16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 26 Ağustos 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 6 Muhabirimize Bilal Erdoğan davası stanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın şikâyeti üzerine, 17 Aralık’ın birinci yıldönümünde yayımlanan “Pankart nöbeti” haberi nedeniyle gazetemiz yargı muhabiri Alican Uludağ hakkında 2 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açtı. Savcı, CHP’lilerin “1725 Aralık haftası, hırsızlık haftası olsun” yazılı pankartı asması olayını konu alan haberin Bilal Erdoğan’ın “onur ve saygınlığını rencide ettiğini” İ Gazetemiz yargı muhabiri Alican Uludağ’a, haberi nedeniyle Bilal Erdoğan’ın şikâyeti üzerine dava açıldı. Savcı, CHP’lilerin “1725 Aralık haftası, hırsızlık haftası olsun” yazılı pankartı asması olayını konu alan haberin Bilal Erdoğan’ın “onur ve saygınlığını rencide ettiğini” öne sürdü. de edici mahiyette olduğu ve bu sebeple hâkaret suçunu oluşturduğu” öne sürüldü. Muhabirimiz 3 Aralık 2015’te hakim karşısına çıkacak. cadele haftası olsun pankartı asıldı. Polis, ilk pankartı indirince CHP’liler astıkları 2. pankart için nöbet tutmaya başladı. CHP’liler, eski Bakanlar Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar’ın maskeli resimlerinin bulunduğu ‘1725 Aralık haftası Hırsızlar Haftası olsun ve hırsızlar tarafından öne sürdü. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, “Suça konu haber ve habere konu müştekiye ait fotoğraf bir bütün olarak düşünüldüğünde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre haberin müştekiye yönelik küçük düşürücü, onur ve saygınlığını renci Hakaret nerede? Bilal Erdoğan’ın şikâyet edip dava açtırdığı haber şöyle: “CHP Aydın il binasına 1725 Aralık haftası rüşvet ve yolsuzlukla mü AKP Genel Merkezi’nde kutlansın’ diye hazırlanan yeni afişine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ı ve para sayma makinelerini de ekleyerek “Çekin kirli ellerinizi bu halkın üzerinden” diye yazdılar. Polisin hakim kararı çıkarması bekleniyor.” l ANKARA / Cumhuriyet Bilal Erdoğan Kapitalizmin Büyük Krizi eoliberalizmin dünya ekonomilerini etkilemeye başlaması 40’lı yılların sonuna rastlar. Başlıca araç Dünya Bankası ve IMF oldu. Politik alanda kendini göstermesi, iktidara gelmesi ise Thatcher (1979) ve Reagan (1981) eliyle gerçekleşti. Aslında gelişmiş ülkelerden önce Üçüncü Dünya ülkelerinde ilk çıkışlarını yapan neoliberalizm Şili’de Pinochet darbesiyle kendini göstermişti. Türkiye’deki ilk deneme ise yarım kalmış, tamamlanması için Demirel gibi bir klasik okul hayranının DB mektebinde okumuş Özal tarafından iğfal edilmesi gerekmişti. Bu iğfal olayına 24 Ocak Kararları adını veriyoruz. Hikâyenin kapsamlı bir anlatımı için Korkut Boratav ustamızın Yordam Kitap’tan, o güzel ayda, Haziran’da çıkan “Dünyadan Türkiye’ye, İktisattan Siyasete” eserini salık veriyorum okurlarıma. HHH Bizdeki liberallerin Özal tapınması, prenslerin ortaya çıkması da o yılların işidir. Arkası geldi tabii. Kapitalizmin “altın çağı”na ait sosyal devlet, refah devleti gibi uygulamaların devreden çıkması, neoliberal politikaların güçlenmesini, yaygınlaşmasını sağladı. Sosyal demokratların neoliberalizme teslim olmaları, Almanya’da Schröder başkanlığındaki SPD’nin politikalarını değiştirmesi, aynı çizginin tüm Avrupa’da, kuşkusuz Türkiye’de de etkinleşmesini sağladı. Aslında Marksistlerin titiz bir cerrah gibi deştikleri vahşi kapitalizme bir başka kılıkta dönüş başlamıştı. Çember neoliberaller eliyle kapanıyordu. HHH Bizim neoliberallerin Özal zamanlarını özgürlüklerin garantisi saymaları tarihsel bir şaşkınlığın sonucuydu. Özal dönemindeki yanılgılarını Erdoğan döneminde yinelemelerinin nedeni de neoliberal politikaların zorbalık, baskı olmadan sürdürülemeyeceğini, neoliberal politikayla sivil ya da askeri darbeler arasındaki illiyet ilişkisini kavrayamamalarıdır. Darbeye karşı çıkmak ama neoliberalizmi terk etmemek istiyorlar. Şimdi ise çevrim bir kere daha kapanıyor; kapitalizm dünya ölçeğinde bir krizin pençesindedir. Çareyi yine zorbalıkta arama olasılığı yüksektir. HHH Kriz büyük bir gürültüyle ülkelerin üstüne çöküyor; yükü, acıyı çekecek olanlar yine gelir dağılımında neoliberal dönemde daha da alt sıralara itilmiş kesimler, çalışanlar olacaktır. İflas etmiş politikaların ömrünü uzatabilmek için küresel çapta önlemler almaya başlayan emperyalistler, Boratav Hoca’nın anlattığı gibi uluslararası ölçekte bir zorbalığı da gündeme sokuyorlar. Boratav’ın altını çizdiği (Mutlak Kapitalizm; Sendika. Org; 22 Mayıs) Trans Pacific Partnership TPP Pasifik Ötesi Ortaklık Anlaşması, pek çok alanda uluslararası sermayeye çok geniş, çok yönlü düzenlemeler, neredeyse sınırsız serbestlik öngörüyor. Türkiye’yi de kapsaması planlanan bu anlaşma kapitalizmin krizine deva olur mu bilinmez. Bildiğimiz şudur: Sistemi devrimci bir tarzda değiştirecek olanlar işe el koyamadıkları sürece kapitalizm krizlerin yükünü üstümüze yıkmayı hep başaracaktır. Bizim savruk neoliberallere gelince, onlar zamanın ruhunu en iyi okuyanlardır. Başımıza ne gelirse ona da ayak uydurmayı, olmayan “serbestiyeti” her koşulda savunmayı başaracaklardır... N Alican Uludağ AP arşivinden Kızıldere A Yargılamayı uzatma çabası HAKAN DİRİK Ailelerin avukatları, sanık avukatlarının tutumunu protesto etmek için duruşma salonunda yer almayacaklarını belirtti. Soma davası 301 işçinin öldüğü Soma faciasına ilişkin yargılamada, sanık avukatlarının kazadan kurtulan işçilerin dinlenmesini engelleme çabası avukatları isyan ettirdi. Aileler ve avukatları, “Bu pantomimi daha fazla izlemek istemiyoruz” diyerek duruşmanın öğleden önceki bölümünde salonunu terk etti. Davanın dünkü duruşmasında, tutuksuz sanıkların çapraz sorgusu devam etti. Bu sorguların ardından madenden kurtulan işçilerin dinlenmesi planlanırken, önceki günlerde olduğu gibi sanık avukatları, ayrı ayrı ve ardı ardına benzer soruları sorarak, sorgunun gereğinden fazla uzamasına yol açtı. Acılı aileler ve avukatları, sanık avukatlarının tutumunu, işçilerin dinlenmesini engellemek için yargılamayı uzatma çabası olarak nitelendirdi. Söz alan avukatlardan İbrahim Arzuk, sanıkları savunan meslektaşlarının tutumunu protesto etmek için duruşma salonunda yer almayacaklarını açıkladı. Avukatlar, madenci yakınlarının haklarını korumak için salonda bir kişiyi nöbetçi bıraktı. Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı, “Savunma hakkı kötüye kullanılıyor” dedi. l AKHİSAR Arşivde, Kızıldere baskınına ait görüntüler de var. ssociated Press’in (AP) ortak kullanıma açtığı 120 yıllık arşivinden Deniz Gezmiş ve “Kızıldere baskını”na ait görüntüler ortaya çıktı. 18 ve 19 Mart 1971’de çekilen görüntülerde Deniz Gezmiş’in Sivas’ın Gemerek ilçesinde yakalanmasının ardından getirildiği Ankara’da Emniyet Müdürlüğü ve Adliye binasında kelepçeli olarak basın mensuplarının karşısına çıkarılması yer alıyor. 30 Mart 1972 tarihinde çekilen görüntülerde Mahir Çayan ve 7 arkadaşının katledildiği Kızıldere baskınına ait çekimler bulunuyor. Kızıldere köyündeki çekimde, hayatını kaybeden Mahir Çayan ve arkadaşlarının kaldığı evin görüntüleri ve köylülerin konuşmaları da yer alıyor. Tekirdağ’da skandal ekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği Atatürk’ün Tekirdağ’a gelişinin 87. yıldönümü kutlamalarında skandal yaşandı. Temsili Atatürk’ün limandan gelişi esnasında “Erkekleri s...r edin. Kadınları huzuruma getirin. Ben tek tek yerleştiririm” demesi tepki çekti. Haber tekirdagtaraf.com internet sitesinde yer aldı. AKP’li Nesibe T Ünal, Atatürk’ü temsili olarak canlandıran sanatçı Gökhan Akyüz’ün tören esnasında söylediği iddia edilen sözlerinin tüm vatandaşları rencide edici nitelikte olduğunu ifade etti. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Belediyeden yapılan açıklamada, “Böyle bir tatsız olaya neden olan Akyüz’ü Tekirdağ halkı adına kınıyoruz” denildi. k Yönetmeli i değiştirild MUSTAFA ÇAKIR Basın kartlarına ‘yandaş’ ağırlığı YALÇIN AKDOĞAN’A SÜREKLİ BASIN KARTI Son olarak Cüneyt Özdemir, Murat Yetkin, Abdülhamit Bilici, Ekrem Dumanlı’nın da aralarında bulunduğu 94 gazeteciye sürekli basın kartı verilmemesi kriziyle gündeme gelen Basın Kartı Komisyonu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a 4 Basın kartı için başvuruda bulunacaklar gazetecilik faliyeti dışında ticari, sınai veya zirai faliyette bulunamayacak. Ancak yabancı basınyayın kuruluşlarında çalışan Türk uyruklu gazeteciler için bu şart aranmayacak. 4 Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nde çalışanların sarı basın kartı için başvurularında en az lise veya dün itibarıyla sürekli basın kartı taşıma hakkı verdi. Önceki yönetmelikte genel müdürlüğün bağlı olduğu devlet bakanına sürekli kart verilmesi koşulu Başbakan Yardımcısı olarak değiştirilerek Akdoğan’a özgü hale getirildi. Başbakan Yardımcılığı yapmamış devlet bakanlarından kart almış olanların kartları da iptal edilmiş oldu. dengi bir eğitim kurumundan mezun olma şartı aranmayacak. 4 Bakanlıklarda Basın ve Halkla İlişkiler biriminin amiri ile basın müşavirlerinden ikisine hiçbir şart aranmadan basın kartı verilebilecek. 4 Cumhurbaşkanlığı’nda basın kartı alabileceklerin sayısı artırıldı. Eskiden Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ile bu birimde çalışan 25 görevliye basın kartı veriliyordu. Yeni yönetmelikle, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı, Kurumsal İletişim Başkanı, İnternet Yayın Müdürü ile Basın Başdanışmanına bağlı çalışan 25 görevliye basın kartı verilecek. 4 En fazla basın kartlı üyeye sahip olan sendikadaki 6 kişiye de sarı basın kartı verilecek. Şu anda en fazla basın kartlı üyeye sahip sendika Hakİş’e bağlı Medyaİş olduğu için bu sendika yöneticilerinden 6 kişiye basın kartı verilecek. 4 Sarı basın kartı almak için gerekli olan bekleme süreleri yarı yarıya düşürüldü. Eskiden iletişim fakültesi mezunları sarı basın kartı için bir yıl beklerken, şimdi “meslekle ilgili bir lisans veya lisansüstü programdan mezun olanların” 6 ay beklemeleri yeterli olacak. Diğer fakülte mezunlarının 18 ay olan bekleme süresi 9 aya indirildi. Lise mezunları için 28 ay olan süre de 18 aya düşürüldü. l ANKARA aşbakanlık, Basın Kartı Yönetmeliği’ni değiştirdi. Sarı basın kartı verileceklerin kapsamı genişletilirken, kimlerin sarı basın kartı alacaklarına karar verecek komisyonun yapısı da değiştirildi. Eski yönetmelikte TGC, Gazeteciler Cemiyeti, TGS, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nden üyeler komisyona giriyordu. Yeni yönetmelikte isimlendirme yapılmadı. Temsilciler meslek örgütünün üye sayısına göre belirlenecek. Geçen günlerde yeni sarı basın kartı alacakların belirlenmesi için yapılması gereken Basın Kartı Komisyonu toplantısı ertelenirken, süpriz bir gelişme yaşandı. Basın Kartı Yönetmeliği değiştirildi. Yeni yönetmelikle, Basın Kartı Komisyonu’nun yapısı da tamamen değişti. Düzenlemeler özetle şöyle: B (Bu hesabın Muammer Güler’in oğluna ait olduğu iddia ediliyor) İhbarlarınız için: [email protected] Yarbay Mehmet Alkan’a destek sosyal medyada azalmadan devam ediyor. Her gün yeni etiket açılıyor. İftira ve hakaretlere cevap yağıyor. Hortumla Matrix tipi hilafet Bir Aktrol gözünden dünya... Erdoğan: Bir şehidimiz olduğu zaman Türkiye’de nasıl yaygara koparıldığını görüyoruz değil mi? C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle