21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 26 Ağustos 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 14 Yarbay’ı yedirtmeyiz FIRAT KOZOK HP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Osmaniye’de şehit kardeşi Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenaze törenindeki tepkisiyle gündeme gelen Yarbay Mehmet Alkan’ın ailesiyle görüştü. Ailenin, Alkan’ın çıkışı nedeniyle en ufak bir kaygı duymadığını belirten Erdem, “Yarbayı Erdoğan’ın ihtiraslarına kurban etmeyeceğiz. Eğer yargılanırsa, bizi de aynı davaya ekleyip yargılasınlar” dedi. Alkan’ın ailesinin “net ve dik bir duruş sergilediğini” ifade eden Erdem, “Soruşturma iddialarına yönelik hiçbir endişeleri yok” dedi. Erdem, şöyle konuştu: “Yarbayımız zaten çok net ve dik duruşuyla tanınan bir isim. Söylediği sözün arkasında olduğunu telkin ettiler. Biz de kendilerine bu konuda bir dava süreci başlarsa, ki bir ihtar gitmiş kendisine; eğer kendisine bir suçlama yöneltilirse aynı davaya bizi de dahil etmelerini, dokunulmazlıklarımızı kaldırıp bizi de yargılamalarını istiyoruz. Çünkü yarbay, hükümetin ihtiraslarına meze edilemeyecek kadar önemli bir vicdan muhakemesi yapmıştır. Biz bu vicdana sahip çıkacağız, gerekirse yargılandığı mahkemelerde nöbet tutacağız, Erdoğan’ın ihtiraslarına müsaade etmeyeceğiz.” Erdem, Yarbay Mehmet Alkan’ı Meclis gündemine de taşıdı. Erdem, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesinde, “Yüzbaşının ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan’ın eleştirileriyle ilgili görüşünüz nedir? Yarbay hakkında görüşleri nedeniyle hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır” sorusunu yöneltti. l ANKARA MEHMET ALKAN’IN AİLESİYLE GÖRÜŞEN CHP’Lİ EREN ERDEM’DEN YARBAY’A DESTEK: C ‘AKP’liler taziyeye gelmedi’ ırnak Uludere’de çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan’ın babası Hasan Alkan, Cumhuriyet’e, oğlunun cenaze namazında yaşananları anlattı. Oğlunun cenaze namazının gereği gibi kılınmadığından yakınan Alkan, SERTAÇ EŞ “Bir kolumda bir yüzbaşı vardı, diğerinde vali vardı. Tekbir sesleri vardı. Pet şişeler atılıyordu, benim de koluma bir tane çarptı, sonra beni oradan götürdüler” dedi. Baba Alkan Osmaniye’de yaşıyor. Hasan Alkan, eşi bir buçuk yıl önce yaşamını yitirince tek kalmaya başlamış. Osmaniye’deki damadı ve kızı, “yalnız kalma, gel bizimle” kal deyince Alkan, Osmaniye’de yaşamayı sürdürmüş. Mahalleli, Hasan Alkan için, Şehit Alkan’ın baba evine gün boyu taziye ziyaretleri oluyor. Baba Alkan, oğlunun şark görevi sonrası evlenmek istediğini söyledi. Ş terk etmişti. “Ak trollerin” buradan yola çıkarak Alkan ailesine “Alevi” diye saldırdıkları değerlendiriliyor. Cenaze namazında yaşananları sorduğumuz Türkiye Harp Malulü Şehit Dul ve YeAlevi saldırısının nedeni timleri Derneği Osmaniye Şube Başkanı Durmuş Öksüz ve Alkan ailesinin Malatya’nın diğer üyeler Doğanşehir kargaşanın Sürgü kasaAKP’lilerden basından olkaynaklanmaları nedığını söylüdeniyle “Akyor. Dernek trollerin” üyeleri, “AK Alevi iddiaPartili milsını gündeletvekilleri me getirdikşehit yakınleri sanılılarının önüyor. Sürgü ne geçmeye kasabası da Baba Hasan Alkan çalıştı. Şeha önce rahit yakınları geri planda kaldı. mazan ayında evlerinin yakıEsas tepki ona oldu. AK Partilinında sahur davulu çalınmalere tepkileri önlemek isteyen sını istemedikleri için yaşanan olaylarla gündeme gelmiş müftü de birdenbire cenaze namazına başladı” dedi. ti. Evleri taşlanan ve ahırları Öksüz, cenaze namazında yakılan Alevi aileler kasabayı “Kıyma makinesi var. Bu makineyle biber çektirmek isteyenler Hasan Amca’ya gider. Hasan Amca da bu biberleri çeker. Geçimini böyle karşılıyor” bilgisini veriyor. gösterdiği tepki nedeniyle Yarbay Mehmet Alkan’a yönelik saldırılara tepki gösterdi. Mehmet Alkan’ın yanında olduklarını, hakkında soruşturma açılması durumunda tepki göstereceklerini söyledi. Baba Alkan, yönelttiğimiz sorulara şu yanıtları verdi: AKP’liler evinize taziye ziyaretinde bulundular mı? Yok. İl başkanı da gelmedi, kimse gelmedi. Buraya MHP’li belediye başkanı geldi sağ olsun, milletvekili geldi. Büyük oğlun Mehmet Alkan hakkında soruşturma açıldığı söyleniyor... Yok, bizim haberimiz yok. Biz acımızı yaşıyoruz. Açarlarsa açsınlar ne yapayım. Ali evli değilmiş, evlenmeyi düşünüyor muydu? Evli değildi. Tabii ki evlenmeyi düşünüyordu. Şırnak’taydı, şark görevi bitince evlenmek istiyordu. Ama işte Allah nasip etmedi. l OSMANİYE AYM Yarbay’a ‘hak ihlali’ demiş Y arbay Mehmet Alkan hakkında Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı verdiği ortaya çıktı. Yüksek Mahkeme, hakkında açılan davanın 7 yıldan fazla sürmesi üzerine Alkan’ın makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek, 5 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti. Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı, 18 Kasım 2011 tarihinde Alkan hakkında “asta müessir fiil” suçundan dava açtı. Mahkeme, 1 Kasım 2013’te Alkan’a 5 kez “asta müessir fiil” suçundan 25 gün hapis cezası verdi. Karar, 13 Ocak 2014’te kesinleşti. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran Mehmet Alkan, 2006 yılından 2011 yılına kadar soruşturma dosyasında hiçbir işlem yapılmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürdü. l ALİCAN ULUDAĞ / ANKARA K Önce sus dendi sonra ceza istendi ardeşinin cenaze töreninde gösterdiği tepki ile ülke gündemine gelen Yarbay Mehmet Alkan’a sözleri nedeniyle ilk önce üst komutanlarından “Acısını anlıyoruz, ama bir daha bu şekilde gündeme gelmesin” şeklinde mesaj iletildi. Ardından da dün öğleden sonra soruşturma açıldı. Gün içinde İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’nin değerlendirmelerinin ardından usulen disiplin soruşturması başlatıldı. Askeri hukukçular, soruşturmanın kamuoyuna yansımış her olayda olduğu gibi açıldığını belirterek, “Açılmayabilirdi, bu soruşturmadan yarbaya ihraç çıkmaz. En fazla bir uyarı çıkabilir. Çünkü bilinçli yapılmış bir şey ortada yok” değerlendirmesinde bulundu. ‘HDP ve CHP’nin işbirliği zorunlu’ DGD Platformu’nun, ‘Barış ve çözüme çağrı’ toplantısına önceden katılacağını duyuran CHP’li Salıcı’nın katılmaması üzerine Gençay Gürsoy, ‘Bizlere düşen görev CHP’yi ikna etmektir’ dedi. oğu ve Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu, “Barış ve çözüm sürecinin sağladığı güven ortamına dönülmeli. PKK silahlı eylemlere son vererek çatışmasızlık sürecini başlatmalı. Öcalan’a yönelik görüş yasağına son verilmeli. Müzakere aşaması için mekanizmalar oluşturulmalı” çağrısı yaptı. DGD Platformu dün Şişli Kent Kültür Merkezi’nde “Barış ve çözüme çağrı” başlıklı basın toplantısı düzenledi. Toplantının katılımcıları Barış İçin Kadın Girişimi’nden Nazan Üstündağ, Barış Bloku’ndan Gençay Gürsoy, Amed Barosu Başkanı avukat Tahir Elçi ve HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir süreci değerlendirdi. Toplantıya CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın katılacağı duyurulmuştu. Ancak Salıcı SİLAHLARIN GÖLGESİNDE BARIŞ ÇAĞRISI HDP’liler ve 78’liler Derneği üyesi 30 kişilik grup, dün Şanlıurfa’da Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde toplanarak barış çağrısı yaptı. Alanın çevresinde polisler zırhlı araçlarla önlem aldı. Bölgeye zırhlı araçlarla gelen, aralarında kadınların da bulunduğu özel harekâtçıların otomatik silahlar taşıdığı görüldü. izde “büyüme” ile “gelişme” sözcüğü aynı anlama geliyormuş gibi kullanılır. Özellikle ekonomide rakamlar büyüdükçe gelişmişlik düzeyimizin de arttığı havası verilir. Oysa ikisi çok farklı kavramlar. Her şeyiyle çok büyük bir ülke gelişmemiş olabilir. Tersi de mümkündür... Küçük bir ülke büyük bir gelişmişlik örneği verebilir. Sadece son birkaç gündür yaşadığımız terör ve doğa felaketleri karşısındaki durumumuzu masaya yatırmak bile ne demek istediğimizi ortaya koyar. Türkiye’nin terörle mücadelede en büyük başarısı, bunun iç savaşa dönüşmesini engellemiş olmasıdır. Son bir kuşaklık süreçte etrafımızdaki ülkelerde yaşanan iç savaşlar bu toplumların nesiller boyu etkileneceği sonuçlar doğurdu, doğurmaya da devam ediyor. 3 milyon nüfuslu Bosna’daki 19911995 yılları arasındaki iç savaşta 250 bin insan ölmüş, 1 milyon insan yerinden yurdundan olmuştu. 20 milyon nüfuslu Irak’ta Körfez savaşları sonrasındaki iç savaşlarda 1.5 milyon insan yaşamını yitirdi, milyonlarca insan ülkesini terk etti. Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşın sonuçlarını en çok yaşayan ülkelerden biriyiz. BM, bu ülkede terör saldırıları ve iç savaş koşulları nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 300 bine yaklaştığı tahmininde bulunuyor. HHH Türkiye, özellikle 1990’lı yılların başında şiddetlenen PKK terörü karşısında zaman zaman değişik mücadele yöntemleri denedi. Teröristle bölge halkını birbirinden ayırmanın önemini gördü, yaşama geçirmeye çalıştı. Dönemin siyasi sorumluları da bu konuda hassas davrandılar. Buna karşılık şehit cenazelerinin Batı illerinde ülke bütünlüğünü bozacak bir kutuplaşma doğurmaması için de çaba harcadılar. AKP döneminde ise her şey iktidar gücünü koruma ve artırma hedefine dönük seyretti. Gün oldu şehit cenazelerinin görkemli olmasına bozuldular... Gün oldu şehitler için cenaze töreni dışında ayrı mitingler düzenlenmesi için çaba harcadılar. Bugün ise tek başına iktidarı kaybetmiş olmanın getirdiği şaşkınlık, tedirginlik ve bilinç dağınıklığıyla ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Bir şehit ağabeyinin kardeş acısıyla yükselen feryadına dayanamayacak, bundan da öte feryattan nefret üretecek noktaya geldiler. Türkiye’nin terör karşısındaki en büyük başarısı siyasetten topluma ülkenin büyük bir çoğunluğunu akan kana karşı bir arada tutabilmesidir. AKP, seçim yenileme uğruna bunu hiçe sayıyor. HHH İki gündür bir başka feryat da Artvin’den geliyor. 5 yaşındaki oğlunu kaybeden baba, adeta kendini de kaybetmiş feryat ediyor. Oğlunu sel felaketinin değil, ihmalin öldürdüğünü haykırıyor. Aniden başlayan şiddetli yağmurlar büyük kentlerin de kâbusu... Geçen hafta Ankara’da yağmur kente deniz getirirken, cadde kenarlarındaki dev panolarda Melih Gökçek’in Ankara’nın ne kadar büyüdüğünü anlatan duyuruları vardı! Ne yazık ki sık sık yeri geliyor ve biz hep şu sözü anımsatıyoruz; Allah affeder, doğa affetmez! Doğa, kendinden haksız yere aldığın her şeyi geri ister. Başta Artvin olmak üzere Karadeniz’in pek çok bölgesinde Türkiye’yi “büyütme” uğruna doğanın dengesini bozacak adımlar atılıyor. Doğa, Artvin’de kendisiyle şaka olmayacağını bir kez daha gösterdi. Bir ülke için en büyük felaket, geliyorum diyen felaketleri görmeyip önlem almayan yönetimlerdir. En büyük felaket... B Suruç soruşturması AYM’ye taşınıyor CANAN COŞKUN D son anda benzer bir toplantıyı CHP olarak düzenleyeceklerini platforma gerekçe olarak ileterek katılmayacağını duyurdu. Katılımcılardan Barış Bloku Eşsözcüsü Gürsoy, blokun ilk faaliyeti olan 9 Ağustos Bakırköy mitinginde de CHP’nin ilk etapta konuşmacı olarak bir vekilini göndereceğini söyleyip daha sonra geri çektiğini hatırlatarak, “HDPCHP’nin bu koşullar altında işbirliğine gitmesi kader zorunluluğudur. Bizlere düşen görev CHP’yi bu anlamda ikna etmektir. Çünkü karşımızda bir savaş bloku var, barış bloku birlik içinde olmalı” dedi. Baydemir ise devletin müzakerelere samimi yaklaşmadığını belirterek, “Bu ülke Suriyelileşirse, bu ülkeyi yönetenler Esadlaşır. Biz buna izin vermeyeceğiz” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet 8’liler Girişimi ve 78’liler Dernekleri Federasyonu dün Galatasaray Meydanı’nda barış ve demokrasi için toplandı. 78’liler Girişimi Yönetim Kurulu üyesi Yunus Bircan, ölümlerin sona ermesi için diyalog ortamının tekrar oluşturulması gerektiğini savunarak, bu taleplerin devlet kurumlarına ve belirli ülkelerin büyükelçiliklerine mektup olarak gönderileceğini bildirdi. Ege 78’liler Dayanışma ve Demokrasi Derneği de Konak Alanı’nda siyasilere ve İSTANBUL büyükelçilere mektup göndereceklerini açıkladı. 78’lilerden ‘Silahlar sussun’ mektubu 7 obane’nin yeniden inşası için Suruç’ta bulunan kişilere 20 Temmuz’da gerçekleştirilen intihar saldırısında 33 kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin soruşturma, Anayasa Mahkemesi’ne taşınıyor. Hukukçu ve siyasetçilerden oluşan Suruç için Adalet Platformu, soruşturmaya getirilen gizlilik kararına karşı bugün Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak. Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hâkimliği, “canlı bomba eylemine ilişkin dosya içerisinde bulunan belgelerin incelenmesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceği” iddiasıyla kısıtlama kararı almıştı. Karara karşı Sulh Ceza Hâkimliği’ne itirazda bulunulmuş ancak itiraz yine aynı gerekçe ile reddedilmişti. Bu karar dosyadaki avukatlar tarafından “karartma” olarak yorumlanmıştı. 19 hukuk örgütü ve 600 avukatın içinde yer aldığı platform da iç hukuk yollarının tükendiği gerekçesiyle bugün saat 13.00’da Anayasa Mahkemesi önündeki açıklamanın ardından başvuruyu mahkemeye sunacak. l İSTANBUL K C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle