16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 4 Ağustos 2015 EDITÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Enflasyonda hedef kur ve gıda ile şaşacak ZDE TÜFE YÜ U 6.81 OLD ekonomi 9 Enflasyon temmuzda yüzde 0.09 arttı. Ekonomistler, yılsonunda enflasyonun Merkez Bankası’nın revize hedefi olan 6.9’un üzerinde gelmesini bekliyorlar nflasyon temmuzda yüzde 0.09 artış gösterdi. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (YİÜFE) yüzde 0.32 düştü. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında (TÜFE) yüzde 6.81, yurtiçi üretici fiyatlarında yüzde 5.62 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temmuz ayı enflasyon rakamlarına göre geçen ay endekste kapsanan 426 maddeden 59’unun ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 245’inin ortalama fiyatlarında artış, 122’sinin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti. Baz etkisiyle enflasyondaki düşük seyir ve çekirdek enflasyon göstergelerindeki iyileşmenin devam ettiğini belirten ekonomistler, yıl sonuna doğru ise baz etkisinin azalması ve kur geçişkenliği nedeniyle enflasyonun Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi ve beklentisinin üzerinde kalmasını bekliyor. Yılsonu enflasyon hedefi yüzde 5 olan TCMB, yılın üçüncü enflasyon raporunda döviz kuru hareketlerinin çekirdek enflasyon eğilimlerindeki iyileştirmeyi geciktirmesi nedeniyle yılsonu enflasyon beklentisini 0.1 puan artışla yüzde 6.9’a revize etti. İş Yatırım ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, gıda fiyatlarında normalleşmenin bu ay hız kestiğini belirterek, “Önümüzdeki aylarda manşet enflasyondaki düşüş baz etkisi ile birlikte devam edebilir ancak Merkez Bankası’nın çekirdek göstergelerdeki iyileşmenin gecikmeli ol En çok ‘barış’ın anlamı aşındı... an üzerinden siyaset yapmanın geçerli olduğu günler yaşanıyor.. Cenaze törenleri haber görüntüleri, kanlı terör eylemleri, bombardıman haberlerinin arka arkaya dizilmesi, çokluğunda.. Uçuşan barış çağrılarının anlamının aşındığı duygusu, savaşa karşı büyük çoğunluğun yüreğindeki kaygıları büyütüyor.. Seçim sonuçları tam da Türkiye’nin bölgesel sıcak savaşlara, bataklığa çekilmesine karşı etkin, uyarıcı sonuçları ortaya koymuşken... Demokratiklik ilkelerinde sınıfta kalınmış bir seçim sisteminin başta baraj, ağır engelleri, yasaklarına karşın, seçmen iradesinin Meclis’e yansımasında çok başarılı sayılabilecek bir demokratik temsiliyet, adaletli sonuç alınmışken... 4 partinin güçlü temsili ile parlamenter düzene, hukuk devletinin bağımsız yargı, güçler ayrılığı ilkelerine dönüşünün; siyasal partiler ittifaklarına kapıların açıldığı, sorunların barış içinde Meclis’te siyaset yoluyla çözülebileceği umudunun yeşerdiği bir geçişte her şeyin nasıl böyle tepetaklak, terör ve savaşa çekildiğinin şokundan çıkmak, toparlanmak zor. Sonuçlara bakarak İktidarları, yönlendirici Cumhurbaşkanlığı cephesinin ağır basması ile, seçim sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelik “kan üzerinden siyaset” ataklarında, akıtılan kandan sorumlu IŞİD, PKK’den çok HADEP hedef alınarak, koalisyonlar, hükümet kurulmasının yolları kapanarak, Cumhurbaşkanı’nın egemenliğinde AKP azınlık hükümeti ile yeniden seçime gidilmesinin formülleri kotarılıyor. Kürt açılımına, barış içinde Meclis’te siyasi çözüm aranmasından rahatsız PKK yapılanmaları da, birdenbire gündeme soktukları infaz odaklı kanlı terör eylemleri ile TSK operasyonlarının önünü açıyorlar... Doğrusu, birlikte insanca yaşam iradesinin büyük çoğunluğa dayalı, biraz da pasif çabalarını, barışın anlamını aşındıran en büyük tehdit, medya çağında toplumların güdülenmelerinde çok etkin kullanılan algı yönetimi araçlarıyla; “barış” olarak pazarlanan pek çok atağın içinde “kirli savaşların kirli çıkar oyunlarının” belirleyici olabilmeleri... İnsan hakları, demokrasi, hukuk devleti, barış içinde birlikte yaşayabilmenin ilkelerinin çiğnenmesine günlük siyasi kazanımlar uğruna seyirci kalmalar... HHH İktidarlarının “Kürt açılımının” ucu açık ayağı, çok farklı siyasal çıkarlar uğruna iki cepheden de gösterilmedi. ABDAB siyasi odaklarının çıkar dönemlerine göre çok değişken projelerinin etkisini bir an için hafife almaya kalksak bile... Erdoğan, AKP liderliğinin hesaplarında Sünni İslam odaklı aşiretlerle ittifakların ağırlığında egemen olmak vardı... Demokrasi, barış içinde birlikte yaşam umudu olan Kürt kökenli çoğunluğun varlığı yadsınamasa da, dış destekli Kürdistan, en azından konfederal yapılanma özlemi içindeki Kürt siyaset örgütlerinin açılım yorumları çok farklıydı. PKK ya da ayırımcı siyasal Kürt örgütlenmelerinin, son Ortadoğu dengelerinde ABD, AB siyasi merkezlerince bölgede savaşacak en etkin askeri güç olarak görülmeleri ile de bağlantılı PKK ile PYD’de yaşanan değişim hafife alınabilir mi? Altı çizimek koşulu ile, Erdoğan liderliğinde en çarpıcısı Suriye odaklı çelişkilerde, ABD merkezli politikalarla yaşanan büyük yol ayırımı... Ortadoğu bataklığından ABD’ye cenaze taşımama zorunluluğunu yaşayan ABD siyasetlerinde, bölgeden savaşacak ülke, olmadı terör örgütleri bulma arayışları... Sünni İslam üzerinden siyasetten vazgeçemiyen İktidarlarının, planlı olmasa bile sonunda dünya için tehdite dönüşen radikal İslamcı örgütlenmeler, İŞİD’le oluşan kollamacı ilişkileri... Bölgede, PKKPYD ile İŞİD’in her kanlı çatışmalarında; Türkiye içinden İŞİD’in kollanması boyutlarından darbeler alan, İktidarlarıKürt cephesi açılım süreci... İktidarlarının son terör gerekçeli operasyonlarında bile İŞİD’in kollandığı gerçeğinin gözlemlenmesi... Gerçek şu ki, Cumhurbaşkanlığı belirleyiciliğinde hükümetin, demokrasi, seçim sonuçlarına uyma yükümlülüğünde, çıkarcı, ilkesiz siyasetleri ile barışa yönelik yaklaşımları arasında bir farklılık söz konusu değildir. K E ması nedeniyle sıkı duruş korunacak. Yılın son çeyreğinde yıllık enflasyonda yönün tekrar yukarı olacağını düşünüyoruz. Kur geçişkenliğinin süreceği beklentisiyle yüzde 8.4’lük yılsonu beklentimizi koruyoruz” dedi. Gıdada bundan sonraki süreçte ancak sınırlı iyileşme beklediklerini söyleyen Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, ulaştırma kalemindeki artışa dikkat çekerek, “Benzin fiyatlarında daha yüksek bir düşüş bekliyorduk” dedi. Öztok Altınsaç, enflasyonda bundan sonraki süreçte geçici olarak yüzde 6.5’e doğru sınırlı bir iyileşme, yılsonuna doğru ise yeniden yükseliş ile beraber yılı yüzde 7 enflasyonla tamamlamayı beklediklerini vurguladı. ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan’a göre, mevsimsel şartlar ve döviz kurlarındaki artışın etkisiyle eylül ayından sonra enflasyon rakamlarında artış görülecek. TÜİK verilerine göre yıllık bazda en fazla artış yüzde 13.80 ile lokanta ve oteller grubunda gerçekleşirken, ev eşyası yüzde 8.69, konut yüze 8.15 artış gösterdi. Ana harcama grupları itibarıyla temmuzda aylık en fazla düşüş gösteren grup yüzde 4.97 ile giyim ve ayakkabı oldu. Tüketici fiyatları bazında temmuz ayında en yüksek fiyat artışı yüzde 40.5 ile limonda gerçekleşti. l Ekonomi Servisi Yükselişe geçecek Limon lider TL en kötüler arasında ürk Lirası (TL) dolar karşısında yıl başından bu yana en çok değer kaybeden üçüncü para birimi oldu. Doların, ABD ekonomisindeki iyileşmeden aldığı destekle güçlenmesi, gelişen ülkelerin para birimlerinin bu yıl büyük değer kayıpları yaşamasına neden oldu. Dünyanın en büyük sermaye yö T Gıda hız kesti netim şirketlerinden ABD’li şirket Blackrock’ın son raporunda, Türk Lirası’nın dolar karşısında yıl başından bu yana en çok değer kaybeden üçüncü para birimi olduğu görüldü. TL, yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 13’ün üzerinde değer kaybı yaşadı ve gelişen ülke para birimleri arasında en fazla değer kaybı yaşayan para birimi oldu. BlackRock’ın Reuters verilerinden destek alarak hazırladığı tabloya göre, dolar karşısında en fazla kaybı yüzde 16’nın üzerinde düşüş gören Brezilya reali yaşadı. En fazla değer kaybı yaşayan ikinci para birimi ise yüzde 15’lik düşüşüyle Yeni Zelanda doları oldu. Türkiye’ye Asya sermayesi aktı Türkiye’ye Avrupa Birliği (AB) kaynaklı uluslararası doğrudan yatırım sermaye girişi bu yılın 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 47.5 azalırken Asya ülkelerinden gelen uluslararası doğrudan yatırım sermaye girişi yüzde 115 arttı. OcakMayıs döneminde AB ülkelerinden doğrudan yatırım sermaye girişi 2 milyar 905 milyon dolardan 1 milyar 524 milyon dolara gerilerken Asya ülkelerinden sermaye girişi 488 milyon dolardan 1 milyar 49 milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde sermaye girişi en çok azalan ülke ise Hollanda oldu. l Ekonomi Servisi Ekonomide tablo vahim Erdoğan’ ‘Ekonomiden yana kaygım yok’ dedi ama veriler onu doğrulamıyor on dönemde ülke ekomisinde yaşanan gelişmeler, Çin ve Endonezya ziyareti sonrasında uçakta bazı gazetecilerin ekonomiye ilişkin sorularını yanıtlayarak ekonomide ciddi sıkıntılar içinde olunmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı doğrulamıyor. Zira işsizlikten büyümeye, düşen sermaye girişinden ihracat verilerine pek çok önemli gösterge, ülke ekonomisinde tehlike sinyallerinin artık saklanamayacak boyutta olduğunu ortaya koyuyor. Hükümetin ve Merkez Bankası’nın planlardaki hedeflerinden oldukça uzak ve aslında ciddi kaygı kaynağı olacak gelişme ve veriler özetle şöyle; 4 İşsizlik arttı: Şubat ayında yüzde 11.2’ye kadar tırmanan işsizlik oranı, nisan ayı itibarıyla yüzde 9.6’ya geriledi. Ancak geçen yıla göre artışla işsizlik çift haneye yaklaştı. Geçen yılın aynı ayında işsizlik yüzde 9.0 seviyesindeydi. İşsiz sayısı son bir yılda 242 bin kişi artarak 2 milyon 821 bin kişi oldu. 4 İhracat geriledi: İhracat döviz kuru artışına karşın geriledi. Mayısta geçen yıla göre yüzde 18.9, haziran ayında yüzde 6.9 azalan ihracat, ilk 6 ayda yüzde 8.2 azalarak 73.5 milyar dolara geriledi. 4 Dolar 2.80’e yaklaştı: Bu yıla 2.35 liradan başlayan dolar, seçimden önceki iş günü 2.67 lira oldu. Seçimin ardından 2.80’in üzerine çıkan kur, gün sonunda 2.77 liraya, 25 Haziran’da 2.66 lirayla seçim öncesi seviyesine geriledi. Dolar, Suruç’un ardından hızla tırmanışa geçti ve 2.80’e yaklaştı. 4 Yatırımlar düştü: Ocak S Riskler artıyor İngiliz bankası Barclays, Türkiye’nin ülke notu görünümüne ilişkin risklerin arttığını ve büyümeye yönelik aşağı yönlü risklerin yükseldiğini açıkladı. Barclays ekonomisti Durukal Gün, “Son gelişmelerin ekonomiye ilişkin yansımaları negatif” dedi. Siyasi ve jeopolitik risklerin arttığına ilişkin algılamanın dolarizasyonu artırabileceği ve özel sektörün kur uyumsuzluklarının görülebileceğini vurgulayan Barclays, “Türk Lirası’nın değer kaybı muhtemelen Türk varlıkları üzerinde baskı oluşturacak” şeklinde görüş bildirdi. Öte yandan Merkez Bankası’nın faiz politikasına yönelik tahmin yapan Goldman Sachs “Merkez Bankası’nın faiz koridorunun alt bandını yukarı doğru kademeli olarak daraltmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı. l Ekonomi Servisi Çift hanede ta 44 milyar doların altına gerileyen cari işlemler açığı mayıs ayında 44.7 milyar dolar oldu. Cari açığın finansman kalitesi açısından önemli bir gösterge olan net doğrudan yabancı yatırımlar ise geçen yıl ocakmayıs döneminde 5.9 milyar dolar olurken, bu yılın aynı döneminde 4.9 milyar dolara geriledi. 4 Turizmde kayıp arttı: İkinci çeyrekte turizm geliri geçen yıla göre yüzde 13.8 azalarak 7 milyar 733 milyon dolara geriledi. Düşüş büyük ölçüde, rakip ülkelere karşı fiyat kırılmasından kaynaklandı. Turist sayısındaki azalma yüzde 2’de kalırken, gelirdeki azalma daha fazla oldu. 4 İç talep daraldı: İç talep büyümesi son 3 yıldır en düşük döneminde. Yüksek hane halkı tüketimine dayalı harcama ve büyüme, yüksek kredi büyümesiniyle oluşmuştu. Ancak şimdi dışarıdan bol döviz gelmediği için iç talep ciddi oranda düştü. Açık büyüdü GÜVEN E YERLERD TÜİK’in ya yımladığı Ekonomik Güven Endeksi haziranda 79.8’e gerileyerek 2012’den bu yana en düşük seviyelere düştü. Temmuz ayında bir miktar toparlanarak 83.6’ya yükselmek le birlikte endeks hâlâ son 4 yılın en düşük seviyelerinde seyrediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve TÜİK ile yürüttüğü anketlere göre hesaplanan tüketici güven endeksi mayıs ayında 64.3 ile son iki yılın en düşük seviyesine geriledi. Tüketici güven endeksi haziranda da yüzde 2.7 azaldı. 4 Döviz girişleri zayıfladı: Hatta rezerv kayıpları başladı. Yılın ilk 5 ayında 18.5 milyar dolarlık cari açık verirken, ülkeye bilinen kaynaklardan gelen döviz finansmanı sadece 5.8 milyar dolar giriş oldu. Gerisi kaynağı bilinmeyen 8.8 milyar dolarlık net hata ve noksan girişi ve 4 milyar dolara yakın döviz rezerv kaybı oldu. Kalıcı doğrudan yatırım girişleri azaldı. Sıcak para olarak adlandırılan portföy yatırımlarında da çıkış olmaya başladı. İşin baştan belli ve kötü tarafı; o ipine sarıldığımız Merkez Bankası’nın düşük faiz dönemi de kalmadı. Tersine yüksek tutmak zorunda kalacak. l Ekonomi Servisi Nokia Here’yi sattı Nokia’nın harita servisi Here Audi, BMW ve Daimler’den oluşan bir konsorsiyuma satıldı. Anlaşmanın 2.8 milyar Avro seviyesinde gerçekleştiği duyuruldu. Her üç otomotiv devinin de, Here üzerinde eşit hakka sahip olacağı açıklandı. Otomobilleri internetle daha fazla ilişki içerisinde bulunan araçlara çevirmek isteyen otomotiv endüstrisi, Here hizmeti ile bu amaca daha da yaklaşmış olacak. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle