23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Olaylar ve GOrUSler 18 EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA TASARIM: ZARİFE SELÇUK KÜLTÜR SANAT Pazar 9 Ağustos 2015 Demokrasi ve yolsuzluk Yrd. Doç. Dr. Ayşe Atalay Emekli Öğretim Üyesi urada söz konusu olan kamusal gücün bireysel ya da özel çıkarlar yönünde kötüye kullanılmasıdır. Kamusal gücün kaynağında ve meşruiyetinde hukuk kuralları temel olmalıdır. Kamu gücünün kullanılması sırasında evrensel hukuk kurallarına aykırı davranılması, hukuk devletinin ayaklar altına alınması demektir. Hukuk devleti kurallarının geçerli olmadığı bir toplumsal düzende ise adaletten söz edilemeyeceği gibi demokrasiden ve eşitlikten de söz edilemez. Bu açıdan bakıldığında bir toplumda yolsuzluğun geldiği nokta ile demokratik toplumsal yapı arasında sıkı bir bağ olduğu görülür. Bundan ötürü yolsuzluk ile toplumsal örgütlenme biçimi arasında derin bir ilişki vardır. Key, Merton, Abueva, Bayley, Leff gibi bazı siyaset bilimcileri yolsuzluğun bir toplum üzerinde olumlu etkilerinin de gözlemlenebileceğini savunmaktadırlar. Bu düşünürlere göre yolsuzluklar kargaşa, devrim, darbe gibi siyasal hareketleri önlemede bir yol olarak düşünülebilir. Ama bu durumda aksi bir görüş olarak yolsuzluğun var olan durumun yani statükonun devam etmesini sağladığı da söylenebilir. Söz konusu siyaset bilimcilerinin savunduğu bir diğer görüş ise, farklı çıkar gruplarının, toplumsal ve etnik kümelerin sisteme yolsuzluk yoluyla daha kolay entegre edilmesi olarak karşımıza çıkıyor. Böyle bir durum ise söz konusu toplumun çoğulcu, demokratik, eşitlikçi yöntemlerle yönetilmediğinin bir ifadesi olmaktadır. Gerçekten bir toplum ne kadar çoğulcu, eşitlikçi ve demokratikse farklı çıkar gruplarının, toplumsal ve etnik kümelerin sisteme entegre edilmesinde yolsuzluğun bir çare, yol olarak görül B Yolsuzluk genel olarak kamu gücünün özel çıkarlar amacıyla kötüye kullanılması olarak tanımlanır. Yolsuzluk maddi olabildiği kadar nepotizm, patronaj ilişkileri, adam kayırma, partizanlık biçiminde de görülebilir. İşbirlikçi soytarılar amlet Şu bulutu görüyor musun, şurada? Bir deveye benziyor değil mi? Polonius Doğru, vallahi tıpkı deve. Hamlet Bense bir fareye benzetiyorum. Polonius Evet, sırtı tam bir fare sırtı. Hamlet Balina sırtı mı yoksa? Polonius Tamam ta kendisi, balina sırtı.” Bir insanın aynı anda deve dediğine fare, fare dediğine balina demesi ne denli büyük bir bilinçsizliğin sonucudur! Shakespeare, farebalina zıtlığını ortaya koyarak insanoğlunun düşünce dönekliğini vurgulamaktadır. Bunun yanında, işbirlikçilerin düşünce şaşkınlığıyla ne yapacaklarını bilmedikleri de gözden kaçmıyor. Korkusunu, bir bakıma utancını gizlemek için Hamlet’in her dediğine evet demek zorundadır Polonius. Çünkü o Hamlet’in ezici gerçekliği altında erimekten kurtulamayacaktır. (...) Özellikle gelişmelerin, değişmelerin başlangıcını yaşayan bir toplumda, kendi gözlerinden çok başkalarının yargılarını kullanan insanların bulunması doğaldır. Daha uzun süre deve fare, fare balina gibi görünecektir. Başka biri çıkıp da sineğe benziyor dese, ona da inanacaklar çıkacaktır. Kendine güvenmediği gibi başkalarını da avlamaya çalışan bütün şaşkın insanların ortak niteliğidir bu. “H Oysa çağdaş düşünce, Hamlet karşısında Polonius olmaya kesinlikle karşıdır. Bir işbirliğinin sözcülüğünü yapan Polonius’lar, her çağda Hamlet’lerin oyuncağı olmaktan kurtulamayacaklardır. Polonius’luk, kişilik satıcılığıdır. Satılığa çıkarılan kişiliklerin alıcısı ise çoktur!” Yolsuzluk ve toplum ‘Ağıt Toplumu’ Yolsuzluğun Türkiye’ye maliyetinin 40 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir. mesi de o denli zayıflayacaktır. Bu demektir ki yolsuzluğun yerleşik, yaygın bir olgu durumuna geldiği toplumlarda demokratik bir kültürden de söz edilemez. Yolsuzluk aynı zamanda bir toplumda eşitlik ilkesini de ortadan kaldırmakta, eşitsizliklere yol açmaktadır. Yolsuzluğun toplumun temel denge unsuru olarak algılanması gibi bir yanılgıya düşülmesi, vatandaşlar arasındaki eşitlik ilkesine de aykırıdır. Bu durumda sıradan, dürüst vatandaşlar bir kenara itilmekte ve hizmetler asıl gereksinim duyanlara ulaştırılamamaktadır. Hukuk devleti anlayışının yara almasında ve yurttaşların kamu kurumlarına olan güveninin azalmasında ya da yok olmasında da yolsuzluk etkilidir. Bu durum ise ulusal bütünlüğü, birlik ve beraberliği bozucu bir etkiye yol açar. Yolsuzluğun ekonomik maliyeti de vardır. Ekonomik aktörler yaptıkları yolsuzluğun maliyetini mal ve hizmetlere yansıtarak, yurttaşların bu mal ve hizmetleri daha pahalı satın almalarına yol açmaktadırlar. Bu bakımdan yurttaşlar için yolsuzluk pahalı hizmet demektir. Ayrıca hızlı nüfus artışı ve çarpık kentleşme de hizmetlere olan talebi artırdığından yolsuzluğun yaygınlaşmasını tetiklemektedir. Uluslararası Para Fonu’nun tahminlerine göre Türkiye’ye yolsuzluğun maliyeti ise 2015 yılı rakamları göz önüne alındığında 40 milyar dolar civarında tahmin edilmektedir. Bu bakımdan yolsuzluk, vatandaşın ödediği vergi dışında yolsuzluğu da finanse etmesine yol açmakta bu durum ise gelir dağılımı adaletsizliğine ve kamusal hizmetlerin daha pahalı olmasına yol açmaktadır. Avrupa Komisyonu’nun Şubat 2014 yılında yayımladığı AB Yolsuzlukla Mücadele Raporuna göre dünyada sadece rüşvete ayrılan paranın yıllık 1 trilyon doları bulduğu tahmin edilmektedir. Bir başka araştırmada ise yolsuzluk düzeyinde yüzde 1’lik bir artışın büyüme oranını yüzde 0.72 azalttığı ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan bütün bu unsurlar göz önüne alındığında yolsuzluğun önlenmesi için toplumun daha demokratik, daha eşitlikçi, daha çoğulcu ve şeffaf olması gerektiği belirgin bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Peki, maliyeti? Sevgili Okurlar, bu yukarıdaki satırlar usta yazar Adnan Binyazar’ın “Ağıt Toplumu” adlı kitabından. (Can Yayınları) Öldürülen gençlerimizin Türkçe ve Kürtçe ağıtlarla uğurlandığı bugünlerde Adnan Binyazar’ın denemeleri bize sadece kendi kültürümüzü tanıtmakla kalmıyor, bilgiyi, hoşgörüyü, barışı yüceltiyor. Ama asıl önemlisi aynı zamanda okuma zevkini, edebiyat tadını tetikliyor. Yazarın bilgeliğiyle kanatlanıyorsunuz. Yukarıdaki alıntı “Gelincik ve Balina” başlıklı denemeden bir minicik bölüm. Yerim sınırlı, kısaltmak zorunda kaldım... Tadımlık niyetine sizlerle paylaşma nedenim, sizi okumaya kışkırtmak. Ama asıl nedeni “Tanrı bizi hem politikadaki, hem de medyadaki tüm Polonius’lardan korusun” demek için... Tüm işbirlikçi soytarılardan, tüm şakşakçılardan, kendi çıkarı için kendini garantiye almaya çalışan tüm dalkavuklardan, casuslardan, yalancılardan korusun demek için... Hüseyin Taşkın, Fujifilm’in ‘profesyonelleri’ arasında otoğraf sanatçısı Hüseyin Taşkın, Fujifilm’in X serisi fotoğraf makinelerini kullanan dünya çapındaki seçkin fotoğrafçılardan oluşan XPhotographers sitesine Tahsin Aydoğmuş,Faruk Akbaş ve Hüseyin Aldırmaz’dan sonra seçilen dördüncü isim oldu. lKültür Servisi F Demokratik kültür Son söz VEFAT ve TEŞEKKÜR Merhum İsmail Hakkı Gürsoy ve merhume Emine Faika Gürsoy'un oğlu, Türkan Gürsoy'un eşi, İskender ve Zafer Gürsoy'un babası, Serpil Gürsoy'un kayınpederi, Utku ve Yaman Gürsoy'un dedesi, NedretSanay Gürsoy ve AyferYavuz Kadıoğlu'nun kardeşi Opr. Dr. Mustafa Siret Gürsoy 4 Ağustos 2015 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi doğduğu ve çok sevdiği Ayvalık'ta toprağa verilmiştir. Vefat acımızı paylaşıp taziyelerini ileten tüm dost ve akrabalara teşekkür ve şükranlarımızı sunarız. T.C. DOĞUBAYAZIT SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2015/70 Esas Konu: Gaiplik ilanı Mahkememizde görülmekte oları Gaipliğe Karar Verilmesi davası nedeniyle; Aşağıda açık kimliği bulunan ve gaipliğine karar verilmesi istenilen SELAHATTİN İTEK gaipliği hakkında bilgisi olanların, 6 ay içinde mahkememize haber vermeleri hususu ilanen tebliğ olunur. GAİPLİĞİNE KARAR VERİLMESİ İSTENİLEN: T.C. KİMLİK NO: 19537282636 ADI SOYADI: SELAHATTİN İTEK BABA ADI: RESUL ANA ADI: RABİA DOĞUM TARİHİ: 25/01/1974 DOĞUM YERİ: DOĞUBAYAZIT İKAMETGÂH ADRESİ: Yeniharman köyü Doğubayazıt/AĞRI “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 127210) AİLESİ ANMA Aramızdan ayrılışının 10. yılında özlemle anıyoruz. T.C. SORGUN İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/1988 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Yozgat ili, Sorgun ilçesi, Ayrıdam köyü, Çorak Mevkii, 853 Ada No, 15.375 m2 alanlı, tarla vasfında tapuya kayıtlıdır, Ayrıdam köyü 853 No’lu parsel üzerinde mobilya imalathanesi bulunmaktadır. Duvarlar tuğla, yerler şap, çatısı çelik kafes, üzeri ondilimle kaplıdır. 2500 m2 oturumu vardır. Bunun 200 m2’si duvarla örülmüş idari bina olarak kullanılmaktadır. Elektrik, su tesisatı döşeli olup kullanılır durumdadır. Kapı ve penceresi demir doğramadır. Kıymeti: 651.875,00 TL KDV Oranı: %18 1. Satış Günü: 14/09/2015 günü 10.20 10.25 arası 2. Satış Günü: 12/10/2015 günü 10.20 10.25 arası Satış Yeri: Sorgun İcra Müdürlüğü Kalem Odası Sorgun /YOZGAT Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif etlikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/1988 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.01/08/2015 (Basın:126644) ARİFE KARAGÜLER AİLESİ VE SEVENLERİ “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle