Katalog

Cumartesi 15 Ağustos 2015 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ haber 5 Gül’e davet yok KP’nin kurucuları arasında yer alan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AKP Genel Merkezi’nde düzenlenen AKP’nin 14’üncü kuruluş yıldönümü kutlamalarına davet edilmedi. Cumhurbaşkanlığı görevi dışında partisiyle herhangi bir ayrılık süreci yaşamadığını belirten Gül’ün, 14’üncü yıl dönümü kutlamasına hiçbir şekilde davet edilmemesinden üzüntü duyduğu ve bu durumu “dışlama” olarak değerlendirdiği öğrenildi. AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu törendeki konuşmasında Gül ismine hiç değinmedi. Kutlamaya sadece Abdüllatif Şener, Dengir Mir Mehmet Fırat gibi istifa ederek başka siyasi oluşumlarda yer almış isimler çağrılmadı. A Kurucuları arasında yer aldığı AKP’nin 14. kuruluş yıldönümü kutlamalarına ne çağrıldı ne de adından söz edildi DAvutoğlu: GErEKirSE ÜÇlÜ GÖrÜŞME YAPAlıM başbakan Davutoğlu, partisinin 14. kuruluş yıldönümünde AkP Genel Merkezi’nde düzenlenen programda konuştu. Davutoğlu, AkP kadrolarına “Allahın izniyle yeni bir kutlu yürüyüşe çıkıyoruz. sandığın yolu göründü. Milli iradenin sesini en gür şekilde yükseltmeye hazır olun” çağrısında bulundu. Gül’den mesaj Abdullah Gül, Twitter’dan “Kurucusu olmaktan gurur duyduğum AK Parti’nin 14. kuruluş yıldönümünü tebrik ederim. AK Parti’nin bugünlere gelmesinde emeği geçenlere teşekkür ederim. Erdemliler hareketi olarak başlayan AK Parti; kardeşlik, istişare, samimiyet ve vefa değerleri temelinde millete hizmet aşkıyla kurulmuştur. AK Parti’nin kuruluşundaki değerler, idealler ve vizyon ışığında ülkemize daha çok hizmetler edeceğine inanıyorum” mesajını paylaştı. lHaber Merkezi aşbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon görüşmelerini “samimi” olarak gerçekleştirdiklerini belirterek, 7 Haziran’dan sonra kendisinin ilk görüşmeleri yaptığı sırada “muhataplarının” AKP ile koalisyon fikirlerinin olmadığını söyledi. TRT’de konuşan CHP ile AKP arasındaki derin görüş ayrılıklarının farkında olduklarını söyleyen Davutoğu, “Görüşmeler, ‘acaba koalisyonu nasıl gerçekleştirebiliriz’ diye bir egzersizdi. Pazartesi günü bir araya geldiğimizde ben arkadaşlarımızdan saatlerce brifing aldım. Sayın Kılıçdaroğlu da aldı. İki konuda doğrusu bizim uzun süreli bir koalisyonda karşılaşacağımız zorluklar olduğunu bizim taraf olarak tespit ettik. 12 yıllık kazanımları B sürdüren bir koalisyon istiyoruz. Tabi CHP eleştirmek için demiyorum doğaldır muhalefet ettikleri 12 yıllık dönemi bir olumsuzluklar dönemi olarak görüp bir onarım hükümeti gibi bir kavramı dile getirdiler. Uzlaşması en zor alan buydu” dedi. ‘Gelsinler çözelim’ Erken seçimden bahsetmesinin nedenini Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun “koalisyon konusundaki negatif açıklamaları” olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile birlikte farklı alternatifleri birlikte düşünelim. Gerekirse üçümüz bir araya gelelim. Ben buna da hazırım. ‘Yeterki liderler oturdular ve bir çözüm buldular’ dedirtelim” görüşlerini paylaştı. Parti içinden ve dışından kendisi ile Erdoğan arasında “görüş ayrılığı varmış gibi” algı yaratmaya çalışanların olduğunu ve bunların kimler olduğunu bildiğini söyleyen Davutoğlu, “Bu süreç bizim için testti” dedi. Davutoğlu, “20 Haziran’da ‘erken seçim’ diyen Bahçeli’ydi. AKP ile CHP koalisyon kursun dedi. Bize koalisyon ışığı vermedi. CHP ile olmayacağı ortaya çıkınca, ‘Birlikte yapabiliriz’ sinyali de vermedi. O zaman söyleseydi, biz de CHP ile görüşmeleri hızlandırırdık. Biz tiyatro oynamadık. Bu kadar görüşmeyi boşuna yapmadık. Biz bunları yaparken siz ne yaptınız? Sen şunu yap, sen bunu yap dedin. Şartlar öne sürmek, dikte etmek doğru değil” dedi. lANKARA/Cumhuriyet KP’nin CHP’ye koalisyon hükümeti teklifiyle dahi gelmemesinin ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a devretmemesini hukukçular değerlendirdi. Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıcı ve eski CHP milletvetkili Rıza Türmen, Davutoğlu’nun yetkiyi devretmemesini, “Kendisine verilen emanetin üstüne oturup kimseye ver ‘E manetin üstüne oturdu’ A kazan kaboğlu Türmen meme” olarak yorumladı. Türmen, bu tavrın ancak demokrasiyle yönetilmeyen ülkelerde görülebileceğini belirterek, “Davutoğlu bir yığın demokrasi lafı edip demokrasi ile bağdaşmayan şeyler yapıyor” dedi. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ise kamuoyu nezdinde koalisyon çalışmaları sürdürüldüğü algısı oluştuğunu kaydederek, “Ama anladık ki 1 aylık görüşmelerde koalisyon teklifi bile ortaya çıkmamış. Bu parlamenter rejimin özüyle bağdaşmayan bir durum. Seçim hükümeti teklifinde bulunmak Anayasa’nın 114. ve 116. maddelerinde düzenlenen ‘Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu’ ilkesinin özüne aykırı” dedi. Eski İstanbul Baro Başkanı Turgut Kazan da, koalisyon çalışmasını ‘oyuna’ benzeterek, “CHP bu oyunu iyi karşıladı. Oyunu teşhir imkânı doğdu. Davutoğlu’nun görüşmeden sonra anında Cumhurbaşkanı’nı araması değil mektubu geri vermesi gerekirdi. Cumhurbaşkanı’nın ne istediği bilindiği için hemen bilgi verdi. Geçmişte bunun örneği yok” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Görüşme pazartesi SELDA GÜNEYSU MHP’NİN TAVRI: ŞARTlARIN kAbulü yoksA koAlİsyoN DA yok imileri 13 yıllık saltanatın bittiğine, yüzde 60’lık muhalefetin, koşullar ne olursa olsun, birlikte hareket edip, AKP iktidarının bir daha tek başına hükümet kuramayacağına inandırmıştı kendisini... Siyaseti bilenler “hele bir soluk alın, bekleyin” deseler de birileri kolları hemen sıvayıp, Ak Saray’dan gece yarısı gelen telefon üzerine, Antalya’nın kumsalından kalkıp bozkır havasını ciğerlerine çekmek için Ankara’ya gelmişti... Kimden söz ettiğimi anladınız sanırım... Deniz Baykal’dan söz ediyorum... Deniz Baykal, Dışişleri Konutu’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la oturup tamı tamına iki saat 45 dakika görüşmüş, bu arada birlikte öğle yemeği yemişti. Anımsayın o günleri... CHP, TBMM Başkanlığı’nı çantada keklik olarak görüyordu... Baykal, RTE’yle neler konuşmuş, hangi sözler verilmiş ve alınmıştı, bugüne dek hiç açıklanmadı. Bu görüşme Dolmabahçe görüşmesine benziyordu... Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt dönemin başbakanı Erdoğan’la Dolmabahçe’de ne konuşmuşlardı, bilen var mı? Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi emuhtırayı veren Büyükanıt bu konuda hiç konuşmadı, acaba neden? Erdoğan konuşmuş, kafaları karıştıran bir yanıt vermişti gazetecilere: “Aramızdaki konuşma benim için mezara kadar gidecektir... Ancak Büyükanıt konuşursa ben de konuşurum...” HHH Sözü uzatmaya gerek yok! BaykalErdoğan görüşmesi çok önemlidir... Baykal, bu görüşmeden sonra TBMM Başkanlığı’na aday olacağını, AKP’nin desteğiyle başkanlığı kazanacağını yakın çevresine açıklamıştır. Hatta en yakınında bulunan bir eski CHP milletvekili, TBMM Genel Sekreteri olacağını söylemiştir. Peki bu oyuna CHP kurmayları nasıl düşüp Deniz Baykal’ı başkan adayı olarak göstermiş Adım adım baskıcı rejime doğru... K tir! Bir yıl önce Ekmeleddin Bey’i Cumhurbaşkanı adayı çıkaran CHP MHP değil miydi? Eğer TBMM Başkanlığı’na Deniz Bey’i aday göstereceklerine Ekmeleddin Bey’i gösterselerdi, HDP de oyunu verir, AKP’ye boyunun ölçüsünü gösterirdi yüzde 60 olan muhalefet... İş işten geçti! AKP oyalama yöntemini başarıyla yürütüyor, Ak Saray’ın buyruğu doğrultusunda “erken seçim” için algı operasyonu yapıyor. Zaten 7 Haziran seçimlerinin ardından Ak Saray açıklamıştı kafasından geçeni: “Tekrar seçim!” Eh, oyalamaca, kandırmaca, sohbet, yemek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bize koalisyon teklifinde bulunmadılar” açıklamasına bir de “aslında pek çok konuda fikir birliği içindeydik” eklenince milletin kafası iyice karıştı ve mırıldanmaya başladı: “Yahu siz bir aydır, sadece yiyip içip konuşmak için mi yoksa ortak hükümet kurmak için mi bir araya geldiniz?..” HHH 7 Haziran seçimlerinde yüzde 51’den yüzde 40’lara düşen, Meclis’te çoğunluğu sağlayamayan AKP, bugün saltanatını bal gibi sürdürüyor... Ortak bir hükümet kurmaktan yana değil, elinden gelse seçim bile yapmayacak... Hukuk devletinin temel ilkeleri açıkça çiğnenirken, kanlı terör tırmanıyor... Kan! Gözyaşı! Acı! Asker olsun, polis olsun ölenler bu ülkenin insanları... Amaç erken seçim yapmak! Algı operasyonlarıyla koalisyon hükümetlerinin işe yaramadığını, ülkeyi batırdığını söylüyorlar. Bilmem tehlikenin farkında mısınız? Toplumu ötekileştiren, kutuplaştıran bir siyasal rüzgâr, yaşadığımız coğrafyada halkın demokrasiye karşı olan inancını silip götürüyor... Hani bu ülkeye demokrasi ve özgürlükler gelecekti, hayat türkülü çiçekli bir süreçte sevdalarımızı yeşertecekti! KP CHP koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile pazartesi günü bir araya gelmesi bekleniyor. MHP’de söz konusu görüşme “AKP, kuracağı seçim hükümetine destek istemek üzere bize gelecek” şeklinde değerlendirilirken, Bahçeli’nin görüşmede Davutoğlu’na, MHP ile AKP arasında herhangi bir koalisyon kurulabilmesi için başta “çözüm süreci, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasa sınırları içine çekilmesi ve 1725 Aralık’ın hesabının sorulması” şartlarını yeniden masanın üzerine koyacağı belirtildi. MHP’de Davutoğlu’nun MHP’ye, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beklentisinin erken seçim olduğundan hareketle AKP’nin kuracağı erken seçim hükümetine destek vermek üzere ziyarete geleceği” düşüncesi hâkimken, MHP’nin de bu isteğe “sıcak bakmayacağı ve reddedeceği” konuşuluyor. MHP’li kurmaylar, “AKP ile yapılacak bir koalisyon ancak ve ancak MHP’nin şartlarının kabulüne bağlıdır” görüşünü dile getiriyorlar. MHP yetkilileri, “AKP ile HDP’nin ortaklaşa yürüttüğü çözüm sürecinde bir esnemenin olduğuna da inanmadıklarını” kaydediyorlar. Bu görüşlerinin temel noktası olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Çözüm süreci buzdolabında” açıklamasını örnek gösteriyorlar. Çünkü MHP’ye göre “Çözüm süreci buzdolabında demek, Genel Başkan Bahçeli’nin ifade ettiği gibi süreci bozulmasın diye bir süreliğine saklamak” anlamı taşıyor. l ANKARA A HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, koalisyon tartışmalarına ilişkin, Türkiye’nin, siyasi belirsizlik ve uzlaşma kanallarının tıkandığı bir tablo ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Koalisyon görüşmelerine dair yazılı açıklama yapan Bahçeli, “AKP ile CHP koalisyon konusunda tekrar bir araya gelmeli” çağrısı yaptı. Bahçeli, “Bölünmüş bir Türkiye’nin, parça parça olmuş ve iç savaş şartlarına doğru savrulmuş bir vatan coğrafyasının hangi feci akıbetlere kapı aralayacağını bilmek ve görmek için kâhin olmaya da gerek yoktur” görüşlerini paylaştı. Tekrar seçim yapılmasına olumlu bakmadıklarını ve azınlık hükümeti ya da seçim hükümeti kurulmasına da sıcak yaklaşmadıklarını ifade eden Bahçeli açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye seçeneksizliğe Bahçeli: Koalisyon için ümit kırıntıları vardır M mahkum edilmemelidir. AKP ile CHP arasında 31 gün süren koalisyon hükümeti kurulması konusundaki arayış ve beklentilerin sonuçsuz kalması milletimiz tarafından doğru görülmemiştir. Fakat koalisyon hükümeti kurulmasıyla ilgili az da olsa ümit kırıntıları vardır. Beklentimiz, AKP ile CHP’nin korkularını aşarak, anlaşmazlığa neden olan tekliflerini soğumaya alarak, tekrar bir araya gelmenin yollarını bulmalarıdır. AKP ile CHP’nin son defa bir araya gelerek koalisyon düğümünü çözmeleri tarihi bir zorunluluk, milli bir sorumluluktur. Şayet bu olmayacaksa, MHP pazartesi günü AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile planlı randevusunu gerçekleştirecektir.” l ANKARA TBMM’de erken seçim mesaisi TÜREY KÖSE Anayasa Komisyonu hemen oluşturulup yasa çıkarılarak seçim kararı alınacak DAvutoğlu: BırAKın DA Biz KArAr vErEliM Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bahçeli’nin yaptığı, “CHP ile AKP tekrar görüşmeli” çağrısına dün akşam katıldığı canlı yayında jet yanıt verdi. CHP ile koalisyon görüşmesinin tekrar yapılmasının ihtimali olmadığını dile getiren Davutoğlu, “CHP ile AK Parti hükümet kursun diyor Sayın Bahçeli. Bırakın ona biz karar verelim. Bugüne kadar bir cevap vermedim, sürecin ruhuna aykırı diye. Özellikle yazılı açıklamalarında, üslup konusunda bir talihsizlik görüyorum. Nasıl Kılıçdaroğlu’nun ‘Beraber hükümet kuralım, Başbakanlığı da verelim’ sözleri, Bahçeli’de rahatsızlık yarattıysa, onun sözleri de bizde rahatsızlık yarattı” diye konuştu. KP, Anayasa’da öngörülen 45 günlük sürenin dolacağı 23 Ağustos günü öncesinde TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırarak erken seçim kararı alma hazırlığı yapıyor. Erken seçim süreci hakkında yapılan tartışmalar şöyle: TBMM olağanüstü toplanıyor: TBMM çalışmalarına yeni yasama yılının başlayacağı 1 Ekim’e dek ara verildi. Erken seçim kararı alınması için TBMM’nin olağanüstü toplantıya çağrılması gerekiyor. TBMM Başkanı doğrudan gerek görürse toplantı çağrısına karar verebiliyor. Anayasa Komisyonu zorunlu: TBMM’de henüz komisyonlar oluşmadı. Anayasa Komisyonu’nun ivedilikle oluşması için sadece AKP iradesi yeterli değil. “TBMM kararı” ile seçim: AKP içinde Anayasa Komisyonu’nu “by pass” edip “TBMM kararı” ile seçime gitme A formülü de tartışılıyor. TBMM Danışma Kurulu’nda uzlaşma sağlanamaması durumunda AKP seçim önergesinin “grup önerisi” olarak Genel Kurul’a sunulabileceği ifade ediliyor. Ancak, bu durumda AYM’ye “içtüzük ihlali” gerekçesiyle başvuruda bulunulabilir. 2007’de önerge ile: 2007 seçimlerine yasa çıkartılmadan, AKP grup başkanvekillerinin verdiği seçim önergesinin Genel Kurul’da kabulü yoluyla “Meclis kararı”yla gidilmişti. Cumhurbaşkanı götürürse: 45 günlük sürede sonuç alınamaması ve Erdoğan’ın “TBMM Başkanı’na danışarak” seçimlerin yenilemesine karar vermesi durumunda; Cumhurbaşkanı Geçici Bakanlar Kurulu kurmak üzere bir Başbakan atayacak. Mevcut hükümetle seçime gidilir mi?: AKP, 45 günlük süreyi beklemeden Meclis’ten seçim kararı çıkarıp, seçime kadar işbaşında kalma hesabı yapıyor. lANKARA ‘Mevcut hükümetle gidilemez’ İçtüzüğü iyi bilen eski TBMM Başkanvekili, ODTÜ öğretim görevlisi Uluç Gürkan ise konuyla ilgili olarak, “Seçim kararı alınsa da, Davutoğlu’nun görevi iade etmesi lazım. ‘Mevcut hükümetle gidelim...’ denirse; bu anayasayı da, içtüzüğü fazlasıyla zorlamak olur. AKP azınlık hükümetini ve güvenoylamasını gizli yapmayı zorlayabilir” dedi. Gürkan Devlet bahçeli C M Y B