16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 DUNYA ürkiye üzerinden gelen Suriyelilerin başını çekti sığınmacı selinde art arda yaşanan trajedilerin ardından nihayet Avrupa’da “Kollarımızı açalım” sesleri yükseldi. Almanya’nın Bild gazetesi bakanlardan siyasilere, iş âleminin liderlerinden sanatçı ve sporculara ülkenin en önde gelen 100 kişisiyle #refugeeswelcome etiketiyle “Yardım ediyoruz” kampanyası başlattı. 100 önde gelen Alman’ın sığınmacılara destek açıkladığı kampanya için Nobel Edebiyat Ödüllü Herta Müller başyazı kaleme aldı. “Ben de bir sığınmacıydım” diyen Müller, Nazi döneminde yüz binlerce Alman’ın ülkelerinden kaçmak zorunda kaldığını hatırlatıp “Nazilerden sürgüne kaçan herkese sahip çıkıldı. Daha önce başka ülkelerin Almanlar için yaptığını şimdi Almanya sığınmacılar için yapmalı” dedi. “Geçmişten kaynaklanan sorumluluğu” hatırlatan ünlü yazar, “Bunun da ötesinde sempati göstermek insanlık Suriyeli sığınmacılar Kuzey Kutbu’nu dolaşıyor Suriyelilerin Avrupa’ya gidebilmek için son rotası Kuzey Kutbu oldu. Şam’ın 4 bin km kuzeyinde bulunan, Norveç’in Rusya sınırındaki Kirkenes kentinden ayda ortalama 20 Suriyeli geçiyor. Kentin cumarteEDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ si çalışan tek polis memuru, kimi bisikletle, kimi Rus otomobilleriyle sınırı rahatça geçen Suriyelileri Oslo uçaklarına bindirdiklerini, uçaklarda yer yoksa bir gece otelde misafir ettiklerini söyledi. Pazartesi 31 Ağustos 2015 Avrupa ses verdi T eylemidir. Bunu bilmekten çıkmış olanlar, geçmişteki gibi Almanları Almanya’dan kaçırmış olan vatanla ilgili o vahşi kavramı benimsemiştir” çıkışını yaptı. Der Spiegel dergisi ile Süddeutsche gazetesi de yabancı nefretine karşı sığınmacılara destek kampanyası başlattı. Sığınmacıların saldırıya uğradığı Dresden’de binlerce kişi “hoş geldiniz” gösterisi düzenledi. Macaristan sınıra dikenli tellerle duvar örerken, dün Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius buna sert çıktı: “Belli ülkelerin sığınmacıları kabul etmemesi skandal. Bilhassa Doğu Avrupa çok haşin. Macaristan ortak değerleri olan AB’nin bir parçasıdır. Duvar örmek bu değerlere saygısızlık.” Yunanistan’ın Simi Adası açıklarında AB Sınır Koruma Muhafızları ile insan kaçakçıları arasında çıkan çatışmada 17 yaşında bir sığınmacı öldü. Türkiye vatandaşı üç insan kaçakçısı tutuklandı. Rus liderliği ‘sağlıklı yaşar’ Rusya ekonomik krizle boğuşurken, gerçek halk desteği soru işareti olan Devlet Başkanı Vladimir Putin, Soçi’deki konutunda Başbakan Dmitry Medvedev’i ağırladı. Makam değiş tokuşlu tandem kurmalarıyla tanınan ikili, kameralar eşliğinde spor salonuna girdi. Üstüne yapışan beyaz tişörtle vücut çalışan Putin, geçmişteki üstü çıplak fotoğraflarına kıyasla sönük kaldı. Ardından mangal yapan ikili, çay içip fincan tokuşturdu. Bild, Almanya’nın önde gelen 100 kişisiyle sığınmacılara destek kampanyası başlattı. Fransa da sığınmacıların kabulünü istedi Sri Lanka örneği tam isabet! emleket “aklı evvellerden” geçilmiyor. En trajikomik olanı da “kaş yaparken göz çıkaranları”. Türkiye’nin “eline düştüğü” siyasi heyetten birisi, en son PKK’ye karşı Sri Lanka örneğini vermiş, “Ya adamlar silah bırakıp teslim olacak ya da Sri Lanka’daki gibi kökü kazınıp bitecek bu iş” deyivermiş. Sri Lanka hakikaten ibretlik, lakin “kazınan kökler” açısından değil... İç savaşlar nasıl körüklenir; toplumsal sorunlar militarist yöntemlerle nasıl kördüğüm edilir; iktidar gaspı nasıl yapılır; aile derebeyliği nasıl kurulur; mega yolsuzluklara nasıl batılır; 10 yılın sonunda iktidardan nasıl olunur; savaş suçlarıyla nasıl karşı karşıya kalınır; bunlara yol açan “fıtrat” ne menem bir şeydir? Buyrun Sri Lanka’dan da yakın... HHH Sri Lanka dediğimiz, “Seylan” ismiyle de bildiğimiz çay diyarı... Hindistan’ın güneydoğusunda etnik ve dini çeşitliliğe sahip 20 milyon nüfuslu ada ülkesi. Budist Sinhallerin nüfusun yüzde 74’ünü oluşturduğu Sri Lanka’da Hindu Tamiller yüzde 11’le ikinci büyük azınlık. Portekiz, Hollanda ve Britanyalı sömürgecilerden miras Burgherler, Mağribiler, Malaylar ve yerli Veddalar da var. HHH Aslında Sri Lanka, Güney Asya’nın en eski demokrasisi. Britanya dominyonu olarak girdiği 20. yüzyılda 1948’deki bağımsızlık sonrasında Sinhal şovenizmi patlarken, 1956’da “Sadece Sinhalce” dil yasasının tetiklediği Tamil hareketi, ekonomik ve kültürel ayrımcılıkla birleşince militan ayrılıkçılığı yarattı. 1976’da Tamil Eelam Kaplanları sahneye çıktı. 1983’te Colombo’daki Tamil pogromu sonrası başlayan iç savaş 26 yıl sürdü, 100 bin cana mal oldu. 2000’lerde özerk yönetim de kuran Tamiller, intihar bombacısı kemerleri ve kadın bombacıların da “mucitleri”. HHH Dört kez kurulan barış masası her seferinde yıkıldı. Sonuncusu 2008’de çökerken, bir lider dünyaya “vahşetle ayrılıkçı örgüt çökertip toplumsal sorunu çözmemek” diye açımlanacak “Sri Lanka modelini” armağan etti: Mahinda Rajapaksa! İroni bu ya, Rajapaksa, 2005’te Fransa’dan esinli yarı başkanlık sisteminde seçildiğinde kendini “barış adamı” diye sunmuştu. Kaplanları, milliyetçilerle ittifak halinde 2009’un son haftalarında 40 bin sivilin öldürüldüğü askeri kampanyayla ezdi. Tamil sorunu baki. Tamil Ulusal İttifakı parlamentoda, 15 senedir federal yönetim ve ulus olarak tanınmak talebinde ısrarlı. HHH Ülkenin 10 yılına damga vuran “kahraman”ın hali ise acıklı. Rajapaksa 2010’da ikinci kez seçildikten sonra yetkilerini genişletti, kalkınma hamlesiyle yüzde 8’lik büyümeyi sağladı, duble yollar ve mega projelere imza attı. Bugün mega yolsuzluklarla anılıyor. Dünya, ailesiyle hortumladığı 18 milyar doları ve dört ülkedeki gizli hesaplarını konuşuyor. Foreign Policy’ye bakılırsa Washington’da lobilere akıtılan 6.5 milyon doların aracısı Pakistan asıllı fon yöneticisi Imaad Zuberi, Türkiye yönetimi ve MÜSİAD’la pek yakın. Rajapaksa, Ocak 2015’te üçüncü kez seçilme girişimini kişisel referanduma dönüştürdü. Kampanyasında hava kuvvetlerinin askeri uçaklarını dahi kullandı! Yenildi. Rivayet o ki, orduyu devreye soksun diye genelkurmay başkanını; olağanüstü hale hukuki kılıf uydursun diye başsavcıyı seferber etmeye kalkışıp reddedilince, yenilgiyi kabullendi. Siyasi hırsı 17 Ağustos’taki parlamento seçimlerinde bu kez başbakanlığa soyunmasına yol açtı. Yine yenildi. Yerine seçilmiş rakibi, bugün başkanlık yetkilerini parlamentoya iade etmiş durumda. Tamil sivilerin kamplarını ziyaret edip savaş travmasının yaralarını sarmaya çabalıyor. HHH Dünya Rajapaksa’yı otoriterlik, nepotizm ve yolsuzlukla anıyor. Ülkesini Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 173 ülke arasında 165’inci sıraya düşürdü. WikiLeaks sızıntılarına da geçen Tamillere karşı savaş suçları, kuvvetle muhtemel ki eylülde yayımlanacak BM raporunda yerini alacak. Sri Lanka ise mega yolsuzlukların soruşturulması, sivil darbe girişimi, hukukun ve kamusal özgürlüklerin tesisi, Tamillerle uzlaşma, anayasal reformlarla cebelleşmekte. Daha ibretlik örnek mi olur... M Osmanlı öldürdü Papa aziz yaptı Osmanlı’da 1915’te yaşananların 100. yıldönümünde “20. yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapıldı” diyerek Ankara’nın şimşeklerini çeken Papa Françesko, o dönemdeki Süryani katliMelki amlarının kurbanlarından KatolikSüryani piskopos Michaelis Flavianus Melki’yi aziz mertebesine yükseltti. Dün Beyrut’ta törenle aziz ilan edilen Harput doğumlu Melki’nin kilisesi 1895’te yakılmış ve annesi öldürülmüştü. Piskopos olan Melki de 1915’te ErmeniKatolik din adamı Jacques Abraham ile birlikte Osmanlı askerlerince yakalanmıştı. Görgü tanıklarınca İslama geçmeyi kabul etmedikleri için öldürülen ikiliden Abraham’ın kurşuna dizildiği, Melki’nin ise öldüresiye dövülüp kafasının kesildiği anlatıldı. Bild’in kampanyası için başyazıyı Nobel ödüllü Herta Müller kaleme aldı. Lukas Podolski, Alman milli takımı Almanya’da ne kadar büyük yürekler olduğunu biliyorum. Polonya’dan göçtüğümüzde bizi kucakladılar. Sıkıntıdaki insanlara yardım edilmeli. Simi’de ölüm Mesut Özil, Alman milli takımı “Memleket doğduğun değil, doyduğun yerdir” diye bir sözü var. Bu insanlara çalışıp karınlarını doyurabilecekleri yeni bir memleket şansı verelim. ‘Uygur kaçırma ağıyla bağlantılı’ Tayland’ın başkenti Bangkok’ta 20 can alan bombalı saldırıyla ilgili gözaltına alınan ilk zanlıdan, biri Adem Karabağ’a ait gözüken çok sayıda sahte Türkiye pasaportu çıkarken, Tayland polisi ordu tarafından gözaltında tutulan zanlının, bombacı olmadığı, ancak bombaKaradağ lı saldırılarda anahtar rolü oynadığı görüşünde. Polis sözcüsü Prawut Thavornsiri’ye göre zanlının Uygurların başını çektiği göçmenleri kaçıran organize suç örgütlerine bağlı olduğu, sahte pasaportlarla insan kaçakçılığı yapan şebekeleri çökertme opersyonlarına misilleme olarak saldırı düzenlendiği şüphesi üzerinde duruluyor. Türkiye’nin Bangkok Büyükelçiliği zanlının Türkiye vatandaşı olmadığını savundu. Zanlının yakalandığı odayı kiralayan kişinin aynı yerde 4 odayı Ocak 2014’ten beri Ahmet Mehmet Emin Ayşe adına kaydettirdiği öğrenildi. kinci Dünya Savaşı’ndan beri anayasal pasifizmi benimseyen Japonya’da, tam da o felaketlerin 70. yıldönümünde, Başbakan Şinzo Abe’nin ülkeyi yeniden askeri güç haline getirme girişimlerine tepki katlanıyor. Savaş yasasına isyan İ Diktatör müsün? Başkent Tokyo’daki parlamento önünde toplanan on binler, Japon Öz Savunma Kuvvetleri’nin müttefiklerle “ortak meşru müdafaa” adına ülke dışındaki askeri operasyonlara katılmasına imkân tanıyan yasa tasarılarını protesto etti. “Abe diktatör müsün?”, “Faşist bozguncular”, “Asla affetmeyiz” ve “Savaşma barış” yazılı dövizler taşıyan eylemciler başbakanı istifaya çağırdı. Göstericiler arasındaki Masako Suzuki, “Anayasanın 9. maddesi sayesinde, Japonya 70 yıldır savaş yüzü görmedi. 9. madde bizim temelimiz” dedi. Keniçi Ozawa “Abe hükümetinin aşırılıklarını bir kenardan izleyemem. Japonya yeniden savaşa gidebilecek bir ülkeye dönüşebilir” korkusunu dile getirdi. Tokyo’da yağmura rağmen polise göre 30 bin, organizatörlere göre 120 bin kişinin katıldığı eylem, 1960’lı yıllardan bu yana ülkedeki en geniş katılımlı kitle hareketlerinden biri oldu. Ülke genelinde de eylemler vardı. Toyota’nın memleketi Nagoya’da tren istasyonunda toplanan bir grup anne “Çocuklarımızı koruyun!” sloganları attı. Geçen hafta yasa tasarısına karşı çıkan barolar birliği ve akademisyenlerin düzenlediği yürüyüşün ardından, bir grup üniversite öğrencisi parlamento önünde açlık grevine başlamıştı. Atina’da Alman yolsuzluğu Yunanistan’daki ekonomik krize karşı en sert tavrı takınan Almanya’nın, krizden 100 milyar Avro kârlı çıktığı haberinin mürekkebi kurumadan, Atina’daki yolsuzluk soruşturmaları Alman teknoloji devlerine uzandı. 1990’ların sonunda kazandığı telekom ihaleleri için Yunan yetkililere 70 milyar avro rüşvet yedirmekle suçlanan Siemens’in, 19 eski yöneticisinin mahkeme önüne çıkarılması bekleniyor. Yıllarca bütçeden en büyük payı orduya ayıran Yunanistan’da rüşvet geleneğine Alman silah sanayii de uymuş. Yunan yargısı, otomobil üreticisi Daimler’in 100 milyon Avro’luk askeri araç ihalesini rüşvetle aldığına dair soruşturma başlattı. übnan çöp krizinin tetiklediği “Kokuştunuz” protestolarıyla yolsuzluğun kanıksanmasından kurtulurken, eylemler hız kesmiyor. Önceki gün başkent Beyrut’ta hükümet binaları yakınındaki tarihi Şehitler Meydanı’nda her yaştan on binlerce Lübnanlı toplandı. Bayraklar sallayıp “Hepiniz aynısınız”, “Halk rejimin düşmesini istiyor” diye bağıran kitlenin yaratıcılığı dikkat çekti. Grinin 50 Tonu filmine atıfla “Yalanın 50 Tonu”, Taht Oyunları dizisine atıfla “Siyasilerimiz Çöp protestosundan hükümete ültimatom L John Snow’dan az biliyor” diyen gençler, Lübnan’da tartışılan ABDLübnan vatandaşı porno yıldızının fotoğraflarıyla “Mia Khalifa siyasilerden daha edepli” görüşünü dile getirdi. 23 yıllık meclis başkanı Nebih Berri bir posterde Baba filminin Don Corleone’si, 128 milletvekiline ithafen hazırlanan “Ali Baba ve 128 Haramiler” posterinin Ali Baba’sı oldu. Eylemciler taleplerinin karşılanması için “üç gün mühlet” tanıyıp aksi takdirde tansiyonu yükselteceklerini duyurdu. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle