17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 13 Eylül 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 12 Halk korkuyor Pazar keyfi için… u satırlar yazılırken AKP kongresi başladı ama henüz bitmedi. Bundan sonraki AKP’yi tanımamızda yararlı olacak bilgiler Merkez Karar ve Yönetim Kurulu listesinde bulacağız. Ama o listenin belli olmasına da birkaç saat var. Oysa bu Tırmık’ı Cumhuriyet yazıişlerine yollamak için birkaç dakika kaldı. O yüzden siyasal bir yazı yerine bir “Pazar keyfi Tırmık’ı yazacağım. Üstelik işim kolay. Tam tembel gazeteci işi bir Tırmık olacak. Bana gelen bir emektubu aynen, satırına, harfine, noktalama işaretine dokunmadan aktaracağım. Böyle emektuplardan bol bol alırız. Ama bu defakinin Türkçe tadı ve “düşünsel derinliği” bir harika. Tam bir pazar keyfi… Adam adını filan gizlemeden yazmış. Eh o gizlemediyse ben niye gizli tutayım ki. Sadece mektubunu değil bu yiğit Türk milliyetçisinin adını sanını da tanıyın ki pazar keyfiniz tam olsun. Buyrun ve bana hak verin. HHH Veysel Dinler adlı zat yazıp yollamış: “Sakın bir kanser hücresi kolonisi olmasın saçları ve bilcümle yerlerinin kılları ağarmış, aynı ölçüde beyni de bir türlü büyük ulus olmanın erdemine ulaşmamış Aydın Engin Beyefendi! Yirmisinde solcu olmayanın kalbi yoktur, otuzunda ulusçu olmayanın aklı yoktur. Peki altmışlarında yüzen kafanın kim bilir neleri eksik ki hâlâ yirmili yaşlarının ütopyalarıyla yaşıyorsun... Üstelik bunu da Kürt milliyetçiliğinin başlatıcılarından sesi dahi erkekleşmiş bir kadını örnek göstererek yapıyorsun. Düğmesine basınca çalan bir alet gibisin. Ağzın laf yapıyor ancak özgül ağırlıktan yoksun konuşuyorsun. Çünkü solculuk sende ebedi bir rüya olarak uyku halinin sürmesini sağlıyor. Narkoz almış gibisin. Aydın Engin Beyefendi, elimde yetki olsa ben dikensiz gül bahçesi yaparım bu ülkede. Ancak hayat gerçekliği tam da işlediği gibidir. Sen neden hâlâ şu saat itibariyle düş alemini bir gerçeklikmiş gibi yazıyorsun, zaman zaman tv.lerde dile getiriyorsun? Senin bu ütopya kirliliğini ne paklar acaba? Kürt ile PKK’nın iç içe girdiğini uzaktaki Sağır Sultan duymuş olmasına karşın senin kulakların da mı artık işlevsiz kaldı? Burada Almanya’nın, İran’ın, ABD’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin kullandığı bir cinayet şebekesini çökertmek için yapılabilecek pek çok hareketin çevreye de zarar verebileceğini görmediğin belli oluyor. Peki senin gözlerin de mi işlevsiz kaldı? Kürtçü hareketin meşruluğunu anlıyorsun da Türkçü olunca neden faşist diyorsun? Sende ahlak, izan ve bilcümle ölçüm aygıtı bütünüyle devre dışı mı kaldı? Cumhuriyet gazetesinin her tarafına çöreklenip pislediniz. Şimdiye dek 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde solculuk adına elde ettiğiniz bir mevzi var mı? Yok. Onun için mi PKK cinayetlerine çanak tutuyorsunuz? Yani bir türlü gerçekleştiremediğiniz solculuk ideallerinizi PKK’nın mı gerçekleştirdiğini sanıyorsunuz? Filistinli Arafat’tan geriye ne kaldı? Aptal bir İslamcılık değil mi? Sen İslamcılıkla emperyalizmin bir adım geriye çekildiğini hiç gördün mü? Kürt milliyetçisi bir kadını özgürlük kahramanı olarak sunmak için arsız uğursuz olmak gerekir. Kabul etmesen de böyle bir yere sürüklenmiyor musun? Sen hiç Türk kapitalizminin kimliği hakkında araştırma yaptın mı? Acaba büyük üreticiler dışında (sözgelimi Koçlar, Sabancılar, İstikbal, Yataş, Pınar gibi markaların dışında, ikincil kapital faaliyetlerini, sömürge eylemini gerçekleştirenlerin kimlikleri hakkında bilgin var mı? Örneğin bütün Efes ürünlerinin dağıtımının Tuncelilerin yaptığını, bütün meyve sebze hallerinin Kürtlerin elinde bulunduğunu, bütün birahaneleri kütlerin işlettiğini, bütün otelleri, turistik tesisleri, her türlü gayrimeşru işleri... Halen uyuşturucu kaçakçılığının Iğdır üzerinden Avrupa’ya sevkini yapanın Kürtler olduğunu..... Saymakla bitmez. Biraz aydınlanmak, biraz gönlüne biraz engin ol çağrısı yapmak için daha ne bekliyorsun. BU YAZI KİŞİSEL BİR HAKARET İÇERMEMEKTEDİR. ANCAK GÖRÜŞ, İDEOLOJİ, APTALLIK gibi olumsuz değerler AŞAĞILANMADIĞI SÜRECE DOĞRU SANILIRLAR”. B Kobane değil Cizre! Cizre’de sokağa çıkma yasağı dün kaldırıldı. Kurşun ve roket isabet etmeyen ev kalmayan Cizre savaştan çıkmış gibiydi. İlçede 23 kişi vurularak, 4’ü ise sağlık hizmeti alamadığı için öldü ırnak’ın Cizre İlçesi’nde sokağa çıkma yasağı dün kaldırıldı. Kurşun ve roket isabet etmeyen ev kalmayan Cizre savaştan MAHMUT ORAL çıkmış gibiydi. 23’ü vurularak 4’ü sağlık hizmeti alamadığı için aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların bulunduğu toplam 27 kişinin yaşamını yitirdiği açıklandı. Bugün 12 Eylül darbesinin 35. yıldönümü. 12 Eylül döneminde bile görülmeyen, Türkiye’nin en uzun ve katı sokağa çıkma yasağının ardından, 8 gün sonra yasağın kaldırılmasından sadece 1 dakika sonra 07.01’de Cizre’ye giriyoruz. 27 Ağustos’ta 2’si çocuk 4 kişinin öldürüldüğü Cizre’ye 15 gün sonra yeniden gittiğimizde bizi savaştan çıkmış bir Cizre karşılıyor. Adeta yıkıntılar içinde bulduğumuz Kobani’de gibiyiz. İlçenin girişinden hem asker hem de polis barikatlarından geçerek girdiğimiz Cizre’de kapılar ve pencereler sıkı sıkıya kapalı. Dörtyol’da ağır silahlarla polis zırhlı araçları bekliyor. YDGH’liler ile güvenlik güçleri arasında en ağır çatışmaların yaşandığı, tanklarla vurulan Nur Mahallesi yerle bir edilmek istenmiş gibi. Yetkililer, yasak boyunca ilçede fırınların açık olduğunu söylese de sokaktaki fırın delik deşik. Sokaklarda çatışmaların izleri, yanmış yıkılmış evler, öldürülen hayvan leşleri var. Cizreliler susuz kaldıklarını, kuyu suyu içtiklerini, çocukların hasta olduğunu, ishal salgını yaşandığını anlatıyor. Dükkânlar neredeyse tamamen kapalı. Marketler ve bakkal dükkânlarından bazıları açık. Bebek bezi, süt, su, temel gıda maddeleri tükenmiş. Taze sebze ve meyve hiç yok. Hemen her sokakta patlamış trafolar, yerlere dökülen elektrik telleri ve boşa akan suyu görüyoruz. Su şebekesi bilerek patlatılmış, evlere ulaşmıyor sokağa akıyor. Ölü ve yaralı durumunu görmek için Cizre Devlet Hastanesi’ne ulaştığımızda yine zırhlı araçlar ve sivil polislerle karşılaşıyoruz. MEYADER Cizre Şube Başkanı Kasım Yiğit, 23 kişinin ateşli silah yaralanmasına bağlı olarak, 4 kişinin de sağlık yardımı alamadığı için kalp krizi ya da başka nedenle yaşamını yitirdiğini belirtiyor. Bazılarının kimlikleri üzerinde olmadığından kimliklerini tespit edememişler. Birkaç saat sonra sokaklar kalabalıklaşıyor. Sokağın başında duran insanları uzaktan zırhlı bir polis aracı izliyor. Sokağın başına geldiğimizde, insanların karşı kaldırıma geçmeye korktuklarını görüyoruz. “Neden?” diye sorunca, ilerideki zırhı aracı göstererek, “Bizi vururlar diye korkuyoruz” yanıtını alıyoruz. Merak edip, zırhlının fotoğrafını çekiyoruz. Bizi fark etti ve hareketlendi. Karşı sokağa geçtiğimizde aynı zırhı aracı karşımızda buluyoruz. Ş Hastanede doktor yok Cizre Devlet Hastanesi’ndeki doktorlar 2 haftadır yaşananlar ve sokağa çıkma yasağı nedeniyle, korkudan ve baskıdan ilçeyi terk etmiş. Tabip odalarının çağrısıyla gelen gönüllü doktorlar hastanede hizmet veriyor. Cizre’de 50 yaralı olduğu belirtiliyor ancak tam sayıyı kimse bilmiyor. Yaralılar evlerde tedavi edilmiş. Bebek bezi, süt, su yok karşısındaki sokakta kum torbalarınBarikatta cansız manken Fırının dan barikatlar ve YDGH üyelerinin şaşırtmak için koyduğu söylenen cansız mankenler var. Sokaklardan birinde PKK flaması var. Yanmış bir evde ise genç kız, kalan eşyaları kurtarmaya çalışıyor. Cudi mahallesinde sokağa girer girmez sol tarafta bir duvarın dibinde naylon poşet içinde biraz kuru ekmek, önünde ise kan gölü ve kemik parcaları var. Bunlar çöp toplayarak yaşayan, önceki gece öldürülen Mehmet Erdoğan’a (75) ait. Erdoğan’ın yeğeni Mahmut Tekin, dayısının sokağın başına gelen panzer tarafından öldürüldüğünü, kafatasının parçalandığını anlatıyor. Kanlı ekmek... ‘Oğlum 7 saat can çekişti’ Kimlikleri belirlenememiş Genç bir kadın elinde fotoğrafla morgun önünde ağlıyor. 16 yaşındaki lise 2. sınıf öğrencisi Mehmet Sait Nayci’nin annesi Nurcan Nayci olduğunu öğreniyoruz. Oğlunun fotoğrafını gösteren Nayci, “Yüreğimi yaktılar” diyerek feryat ediyor. Oğlunun gece saat 21:00 sıralarında keskin nişancı tarafından evin içinde karnından vurulduğunu, sabah saat 04:00’e kadar can çekiştiğini anlatan Nayci, ambulansın gelmediğini söylüyor. Nayci, “Başbakan diyor ki hiçbir sivil ölmedi. Oğlum evimin içinde vuruldu. Sorumluların peşini bırakmayacağım” dedi. ‘Sabaha kadar koynumdaydı’ Evinin kapısında keskin nişancılar tarafından vurulan ve annesinin kokmaması için derin dondurucuda sakladığı 10 yaşındaki Cemile Çağırga’nın evindeyiz. Emine Çağırga, “Saat 8 gibi bir silah sesi duyduk, dediler ki ‘Cemile düşmüş’. Koşup baktım, bayıldı sandım. Sonra bana son kez bakıp ‘Ay anne’ dedi ve gözlerini bir daha açmadı. Kucağıma alıp eve getirdim. Çok sıcaktı bozulmasın diye önce etrafına buz koyduk. Öylece sabaha kadar onu koynumda yatırdım. Sabah olduğunda ise onu derin dondurucuya koyduk. Sonra milletvekilleri geldiler, onu alıp götürdüler.” Bebek ağlayınca yaşadığı anlaşıldı Kucağında 5 aylık bebeği Berxwedan olan Zeynep Dayan, evinin önünde vurularak öldürülmüş. Başta her ikisi de öldü sanılmış. Berxwedan bebek ağlayınca yaşadığı anlaşılmış. Maşallah Edin ise gelininin cesedi ve torununu almak isterken öldürülmüş. Onları almak isteyen akrabaları Mustafa Edin de bacağından ve kalçasından, Zeynep’in halası Fatma Edin de ayağından vurulmuş. Yaralılar bahçenin duvarı delinerek içeri alınmış. Acılı baba Mehmet Edin, “Allah Erdoğan’ın belasını versin, bu savaşı başlattı. İki elim yakalarında olacak. Ben bu devletten davacıyım” diyerek tepki gösteriyor. Bakan Topçu’dan HDP’li bakanlara: ültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, Cizre’ye yürüyen iki HDP’li bakanı sert bir dille eleştirerek, “Meclis’te yemin etmiş insanlardır, bu yeminle alakalı sıkıntıları varsa, bu görev onları rahatsız ediyorsa, bence kendilerinin inandıkları şeylere göre bir ahlakları varsa derhal istifa etmeliler veya azledilmeliler” dedi. Tekirdağ’da Vali Enver Salihoğlu’nu ziyaret eden Topçu, “Vazifemiz millete hizmet etmektir. Eşkıyaya mihmandarlık ve yataklık etmek, sözcülüğünü yapmak değildir” dedi. l TEKİRDAĞ / DHA ‘Ya istifa etsinler ya da azledilsinler’ K Zulüm varsa direniş var Barışın gündemi Cizre okağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile HDP’li vekillerin bulunduğu çok sayıda kişi Cizre’ye ulaştı. Demirtaş, “Cumhurbaşkanı çıkıyor diyor ki, ‘Bunlar Cizre’de huzuru kaçırmak için geliyorlar. Cizre’yi bırakın, ülkede huzur mu bıraktınız? Sizin orada duruşunuz bu ülke için en büyük tehlike. Savaş politikasında ısrar ettikçe batıyorlar. Yeter ki siz özgürlüğe barışa S olan inancınızı kaybetmeyin, birliğinizi kaybetmeyin. Zulüm yaparsanız, karşınızda direniş görürsünüz. Cizre kırılma oldu” diye konuştu. Yaşananların hesabını soracaklarını ifade eden Demirtaş, “Zorla elde ettiğiniz, darbeyle ele geçirdiğiniz geçici hükümet dönemi 1 Kasım’dan sonra bitecek. İşte o zaman hesap vermeye başlayacaksınız, o gün yargının karşısına çıkacaksınız. O 23 kişinin, bebeğin hesabını vereceksiniz” şeklinde konuştu. kel Dink, “Polisi askeri, sünnemlerde 2 kez düzennetlisi sünnetsilenen Barış ve Demokzi, PKK’lisi gerilrasi Konferansı, Cizre lası... Hepsi bu gündemiyle acil olarak ülkenin, bu toptoplandı. rakların, ülkemiRakel Dink Etiler’deki Akatlar zin çocukları deKültür Merkezi’nde dün ger ğil mi?” diye sordu. Rakel Dink, koşulsuz bir çekleştirilen konferansa, şekilde silahların susması Sabahat Tuncel’in yanı sıçağrısında bulunan Dink, ra Hrant Dink’in eşi Rakel “Artık yeter!’ diye bağırDink, CHP eski milletvekili mak istiyorum. Edi bese! Rıza Türmen, akademisyen Nükhet Sirman ve HDP grup Al gı pave! Yutkunamıyoruz” dedi. l İSTANBUL/ başkanvekili İdris Baluken katıldı. Açılışta konuşan Ra Cumhuriyet sürecinin Çözüm devam ettiği dö 3 çocuk daha bombayla yaralandı izre ilçesinde yaşanan çatışmaların ardından sokaklarda kalan mermi ve mühimmatlar hâlâ halkın can güvenliğini tehdit ediyor. Cizre’de evinin önündeki sokakta oynayan bir çocuk güvenlik güçleriyle PKK’liler arasındaki çatışmalardan arta kalan bir bomba atar mermisine dokununca ağır yaralandı. 12 yaşındaki çocuğun sağ eli koptu ve sol ayağı yaralandı. Öte yandan Mardin Kızıltepe’de ise YDGH’liler bir evin damına poşet içinde el yapımı patlayıcı bıraktı. Poşeti kurcalayan 9 yaşındaki T.U. ile aynı yaştaki R.Ş. yaralandı. C C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle