Katalog

2 Y ASAM nin yere düşmesine dükkân sahibi derhal sopayla müdahale etmeye kalkıştı. Turist hem iriyarıydı hem de belli ki boksördü. Bu orantısız ve manasız sopalı müdahale fena ters tepti. Gereksiz yere saldıran dükkân sahibine mahalleden akın akın yardım geldi. Sopalarla, sandalyelerle, tekme ve yumrukla on beş yirmi kişi bir turistin üzerine çullandı. Ancak neredeyse istisnasız bir şekilde hepsi turistin yumruklarından nasibini aldı. Kimse ölmediği, ciddi bir şekilde yaralanmadığı için geriye F1 pilotu 6 kişiyi kurtardı Devlerin barış ortaklığı Burger King ve McDonald’s bir günlüğüne çok satan ürünleri Big Mac ve Whooper’ı birleştirip, McWhooper’ı satışa sunacak. Elde edilecek gelir Uluslararası Barış Günü’ne bağışlanacak. Perşembe 27 Ağustos 2015 Otomobil yarışı şampiyonası IndyCar’da geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitiren Büyük Britanyalı pilot Justin Wilson, bağışladığı organlarıyla altı kişinin hayatını kurtardı. EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: ilknur filiz akul mantıklı zamanlarda yaşıyor olsak kimsenin ilgisini çekmeyecek bir haber. İstanbul, Aksaray’da bir turistle esnaf arasında kavga çıkmış. Fakat makul ve mantıklı bir zamanda yaşamadığımız için bu ufak kavga hadisesi özellikle sosyal medyada büyük ilgi gördü. Kuveyt doğumlu İrlandalı bir turist, bir büfenin dışındaki buzdolabını su almak için açıyor. Hem cüssesi sağlam olduğu hem de buzdolabı biraz eğreti yerleştirildiği için, kapağını açtığı dolap sarsılıyor ve dışarı su şişeleri düşüyor. “Hay Allah” diyerek yere saçılan on, on beş pet şişenin tekrar dolaba yerleştirilmesiyle bitecek ve muhtemelen olayın tanıklarının bile bir saat sonra unutacakları bu olay nasıl ana haber bültenlerine girdi, internet sitelerinde baş haber oldu, sosyal medyayı çalkaladı? Beş on küçük boy pet şişe M Öfke durduk yere ve haksız bir şekilde saldırıya uğrayan bir adamın kendini savunması kaldı. Her halükârda göz ucuyla bakılıp geçilecek bir haber. Fakat turiste sosyal medyada verilen destek ya da haber metinlerinde kullanılan dildeki “oh olsun” mesajı işin neden burada kalmadığını gösteriyor. Gezi eylemleri sırasında esnaf tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz ve Kadıköy’de kar topu attığı için bıçaklanarak öldürülen Nuh Köklü unutulmamış. Bunun dışında bu cinayetler her yerde olabilecek, tekil olaylar olarak da değerlendirilmiyor. Zira Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesinde esnafın “güvenlik güçleri”ne yardım ettiğini ileri sürmesi ya da Nuh Köklü’yü öldüren dükkân sahibinin ağabeyinin Cumhurbaşkanı’na “biz de sizdeniz” konulu bir mektup gönderdiği de unutulmamış. Daha önemlisi Erdoğan’ın, Ali İsmail Korkmaz davasında savcının mütalaasını açıkladığı gün: “Bizim medeniyetimizde, milli ve medeniyet ruhumuzda esnaf ve sanatkâr gerektiğinde askerdir, alperendir, gerektiğinde vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır. Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir, gerektiğinde adaleti sağlayan hâkimdir, hakemdir” sözleri de akıllardan çıkmamış. Sokaktaki basit bir kavganın bile siyasi kutuplaşma ekseninde haber olup tartışıldığı bir atmosferdeyiz. Bu aynı zamanda beş on pet şişe su sebebiyle gözü dönerek bir kişiyi linç edecek kadar gergin bir atmosfer. Siyasi gerginliğin yüksek seviyede tutulduğu ve bir türlü sonlanmayan bir seçim ma ratonunun bunda payı yüksek. Bu gerginliği bir hayatta kalma ve seçim taktiği haline getiren Erdoğan’ın payı ise daha büyük. Aksaray’daki esnaf kavgasını bile Erdoğan’a bağlayan aklı tutulmuş bir yeminli Erdoğan düşmanı mıyım? Zannetmiyorum. En ufak, en ilgisiz konunun bile siyasi kamplaşma çerçevesi dışında algılanamadığı bir dönem bu. Kavganın değil ama bu dönemin sorumlusu Erdoğan ve onun yönetim tarzı. Bakalım kampanya döneminde iktidar hangi yolu seçecek? Davutoğlu’nun zarar gördüğünü anladığı için bırakacağı anlaşılan hırçın ve sert üslubu Erdoğan terk edebilecek mi? Öfkenin artık bir hitabet sanatı değil barut üzerindeki bir memleketi ateşe atma potansiyeli taşıyan bir araç olduğu anlaşılabilecek mi? Müşekkel ve müheykel zulüm Sünger Bop kalesine Kandırmadık, bile isteye bakanlıktan inceleme O BOKSÖRLER DE ADRIANA LIMA’YI SUÇLADI ünyaca ünlü Brezilyalı model Adriana Lima’nın bozkurt işareti yapıp uluduğu videonun yankıları sürüyor. Lima Türk boksörlece kandırıldığını açıklamıştı. Boksör Altuğ ve Buğra Öner kardeşler de Lima’yı yalanladı: “Boks salonunda Adriana Lima ile karşılaştık. Ringin arkasında Göktürk ve Doğu Türkistan bayrağı asılıydı. Anlattık. ‘Zaten biliyorum’ dedi. Türkün sembolü olan Bozkurt’u yaptık. Kendisine de söyledik. Atilla ve Kürşat dövmelerimizi de gösterince, onları da bildiğini söyledi. D uludu Şile Kalesi, sosyal medyada çizgi karakter Sünger Bop’a benzetildi. stanbul’un Şile ildi. Yazar Melih Aşık çesinde “Ocaklı da “IŞİD tarihi eserAda Kalesi” olarak da leri havaya uçuruyor. bilinen, CenevizlilerBizimkiler yok etmek den kalan 2000 yıllık için restorasyon sitarihi Şile Kalesi reslahını kullanıyor. Bitorasyona alındı. Kalezimki daha etkili” dinin restorasyonunun ye yazdı. İlber Ortaylı tamamlanmasının arGelen tepkiler üzedından ortaya çıkan rine, Kültür ve Tugörüntü, özellikle sosyal medya rizm Bakanlığı inceleme başlatda büyük tepkilere yol açtı. tı. Şile Belediyesi tarafından Bekiroğlu İnşaat’a restore ettirilen ‘Dokunmasaydınız’ kaleyi incelemek üzere, İstanbul 6 Numaralı Koruma KuruSünger Bop Kare Pantolon isimli çizgi dizi karakterine ben lu ile İstanbul Rölöve ve Anıtlar zetilen kale için ünlü isimler de Müdürlüğü uzmanlarından oluşan bir heyet, kaleyi yerinde inTwitter’dan yorumda bulundu. celemeye gidecek. Tarihçi Prof. İlber Ortaylı “Dokunmasaydınız daha iyiydi” de l Kültür Servisi Adriana Lima İ Sonra biz video çekerken ‘Bozkurt’ işareti yaparak uludu. Yaptığı hareketin Türklükle alakalı olduğunu biliyordu. Hatta ayak bileğindeki ayyıldızlı dövmeyi gösterip ‘Bende de Türk Bayrağı var’ dedi.” l DHA 80 yaşında ilk kez denize girdiler talya’nın Alp Dağları’nda yaşayan ve yaşları 7093 arasında değişen bir grup kadın denizi görme hayallerini internetten para toplayarak gerçekleştirdi. BBC’nin haberine göre 1 ayda tam 6 bin Avro’nun üzerinde para toplamayı başaran kadınlar ay başında Hırvatistan’ın Ugljan adasına giderek denize girdi. Kadınların bu macerası gelecek yıl gösterime girecek olan bir belgesele de konu oldu. İ üşekkel”, şekilli, iri demek... “Müheykel”, heykel gibi ve yine iri anlamında... Annem bu sıfatları iri yarı ve gösterişli insanlar için kullanırdı! HHH Zulüm, tarihin bazı anlarında, bazı toplumlarda “Müşekkel ve Müheykel” bir biçimde, insanoğlunun en acımasız gerçeği olan ölüm olarak somutlaşır: Kimi zaman bir idam sehpası... Kimi zaman bir Vietnamlının başına dayanmış olan bir tabanca... Kimi zaman bir kurbanı kurşuna dizen bir NAZİ mangası... Kimi zaman da bir tabut... İnsanlığın belleğine kazınır! HHH Yüzbaşı Ali Alkan’ın tabutu ve ağabeyi Mehmet Alkan’ın feryadı, tarihin Anadolu topraklarındaki böyle bir “Müşekkel ve Müheykel bir zulüm anını” simgelemektedir: PKK... Ve... AKP... Bu zulümden sorumludur! HHH Bu zulmün altında iktidar kavgası yatar: Anadolu’yu paylaşma, kaynaklara el koyma, insanları yönetme... Ve bu arada cebini doldurma iktidarı! HHH Aslında bu kavga, uluslararası düzeyde bir dünya egemenliği kavgasıdır... Bizim yerel piyonlar da bu kavgadan yararlanıp ceplerini doldurmaya çalışır... Olan (Türk Kürt demeden) biz halka olur! HHH Bu olup biteni bize kabul ettirmek ve destek almak için de, her iki cephe tarafından da Türk kimliği ile Kürt kimliği vurgulanır, zıtlaştırılır... Türkler ve Kürtler düşmanlaştırılır ve savaşa tutuşturulur! HHH Ali Alkan’ın tabutu ve Mehmet Alkan’ın feryadı, bu iğrenç savaşın ve onu yöneten çirkin politikacıların, toplumumuzu nasıl böldüğünü, zulmü nasıl toplumsallaştırdığını, hepimizi nasıl insani değerlerden uzaklaştırdığını da göstermiştir: Bir yandan bu anlamsız savaştaki ölümleri yücelten “Şehit edebiyatı”... Öbür taraftan, bu anlamsız savaştaki ölümlere isyan edenlere karşı yöneltilen ve hepsi “nefret suçu” olan saldırılar. HHH Seçmen 1 Kasım seçimlerinde bu zalimlere tokadı basacaktır! “M C M Y B