16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 DUNYA AKIN BODUR Toz Kadın kanserden öldü 11 Eylül saldırılarında yıkılan İkiz Kuleler’de toz içinde kaldığı fotoğrafla hafızalara kazınan 42 yaşındaki Marcy Borders mide kanserinden öldü. Borders, kanserden yıkımın yaydığı kimyasalları sorumlu tutmuştu. EDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ TASARIM: BETÜL BERİŞE İstanbulAntakya hattı Fransız hızlı trenine silahlı saldırı düzenleyen Eyüp Hazani ile ilgili Paris Savcısı François Molins “10 Mayıs’ta Berlin’den İstanbul ve Suriye’ye gittiği, haziranda Antakya üzerinden Arnavutluk’a döndüğü” bilgisini verdi. Perşembe 27 Ağustos 2015 Yeni etnik cephe Ankara’nın tampon bölgeye polis yapmak için eğittiği Türkmen güçleri “YPG terörist. Tampon bölge Rojava’ya karşı” diyor nkara’nın Suriye’nin kuzeyinde kurmayı hedeflediği tampon bölge için Türkmen milislerden oluşan bir polis gücünün eğitimine başladığı iddia edildi. Telegraph’a göre, Türkmen gruplar polis gücüne gönüllülerin katılımı için çağrı yaptı. Gazeteye konuşan Türkmen toplumu temsilcileri, Türkiye’nin geçen haftalarda feshedilmiş milisleri yeniden düzenleyerek yiyecek, giyecek ve bazı durumlarda eğitim verdiğini söyledi. Telegraph’a konuşan Suriye Türkmen Milli Hareketi’nin Gaziantep temsilcisi Ahmet Mahlı, Ankara’nın tampon bölgeyi Kürt savaşçılara karşı kullanacağı iddialarını doğruladı. Rojava’da IŞİD’le savaşan YPG’yi “terörist” diye niteleyen Mahlı, “Tampon bölgenin asıl amacı Suriye Kürdistanı projesine karşı çıkmak” dedi. Mahlı 2000 kişilik [email protected] nilgun@ El yapımı bomba sürücü bölümünün altına konmuş. Hatay’da ‘Nusra’dan’ ÖSO’ya suikast atay’da nisanda evinin önündeki aracında bomba bulunan Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı Cephetül Hak komutanı Cemil Radon, dünkü suikastten kurtulamadı. Antakya’da ikamet eden 44 yaşındaki Radon’un aracı dün öğle altına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu infilak etti. Radon’un ağır yarala kaldırıldığı Antakya Devlet Hastanesi’nde ölmesiyle ilgili bölgedeki istihbarat kaynakları “Yüzde 99 Kaide’nin Suriye kolu Nusra’nın işi” dedi. Suriye’nin kuzeydoğusundaki El Ghab düzlüğünde Suriye hükümet güçleriyle savaşan grubuna Antakya’dan hala komutanlık eden, Suriye’ye gidip gelen Radon aynı zamanda ÖSO’nun Yüksek Savunma Konseyi üyesiydi. Radon’la ilgili Hatay Valisi Ercan Topaca, “Daha önce SuriRadon ye ordusunda yarbay rütbesinde çalışmış. Ayrılıp ÖSO‘ya katılmış ve bir yıl önce Türkiye’ye gelmiş” derken, Suriye’deki gruplar arası anlaşmazlık tahminini aktardı. Dün Radon Suriyelilere verilen özel plakadan olan 31 SAF 208 plakalı cipine binip kontak anahtarını çevirince, sürücü koltuğunun altında patlama meydana geldi. Olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Hurdaya dönen araca ait parçalar çevreye saçıldı. Aracın yanında olan Radon’un adı açıklanmayan oğlu korkudan bayılıp hastaneye kaldırılsa da, durumu iyi. A Şehit timlerini beklerken elinde. “En az üç çocuk” talep eden “irade”; “bu toprakların şehit kanlarıyla sulanmasını” istiyor. Kadınlar kuluçka makinesi gibi çocuk yapacak... Sonra o çocuklar “şehit kanıyla bu toprakları sulayacak”. İran’da “Humeyni devrimi” de, tam böyle bir paradigma üzerine kurulmuştu. “Doğum kontrolünü” cinayetten sayan anlayış, “şehit kanıyla ülke topraklarını sulamayı” baştacı etmişti... Devrim ertesinde doğum kontrolü yasaklanırken.. henüz rejim tam yerine oturmamışken çıkan İranIrak savaşında “1 milyon asker” tereddütsüz feda edilmişti. A KP ‘ölülere’ de el koydu. Partidevletin son uzantısı bu: Beşikten mezara artık her şey AKP’nin H Mahlı doğruladı Türkmen güçlerinin ÖSO ile işbirliği içinde tampon bölgeyi koruması planlanıyor. liste hazırladıklarını, Türk ordusu ve ÖSO ile işbirliği içinde tampon bölgeyi koruyacaklarını söyledi. Türk ve ABD’li yetkililerin “IŞİD’den arındırılmış bölge” hakkındaki farklı görüşlerini uzlaştırmaya çalıştığını aktaran Telegraph, Ankara’nın vekâlet gücü olarak “Türkiye’deki muhalefet gruplarıyla derin bağlantılarına rağmen Türkmenleri tercih etmesinin” Suriye’deki nefret ve gerilim yüklü savaşta yeni bir etnik cephe açabileceği uyarısı yaptı. ABD’nin Türkiye’de eğitdonat programından geçirdiği Türkmenlerin Suriye’ye girer girmez Nusra’ya yem olmalarına MİT’in yardım ettiği iddiasıyla ilgili ise Türk Dışişleri “Maksatlı ve alçakça bir iftira” dedi. Rejimin konsolidasyonu için Suriye’ye gidiyordu Tampon bölgeyle alay etti übnan Hizbullahı’nın El Menar kanalına konuşan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Türkiye’nin terörist grupları desteklediği suçlamasını tekrarlayıp, AfrinCerablus arasında tampon bölge kurma planı hakkında şöyle konuştu: “Erdoğan ve Davutoğlu (Batı’nın) önemsiz kuklaları. Suriye’deki önceki hayallerinin çökmesinin ardından, Suriye sınırında tampon bölge kurma hayallerine sarıldılar. Ancak efendileri bunu yapmalarını söylemezse bu yolda ilerleyemezler.” Washington’ın Ankara’ya güvenmediğinden, Erdoğan’ın “İhvan sultanı” olmak istediğinden, ama Mısır ve Tunus’la ilgili büyük hayallerinin çöktüğünden söz etti. L Putin Sisi adına Şam’a destek usya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, IŞİD’in bölgede oluşturduğu tehditler karşısında Suriye’nin de dahil edileceği, geniş katılımlı bir ortak cephe oluşturmanın önemine vurgu yaptı. Moskova’da Mısır lideriyle ortak basın toplantısı düzenleyen Putin, uluslararası terörle mücadelenin güçlendirilmesi konusunda Sisi ile aynı bakış açısına sahip olduklarını söyledi. “Başta IŞİD olmak üzere radikal grupların saldırılarına karşı önemli uluslararası aktörler, bölge ülkeleri ve Suriye’nin de katılımıyla teröre karşı geniş bir cephe oluşturması gerektiğini düşünüyoruz” diyen Putin, Avrasya Ekonomik Birliği’nin Mısır’la serbest ticaret bölgesi kurup ulusal parayla ticaret yapabileceğinden söz etti. R El Menar kanalına konuşan Esad, ABD’ye atıfla “Efendileri izin vermezse tampon bölge adımı atamazlar” dedi. zaferi de İran’ın zaferi sayılır. Aynı eksendeyiz. Direniş ekseninde” diye konuştu. Hizbullah meşru Esad, Hizbullah savaşçılarının Suriye ordusu safında savaşmasının “meşru” olduğunu söyledi: “Hizbullah ile teröristler arasındaki fark meşruiyet. Onları ülkeye kim çağırdı? Suriye devleti ile anlaşma yaptılar. Suriye devleti de meşru bir devlettir. Diğer teröristler ise buraya halkı öldürmeye geldi.” Tahran ile dünya güçleri arasında varılan nükleer anlaşmanın İran’ın uluslararası alandaki rolünü artıracağını ve bunun Suriye’ye de fayda sağlayacağını vurgulayıp “İran’ın gücü, Suriye’nin gücü demektir. Suriye’nin Rusya güvenilir “Ruslara çok güveniyoruz” diyerek, Rusya’nın Suriye’ye desteğe devam ettirme duruşunun net olduğunu dile getiren Esad, ABD’nin dostlarını ve müttefiklerini “sattığını”, ancak Rusya’nın Sovyetler döneminden beri hiç böyle bir siyaset izlemediğini söyledi. “ABD ise yalnızca Suriye’de değil, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu müttefiklerinin kaosa gömülmesine ve zayıflamasına izin verdi. Ta ki çıkarlarına hizmet eden yeni bir durum ortaya çıkana kadar” dedi. ‘IŞİD’e karşı başarı’ manipüle ediliyor IŞİD’e karşı savaşı yöneten ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) örgüte karşı kaydedilen ilerlemeyi abartmak için istihbaratı değiştirdiği ya da çarpıttığı iddia edildi. Bunun üzerine Pentagon genel müfettişi soruşturma açtı. Zira Savunma İstihbarat Ajansı’nın (DIA) en az bir sivil analisti, CENTCOM’daki yetkililerin Başkan Barack Obama dahil siyaset yapıcılara sundukları değerlendirmelerde manipülasyon yapıldığına dair kanıt olduğunu bildirdi. Tahran tarafından bilinçli uzatılan savaşta girişilen büyük “şehitlik hamlesi” sayesinde Humeyni’nin tüm iç düşmanları susturulmuş ve muhalefetin köküne darı suyu ekilmiş, “rejimin iç konsolidasyonu” temin edilmişti. Humeyni, genç fidanları “dini” retoriklerle cepheye sürerken; “yeni İran”ın sorgulanmasına böylece asla izin vermiyor, ülkenin seferberlik ruhuyla “yek vücut” arkasında birleşmesini sağlıyordu. Başlangıçta Şah karşıtlığı temelinde Humeyni’ye destek veren solcular; bu kanlı savaş ve seferberlik ortamında kolayca “beşinci kol” kategorisine indirgeniyor, “dış mihrakların maşası”, “hain” olarak damgalanıyorlardı. Muhalif gazetelerin kapılarına kilit asılması İran’da böyle bir atmosferde mümkün oldu... “Hainlerin birer birer tasfiyesiyle” tüm çatlak sesler susturuldu. Bunlar yapılırken, İran’ı sonra yıllarca etkisine alacak bir “şehadet kültü” devreye sokulmuştu. Ülkenin son “açılım dönemine” dek izleri görülen bu müthiş yüceltilen “şehitlik siyaseti” mucibince, Tahran caddeleri baştan sona “şehit güzellemeleri”, “şehitlik propaganda posterleri” ile kaplanmıştı. Ahmedinejad döneminde İran’ı ziyaret ettiğimde başkent Tahran’ın o ünlü “şehit posterlerini” ben de görmüştüm. “Her yerdeki bu şehit methiyeleri nedir?” diye sorduğumda, Humeyni’nin işte “şehitlik makamını” sonuna dek istismar eden bu politikası anlatılmış ve “şehitlik yoluyla gençlere cennet vaat ederken, İslam devriminin iktidarını böyle garantilediği” nakledilmişti. Türkiye’de şimdi tam bir “fiili sistem değişikliği” polemiği yaşanırken tam gaz devreye sokulan “şehitlik siyaseti”; bana İran’daki “rejim değişikliği” ve “konsolidasyonu” sırasında bilinçli şekilde kullanılan bu çok ürkütücü “şehit kanı politikasını” hatırlatıyor. Bakanlar “şehit olmak istediklerini” beyan ediyor... Cumhurbaşkanı “şehit cenazelerinde”, “Ne mutlu şehit ailelerine!” diskurları veriyor. Birer ikişer uğurlanan cenazelerde AKP’li vekiller ön sırada görünmek için şehit yakınlarını tepeliyor. O kadar ki hız alamayıp bazıları parti teşkilatlarını şehit cenazelerindeki “başarılı organize” için tebrike yelteniyor. Bitmedi... “Şehitlik makamı politikası” öyle başını alıp gitti ki bundan böyle “AK cenaze timleri” kurulacakmış... Taraf’ın manşetine göre, “Asker ve polis cenazelerinde iktidara yükselen tepkiyi durdurmak isteyen AKP, şehit cenazelerindeki protestoları oluşturduğu timlerle engelleyecek”miş... “AK Gençlik kollarından oluşacak timler, cenazenin kılınacağı camiye önden gidecek; gruplar halinde topluluğa dağılacaklar, vatan millet sloganları atıp tekbir getirecek; hükümete yönelik tepkilerin oluşması halinde ‘şehit yakını’ kisvesiyle vatandaşı susturacak”mış... Manipülasyonun vardığı noktaya bakar mısınız? Ölülerimize de artık el koyuyor AKP. Tek kelimeyle tüyler ürpertici. I Şehit cenazeleri politikası Irkçılardan Merkel’e de protesto lmanya’da aşırı sağcılaA rın göçmenlere saldırmadığı gün geçmez oldu. Dresden yakınlarındaki Heidenau’da hedefteki sığınmacı merkezini ziyaret edip ırkçı saldırılara sıfır tolerans sözü veren Başbakan Angela Merkel de ırkçı öfkeden payını aldı. Hükümetin Suriyelilerin sınırdışı edilmesine yol açan Dublin Anlaşması’nı askıya aldığını doğrulayıp Heidenau’ya giden Merkel’i yuhalayan 200 kişi “Hain” ve “Ayaktakımı biziz” sloganları attı. Yoldan geçen araçlar da kornalarını çaldı. Putin Sisi’yi ağırladı. ABD’de gazeteciler canlı yayında öldürüldü BD’nin Virginia eyaletine bağlı Moneta kentindeki bir alışveriş merkezi önünde canlı yayın yapan iki gazeteci silahlı saldırıya uğradı. CBS televizyonuna bağlı WDBJ yerel kanalında sabah haberleri için yayına çıkan muhabir Alison Parker ile kameramanı Adam Ward, turizm hakkında röportaj yaptığı esnada silah sesleri ve çığlıklar duyuldu, ardından kamera düştü. WDBJ kanalından kovulmuş Flanagan’ın (sağda) muhabir Parker, kameraman Ward’u öldürmesi canlı yayımda izlendi. A Dün Libya’dan İtalya’ya göçmen taşıyan bir tekneden 439 kişi kurtarılırken, motordan çıkan dumandan zehirlenmiş 50 kişinin cesedi bulundu. Libya’da trajedi Katilden video 24 yaşındaki muhabir Parker ile 27 yaşındaki kameraman Ward olay yerinde ölürken, katliamı yapıp üstelik kaydeden kişi bunun videosunu sosyal medyada yayımladı. Bunun üzerine failin kanalın eski bir çalışanı olan ve yılbaşında işten çıkarılan 41 yaşındaki Vester Lee Flanagan olduğu anlaşıldı. Arabasıyla kaçan Flanagan, trafik durdurmasından kaçarken kaza yapınca yakalandı. Peşindeki güvenlik güçleri tarafından aracında silahla yaralanmış halde bulundu. Kaldırıldığı hastanede gözaltına alındı. WDBJ yönetimi ve çalışanları şokta. Parker akşam haberlerini sunan Chris Hurst’le, Ward ise prodüktör Melissa Ott’la beraberdi. Gümrük yolsuzluğu skandalıyla sarsılan Guatemala’da Yüksek Mahkeme, Devlet Başkanı Otto Perez’in dokunulmazlığının kaldırılarak yüce divana sevk edilmesi için başsavcılıktan gelen talebi kabul etti. Başkanın yargılanıp yargılanmayacağı Kongre’deki oylamayla belirlenecek. BM destekli yolsuzluk soruşturmasında kabineden ayrılan bakan sayısı beşe ulaşırken, Perez ülkenin içine girdiği siyasi krizden ötürü halktan özür dilediğini ancak istifa etmeyeceğini duyurdu. Guatemala liderine kıskaç C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle