28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 31 Ağustos 2015 14 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ ‘NEDEN ÖLÜYORUZ’ TEPKİSİ GÜNDEN GÜNE BÜYÜYOR Kavuran öfke Haziran seçimlerinin ardından artan terör olaylarıyla birlikte gelen şehit cenazelerinde iktidara tepki çığ gibi büyüyor. Çatışmalardan ve yaşanan ölümlerden AKP hükümetini sorumlu gören asker ve polis yakınları, AKP temsilcilerini cenaze törenlerinde isteme 7 di ve tepkisini dile getirdi. Şırnak’ta şehit olan Yüzbaşı Ali Alkan’ın ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan’ın kardeşinin cenazesinde AKP hükümetine yönelik söylediği sözler, en fazla dikkat çeken eleştiri oldu. Yarbay’ın sözlerini hazmede meyen birçok AKP’li, yarbayın ordudan atılması, görevden alınması, hatta hapse bile girmesi gerektiğini dile getirdi. Hükümete yönelik son bir ayda şehit cenazelerinden yükselen tepkilerin bazıları şöyle: 1 Kasım seçimlerin seçimidir! Kasım seçimleri için oluşturulan süper hızlandırılmış takvim başladı. AKP Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim tarihini açıklamasının ardından Yüksek Seçim Kurulu da AKP’nin iç işleyişine uygun bir takvimleme yaptı. 12 Eylül’de yapılacak AKP Kongresi’nin hemen sonrasında milletvekili adayları listesi YSK’ye verilecek. AKP Kongresi’nin sonuçları bu partinin 1 Kasım’a nasıl bir aday yelpazesiyle gideceğini de ortaya koyacak. AKP’nin iç gündeminde, üç dönem sınırını dolduran 70 ak saçlının yeniden listelere girip girmeyeceği, başta Saadet Partisi olmak üzere ittifak yapılacak partilerle liste görüşmesi var. Ana akım medya ağırlıklı olarak muhalefet partilerinin içini haberleştiriyor ama aslında içi en karışık parti AKP. Tek başına iktidarı yitirmenin ardından büyük telaşa kapılan AKP milletvekilleri Meclis Başkanlığı seçiminden sonra kendilerini toparladılar, “Usta bize ne yapar eder yeniden iktidar yolunu açar” beklentisine girdiler. Ancak bugünkü gidiş, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarının AKP lehine değişebilecek bir yönde seyretmediğini gösteriyor. HHH Son bir haftadır Mersin, Bursa, Burdur, Ankara ve İzmir’de sokakta halkın nabzını tutmaya çalışıyoruz. Gündemde yanıt bekleyen iki soru var: Akan kanın, artan terörün sorumlusu kim? 7 Haziran seçimlerinden sonra hükümetin kurulamamasının ve tekrar seçime gidilmesinin sorumlusu kim? Farklı kesimlerden insanların bu sorulara verdiği yanıt hemen hemen aynı adresi gösteriyor. Çoğunlukla şöyle cümleler kuruyorlar: “Bunlar hep onun yüzünden oluyor!” “O tepedeki inat etti, hırsıyla memleketi berbat etti...” “Bunlar hep o kendini sultan sanan kişinin yüzünden oluyor.” “Sorumlu belli... belli de halkın ne kadarı bunu anlayacak o belli değil. Ama bu sefer anlayan biraz fazla gibi.” Şehit cenazelerinin ardından gösterilen tepkiler, şehit yakınlarının kapalı kapılar ardındaki ve medya önündeki söylemleri, akan kanda AKP’nin iktidarı kaybetmeme hırsının yattığı yönünde bir ortak kanaatin oluştuğunu gösteriyor. Hükümetin kurulamaması konusunda da yine benzer bir tablo var. AKP her türlü yöntemi deneyerek sorumluluğu üzerinden atmaya çalışacak. Ancak mızrak çuvala sığmıyor. Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a kadar ne zaman konuşsalar, bir yerde kendilerini ele veriyorlar. Erdoğan, “Halk 7 Haziran’da yaptığı hatayı düzeltecek” derken, Davutoğlu da il başkanlarına “Koalisyon kurmayalım, seçime gidelim demiştiniz, işte oldu” deyiveriyor. HHH İşte böyle bir iklimde 1 Kasım seçimlerine gidiliyor. Cumhuriyet tarihinde her seçimin ayrı bir önemi olmuştur. Pek çok seçim için, “Köprüden önceki son çıkış”, “Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi”, “Bu seçimden sonra başka seçim olmayabilir” gibi yorumlar yapılmıştır. Ama bu kez gerçekten Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimine gidiyoruz. Tepede hukuka inanmayan, milli iradeyi işine gelirse önemseyen, parlamentoyu hiçe sayan bir anlayış var. Bu anlayışın seçimi kazanması halinde olacakları yorumlayıp, felaket tellallığı yapmanın âlemi yok. Bunun yerine 3 Kasım 2002 seçimlerine de gönderme yapıp, şu sloganı haykırmak daha akılcı ve daha gerçekçi: Kasımda geldiler, kasımda gidecekler... 1 Başbuğ’dan Yarbay’a mektup ve havuz medyası tarafından hedef tahtasına konulan Yarbay Mehmet Alkan’a, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Sözcü gazetesi aracılığıyla mektup yazdı. Mektup özetle şöyle: “Sevgili Yarbayım; ‘Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye’ söyleminden bir ülkede gurur duyulacak yerde, rahatsızlık duyulursa, o ülkede her şey olabilir. Bir ülkede toplum, sözde askeri vesayeti sonlandıracağız örtüsü altında, bağrından çıkan ordusuna yapılan hukuk cinayetlerine sessiz kalırsa, o ülkede her şey olabilir. Genelkurmay Başkanı’nın terörist, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Başkomutanlık Karargâhı’nın, terör örgütü karargâhı ilan edilmesi ile bir ülkede hukuk cinayetleri cinnet seviyesine ulaşmış ise o ülkede her şey olabilir. 2007’deki Dağlıca olayından sonra, Türkiye’de Türk Ordusu’na adeta bir linç kampanyası açılarak, toplumun terörle mücadeledeki kararlılığına darbe vurulmuşsa, o ülkede her şey olabilir...” l Haber Merkezi AKP Konuşursam beyler rahatsız olur akkari’nin Yüksekova İlçesi Dağlıca Bölgesi’nde 14 Ağustos günü arazi arama tarama faaliyeti yürüten güvenlik güçleri ile PKK’liler arasında çıkan çatışmada ağır yaralanan ve tedavi altındayken yaşamını H yitirerek şehit olan 23 yaşındaki Jandarma Uzman Onbaşı Mustafa Kemal Özata, önceki gün Konya’da gözyaşları içinde toprağa verildi. Yurttaşların taziye dileklerini kabul eden şehidin babası Mehmet Özata son zaman larda terör olaylarının artması ile ilgili soruya “Konuşsam bazı şeyler çok derin. Konuşmayayım. Konuşmama gerek yok. Konuşursam çok diyeceğim var. Beyler rahatsız olur” şeklinde cevap verdi. Düne kadar çözüm diyenler neden şimdi savaş diyor? Zengin olan Doğan’dan şehit olmaz çirkin sözler E enaze sırasında şehit Mustafa Kemal Özata’nın annesi Cennet Özata’nın elinden tutan görevli kadın astsubay, “Teyzem bilmem mi? Zengin olan asker olur mu? Olmaz. Zengin olan; asker de olmaz, şehit de olmaz. Ne güzel evlatlar yetiştirmişsin” dedi. ski RTÜK üyesi Mehmet Doğan, Vahdet gazetesindeki “Yarbay’a Askerlik Dersleri” başlıklı yazısında Yarbay Mehmet Alkan’dan bahsederek “Yarbay uyduruk bir rütbe... Karşı tarafta olsa cesedini itler paylaşırdı” dedi. Türkiye gündemine ‘Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke’ sözleriyle de gelen eski RTÜK üyesi Mehmet Doğan, Vahdet gazetesinde bu kez Yarbay Mehmet Alkan ’ı hedef aldı. Asım Yenihaber takma ismiyle yazan Doğan yazısında seviyesiz bir dil kullandı. Doğan, Yarbay Mehmet Alkan’ın savaşın öbür tarafında bir komutan olması halinde ‘infaz edileceğini’ ve cesedini ‘itlerin paylaşacağını’ iddia etti. l Haber Merkezi C Kardeşten ‘Vatan kaldı mı’ tepkisi emdinli’deki saldırıda şehit olan 30 yaşındaki Piyade Astsubay Üst Çavuş Kenan Ceylan’ın 25 Ağustos’taki cenazesinde kızkardeşi Ebru Ceylan, ağabeyinin tabutuna sarıldığı sırada ‘Vatan sağolsun’ denilmesi üzerine ‘Vatan mı kaldı sağ olacak’ diye tepki gösterdi. Şehidin naaşı cenaze aracına konulurkan vatandaşlar “Şehit olmak istiyorum” diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a da tepki gösterdi. Ağustos’ta kardeşi şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenaze törenine üniformasıyla katılan ağabey Yarbay Mehmet Alkan şehit kardeşine “Ali’m’ diye seslendi ve şapkasını çıkarıp bağırarak “Buradaki vatan evladı daha 32 yaşında. Vatanına, sevdiklerine doyamadı. Bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonradan 23 savaş diyor” diye isyan etti. Askerler tarafından omuzlara alınan şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın tabutu taşınırken ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan bu kez de “Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip ‘Şehit olmak istiyorum’ diye bir şey yok. Git o zaman oraya git” diye haykırdı. Alkan’ın bu isyanı “Askerin sesi” olarak yorumlandı. Ş Başkan seçilene kadar mı? ehit cenazelerinde Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu iki kere protesto edildi. Siirt’te şehit olan er Bahadır Aydın’ın 20 Ağustos’ta Bursa’da gerçekleşen cenaze töreninde Müezzinoğlu bir grup tarafından protesto edildi. Ulucami’de kılınan namaz sırasında caminin hemen arkasında bulunan Kapalı Çarşı esnafı da terörü protesto etmek için işyerlerine Türk bayrakları astı. Kalabalık arasındaki bir kişi, Müezzinoğlu’na, “Sayın Bakan, başkan seçseydik bütün bunlar olmayacaktı değil mi? Bunu siz söylediniz. Başkan seçilinceye kadar ne kadar kan gi Ş decek” diyerek bağırdı. Cenazeye katılardan bazıları Müezzinoğlu’na pet şişe atarak protokolün üzerine yürüdü. Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki çatışmada şehit düşen 27 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Tufan’ın 20 Ağustos’ta gerçekleşen cenaze törenine katılan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı “Sizin yüzünüzden oldu bunlar. Yazıklar olsun” tepkisiyle karşılaşmıştı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da Bingöl şehidi Musa Saydam’ın 16 Ağustos’taki cenaze töreninde pet şişelerle protesto edilmişti. l Haber Merkezi W İhbarlarınız için: cumhuriyetmanset@gmail.com Seçim kabinesi açıklandı. Bütün hafta sonu sosyal medya yeni bakanların eski paylaşımlarını okudu, konuştu paylaştı. Ayşe Gürcan, TT olan ilk seçim bakanı oldu. Ayşe Gürcan’ın eski tweet’leri hafta sonuna damga vurdu. Boşanmış bakanın, mutlu evliliğin formülünü açıkladığı öğrenildi. Şiddetli böreksizlik Seçim hükümeti üyeleri açıklandı, 30 Ağustos tüm yurtta kutlandı... İŞTE YENİ KABİNE C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle