16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 27 Ağustos 2015 yorum TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 18 Partinin en güçlü mesajı lideridir Genelkurmay’ın yolu cemevinden geçmiyor vet, bir siyasi partinin “en etkili mesajı” liderin kendisidir. Kadrolar, program, tüzük, slogan, seçim, vaat vs. hepsi liderden sonra gelir. Lideri, halk beğenmiş ve benimsemiş ise parti iktidar olur. Seçimler 4 yılda bir yapılır. İnsan hayatı ise sınırlıdır. Lideri sınayıp durmak hayata da partiye de yazık etmek olur! HHH İngiltere, hayata en değer veren ülkelerdendir. Liderin veya çevrenin hatırı için dönüp dönüp bir şans daha kimse kimseye tanımaz. İşçi Partisi 1979 yılında seçimi kaybetti. Lideri değiştirmeden iktidar olamayacağını gördü. Çünkü değişimin en güçlü mesajı liderin değişmesi idi. Tam dört ayrı lider denendi. Michael Foot (198083), Neil Kinnock (198392), John Smith (199294), Margaret Becketh 1994... Nihayet Tony Blair’i buldular. Ve Muhafazakârları yenerek 3 dönem aralıksız iktidarda kaldılar. HHH Geçen mayısta İşçi Partisi yine kaybetti. Ertesi gün genç yetenekli liderleri Ed Milliband istifa etti. Şimdi iş arıyormuş. Çünkü siyaseti bırakmanın da etik olacağına karar vermişti. Miliband 1969 doğumlu! Önceki lider Gordon Brown da seçimi kaybedince istifa etmişti. Şu sıralarda da İşçi Partisi fellik fellik yeni lider arayışında. Tüzüğü de değiştirdiler. E enan Ceylan, üç gün önce Hakkâri Şemdinli’de şehit oldu. Tokatlı Alevi çocuğuydu. Önceki gün iki ayrı cenaze töreniyle uğurlandı. İlki inançlarına uygun olarak cemevinde yapıldı. Ama askeri ve mülki erkân cemevine gelemezdi. Onun için daha sonra kaymakamlığın önünde “resmi tören” düzenlendi. Bu ilk değildi. Barış Aybek, 11 Ağustos’ta Şırnak’ta şehit oldu. Malatyalı bir Alevi ailenin oğluydu. Cenazesi “devlet erkânı katılacağı için” apar topar camiden kaldırıldı. Özkan Ateşli, 2012’de Foça’da PKK’nin bombalı saldırısında hayatını kaybetti. Aleviydi, ailesi cenazesinin cemevinden kaldırılmasını istedi. İstanbul Haramidere Cemevi’nde cenaze töreni yapıldı. Ama asker, “Devlet cenazesi camide olur” diyerek cenazeyi kaçırırcasına Ataköy Camii’ne götürdü. “Bu ülkede şehit olabilirsin ama Alevi olarak gömülemezsin” dedirten o kadar çok şehit cenazesi olayı yaşandı ki bunlar bizim duyduğumuz birkaç örnek. Devlet seni Alevi olarak askere alır, savaştırır. Öldükten sonra ise bedenine el koyar ve kendi inancına göre gömer. K Lideri partinin parlamento grubu seçiyordu. Şimdi tüm partili üyeler, 12 Eylül’deki lider seçimi için en güclü aday radikal, Jeremy Corbyn.. Herkes, partisini iktidar yapamazsa onun da istifa edeceğinden emin. Bu İngiliz centilmenliğine özgü bir kural değil. Dünyanın öteki ucunda da böyle. Taiwan’da da böyle. Başbakan Yihuah, partisi belediye seçimlerinde oy kaybetti diye parti liderliğini de bıraktı, Başbakanlığı da! Oralardan örnek vermek Erdal İnönü’ye haksızlık olur.. Erdal Bey de, “Denedik olmuyor. Ben istifa ediyorum!” dediğinde Başbakanlığa vekâlet de ediyordu. HHH Siyaset ve istifa Arapçadan geçme sözcükler. Aralarındaki bağ bu yüzden anlaşılmıyor. Siyaset “seyis” ile ilişkili; “At bakımı, at terbiyesi” anlamına geliyor. Seyislik bir tür meslek yani. Bizimkilerin, ömür boyu yapmak istemeleri ikisini birbirine karıştırmalarından mı acaba? Oysa Anadolu’da kullanılan o güzelim deyimi akıllarından çıkmaması gerek. “Üç günlük seyislik ile kırk yıllık at b.ku karıştırmamak” gerek! HHH Hüsran varsa siyasetin önünü ancak istifa açabiliyor. [email protected] [email protected] Yani seçimi değil, önce liderleri yenilemek gerekiyor. www.ahmettan.com İngiliz, Alman, Fransız bunu uyguluyor, demokrasileri tıkır tıkır işliyor. Oysa “istifa” bu topraklara ait bir kurum; “af dileme” kökünden türeme. Ansiklopediler, “istifa” sözcüğünün geçtiği ilk kaynağı “Kâbusname” diye gösteriyor. Bu eser, Ziyari Hükümdarı İskender Keykavus’un 1082 yılında yazdığı bir tür uzun öğütname. İyi bir devlet adamında bulunması gereken özellikleri anlatıyor. Türkçeye kazandıran, Sultan 1. Murat’ın emriyle Mercimek Ahmed’miş. (1432) Bugünkü dile ise ilk O. Şaik Gökyay, sonra da Atilla Özkırımlı çevirmiş. Kâbusname’de yönetenlerliderler için en can alıcı nasihat mı? Özür (af) dileyecek duruma sakın düşme? Nasıl mı? Hata yapmayarak. Yaparsan da istifa et! Kardeş, kardeşi vurur mu? 960 yılıydı: İktidarın, TBMM’de gazete ve dergilerin “yıkıcı, gayrimeşru ve kanun dışı” faaliyetlerini Meclis’e bildirmek için kurduğu Tahkikat Komisyonu, Meclis’le ilgili bütün yayınları yasaklamıştı. 27 Nisan 1960’ta muhalefet lideri İnönü, Tahkikat Komisyonu’nu eleştirince, iktidar partisi oylarıyla ona, on iki oturum Meclis’teki toplantılara katılmama cezası verildi. Ardından siyasal etkinliklerin yayımlanması da yasaklandı. Tahkikat Komisyonu’na sivil ve askeri savcıların ve yargıçların tüm yetkileri verildi: Evler basılabilecek, eşya ve evraka el konabilecekti. Üniversite öğrencileri, demokrasi dışına çıkılmasına karşı eylemlere başladılar. Sonra polis şiddeti sergilendi, bir öğrenci öldü, birçoğu yaralandı. O zaman tıp öğrencisiydim. Bir gün öğleden sonra Taksim’den Galatasaray’a doğru yürüyordum; birdenbire arkamdan, önümden, sağımdan, solumdan sesler yükseldi; kalabalık bir genç topluluğu sözleşmişler gibi aynı anda, bir ağızdan bir ezgi söylemeye başladılar: Olur mu, böyle olur mu? Kardeş kardeşi vurur mu? Kahrolası diktatörler, Bu dünya size kalır mı? Büyükbabamın katıldığı Plevne Savaşı sırasında bestelenmiş eski bir türkünün melodisiyle söylenen bu sözler, içimi titretti. Bu türküyü babaannem söylerdi, büyükbabamı anımsadığında söylerdi: Tuna nehri akmam diyor, Etrafımı yıkmam diyor, Anlı şanlı Osman Paşa Plevne’den çıkmam diyor. Bu sözler, bu melodi, beni üstüme alaylarla, taburlarla, topla tüfekle gelecek düşmana karşı bile yürütürdü, topum tüfeğim olmasa da yürütürdü. Bu türküyü söyleyenlerle beraber caddeye indim, trafiği tıkayan ve Taksim’e doğru yürüyen öğrenci selinde kayboldum. Sonra gün geldi, devran döndü, bu dünya tabii ki diktatörlere kalmadı. Aradan bunca yıl geçtikten sonra bakıyorum; geçmişin dersi unutulmuş, her şeyde başa dönülmüş: Önce Güneydoğu’da halka Kürtçe seslenen, “Kürt sorununu kesinlikle çözmemiz gerekir” diyenler, Kürtlerle yapılan ve sulhçul sonuçlara varması beklenen konuşmalara son vermişler, silaha sarılmışlar; Kürtler de silaha davranmışlar. Bu memlekette düne kadar birbirini kardeş bilenler ve birbirimizi kardeş bilmemiz gerektiğini düşünenler şimdi vuruşuyorlar. Haber bültenleri cenazelerle dolu. Ülkeyi parçalayacak, binlerce gencini şehit edecek, geri kalanımızı perişan edecek bir iç savaş şekilleniyor, şekillenmesi isteniyor! Bunca yıl sonra kalkıp, sokağa inip, tıbbiyede öğrenciyken arkadaşlarımla söylemiş olduğum o türküyü arkamdan kimse gelmese bile tek başıma ve yüksek sesle yeniden çığırmanın zamanı geldi galiba! 1 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK levi Bektaşi Federasyonu Genel BaşA kanı Baki Düzgün’e göre bu Alevilere en büyük hakaret, yurttaş olarak varlı Meclis’te anlatacaklar ğını inkâr etmek. Düzgün’den öğreniyoruz ki Alevi dernekleri yıllardır Genelkurmay’a “Alevi şehitlerimizin cenazesini cemevinden kaldırmak istiyoruz” diye başvuruyor. Aldıkları yanıt ise “Bu bir devlet sorunu. Devlet resmi olarak kabul etmeli ki biz de resmi töreni cemevinde yapalım” oluyor. Federasyon, Alevilere yönelik tehditler, provokasyonlar ve şehit cenazelerinde yaşanan ayrımcılık konusunda bugün Meclis’te basın toplantısı düzenleyecek. Toplantıya Davutoğlu’nun bakanlık teklifini kabul eden HDP’li Müslüm Doğan’ın da katılması bekleniyordu. Doğan katılırsa daha kabine kurulmadan ilk çatışma yaşanmış olacak. zkan Ateşli’nin cenazesinin kaçırılırÖ casına camiye götürüldüğü gün Hubyar Alevi Kültür Derneği Başkanı olarak mü Cami olmazsa meydan ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] cadele eden HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, “Bu TSK ve devlet tarafından sistematik olarak uygulanıyor” diyor. Kenanoğlu, birkaç yıl önce Turhal’da şehit Alevi gencin cemevinde yapılan cenaze törenine devlet erkânının sırf bu yüzden katılmadığını söylüyor. Kenanoğlu’na göre sistem şöyle işliyor: Askeri yetkililer, şehit Aleviyse ailesine “Camide resmi tören düzenleyeceğiz, onayınızı istiyoruz” diyor. wAile kabul etmezse cemevinden sonra kaymakamlık, valilik önü ya da meydanda resmi tören yapılıyor. Cemevinde ısrar eden aile ise askerlerin katılmadığı bir törenle sessiz sedasız cenazesini kaldırıyor. DP MYK üyesi halklar ve inançlar soH rumlusu Hatice Altınışık da cemevinden kaçırılan bir asker cenazesine tanık Çarpılacakmış gibi kaçıyorlar HARBİ SEMİH POROY lık eden isimlerden. “Devlet erkânı cemevine gelse çarpılacakmışçasına kaçıyor, uzak duruyor. Bir Müslümanın cenazesinin camiden kaçırılırcasına kiliseye götürülerek inancı dışında bir ritüelle defnedildiğini duydunuz mu?” diyor Altınışık. ŞANS TOPU 5, 13, 15, 23, 34 + 01 5+1 BİLEN: 2 milyon 110 bin 459 TL (1 kişi) 5 bilen: 2 bin 675’er TL 4+1 bilen: 345.05’er TL 4 bilen: 30.85’er TL 3+1 bilen: 21.55’er TL 3 bilen: 3.90’ar TL 2+1 bilen: 6.45’er TL 1+1 bilen: 3.80’er TL 27 AĞUSTOS 2015 SAYI: 32831 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber l Ekonomi: Vergide elektronik tebligat dönemi! ergilendirme sürecinin önemli bir parçasıdır, tebliğ. Tebliğde yapılan bir hata vergilendirme sürecini tamamen etkiler ve vergi kaybına yol açar. Vergi Usul Kanunu’na göre, vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden evraklar, adresleri bilinenlere posta vasıtasıyla, bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edilir. Yıllardır uygulanan yöntem budur. Bu yöntemde oldukça fazla sorunlar ortaya çıkar ve vergilendirme süreci sakatlanır. Bu sorunlar, başka çözümler bulma zorunluluğunu ortaya çıkardı. Burada da gelişen teknolojik altyapı devreye girdi. Çözümün adı, elektronik tebligat. Yapılan yasal düzenlemelerle elektronik tebligatın dayanağı daha önce oluşturulmuştu. Şimdi bir tebliğ bekleniyor. Tebliğ, taslak aşamasında. Şimdiden bilgi sahibi olmakta fayda var. SOSYAL GÜVENLİK İşçinin kötü niyet tazminatı hakkı işçinin yasal hakkını araması veya şikâyet yoluna başvurması gibi nedenlerle işverence feshedilmesi halinde işveren tarafından fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında ödenmesi gereken tazminat olarak kabul edilmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nda fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödeneceği ifadesine yer verilmiştir. Yargıtay’a göre işçinin istirahat raporu alması, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle SGK ya da Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne şikâyette bulunması, işçinin başka nedenlerle şikâyet hakkını kullanması ve tatil günlerinde gelip çalışmaması, işyerinden çok sayıda işçi çıkarılıp yerine çok sayıda işçi alınması, sendika temsilcisinin işçilerin örgütlenmesi için faaliyette bulunması, işçinin sendikaya üye olması gibi durumlarda, sözleşmenin işverence feshinde kötü niyetli feshi söz konusudur. Kötü niyetli tazminattan yararlanmada esasen işçinin iş güvencesi kapsamında olmaması gerekir. Nitekim Yargıtay’ın bir kararında “davacı, kıdem ve kötü niyet tazminatları, fazla mesai, yıllık izin ücreti, ücret ile bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. İş güvencesi uygulama alanı içinde olan ve feshin geçersizliğini ileri sürmeyen işçi kötü niyet tazminatı isteyemez” demekle kötü niyet tazminatı isteyebilen işçilerin kapsamını ortaya koymuştur. Sonuç itibarıyla esasen kötü niyet tazminatında aranan koşul, işçinin yasal haklarını aramak için şikâyet yoluna başvurması ve işverenin de işçinin yasal haklarını aramasından dolayı fesih yapmasına bağlıdır. ygulamada belki de birçok kişinin ilk defa U kötü niyet tazminatı, iş güvencesi uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı V Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Ceyda Karan Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Bulvarı 1352 S. 2/3 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. Elektronik tebligat adresine sahip olabilmek için 01.01.2016 tarihine kadar, henüz taslak aşamasında olan bildirimlerin doldurulması gerekiyor. Bu bildirimler kurumlar vergisi mükelleflerince elden vergi dairesine verilecek. Gelir vergisi mükellefleri ise bu bildirimi internet vergi dairesinde elektronik ortamda dolduracaklar. Tebliğ nasıl yapılacak? Etebligat süreci! İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.44 04.32 05.00 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.18 13.1 3 16.54 06.04 12.57 16.38 06.29 13.20 17.00 Akşam 19.55 19.38 19.59 Yatsı 21.21 21.03 21.21 Vergi dairelerince, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine yapılacak tebliğler 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren muhatapların elektronik adreslerine yapılacak. Elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar: Kurumlar vergisi mükellefleri, Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç), İsteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenler. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliği gereken evrak, elektronik imza ile imzalanacak ve vergi dairesi adına Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tebliğ yapılacak muhatabın elektronik tebligat adresine iletilecek. Elektronik tebligat sistemine internet vergi dairesi üzerinden erişilecek. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresine sahip olan gerçek ve tüzel kişiler şifreleriyle elektronik tebligat adreslerine ulaşacaklar. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi olmayan gerçek kişiler ise sisteme her girişte yapılan kimlik doğrulaması ile elektronik tebligat adreslerine erişecekler. Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesi gereğince, elektronik imzalı tebliğ evrakı, muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılacak. Sorularınız için [email protected] adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle