Katalog

Perşembe 27 Ağustos 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ZARİFE SELÇUK Dekanı tehditten Danıştay’a SYK’nin Aragili davada “öldürmeye telık 2014’te şebbüs” suçlamasıyla yarhâkimliğe gılandı. 1999’da da öğrenatadığı Zafer ciyken o dönem Hukuk Fakültesi Dekanı olan Özbek’in 1999’da İsProf. Dr. Aysel Çelikel’i tanbul ÜniversiteCANAN gizli örgüt gücünü kulsi Siyasal Bilgiler COŞKUN lanarak tehdit ettiği geFakültesi’nde öğrenrekçesiyle 2 yıl 8 ay hapsi isciyken o dönem Hukuk Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. Aysel tendi. Çelikel’i tehdit ettiği için hakÖzbek’in aynı dava kapsakında dava açıldığı ortaya çıktı. mında 1 yıl emniyet gözetimiÖzbek aynı zamanda, İstanne alınması talep edildi. İstanbul Üniversitesi’nde 5 Aralık bul Üniversitesi’nde 90’lı yıl1996’da sol görüşlü 3 öğrencilardaki öğrenci çatışmalarınin yaralanması ile ilgili davanın tanınmış simalarından öğda “öldürmeye teşebbüs” suçla renci Özbek hakkında hazırmasıyla yargılandı. Özbek o dö lanan iddianamede, Özbek’in nem ülkücü öğrenciler arasında Çelikel’in damadının eviöne çıkan isimlerden biriydi. ni telefonla arayarak, “Aysel HSYK’nin geçmişteki ülküÇelikel’e söyleyin, ülkücülerle cü faaliyetlerinden dolayı 9 yıl uğraşmasın, cezasını ağır ödeyecektir” dediği o dönem baboyunca mesleğe kabul etmesına yansımıştı. Prof. Çelikel diği öğrenilen Özbek, İstanbul Üniversitesi’nde 1996’da Aydın bu tehdit üzerine, savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. ÇeÇavlan Erdoğan, Ali Yılmaz ve likel suç duyurusu dilekçesinde Filiz Ünal’ın yaralanması ile il haber 7 Danıştay Tetkik Hâkimliği’ne atanan Zafer Özbek’in, 90’lı yıllarda ülkücü faaliyetleri sırasında dönemin Hukuk Fakültesi Dekanı Çelikel’i tehdit ettiği için hakkında dava açıldığı ortaya çıktı H yaşananları şöyle anlatmıştı: “Vize sınavları yapılırken öğrenciler arasında çatışma çıktı. Öğrenciler panik halindeydi. Zafer Özbek birkaç arkadaşıyla koridorda dolaşıyordu. Bu kişinin varlığı öğrenciler arasında korku yaratıyordu. Fakülte öğrencisi olmadığı için ayrılmasını istedim. Bana pervasızca ‘sizin sağlayamadığınız güvenliği ben sağlıyorum’ yanıtını verdi. Ayrılırken de hakaretvari sözler sarf etti. Bunun üzerine Rektörlüğe başvurdum. Eşim adına kayıtlı, damadımın kullandığı telefonu arayıp beni tehdit etmiş.” Çelikel, sanık Özbek’in, hakkında soruşturma başlatan dönemin SBF Dekanı Prof. Ülkü Azrak’ı da telefonda “Soruşturma için hesap sorulacak” diye tehdit ettiğini ‘Güvenlik benim’ iddia etmişti. Özbek, HSYK’nin Aralık 2014’teki atama kararıyla mesleğe kabul edilerek Danıştay Tetkik Hâkimliği’ne atandı. Özbek’in hâkimlik mesleğine kabul edildiğini gazetemizden öğrenen Prof. Çelikel çok geçmiş bir konuyu tekrar canlandırmak istemediğini belirterek, “O dönem ülkücüler üniversitede etkindi. Şaşırdım bu duruma. Böyle yargılanmış bir kişinin, beraat etmiş olsa dahi hâkim olması mümkün değildir diye düşünüyorum. Son derece titiz davranılıyor hâkim atamalarında. En ufak bir şüphe dahi varsa yapılmıyordu. Bu olayı şaşırarak karşıladım” diye konuştu. lİSTANBUL 45 Gün Başlamamışken Nasıl Bitmiş Oluyor? er şeyin anayasaya uygun yürütüldüğü iddia edildiğine göre önce anayasadaki kuralları anımsayalım. “Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek Başbakan’ın teklifi üzerine bakanları atamak ve görevlerine son vermek.” (mad 104) “Bakanlar Kurulu, başbakan ve bakanlardan oluşur. Başbakan, cumhurbaşkanınca Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından atanır. Bakanlar..... Başbakanca seçilir ve cumhurbaşkanınca atanır... (Mad. 109) “116’ncı madde gereğince seçimlerin yenilenmesine karar verildiğinde Bakanlar Kurulu çekilir ve Cumhurbaşkanı geçici Bakanlar Kurulu’nu kurmak üzere bir başbakan atar.” (Mad. 114) Şimdi de Cumhurbaşkanlığı’ndan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Başbakanlığa gönderilen ve Resmi Gazete’de yayımlanan resmi yazıların ilgili bölümlerini okuyalım. “BAŞBAKANLIĞA İLGİ: 9/6/2015 tarihli ve 68244839150.011408 sayılı yazımız. Bakanlar Kurulu’nun yeniden kurulması için, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 109’uncu maddesi uyarınca, Konya Milletvekili ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet DAVUTOĞLU görevlendirilmiştir.” (9 Temmuz 2015 / Mükerrer sayı) “BAŞBAKANLIĞA İLGİ: a) 24/08/2015 tarihli ve 68244839120.021503 sayılı yazımız. b) 25/08/2015 tarihli ve 6947126530001/9242 sayılı yazınız. İlgi (a) yazımız ile Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar verildiğinden, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 114’üncü maddesi gereğince, Konya Milletvekili ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet DAVUTOĞLU geçici Bakanlar Kurulu’nu kurmak üzere Başbakan olarak atanmıştır.” (25 Ağustos 2015 / Mükerrer sayı) HHH Hukukun temel kuralıdır. Eğer yapılacak bir işlem ya da işlemin tanımı açıkça yapılmışsa yoruma kapalıdır ve yok sayılması ya da yorumlanması olanaksızdır. Bu kurala uyulmazsa yapılan işlem geçersiz sayılır. Kıdemli bir adliye muhabiri olarak izlediğim duruşmalardan, tanıdığım gerçek yargıç, cumhuriyet savcısı ve avukatlarla devleşmiş hukuk hocalarımdan böyle öğrendim. Anayasaya göre cumhurbaşkanı ya atar ya atamaz. Atanan başbakan da istifasını sunar, ya da kibar bir dille “görevden affını diler” ama görevi iade edemez. Resmi Gazete’de devlet kayıtlarına giren ilk açıklamada “atamadan” söz edilmiyor. Anayasada olmayan bir işlem söz konusu. Türkiye bir hukuk devleti olsa millet ayağa kalkar. Başbakan’ın basın toplantısındaki cümleleri de ilgi çekici. İlk görevlendirmeyi devlet görevi saymıyor. O nedenle de basın toplantılarını parti merkezinde yaptığını belirtiyor. Atandığı vurgulanan ikinci açıklama sonrasında da devlet görevi olduğu için Başbakanlık’ta yaptığını söylüyor. Ben pek anlayamadım. HHH Hukuksuzluğun kol gezdiği bir süreçte hukuktan söz etmek kara mizah gibi. Ama gazetecinin de tarihe not düşme görevini savsaklama hakkı yok... Zaten kararları kesin olan Yüksek Seçim Kurulu onayladıktan sonra kim ne diyebilir ki... Çelikel: Şaşırdım H Prof. Dr. Aysel Çelikel DİYANET’E 5.7 milyar yetmeDİ milyar liralık bütçesi tam 11 bakanlığın bütçesini geride bıraktığı halde yetmeyen ve Maliye’den ek ödenek isteyen Diyanet İşleri Başkanlığı, gözünü Vakıf gelirlerine dikti. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, katıldığı özel bir TV programında, eskiden bütün vakıf gelirlerinin kendilerinde bulunduğunu hatırlattı ve bu uygulamaya geri dönülmesini istedi. Görmez, başta Fatih Camii, Sultanahmet Camii olmak üzere bütün vakıfların gelirlerinin kendileMehmet Görmez 5.7 Vakıf gelirlerini de istiyor rine bağlanması halinde, ek ödenek talebi ihtiyacı kalmayacağını öne sürdü ve şöyle dedi: “Vakıf gelirleri, Diyanet’e bağlıyken, Sultanahmet Camii imamımın maaşı, Diyanet İşleri Başkanı’nın şimdiki maaşından fazlaydı.” Diyanet’in 11 bakanlığı geride bırakan bütçesinin abartıldığını da söyleyen Görmez, “Bizim bütçemizin yüzde 96 küsüru maaşlara gidiyor” dedi. Programda Fethullah Gülen’i de eleştiren Görmez, şunları söyledi: “Efendim, Peygamberimizle görüşüyor, şöyle rüyalar görüyor’ vs. Bunların İslam nazarında hiçbir geçerliliği yoktur. Kuran ve sünnet dururken kimin haddine? Hangi rüya Kuran’ın ve sünnetin önüne geçebilir.” lHaber Merkezi stanbul’daki Caferi cemaatine İİmam 35 yıldır hizmet veren Bağcılar Ali Camisi’nin elektriği, 20 35 yıllık Caferi camisinin elektriği kesildi dığı için 5 yıldır ödemiyor. İmam İbrahim Şeren, “Şia gençliği vatanına, bayrağına bağlı olduğu kadar, dinine bağlıdır. Kirli ellerini bu gençlerin üzerinden kaldırmaları gerekenler, kaldırmalıdır. Kardeş kanı akıtmayı hedefleyenlere devlet yetkilileri bu ülkenin bütün şehirlerinde dur demeli ve bu zihniyeti görevden almalıdırlar” diye konuştu. İmam Ali Camii Derneği Başkanı Musa Şeren ise, şöyle konuştu: “30 yıldır ödeniyordu. Müftünün mezhebe bir takıntısı var galiba Kaymakamımız ile görüştük, yapılanı doğru bulmadığını söyledi. Bağcılar Müftüsü ‘Bu camilerin 5 yıl önce Diyanet’e devrini istedim. Devretmedikleri için elektriklerini ödemiyoruz’ dedi.” l İSTANBUL/Cumhuriyet bin liralık borç yüzünden dün kesildi. Cemaat, mum ışığında kılınan akşam namazının ardından, cami önünde toplanarak, borcu ödemeyen ilçe müftüsünü protesto etti. Diyanet, caminin kendisine devrini isterken elektrik faturalarını da devir yapılma Basın Kartı Yönetmeliğinde yapılan değişikliğe tepki asın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nce Basın Kartı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik basın meslek örgütlerini ayağa kaldırdı. Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) , “Bu yönetmeliğin amacının keyfi sarı basın kartı dağıtımı olacağı açıktır” dedi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, değişikliği yok saydığını açıkladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası ise 29 Ağustos Cumartesi saat 11.00’de Cağaloğlu’ndaki Gazeteciler Restoranı’nda bir basın toplantısı düzenleyecek. 94 bileşenden oluşan GÖP’ten yapılan açıklamada, “Birçok alandaki uygulamalar gibi yine ‘oldubitti’ ile karşı karşıyayız. Geçici hükümetle yönetilen Türkiye medyasında, basın kartı yönetmeliğine getirilen ve Resmi Gazete’de yayımlanan ‘za ‘Değişikliği yok sayıyoruz’ B mansız’ değişiklik, tüm basın kuruluşlarını tedirgin etmiştir” denildi. Değişikliğin basın kurumlarından habersiz, basın kartları komisyonu üyelerinin bilgisi olmadan meslek örgütleri yok sayılarak gerçekleştirildiği belirtildi. Açıklamada “Böylesine bir ‘oldubitti’ değişikliği kabul etmemiz olanaksızdır” denildi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen de “Tek kişilik komisyon, devlet güdümünde gazetecilik istemiyoruz. Bu antidemokratik değişikliği protesto ediyor ve yönetmeliğin iptali için yasal işlemleri başlatıyoruz” dedi. Değişikliğin siyasi bir hamle olduğunu ifade eden Başkan Dikmen, “Basın Meslek Örgütleri’nin görüşünü yok sayan ve apar topar yapılan bu değişikliği bizler de yok sayıyoruz” dedi. lİSTANBUL/Cumhuriyet Erdoğan yine basını, yazarları, muhalefeti hedef aldı Yazara cezaevi gazeteye kilit umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 10. kez Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda topladığı muhtarlara hitaben yaptığı konuşmada yine basını, yazarları ve muhalefet partilerini hedef aldı. Bazı gazete ve yazarları “teröre destek vermekle” suçlayan Erdoğan, “Bölücü örgütü şirin gösterme çabalarının tahammül sınırlarını aşmaya başladığını” belirtti. Erdoğan, “Kamboçya’da 2 milyon insanı öldüren Kızıl Kmerler’le aynı yöntemi kullanan bu bölücü örgütü şirin gösterme çabaları artık tahammül sınırlarını aşmaya başladı. Türkiye’deki bölücü terör örgütüne gösterdikleri yaklaşımı Avrupa’da gösterenlerin başına gelmedik kalmaz. Medya kuruluşuyla kapısına kilit vurulur, STK’yse kapatılır, yazarsa mahkemeye çıkar cezaevine konulur” dedi. Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na hü C Erdoğan’dan ‘delikanlı’ yorumu D avutoğlu’nun geçici seçim hükümeti davetlerine çoğunlukla gelen “ret” yanıtlarına Erdoğan sosyal medya üzerinden cevap verdi. Erdoğan, “Delikanlıca hükümette yer alıp, mil let için hazırladığı projeleri hayata geçirme iradesi göstermeyenlerin, millete söyleyecek sözü yoktur” dedi. Türkiye’yi Meclis’in seçime götürmesini sağlayacak tüm yolların kapatıldığının millet tarafından görüldüğünü söyleyen Erdoğan, “Bu millet dayatmaya, alavereye dalavereye gelmez. Bu milletin karşısında dürüst ve harbi olacaksınız” dedi. Doğan’a el konulacak, Cumhuriyet susturulacak witter fenomeni Fuat Avni, attığı tweet’lerde seçim öncesinde muhalif medyaya geniş çaplı operasyonların yapılacağını öne sürdü. Fuat Avni’ye göre gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, IŞİD’e giden TIR’ları haber yaptığı için casusluktan tutuklanacak, gazetemiz susturulacak. Cemaat medyası, İpek medyası, Sözcü, Taraf ve Doğan medyası ise sırasıyla havuza atılacak. Muhalif medyaya yönelik geniş çaplı operasyonların yapılacağını iddia eden Fuat Avni, “Yezid, muhalif medyanın susturulmasını emretti. (...) Aşamalı olarak muhalif medyaya operasyon yapılacak. Hedefte sırasıyla, Cemaat Medyası, İpek Grubu, Sözcü ve Taraf gazetesi ile Doğan Medyası var. Gazete ve televizyonlara el konulacak. Görev paylaşımı yapıldı. İstanbul Adliyesi Sözcü’ye, Ankara Adliyesi İpek Medya Grubu’na ve STV’ye çalışıyor. Vergi denetmenleri Taraf’a, MASAK ise Doğan Grubu’na yoğunlaştı. Kumpas sürecini, Ankara Başsavcısı Harun Kodalak ile İstanbul Adliyesi’nde savcı olan kayınbiraderi Orhan Kapıcı yürütüyor. IŞİD’e giden TIR’ları haber yaptığı için Can Dündar da unutulmuş değil. Casusluktan tutuklatıp Cumhuriyet’i susturmayı planlıyorlar” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi : Fuat Avni T HP Disiplin Kurulu eski Iğdır Milletvekili Sinan Oğan’ı oybirliğiyle pa rtiden ihraç etti. Oğan, 7 Ha zira seçimlerinde aday gösterilm n mesi sonrasında parti dis eipl nine aykırı açıklamaları ne ide niyle disipline sevk edilmişt Oğan’ın attığı “Türk milliy i. etçile MHP, Sinan Oğan’ı ihraç e tti kümeti kurma görevi vermeyişinin nedenini anlattı. Erdoğan, “Beştepe’nin adresini bilmeyenlere, koalisyona hayır diyenlere, bu makama hakaret edenlere ben hangi görevi verecektim” dedi. Erdoğan, “Şahsımı hedef alarak sorumluluktan kaçmaya çalışıyorlar. Varsa yoksa Erdoğan aşağı, Erdoğan yukarı. Ya seçime ben girmeyeceğim ki. Se çimde milli irade tecelli edecek, inşallah bunlara fırsat vermeyecek sonuç çıkacak ve istikrar devam edecek. Türkiye’ye ayrımcılığı sokmanın gayretinde olanlar var. İşte buna fırsat vermemek için inanıyorum ki önümüzdeki 1 Kasım istikrar mı, istikrarsızlık mı, bunun seçimi olacaktır. Buna gayret etmemiz lazım” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet M rinin partisi MHP, Osmanlı’ nın başkenti, Türk dünyasının gözbebeği İstanbul’da HDP’n in risinde kaldı. Başarı nered gee?” şeklindeki tweet büyük yan kı bulmuştu. Oğan’ın partiden racına gerek olmadığı yön ihün karar alan MHP Iğdır İl Ba de şkanlığı tümüyle görevden alın mıştı. Bahçeli: Seçim güvenliği yok, dikkatli olun HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, önceki gün Ankara’da olağanüstü toplantıya çağırdığı il başkanlarına 7 Haziran’dan sonraki süreci detaylarla anlattı. Bahçeli, iki kez kendileriyle görüşen ancak “koa M lisyon hükümeti kuralım” demeyen Davutoğlu’nun basının karşısında görüşmeyi yanlış anlatan ifadeler kullandığını söyledi. Bahçeli, bundan böyle Davutoğlu ve AKP ile ilgili açıklamaları kameraların önünde yapacağı nı, çünkü AKP’nin ‘çarpıtmalarda bulunduğunu’ belirtti. “Seçim güvenliği yok, dikkatli olun” diyen Bahçeli, “Terörün ve provokasyonların yoğun olduğu bu süreçte çok dikkat edeceksiniz” dedi. l SELDA GÜNEYSU /ANKARA C M Y B