16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 SAGLIK etti. Hastalardan ameliyatla alınan 250 farklı tümör örneğini inceleyen uzmanlar, geri dönüş ihtimali en yüksek türleri saptadı. Araştırmaya katılan Dr. Alastair Lamb bu bilgilerin en fazla risk taşıyan hastaların tespitinde kullanılabileceğini söyledi. Lamb “Bulgular doktorların her bir hasta için, tümörünün özelliklerine bakarak en iyi tedavi yöntemini saptamasına yardımcı olabilir” Ecza deposunda perakende satışa odadan tepki İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurumu tarafından yapılan açıklamada, ecza depolarında perakende ilaç satışının önünü açan yönetmeliğe karşı yasal yollara başvuracakları belirtildi. Açıklamada “Yapılan değişiklik ile ecza depolarına Türkiye’de ruhsatlı olmayan veya EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: SÜKRAN İŞCAN ruhsatı olup da piyasada bulunmayan ilaçları doğrudan doğruya şahsi kullanım için yurt dışından temin etme hakkı verilmiştirYönetmelik değişikliğinin iptali için İstanbul Eczacı Odası olarak yasal yollara başvuracağız” denildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Salı 4 Ağustos 2015 Prostat kanserinin 5 türü var ilim insanları her biri farkKişiye özel tedavi geliştirilebilir B lı genetik imzaya sahip beş farklı tür prostat kanseri tespit dedi. Ancak Lamb yöntemin hastanelerde rutin bir şekilde kullanılıp kullanılamayacağı da da hil, daha yanıtlanması gereken çok soru bulunduğunu vurguladı. Şu ana dek hangi hastada daha acil ve yoğun tedavi gerektiren, saldırgan bir kanser türü olduğunu tespit etmenin güvenilir bir yolu yoktu. Ancak yine de araştırmanın sonuçlarını doğrulayabilmek için daha kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiği söyleniyor. Prostat kanseri, erkekler arasındaki en yaygın kanser türü. Çalışmayı yapan İngiltere Kanser Araştırma Vakfı’ndan Prof. Malcolm Mason bazı türlerin ev kedisi gibi yavaş ve az büyüyüp çok az soruna yol açtığını, bazı türlerin ise kaplan gibi büyüyüp saldırgan bir şekilde yayıldığını söyledi. (BBC Türkçe) Armut yiyen akşamdan kalma olmuyor vustralyalı araştırmacıların son çalışmasına göre armut suyu içmek veya armut yemek, içkili bir akşamın ertesi sabahını çok kolaylaştırabiliyor. Armutun Asya’da yetişen bir türüyle araştırmayı yürüten araştırmacılar, alkol tüketmeden önce armut suyu içen deneklerin hafıza kaybı, baş ağrısı, sese ve ışığa karşı hassasiyet gibi akşamdan kalmalığın tipik özelliklerini çok daha hafif yaşadıklarını kaydettiler. 14 seviyeden oluşan bir akşamdan kalmalık testine tâbi tutulan deneklerin verdiği cevaplarda, armut suyunun akşamdan kalmalığın etkilerini yüzde 16 ile yüzde 21 oranlarında azalttığı görüldü. Araştırma ekibinin başkanı Prof. Manny Noakes Asya armutları ve diğer armut türlerinin yapısının farklı olduğunu ve diğer armut türleri üzerinde de araştırma yapacaklarını söylüyor. Times’ta çıkan haberde ayrıca armuttaki sorbitol maddesinin de kabızlığa iyi geldiği vurgulanıyor. A ‘Yakında kaliteli cerrah bulamayız’ dayalı para kazanma olürk tıbbının iki devi, Çapa’damamalı” dedi. ki İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Teknoloji Tıp Fakültesi ile Cersıkıntısı rahpaşa Tıp FakülteSİBEL İÜ Çocuk Kardiyolojisi’ndeki mali kriz, akaBAHÇETEPE si Bölümü’nden Prof. Dr. demisyenleri de vurRukiye Eker ise ayrılan du. Üniversitedeki akademisyenlerin büyük oranekol isimlerin birçoğu ya özel da cerrahi branşlarda olduğuhastanelere geçti ya da emeknu söyledi. Eker, “Bunun nedeliye ayrıldı, tıp eğitimi büyük ni her şeyden önce maddi duoranda sekteye uğradı. Bu durumun kötüleşmesi ve hemşirum en çok hastaları mağdur re sayısında azalmaların olmaetti. Tam Gün Yasası tartışması, cerrahların istedikleri kolarının sürdüğü yıllarda, çok şullarda, istedikleri ameliyatlasayıda profesör ve doçent ünirı yapamamaversiteden ayrılmaya başlansı, yoğun bamasıyla ortaya çıkan sorunlar, kım yataklarıson yıllarda yaşanan maddi nın azlığı gikriz ile daha da belirgin şekilbi nedenlerde kendini gösterdi. İÜ Tıp Fadir. Binaların kültesi hastanelerinde çalışan durumu da içveya emekliye ayrılan öğretim ler acısı. TetProf. Dr. R. Eker üyeleri ile hastanenin durumu kik yöntemhakkında konuştuk. lerde de sıkıntılar yaşanıyor. Başka yerlerde İyi yetişmiş hekim mükemmel teknolojiler, MR’lar satın alınırken burada bunbulunamayacak lar yapılamıyor” diye konuştu. İÜ İstanbul Tıp FakülteAkademisyenler ile genç cersi Genel Cerrahi Anabilim Darahların gelecek kaygısı taşıdılı Üyesi ve ğını kaydeden Prof. Eker, “TekTürk Cerranik altyapı gerektiren, hemşihi Derneği re gerektiren bölümlerde ayBaşkanı Prof. rılmalar daha fazla oldu. AyrıDr. Yeşim Erlanların çoğu cerrahi, ortopebil, tıp faküldi, KBB, onkoloji bölümlerinde tesi hastaneolurken; çocuk ve nöroloji, dalerine devleProf. Dr. Y. Erbil hiliye bölümlerinde bu ayrıltin bir ödemalar daha az yaşandı. Amaç nek ayırmadığını anımsatarak üniversite hastanelerini, dev“YÖK kanunu farklı. Üniversilet hastaneleri ile birleştirmek” tenin kaynağı kendi döner ser değerlendirmesini yaptı. mayesi. Üniversite hastaneleri parasal olarak mutlaka destek En verimli çağda... lenmeli” dedi. İÜ Tıp Fakültesi İÜ Tıp Fakültesi Plastik Cerhastanelerinin tarihi bir yapırahi Bölümü’nden iki yıl önce sı olduğunu vurgulayan Erbil, emekliye ay“Burasının 500 yıllık bir tarihi rılan, şimdivar. Bu iki fakülteden de dünlerde özel bir yanın insanı yetişmiş, bir sürü merkezde esöğretim üyesi kadrosu ile vakıf tetik ve plasüniversitesi kurulmuş. Devlet, tik cerrahi uzkamu üniversitelerini korumanı olarak mak ve kollamak zorundadır. çalışan Prof. Bu şekilde politikalar devam Dr. Murat Prof. Dr. M.Topalan ederse, her yere eğitim araştır Topalan ise ma hastanesi, üniversite yapışunları söyledi: “Türkiye’nin lırsa 5 yıl sonra kanser hastaen köklü, en büyük üniverlarını ameliyat edecek iyi yesitesinin iki tıp fakültesi götişmiş hekim bulunamayacak. zümüzün önünde eriyip giÜniversite hastanelerinde kim diyor, içimiz acıyor. Böylesenin çözemediği, uzun tedasi bir kurumdan en verimvi görmesi gereken hastaların li çağımda ne yazık ki emeklitedavilerini yapıyoruz. Bu neye ayrılmak zorunda kaldım” denle buralarda performansa l İSTANBUL T Çapa ve Cerrahpaşa’daki hocaların özel hastanelere geçmesi tıp eğitimini sekteye uğratıyor Şizofrenlere ilaç gibi gelen bilgisayar oyunu ambridge Üniversitesi Psikiyatri Bölümü araştırmacıları, tasarladıkları bilgisayar oyununu dört hafta boyunca oynayan şizofreni hastalığına yakalanmış kişilerin bellek ve öğrenme yetilerinde kayda değer bir gelişme kaydetti. BBC’nin haberine göre hastaların da desteğiyle geliştirilen “Peak” adlı oyunun çeşitli zorluk seviyeleri bulunuyor. Oyunda hastalardan çeşitli odalara girip kutulardaki nesneleri bulmaları isteniyor. Buldukları nesneleri daha sonra farklı yerlere yerleştirmeleri ve yeni yerleri hatırlamaları istenen hastaların, “epizodik” ya da “anısal” belleği test ediliyor. Epizodik bellek, bireyin yaşadığı olayların saklandığı hafıza türü olarak tanımlanıyor. Cambridge Üniversitesi Psikiyatri Bölümü’nden Prof. Dr. Barbara Sahakian, oyunu oynayan şizofrenlerin daha sonra yapılan bellek ve beyin işlevi testlerinde çok daha az hata yaptıklarını söyledi. Oyunun, motivasyonu en az hastaların bile dikkatini çekecek kadar ilginç olduğunu belirten Sahakian, “Oyun, şizofrenleri günlük yaşama hazırlıyor. Bu bellek oyunu, şimdiye kadar ilaçlarla ilerleme kaydedemediğimiz yerde bilimsel tedaviye yardımcı oluyor, hem de herhangi bir yan etkiye yol açmıyor” dedi. Hastaları ilaçları bırakmamaları için uyaran Sahakian, bellek oyununun ilaç ve psikolojik tedaviyle kullanılması gerektiğine dikkati çekti. C Nijerya’da çocuk felci bayramı Nijerya, çocuk felci vakası yaşanmadan geçen bir seneyi kutladı. Aşırı dincilerin, aşı karşıtı eylemlerinin yaşandığı ülkede 20 sene önce her yıl bin kadar çocuk, çocuk felcine yakalanıyordu. Nijerya dünyada en fazla çocuk felci vakasının ortaya çıktığı ülkeydi. Ebola aşısı yüzde 100 etkili atı Afrika ülkesi Gine’de Ebola virüsüne maruz kalmış 2 bin kişi üzerinde denenen aşının yüzde 100 etkili olduğu görüldü. The Lancet dergisinde yer alan Ebolaya karşı geliştirilen aşının deneme sonuçlarına göre, Gine’de Ebola hastalarıyla yakın temasta bulunan B 2 bin hastaya aşı yapıldığı, daha sonraki 10 günlük süreçte aşı yapılan kişilerin hiçbirinde Ebola virüsüne rastlanmadığı bildirildi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Direktör Yardımcısı MariePaule Kieny, “Aşının yapılmasının ardından geçen 10 gün içerisinde 2 bin kişinin hiçbi rinde hastalığın bulgularına rastlanmamıştır” ifadesini kullandı. Kieny, araştırmanın sonuçlarının umut verici olduğunu söyledi. Örgüt, daha kesin kanıtlara ihtiyaç duyulduğunu ve aşı denemelerinin devam edeceğini kaydetti. lAA ürkiye’de tanı konulmuş 9 bin 300 kadar HIV/AIDS hastası bulunuyor. Son 5 yıl içindeyse yüzde 40 oranında arttığı, hatta bu yılın ilk yarısında ilaç kullanan hastalara bakıldığında 6 ayda 600 yeni vakanın ortaya çıktığı belirtiliyor. Şüpheli bir durum yaşayan ancak toplumsal faktörler nedeniyle bunun duyulmasını istemeyen birçok bireyse test yaptırmaktan çekiniyor ve bu durum da çoğu kez hastalığın ‘AIDS’te hızlı teste güvenmeyin’ T geç teşhis edilmesine neden oluyor. İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atahan Çağatay, eczanelerde satılan ve kişinin kendisinin yaptığı hızlı AIDS testinin güvenli olmadığını söylüyor ve ekliyor: “Parmaktan alınan küçük bir kanla yapılan bu hızlı testin bazı sakıncaları var. Bir kişi AIDS hastası olup olmadığını, kendisiyle baş başayken öğrenmemeli. Ayrıca hızlı testin güvenirliliği de düşük. Kişi evde yapılan bir testle hasta olduğunu düşünürse toparlanması da zor olabilmektedir. Hekimin yönlendireceği bir yerde bu test yapılmalı. Birçok devlet ve üniversite hastanesinde bu testler ücretsiz yapılıyor. Daha sonra doğrulama testinin yapılması gerekmektedir, o da pozitif saptanırsa tanı kesinleşir.” lSİBEL BAHÇETEPE / İSTANBUL C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle