20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 18 Eylül 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN A ANKARA’D E RC ON BİNLE YÜRÜDÜ Ş A T T R U Y haber 13 Selfie candır ToBB, TÜSİAD, Türkİş ve TİSK’in çağrısıyla gerçekleştirilen ‘Teröre hayır, kardeşliğe evet’ yürüyüşüyle Sıhhiye meydanı bayrak denizine dönüştü ralarında TOBB, TÜSİAD, Türkİş ve TİSK’in de bulunduğu 14 meslek, sivil toplum örgütü, işçi, işveren ve memur konfederasyonlarının çağrısı ile gerçekleştirilen, “Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet” yürüyüşünde on binlerce yurttaş terörü protesto etti. Yürüyüş için öğle saatlerinden itibaren KızılayUlus istikameti trafiğe kaMUSTAFA patıldı. Polis SıhÇAKIR hiye Meydanı’nı demir bariyerlerle çevirdi. Alanda bomba araması yapıldı. Bariyerlerin etrafına da polisler yerleştirildi. Bir polis helikopteri havadan kontrol yaptı. Ulus çevresindeki binalarda keskin nişancılar yer aldı. Yürüyüş için gelenlere bayrak, şapka, düdük dağıtıldı. Sendikalar yurdun çeşitli yerlerinden üyelerini otobüslerle Ankara’ya taşıdı. Yurttaşlar üzerleri aranarak Sıhhiye Meydanı’na alındı. Güvenlik önlemleri kapsamında atlı polisler de görev yaptı. TIR’la getirilen ve Sıhhiye’den Opera’ya kadar uzanan dev Türk Bayrağı açıldı. Teröre ortak tavır A rekli düdükler öttürüldü. Saat 17.00’ye doğru yürüyüş başladı. Sıhhiye’den Ulus’a “insan seli” oluştu. Düzenleyici örgütlerin başkanlarının gelmesi için kortej zaman zaman durduruldu. Ancak başkanlar doğrudan 1. Meclis binası önüne geldi. Yürüyüşte, “Şehitler ölmez vatan bölünmez; ne mutlu Türküm diyene; polise, askere uzanan eller kırılsın; kahrolsun PKK; teröre hayır kardeşliğe evet” sloganları atıldı. Türk Hava Kurumu (THK) binasında bekleyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek buradan yürüyüşe katıldı. Gökçek’in etrafında çok sayıda koruması yer aldı. Kortej Ulus 1. Meclis önüne geldiğinde, düzenleyici örgütlerin başkanları da geldi. Ancak korumaların itekleyerek topluluğu yarması nedeniyle izdiham tehlikesi yaşandı. Düzenleyici örgütlerin başkanları 1. Meclis bahçesine girdi. Başkanlar bina içerisinden geçmek yerine, 1. Meclis’in balkonuna korumalarının ve arkadaşlarının yardımıyla tırmanarak çıktı. Korumalar da balkona tırmandı. Sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulunuldu. İstiklal Marşı okundu. 1. Meclis’in balkonunda ortak açıklamayı TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu okudu. Hisarcıklıoğlu, “Bugün burada olan bizler farklı dünya görüşlerine, farklı düşüncelere sahibiz. Ama ortak noktalarımız var. Hepimiz bu memleketin evlatlarıyız, hepimiz bu ülkenin sevdalısıyız” dedi. Vatan, birlik, dirlik, huzur, yarınlar hedefteyken sessiz kalamayacaklarını belirten Hisarcıklıoğlu, komşuyu komşuya, kardeşi kardeşe düşman etmeye çalışanlara karşı da sesYürüyüşe TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Doğan TV Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ile Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı kol kola katıldı, Türk bayrakları salladı. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ siz kalamayacaklarını bildirdi. “Toplumda her geçen gün kutuplaşma artarken, akıl ve vicdan tutulması karşısında sessiz kalamayız” diyen Hisarcıklıoğlu, ülkenin üzerinde oynanan kirli oyunu boşa çıkarmak için geldiklerini söyledi. Yürüyüşün 1. Meclis’te sonuçlanmasının önemli bir mesajı içerdiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Bu milletin birlikte yaşama iradesinin ilk timsali olan kurucu Meclis’teyiz” dedi. Uyarıda da bulunan Hisarcıklıoğlu, “Teröre tepki göstermek adına vatandaşlarımızı rencide edecek, kardeşliğimize zarar verecek her tür eylem ve söylemlerden kaçınmalıyız. Hepimiz bu memleketin evlatlarıyız, birbirimizin kardeşiyiz” dedi. Türkİş Başkanı Ergün Atalay gazetecilerin soruları üzerine, herkesin Türk Bayrağı altında birleşmek zorunda olduğunu belirterek, Suriye’de yaşananlara dikkat çekti. TİSK Başkanı Yağız Eyüboğlu da, huzurun olmadığı yerde iş ve yatırımın da olmayacağına işaret ederek, “Açıkçası hepimiz evlerimize gittiğimizde yatmadan önce bugün yeni bir kötü haber var mı endişesi içerisinde haberlere bakıyoruz” dedi. Yürüyüşe AKP milletvekili Emrullah İşler ile CHP milletvekili Mahmut Tanal da katıldı. 70 ile 100 bin arasında kişinin katıldığı tahmin edilen yürüyüşe destek veren örgütlerin sayısı 250’ye çıkarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çocuklarının da yönetiminde bulunduğu TÜRGEV de destek verenler arasında yer aldı. Yürüyüşe gaziler de katıldı. l ANKARA Huzur yoksa iş de yok El ele birlik mesajı Kardeşiz, bozulmasın TÜRGEV de vardı Gökçek de geldi Sıhhıye Meydanı, Opera’ya kadar insanlarla doldu. Yürüyüş için toplananlar sadece Türk Bayrağı taşıdı. Başka hiçbir örgütün, siyasi partinin bayrağı ya da logosu taşınmadı. Sıhhiye Meydanı “bayrak denizine” dönüştü. Sü Şehit eşinin yazdığı mektup ağlattı ‘ŞEHİT OLASIM VAR’ DEDİ ğdır’ın Dilucu Sınır Kapısı’nda görevli polis memurlarını taşıyan servis minibüsüne 8 Eylül’de yapılan bombalı saldırıda şehit olan polis memurlarından 31 yaşındaki Adem Cankurtaran’ın eşi İtibar Cankurtaran, eşinin şehit olmasının ardından bir mektup yazarak sosyal medya hesabında yayımladı. Yozgat’ın Osmanpaşa Köyü’nde eşini evlilik yıldönümünde toprağa verdiğini an I İtibar Cankurtaran latan Canpolat, mektubunda, özetle şu satırlara yer verdi: “Prensesimizi nasıl bıraktın, işten gelir gelmez ‘Her şey içine doğmuştu; ‘1520 günüm var, bana iyi davran’ demiştin, akşam yattığımızda. ‘Şehit olasım var’ dedin, her şeyi söyledin, ama ben yakıştıramıyordum, konduramıyordum, ‘Allah korusun’ diyordum. Sabah işe giderken kapı bile göndermek istemedi, ne kitlendi, ne açıldı. Geri geldin, ‘Son kez göreyim’ diye mi geldin! Bozulan kapı kilidini ‘Bugünlük idare et yarın gelince yaparım’ dedin, gittin.” l YOZGAT/ DHA Şehitlik nimetmiş üslüman bir kadın börek açmasını bilmiyorsa o aile dağılmaya mahkumdur” diyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan, tartışılacak açıklamalar yaptı. Türkiye’nin ilk başörtülü bakanı Gürcan, Burdur’da toplumun dezavantajlı gruplarına hizmet görevini üstlendiklerini belirterek, “Nimetler külfetleriyle gelir. Bu anlamda hayır ve dua bakanlığıdır aslında” dedi. Gürcan şehit ailelerine ise “Bazı be umhurbaşkanı, kendisinin asker cenazesi önünde selfie çekerken montajlandığı kapağı nedeniyle polis baskınına uğrayan ve dağıtımı yasaklanan Nokta dergisinden bahsederken parlamış. “Hayatımda selfie yapmış değilim” demiş “Bazı insanlar bunu yapabilir, ben yapmıyorum” demiş. Belki de sorun budur bayım; belki de şimdi artık bir selfie yapmanızın tam zamanıdır. Hiç korkmayın, selfie candır. Bence cebinizdeki telefonu elinize alın kolunuzun uzunluğu selfie için büyük avantaj onu uzatabildiğiniz kadar uzağa uzatın, kaldırabildiğiniz kadar yukarı kaldırın ve kararlılıkla tuşa basın. Bu arada yan gözle de arkanıza bakın. Şehit tabutu gerçekten var mı yok mu mesela; bir de kendiniz anlayın. Ya da küçük mülteci bir bebeğin cesedi hâlâ yüzükoyun yatıyor mu kıyılarda. Bombalar, havan topları, cesedi sokaklarda kalmış yaşlı bir amca, kolu kopmuş bir çocuk, ağlamaktan kaskatı kesilmiş şehit anneleri de olabilir. Camı çerçevesi kırılmış gazete binaları, tehditle sindirilmeye çalışılan medya çalışanları, TIR’lar, silahlar falan... Belki gizli pazarlıklar görürsünüz. Hesaplar uçuşuyordur arkanızda, neden olmasın! Gizli kayıtlar, şantajlar, anlaşmalar, bozuşmalar, kaçışmalar falan mesela. Yan gözle bir bakın arkanıza; bunlar varsa kadraj değiştirin hemen. Kendi fonunuzu kendiniz seçebilirsiniz; selfie’nin en avantajlı yanı budur. Muhtarları alın arkanıza; ya da ailenizi; ya da yandaş gazeteciler dursun arkada. Bir kutsal kitap da olabilir; ya da kutsal bir mekân... Şatafatlı bir saray yerleştirin mesela fona; daha önce yapmadığınız şey değil. Sonra birtakım uygulamalar var o telefonlarda, belli ki onlardan da bihabersiniz. Mesela beğenmediğiniz görüntüyü netlikten çıkarıp flulaştırabilirsiniz. İstediğiniz renkleri patlatıp, istediklerinizi soluklaştırabilirsiniz. Bunlar hep gerçek hayatta ustası olduğunuz şeyler, fotoğrafta da eminim kısa zamanda ilerlersiniz. Çok selfie çekmiş deneyimli biri olarak size bir de sır vereyim. O an aslında arkanızda ne olduğunun zerre kadar önemi yok. Selfie’de mühim olan bir tek sizsiniz. Selfie çekerken arkanızdakileri külliyen unutuyorsunuz. Belki küçük bir kadraj ayarlaması yapıyorsunuz ama o kadrajda neler olup bittiğiyle aslen hiç ilgilenmiyorsunuz. Selfie’cinin aklı baştan ayağa kendinde. Kendinize başkalarının gözüyle değil kendi gözünüzle bakıyorsunuz. Kendinizden anca kolunuzun uzandığı yere kadar uzaklaşabiliyorsunuz. Doğru açıyla mümkün açının peşine düşüyorsunuz. Onların kesişmesindeki mükemmelliği yakalıyorsunuz. Sonra titreyen parmaklarınızla telefonun fotoğraf tuşuna basıyorsunuz. O anda valla dünya bir yana siz bir yana... Çok kolay aslında selfie çekmek; sanırım ülke yönetmeye benziyor... Sadece kendinizi düşüneceksiniz ve “Benden sonra tufan” diyeceksiniz, olup bitecek. Ama içinizden. Dışınızdan “Chesee” ya da “Üç yüz otuz üç” demeniz daha doğru. Zor olan selfie çekmek değil, çektiğiniz selfie’yle yüzleşmek. Selfie bir yandan da tuhaf bir yalnızlık demek. Arkanıza kalabalıkları da alsanız bir; çölün ortasında tek başına dursanız da bir. Yalnızlığının dibi selfie. Başkasının değil kendi gözünüzün içine bakıyorsunuz ve arkanızda mahşeri bir kalabalık bile olsa nihayetinde kendi kendinizle yüzleşiyorsunuz. Günahlar veballer hep boynunuza boynunuza geliyor. Bilmiyorum, ülke yönetirken de aynısı oluyor mu? Neyse. Bu arada selfie çubuğu diye bir şey de var ama ona burada hiç girmeyeceğim. C ‘Doğu’yA gİDeCeğİm’ ardin’in Nusaybin ilçesinde PKK’lilerin düzenlediği bombalı saldırıda şehit düşen polis memuru 23 yaşındaki Çağdaş Arslan için dün Zonguldak’ın Beycuma beldesinde cenaze töreni düzenlendi. Başındaki polis beresi ve kucağında ağabeyinin fotoğrafı ile konuşan Çağla Arslan, Ebelik Bölümü’nü yeni bitirdiğini belirterek, “4 sene Bakan Ayşen gürcan’dan skandal üstüne skandal açıklamalar Muş’ta kaza: 2 polis şehit Bitlis’ten Muş Havalimanı’na gelen Özel Harekât polislerini taşıyan siyah renkli kamyonet, dün saat 10.30 sıralarında Hasköy ilçesi Eşmepınar Kavşağı’nda önünde gitmekte olan TIR’a arkadan çarptı. Kazada polis memurları Veysel Burak Ergül ile Cüneyt Bankur olay yerinde şehit oldu, 2 polis memuru da yaralandı. Kazada yaralanan 2 polis memuru Muş Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Kazayla ilgili soruşturma sürdürülürken Muş İl Emniyet Müdürü Ahmet Cemal Çalışkan ve Bitlis İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya hastaneye gelerek yaralıların sağlık durumları hakkında bilgi aldı. “M M Şehidin kardeşi Çağla Arslan, asker selamıyla ağabeyini uğurladı. dir hayalim Doğu Anadolu’da görev yapmaktı. Hani diyorlar ya; ‘Öğretmen gelmiyor, ebe gelmiyor, doktor gelmiyor’ Annem “Seni de vururlar.” dedi. Ben hastalarını da iyileştireceğim, doğumlarını da yaptıracağım. Yeter ki sussunlar” dedi. Şehidin babası 54 yaşındaki Adnan Arslan ise “Ağlamıyorum. Ağlamayacağım. Dimdik duracağım” dedi. l ZONGULDAK / DHA deller ödendiğinde kıymet çıkar. Öyle kutsal şeyler vardır ki bedel gerekebilir. İşte bu anlamda sizler seçilmiş insanlarsınız. Çünkü sizin bedelleriniz çok kıymetli ve siz bize emanetsiniz, onların emanetisiniz. Öyle görüyorum. Gittiğim her yerde ekibime de söyledim, ‘Önce bir şehit ailesine gidelim’. O bizim için kurban, ki kurban yakınlık demektir, bir son da değildir aslında bir kazanımdır ama acı bir kazanım” dedi. l BURDUR / DHA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle