı. Savcılığın hazırladığı iddianamede, şüphelilere “silahlı örgüte üye olmak”, “resmi belgede sahtecilik” ve “iftira” suçlarından toplam 11.5 yıldan 26.5 yıla kadar hapis cezası istendi. Öte yandan operasyon kapsamında gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetme ni Ekrem Dumanlı ile bazı şüpheliler hakkında yürütülen soruşturma dosyasının ayrıldığı ve soruşturmanın sürdürüldüğü belirtildi. İddianamede ise 64 kişi mağdur ve müşteki olarak yer aldı. İddianamede, Fethullah Gülen’in “silahlı örgüt kurmak veya yönetmek” suçundan 22.5 yıl, “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla 7,5 yıl, “iftira” suçundan ise 4 yıl olmak üzere toplamda 34 yıla kadar hapsi istendi. İddianamede, diğer 32 şüphelinin de “silahlı örgüte üye olmak” suçundan 15 yıl, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 7.5 yıl, “iftira” suçundan ise 4 yıl olmak üzere toplam 26.5 yıla kadar hapisleri istendi. Yaralı Kurdun Yalnızlığı Baskıya karşı ortak tutum zamanı Basın özgürlüğü sempozyumunda konuşan Can Dündar ifade özgürlüğü ve sansüre karşı basının bir arada durması gerektiğini söyledi ürkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFC) ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu’nun (EFC) ortak düzenlediği “Türkiye: Kutuplaşmış bir ülkede gazetecilerin hak ve özgürlüğünü savunmak” başlıklı sempozyum dün SİBEL Taksim’de başladı. BAHÇETEPE Sempozyumun açılış konuşmasını yapan gazetemiz genel yayın yönetmeni Can Dündar, basın üzerindeki baskıya ve sansüre karşı ortak tutum alınması gerektiğini vurgulayarak “Basın, ifade özgürlüğü için sansür ve iktidar baskısına karşı bir arada durmamızın, ortak bir tepki, ortak başyazılarla, ortak başlıklarla çıkmanın zamanı geldi” dedi. Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığını belirterek “Hürriyet gazetesine baskından sonra bizim gazetemize de gelerek ‘sıra sizde’ dediler. Bu birkaç kez değişik yöntemlerle devam etti. Sonra birkaç güvenlik toplantısı yaptık. Türkiye’de basın özgürlüğünün olmazsa olmazlarından biri kurşun geçirmez camlar ve yangın merdivenleri. Birçok gazete kurşun geçirmez camlardan, baskın ve yangın halinde çıkış kapılarının denetlenmesine kadar bu T CEM KÜÇÜK’E: Arkadaş örgütten gibi tar gazetesi yazarı Cem Küçük’ün bir televizyon kanalında CIA operasyonlarına gönderme yaparak MİT TIR’ları haberi nedeniyle kendisini tehdit ettiğini ve “Bu işler Amerika’da olsaydı CIA çoktan onları bir şekilde ortadan kaldırmıştı” sözlerini de anımsatan Dündar, “Doğrusu CIA’nin böyle bir yöntemi var mı bilmiyorum. Amerika’da böyle örnekler yaşandı mı bilmiyorum. Ama örgütün içinden gibi konuşuyor arkadaş. O yüzden uzmanlığına saygı duyarak önlem almamız gerektiğini düşündük. Çünkü intihara zorlama falan gibi tabirler de kullandı bunu yapan gazeteciler hakkında” dedi. Dündar, medyaya baskı yapılan bu dönemde hiçbir iletişim fakültesinden ses çıkmamasını Can Dündar da eleştirdi. S IFJ Başkanı Jim Boumelha, AB Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler, Basın ve Enformasyon Bölüm Başkan Yardımcısı Andreea Schmidt, TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGS Genel Başkanı Uğur Güç, gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç, yazarımız Şükran Soner ile çok sayıda gazetecinin katıldığı sempozyum, iki gün sürecek. günlerde önlemler alıyor” dedi. Gazetemizin Charlie Hebdo’yla gösterdiği dayanışma sonrası yaşanan saldırıları da anımsatan Dündar, Nokta Dergisinin son sayısının dağıtıma girmeden basılmasına değindi. Dündar, “O kapağın haberini hazırlarken acaba habere konu olan kapağı basarsak başımıza neler gelir diye aramızda değerlendirdik. İnternet sitemiz telekom tarafından Yabana atmamalı Cumhurbaşkanı’nın yayın sırasında ‘400 milletvekili verseydiniz bunlar olmazdı’ cümlesini yayınladığımız için engellendi. Bir televizyon kanalında hükümet tetikçisi gibi çalışan bir gazetecinin saldırılarına maruz kaldık. Son 48 saattir yaşadıklarımız bunlar. Ölüm tehditlerini dikkate almamız gerekiyor mu? Türkiye’de bu tehdidi yabana atmamak gerekiyor. Cumhuriyet gazetesinin tarihi bu örneklerle dolu” diye konuştu. Memduh Boydak serbest ayseri Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü paralel yapı soruşturması kapsamında gözaltına alınan Melikşah Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Boydak Holding CEO’su Memduh Boydak, Kayseri Ticaret Odası Meclis Başkanı işadamı Mehmet Filiz, işadamı Ahmet Türkmen savcılıkta alınan ifadelerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan nitelikli yağma suçlamasıyla gözaltına alınan işadamı ve Melikşah Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeleri Halit Gazezoğlu, Necmi Sontaş ile Melikşah Üniversitesi Genel Sekreteri Veli Demirci ve üniversite çalışanı Özcan Karasu ise tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Melikşah Üniversitesi’nin genişleme alanındaki ev ve arsa sahiplerinin şikâyeti üzerine başlayan operasyon kapsamında yurtdışında olduğu belirlenen Hasan Kınaş ve İlhan Mihrapoğlu hakkında yakalama kararı çıkarıldığı belirtildi. l KAYSERİ/Cumhuriyet Boynukalın ve Güneş’e suç duyurusu üneş gazetesinin “Al Sana Belge12” başlıklı manşetiyle ilgili; Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Hürriyet gazetesi, DHA ile Doruk Televizyon ve Radyo Yayıncılık A.Ş., Ethem Sancak, Turgay Güler ve Mustafa Dolu hakkında, “Terör Örgütüne Hedef gösterme”, “Hakaret” ve “İftira” gerekçeleriyle, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyuru arafsız olması gerektiği söylenen Cumhurbaşkanı için bulunan yeni tanım, “siyasi Cumhurbaşkanı”dır. Hiç siyaset dışı, üstü Cumhurbaşkanı görmediğim için pek anlam ifade etmiyor doğrusu. Olsa olsa “böyle de olmaz ki, kör kör parmağım gözüne bir iş bu” denilebilir. Cumhurbaşkanı siyaset üstü olmak bir yana siyasetin tek belirleyicisi olmak için elinden geleni yapıyor. Yapıyor da, Gezi kâbusundan bu yana alanı iyice daralmıştır, kendi çevresiyle sınırlıdır. Daha ötesine uzanmakta zorlanıyor. HHH Kendi çevresini en ufak ayrıntısına kadar belirleme çabası, siyaseti tümüyle yeniden yönetebilmek içindir, ama büyük ölçüde nesnelleşmiş koşullara hâkim olabilmek zor görünüyor. Ekonomiden başlayacaksak; yeni bir sermaye grubu yaratma çabasının sonuna, elverişsiz uluslararası koşullarda gelinmiştir. Her alanda rant aktarımının sürdürülebilir olmadığı ortaya çıkmıştır. Küresel çapta direnmeye çabalayan neoliberal politikaların iflası Türkiye’ye daha ağır yansımak üzeredir. HHH Bilinenleri yinelemeyelim; dış politika da öyledir. Kısası, Türkiye’nin küresel liderlere önerdiği politikalar kabul görmek bir yana kesin ifadelerle geri çevriliyor, tam itaat isteniyor. Bölgede iyi kötü bir strateji geliştirmek istiyorsanız Rusya ve İran konusundaki gelişmeleri, Batı ile ilişkilerini iyi izlemeniz, bilmeniz gerekir ama dış politikada da ekonomide de gelişmeleri iyi okuduklarını iddia eden danışman kadrosunun okuma yazma bildiği bile kuşkuludur. Ve hiç kimse neden yeniden seçime gidildiğini anlayamamaktadır. HHH Başka çare kalmadığı içindir; iktidarı yitirmenin bedelinin ağır olmasındandır. Eski ittifakları bozan iktidar partisi yalnızlaşmanın bir “kader” olarak kendini gösterdiğine, bu sert kavgayı kabul etmenin, ona göre oynamanın gerektiğine inanıyor. Medyaya, eski dostlara, sermaye çevrelerine saldırı, bürokraside itaat esasının kurallaştırılması, parti içinde en küçük kuşkuda tasfiye, parti eskilerinin bir çırpıda silinip atılması bundandır. Yalnızlaşma bilinçli bir sütre gerisine çekilme harekâtıdır; kural tanımayan şiddetli bir saldırı içindir. HHH Kürt siyaseti ile ilişkilerin bozulması ve göz göre göre yükselen “silahlı şiddetin bir avantaja, şehit cenazelerinin gösteriye çevrilmesi” çabası da bu çaresizliğin sonucudur. Ama herkesin gördüğü gibi ters tepiyor; halk, “ne oldu da seçimlerden hemen sonra terör can almaya başladı” diye soranlara masayı devirenleri gösteriyor. Silahlı şiddeti yeniden başlatan PKK ile yürütülen görüşmeleri soruyor insanlar. Bulabildiğimiz yanıt, yalnızlaşan, geri çekilen iktidarın kaotik bir ortamda büyük bir şantajla sonuç almaya çalıştığıdır. “Ya ben ya kaos” şantajı tutar mı bilmiyoruz. Belirtiler tutmayacağı yönündedir. HHH İktidar partisi yalnızlaştıkça geri çekilmeye, daralan çekirdek kadrosunu sağlamlaştırmaya çabalarken hasımlarını çoğaltıyor. Durumu anlamaya, bundan sonuçlar çıkarmaya çalışanlar ittifaktan dışlananların niteliği niceliği, suçu günahı konularına kafayı fazla takmamalıdır. Nihayet onlarla ortak iş yapılacak değildir. Önemli olan yalnızlaşan yaralı kurdun saldırısını boşa çıkarabilmektir... T G K sunda bulundu. Ayrıca Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin de, AKP Milletvekili Abdurrahim Boynukalın hakkında, “Hakaret”, “Tehdit” ve “Suçu ve suçluyu övme” gerekçesiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Boynukalın, “tehdit edildiği” gerekçesiyle Ankara Valiliği’ne koruma talebinde bulundu. l Haber Merkezi vrupa Birliği (AB) Komisyonu A tarafından yapılan açıklamada “Hükümet güçleriyle PKK arasındaki AB: ENDİŞE VERİCİ Cumhurbaşkanı’na hakaretten bir tahliye bir ceza osyal paylaşım sitesi Twitter’daki paylaşımları nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hakkında “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan başlatılan soruşturma kapsamında 8 Eylül’de tutuklanan ve bu yıl üniversiteye kaydını yaptıran 18 yaşındaki A.D.B. avukatı aracılığıyla yaptığı itiraz üzerine adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Adana’da gazeteci ve yazar Aytekin Gezici, Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a Twitter üzerinden hakaret ettiği gerekçesiyle Ankara 29. Asliye Hukuk Mahkemesince 5 yıl 9 ay hapis cezası ile 1 yıl 9 ay adli para cezasına çarptırıldı. l İSTANBUL ADANA /Cumhuriyet S çatışmalara yönelik haberlerinin terör propagandası olduğu suçlamaları üzerine Doğan Medya Grubu’na yönelik olarak cezai soruşturma açılması kararı Türkiye’deki endişe verici medya özgürlüğü ihlalleri serisindeki son örnektir” denildi. yazarı ve Bağımsız Gazetecilik Platformu P24’ün Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Cemal hakkında, 12 Ağustos tarihli “Akan kanın bir numaralı sorumlusu Saray’daki Sultan’dır, nokta!” başlıklı yazısı nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Umut Tepe tarafından soruşturma başlatıldı. Cemal, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından ifade vermeye çağrıldı. HASAN CEMAL’E SORUŞTURMA T24 NOKTA’NIN KAPAĞI İÇİN ERİŞİM YASAĞI sayfalarındaki haberler ve haber için kullanılan görüntü ve fotoğrafların Cumhurbaşkaon sayısında “Erdoğan Selfiesi” kapağıyla çıkan nı Erdoğan’ın şeref ve haysiNokta dergisinin resmi inter yetini incitici, aşağılayıcı nitenet sitesi, Twitter ve Facebook likte olduğu, terör eylemlerini eğlence olarak gördüğü algısıhesapları ile gazetemizin de aralarında bulunduğu 54 ayrı nı oluşturmaya yönelik olduğu belirtildi. gazete, TV ve internet haber Sansür uygulanan kuruluşsitesindeki ilgili haber içeriklerine erişim engeli getirildi. lar arasında Cumhuriyet, Hürriyet, Radikal, Sözcü, CNN İstanbul Cumhuriyet Türk, Zaman, Bugün, EvrenBaşsavcılığı’nın talebi ile İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği sel ve hükümete yakın Akşam, A Haber ve Haber 7’de tarafından verilen kararda, söz konusu sitelerin internet yer aldı. CANAN COŞKUN “Şüpheli” sıfatıyla ifade vermeye davet edilen Cemal, savcılığa gitmezse zorla götürülecek. Cemal hakkında, 12 Mart 1971 darbesi sürecinden sonra, bir yazısı nedeniyle ilk kez soruşturma açıldı. Cemal son olarak Milliyet’te, 28 Şubat 2013’te manşetten verilen “İmralı Zabıtları”nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tepkisine neden olmuş ve gazeteyle yolları ayrılmıştı. S Meydan Gazetesi’ne soruşturma açıldı üyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Meydan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Levent Kenez hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten soruşturma başlattı. Erdoğan’ın avukatlarının şikâyeti üzerine harekete geçen Başsavcılığın, Sorumlu Müdür ve Yayın Sahibinin Temsilcisi Gülizar Baki ve yazarlardan Atilla Taş hakkında da Cumhurbaşkanı’na hakaretten dava açtığı öğrenildi. Soruşturma gazetenin 5 Ağustos 2015 tarihli sayısında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Deustche Welle Türkçe kanalına yaptığı açıklamaları haberleştirmesi üzerine açıldı. l Haber Merkezi B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle