16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 8 Ağustos 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER 12 HDP’li Gür, 18 yıl adada yaşayan Mandela’nın ev hapsine çıktıktan sonra Güney Afrika’ya barış geldiğini söyledi. Gür, ‘Öcalan da bu koşullara kavuşabilir’ dedi DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın gündeme getirdiği Abdullah Öcalan’a “Mandela modeli” tartışılıyor. HDP’nin Uluslararası ilişkilerden sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür, Mandela’nın ev hapsine alındıktan sonra Güney Afrika’da barış görüşmelerinin olumlu sonuçlandığını belirterek, “Öcalan’ın da cezaevi koşullarında bir anlaşma yapma, özgür iradesiyle karar vermesi mümkün değil. Bizim istediğimiz Öcalan’ın koşullarının değiştirilmesi, örgütle doğrudan bağının kurulması, karar süreçlerini işletebilmesi için asgari koşullara sahip olması gereğidir” diye konuştu. Ocalan’a Mandela modeli tartışılıyor H Uluslararası ilişkilerden sorumlu HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür, dünya genelinde çatışmalı süreçlerin sona erdirilmesi konusunda liderlerin çok büyük önemi olduğunu kaydetti. Gür; dünya genelindeki bütün örnekler incelendiğinde çatışmanın taraflarının özellikle de çatışmayı uzun yıllar sürdüren liderlerin kararlı ve cesur adımları en güçlü oldukları dönemde attığını ifade etti. HDP’li Gür, Mandela’nın da 18 yılı bir adada olmak üzere 27 yılını cezaevinde geçirdiğini belirterek, “Mandela rejimle görüşmeler yapmasına karşın, kendi özgürlüğüne kavuşmadan çözüm gelmedi. Cezaevi koşulları Mandela’ya özgürce karar verme yeteneği vermediği için, yıllarca bir çözüm mümkün olmadı” diye konuştu. Mandela’nın koşulları değişerek evhapsi uygulamasına geçildiğinde barış görüşmelerinin başladığını ve başarıyla sonuçlandığını kaydeden Gür, benzer bir modelin Öcalan için de uygulanması gerektiğine işaret etti. Öcalan’ın da cezaevi koşullarında bir anlaşma yapma, özgür iradesiyle karar vermesinin mümkün olmadığını kaydeden Gür, “Bizim istediğimiz Öcalan’ın koşullarının değiştirilmesi, örgütle doğrudan bağının kurulması, karar süreçlerini işletebilmesi için asgari özgür koşullara sahip olması gereğidir” diye konuştu. Öcalan’ın bu koşullara kavuşması için ÇÖZÜM SÜRECİNDE TEMEL TALEPLERDEN BİRİ: KOŞULLARIN İYİLEŞTİRİLMESİ Madiba ile aynı havayı solumak eçen yıl Arçelik’in Güney Afrika yatırımlarını görmek için Johannesurg ve Cape Town’a gittiğimizde, ‘Dünyanın En Ünlü Mahkumu’ ya da ‘Siyahların Büyük Umudu’ olarak büyük bir kesimin gönüllerinde özel bir yer edinmiş Nelson Mandela’nın soluduğu havayı soluyacağımı, y a lc O Büyüktaş oturduğu bahçede oturup, büyük bir sukünetle demlediğim çayı içeceğimi asla tahmin etmemiştim. Son derece geniş ve yeşil bir alanda konumlanmış, her bir odanın önce bir balkona sonra ortak ama olabildiğince geniş ve doğal bir bahçeye açıldığı otel, güzel, dingin ama normal bir yer olarak kalabilirdi anılarımızda; eğer orası, hayranlıkla hatırladığımız tarihi bir kişiliğe yıllarca ev sahipliği yapmamış olsaydı. Fabrika ziyareti için otobüslere binip de rehberimiz kent ve özellikle kaldığımız Saxon Hotel, Villas & Spa hakkında bilgiler vermeye başladıkça otel de, gezi de bambaşka bir anlam kazandı pekçoğumuz için... Zaten bilenler bilir çok yeşil, çok ağaçlı bir kent Johannesurg. Otel kentin biraz kıyısında gibi kalmış aklımda. Ama rehberin söylediklerini çok net hatırlıyorum. Mandela’nın yıllarca hapis yattıktan sonra özgürlüğüne kavuşması gündeme gelince, aynı zamanda destekçisi de olan bir yatırımcı söz konusu otelde ağırlamak istiyor halkının ‘Madiba’ demeye tercih ettiği Mandela’yı. Zira Mandela yalnız fakir halk tarafından değil, ülkenin özgürlüğünü isteyen her kesimden insan için çok özel ve sevilen bir isim... Sadece Madiba’nın kalması için organize ediliyor otel. Madiba, üç yıla yakın orada kalıyor. Kendi yaşayacağı mütevazı ev hazırlanana kadar kaldığı otelde, Long Walk to Freedom adıyla yayımlanan otobiyografisini yazıyor. Kaldığı yıllar boyunca geniş bir alanda bir villa gibi konumlanmış yapıda başka kimse kalmıyor, hem güvenlik hem de Madiba’nın rahatı için... Madiba, kendi evine taşındıktan sonra söz konusu ev, otel olarak tasarlanıyor ve işletmeye açılıyor. G Tarihi bir kişilik parlamentoda alınacak bir karar ve yapılacak yasal düzenlemelerin yeterli olacağını söyleyen Gür, demokratik çözüm ve barış yasası adı altında yapılacak yasal düzenlemenin bütün bu koşulları sağlayabileceğini ifade etti. Güney Afrika’da aparheid rejimine karşı yıllarca mücadele eden Nelson Mandela, ömür boyu hapis cezası aldıktan sonra 24 yıl hapiste yattı. Sonrasında ev hapsine alınan Mandela, üç yılı da bir çiftlik evinde geçirdi. Af ilan edilmesiyle 11 Şubat 1990’da Mandela, 27 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. Öcalan’ın “ev hapsi”ne alınması için de özel düzenleme yapılması gerekiyor. l ANKARA / Cumhuriyet Çok özel bir isim DP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın gündeme getirdiği “Mandela Örneği”nin tartışılabileceğini söyledi. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Sancar, “Madem devlet başmüzakereci olarak kabul etmiştir. Müzakereler kendisiyle yürütülüyor, o halde onun müzakereleri yürütebileceği imkânlara kavuşturulması lazım. Söylenen budur. Bu ev hapsi olur, başka yerde olur, hapishane içinde daha yeni bir ortam olur, başka imkânlar olur. Bunların hepsi tartışılabilir. Bunlar görüşmelerde bizim partinin heyetiyle hükümet arasında hep konuşulan meselelerdi. Dolmabahçe mutabakatının arkasında olan anlaşmalardan biri de Öcalan’ın şartlarının düzeltilmesiydi. Hükümet bunu kabul etmişti. Yeni bir şey değil söylediğimiz. Bu talebimiz geçerli” dedi. ABDULLAH ÖCALAN ‘Hükümet kabul etmişti’ H ‘Sayı yetse idam edilirdi’ H DP’nin “Mandela modeli” önerisine MHP’den tepki geldi. MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Abdullah Öcalan ile Mandela’yı kıyaslamanın Mandela’ya yapılacak en büyük hakaret olduğunu söyledi. Öcalan’ın bir terör ve suç şebekesi yöneticisi olduğunu söyleyen Özdağ, AKP’nin yanlış politikaları nedeniyle mahkumken siyasi liderliğe yükseldiğine dikkat çekti. Özdağ, “MHP, Öcalan’ın olduğu ve olması gerektiği yer olan, suç ve terör örgütü yöneticisi bir mahkum olarak toplumdan tecrit edilmiş şekilde hayatının sonuna kadar cezaevinde kalması gerektiğine inanıyor. MHP’nin Meclis’teki gücü yetseydi Öcalan yakalandığı zaman, almış olduğu idam cezası uygulanırdı. Ancak yetmediği için Öcalan kurtulmuştur” diye konuştu. MANDELA HDP: Süreç değil ölümler konuşuluyor Hükümet gelişmeleri saklıyor HDP’DEN ZERGELE HAKKINDA SUÇ DUYURUSU: amu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı (KDGM) ile yapılan görüşme ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın KCK’nin Avrupa yöneticileriyle bir araya gelmesi çözüm MAHMUT LICALI sürecinde olumlu bir hava yaratarak yeni bir görüşme trafiğinin başlayacağı beklentisine neden olurken, HDP kanadı hükümet ile cenazelerin Türkiye’ye getirilmesi, Silopi’deki olaylarla ilgili dün gün boyu görüşmeler yaptı. HDP İmralı heyeti üyesi İdris Baluken, “Hükümet şu anda insanları beklentiye sokarak, mevcut gelişmeleri kamuoyundan saklamak istiyor. Fiili olarak 90’lı yıllardaki OHAL’e geçilmiş durumda” diye konuştu. Türkiye’de 3 haftaya yaklaşan çatışma sürecinde HDP heyetinin KDGM ile görüşmesi, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın Brüksel’de KCK yöneticileriyle görüşmesi süreçte yeni bir görüşme trafiğinin başlaması olarak yorumlandı. Ancak beklentiler dün itibarıyla somut bir görüşme ya da temasa dönüşmedi. Edinilen bilgiye göre HDP yetkilileri görüşmenin ardından hükümete bazı yetkili isimlerle görüşmeler yürüttü. Ancak bu görüşmelerin gündemi özellikle bölgede ilan edilen “güvenlik İdris Baluken li bölge” uygulamaları ile yaşanan çatışmada sivillerin hedef alınması oldu. Baluken, çözüm sürecinde kamuoyunda beklenti oluştuğunu ancak bunların algı operasyonu olduğunu kaydetti. Baluken, hükümetle yapılan görüşmeler için “HDP heyeti; OHAL uygulamaları, cenazelerin Suruç’ta bekletilmesi, Silopi’de yaşananlar nedeniyle iletişim halinde. Çözüm süreciyle ilgili beklenti yaratan algı operasyonunun tam tersi noktada gelişmeler yaşanıyor” dedi. Brüksel’de temaslarına devam eden Demirtaş AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini büro şefi Stefano Manservisi ile görüştü. Demirtaş barış sürecinin devamı için AB ve NATO’nun bu konuda daha belirgin bir rol alması çağrısında bulunarak, “AB Türkiye ile PKK arasındaki müzakereleri çok açık ve net bir biçimde desteklemelidir. AB, Öcalan ve Türkiye arasındaki müzakereleri desteklemeli ve ateşkes için baskı yapmalıdır” dedi. l ANKARA K HDP’li Kaya, evlerin enkazından seccade çıkardıklarını söyledi. Zergele sivil köy kamuoyu yanıltıldı andil Dağı’nın eteklerinde yer alan Zergele Köyü’nde inceleme yapan HDP heyeti, TSK’nin yaptığı hava harekâtında tamamı sivil 8 kişinin yaşamını yitirdiğini, 27 kişinin de yaralandığını belirledi. Zergele’ye 2 saat içerisinde 3 farklı zamanda toplam 9 kez bomba atıldığı saptamasına yer verdi. HDP, sivillerin katliamıyla sonuçlanan hava saldırısının siyasi sorumluluğunun hükümete ait olduğunu bildirirken, Zergele’ye saldırı talimatı veren, uygulayan ve kamuoyunu yanlış bilgilendirenler hakkında suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK kampı olduğu gerekçesiyle Kandil Dağı eteklerinde bulunan Zergele Köyü’ne yaptığı saldırıyla ilgili olarak bölgede incelemeler yapan HDP heyetinin raporu tamamlandı. HDP heyetinin bölgede yaptığı incelemeler, görgü tanıkları, saldırıdan sağ kurtulanlar ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’yle yapılan görüşmeler kapsamında hazırlanan raporda, Zergele’nin en az 37 betonarme ev, cami, belediye binası, okul ve onlarca ahırdan oluşan si K vil bir yerleşim birimi olduğu ifade edildi. Sosyal medyaya düşen hamile bir kadının da ölenler arasında olduğu bilgisini inceleyen HDP heyeti, kadının hamile değil, kilolu olduğu tespitini yaptı. Saldırıdan önce insansız hava araçlarıyla keşifler yapıldığı belirtilen raporda, Zergele’deki saldırı anıyla ilgili şu saptamalar yer aldı: n İlk saldırı saat 04.00’te yaşandı. Büyük bir patlama sesi ve yarattığı tahribat dikkate alındığında ilk saldırıda kazan bombası kullanılırken, 70 yaşındaki Ayşe Ahmed Mustafa bu saldırıda hayatını kaybetti. n İkinci saldırı enkaz altındaki 70 yaşındaki kadının kurtarılması için çalışmalar sürerken saat 04.50’de yaşandı. İkinci saldırıda kısa aralıklarla 4 farklı patlama yaşandı. Bu saldırıda 70 yaşındaki kadını kurtarmaya çalışan 4 kişi hayatını kaybetti. n 3. saldırı saat 05.10’da, 4 farklı patlama meydana gelirken, 3 kişi öldü. l ANKARA / Cumhuriyet Sınır tanımadılar çocukları güldürdüler ınır Tanımayan Palyaçolar’ın Türkiye ayağı ilk kez bu yıl gerçekleşiyor. 2 Ağustos’ta yola çıkan ekip Diyarbakır ve Batman’ın köylerinde, çadır kentlerinde çocuklarla birlikte oyunlar oynadı, gösteri sergiledi, atölye çalışmaları yaptı. Ekibin turnesi yarın sona erecek. Palyaçolar üyelerinden Ezgi Keskin küçük bir anısından şöyle bahsediyor: “Çocuk, Kürtçe bir şeyler söyledi. ‘Çok özür dilerim ama Kürtçe bilmiyorum ve seni anlamıyorum’ dedim. Çocuk, Türkçe devam etti. ‘Kürtçe bilmiyosan burda işin ne?’ diye sordu. ‘Sizinle oyun oynamaya geldim’ dedim. Çocuk, ‘Savaş var abla, evine gitsene’ dedi”. Sınır Tanımayan Palyaçolar, 1993’ten beri savaş yaşanan bölgelerdeki çocuklara kahkaha ve Sınır Tanımayan Palyaçolar, köylerde, çadır kentlerde çocuklarla oyunlar oynadı, gösteri sergiledi. Palyaçolar Batman ve Diyarbakır’da S Kurtarırken öldüler Demirtaş’tan ABNATO’ya çağrı eğlence götürerek savaşın acılarını hafifletmeye çalışıyor. www.clownswithoutborders.org C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle