Katalog

Cumartesi 15 Ağustos 2015 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İlknur FİlİZ haber 11 CAn ERok ‘Fİkret OtyAm mAkBul Bİr İnsAndı’ M akbul insandı. Kendisini de resimlerini de severdim. Yakın dostumdu. Onunla sevgi ve saygı dolu bir ilişkim oldu. Fikret Otyam kendi ihtisas bilgileri dışında toplumla ilgili neyi seçeceğini neye yaklaşacağını da iyi bilirdi. Esprili, dengeli, akıllı ve zevkli bir adamdı. Röportajlarını da okurdum. Yaşamın içinde mutlu olmak da bulunur, mutsuz ve karamsar olmak da. Hiçbirisinden kaçınılamaz. O da hiçbirisinden kaçmazdı. İnsanlararası ilişkileri özellikle Anadolu insanını anlattı. İnsanların uygar ilişkileri hırpalandı, hırpalanmaya da devam ediyor. Toplumun Fikret otyam terbiyesi için gerekli şartlar ortadan kayboldu. Eskiden bir toplum terbiyesi vardı, mahalle, sokak ilişkileri vardı. Bunlar yok oldu. Fikret Otyam, bu ilişkilerin olduğu dönemi çok iyi anlattı, yazdı, çizdi. ADIM ADIM SEÇİME Erken seçim kasıma kalırsa AKP yine tek başına bütçe yapacak. Bütçenin nasıl görüşüleceği ise belirsiz. MUSTAFA ÇAkır Bütçe çıkmazı G İçki yasağı gündeme gelince Aydın Boysan, “İçkiyi yasak etme kafası budalalık. Teşvik etmek de budalalık. Rakı, içmesini bilmeyeni kepaze eder. İnsanın, insani bir değeri yoksa ister rakı olsun ister şarap bütün içkiler zarar getirir” diyerek alkole değil içene dikkat çekti. Ey Erdoğan, nefret etmek sevmekten kolay Gözler Hazine Aydın Boysan’ın şahane manzaralı bir balkonu olan evine konuk olduk. Boysan, o balkondan siyasilere balkon konuşması yapmaktan geri kalmadı CErEn ÇıplAk eçici hükümet olmasına karşın atamalara, özelleştirmelere, yönetmelik değişikliklerine tam gaz devam eden AKP, erken seçimin kasım ayına kalması halinde devletin bütün harcamalarının belirlendiği 2016 bütçesini de yine tek başına kendisi yapacak. Maliye Bakanlığı’nın son şeklini verdiği bütçenin Bakanlar Kurulu tarafından 17 Ekim’e kadar TBMM’ye sunulması gerekiyor. Bütçe kasım ayı içerisinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, aralık ayında da TBMM Genel Kurulu’nda ele alınıyor. Yine yasaya göre bütçenin 1 Ocak’tan önce TBMM’de kabul edilmesi ve Resmi Gazete’de yayımlanması gerekiyor. Bütçe 1 Ocak’ta yürürlüğe giriyor. Olağan sürecin erken seçim halinde nasıl uygulanacağı tam bir muamma. Maliye Bakanlığı bütçe üzerindeki çalışmalarına devam ediyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bütçeye son şeklini yeni kurulacak hükümetin vereceğini açıklamıştı. Ancak koalisyon görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığı için yeni hükümet kurulamadı. 22 Kasım’da erken seçim olasılığı ağırlık kazanırken, bütçenin hazırlanma süreci de çıkmaza girdi. Çünkü bu tarihe kadar orta vadeli plan ile programın hazırlanması, bütçenin Meclis’e sunulması gerekiyor. Ayrıca 22 Kasım’da seçim yapılsa bile kesin sonuçların açıklanması ve yeni hükümetin kurulması zaman alacak. Bu durumda eski hükümet yeni hükümet kuruluna kadar görevine devam edeceği için bütçeyi yine AKP hazırlayacak. Aralık ayında çalışmaya başlayabilecek olan Meclis’te, bütçe yasal takviminin yetiştirilebilmesi için komisyon ve genel kurul aşamalarının çok hızlı işlemesi gerekiyor. Bu da tam anlamıyla görüşülüp, tartışılmasını zorlaştıracak. l ANKARA yardımında FırAT kOZOk güzel atlara binip gidenlere katıldı Fikret Otyam da... Yakın dostu Yaşar Kemal ile buluştu bilmediğimiz bir diyarda. Biz de bu diyardaki dostlarından kültür insanı, rakının kitabını yazan Aydın Boysan’la buluştuk. Şahane manzaralı bir balkonu olan evine konuk olduk. Fotoğrafları çekilirken “İlk fotoğraf makinem sünnet hediyemdi. O günden beri fotoğraf çekerim” deyince sohbet fotoğraftan başladı... Bugün fotoğraf çekmeye çıksak mesela bir konu bulup neyi çekmek istersiniz? Önce güzel kadınları çekerim, çünkü güzel kadınların dünyanın gidişatını etkiler, dünyanın gidişatında doğru yolu gösteren etkileri var. Nasıl? Çirkin kadın yanlış yol mudur? Her şeyin ters tarafı doğru değildir. Güzel kadın kimdir? Güzellik, çirkinlik kadının ruhuna bağlı, ama dünyaya güzel kadınların etkisi büyük, ancak hanımları sadece göz ile değerlendirecek güzellik değerlendirmelerinden kaçınmalı. Aşk? Bu dünyada aşk zulüm mü acaba? Aşk belirli yaşlarda belirli zamanlarda yapılacak, beklenecek bir şey değil. Aşk beklenmedik bir şey. Aşk, aşkı başarma yeteneği oldukça var. Farklı cinsler aşk kapılarını denemeden ölürse boşuna yaşamış olur. Madem dünya dedin, aslında aşk bu dünyayı birbirine anlatmak değil mi? Bir mimar olarak bugünkü İstanbul’u nasıl görüyorsunuz? Toplum terbiyesinin yansımadığı bir kargaşa. İstanbul’da yoldan çıkan, ahlak bozan faktör şehirleşmenin çıkara dayalı sonuçlar doğurmasıdır. İstanbul kıta gibi bir yer, çıkarlara dayalı büyüyor. İstanbul, rakı, kadın... Hangisi gözdeniz? Bunları birbirinden ayırmak alçaklıktır. O zaman rakıyla devam edelim. Rakınızı nasıl alırsınız efendim? Buzsuz. Kadehe rakı, rakı kadar da su... Ülkemizdeki yöneticiler alkolü de alkol içeni de pek sevmiyor... Alkol yasaklanabilen bir şey midir? Rakı, viski, votka hepsi birbirinin aynısıdır. Farklılıklar yaratıp bunlar üzerinden hükümler ver O Boğaz manzaralı bir balkonu olan evindeki sohbette, fotoğrafları çekilirken Aydın Boysan “İlk fotoğraf makinem sünnet hediyemdi. O günden beri fotoğraf çekerim. Özellikle güzel kadınları” deyince sohbet fotoğraftan başlar. mek yanlış. İçkiyi yasak etme kafası budalalık. Teşvik etmek de budalalık. Rakı içmesini bilmeyeni kepaze eder. İnsanın, insani bir değeri yoksa ister rakı olsun ister şarap bütün içkiler zarar getirir. Alkol toplumu bozar mı? Toplumu bozan alkol değil ahlaktır, hatta ahlak zafiyetidir. Sahtekâr, zihinsel dolandırıcılık yapmaktan çekinmeyen politikacıların rezilce ifadesi bunlar. ‘İçki içen cehenneme gider’e ne diyorsunuz? Bunu söyleyen zihniyet cennete gidiyorsa ben cehenneme gitmek isterim. Cennet sadece içki içmeyenlere mahsus bir yer ise ben cehenneme giderim. Türkiye’deki siyaset anlayışına katlanabiliyor musunuz? Türkiye’de siyasete katlanabilen insanlar ruhsal olarak fevkalede dayanıklı tiplerdir. Ülkemizdeki siyasetçilerin başarılı olduklarına dair bilgim yok. Türkiye’deki siyasetçilere dayanmıyorum, dayanmayacağım da... Sanırım bir dönem size de siyasete katılmanız için teklif gelmişti... Siyasete katılmayı reddettiğim için pişman değilim, ama şu anda siyasetin dışında olmakla da kurtulunmuyor ki, ama içinde olsaydım vicdan azabı çekerdim. AKP ile CHP koalisyon hükümeti kuramadı... Geri ülkelerde demokrasi zordur, ne olursa olsun demokrasi adına ciddi sonuçlar alınamaz, çünkü siyasetçiler arasında hatta toplumda anlaşma yeteneği yoktur. Anlaşmak yetenek ister, ne istediğini bilmenin dışında ne istenebileceğini de bilmek şarttır. Bunu bilmediğimiz için bugünkü anlaşmazlıklar doğuyor. Toplumlar gelişmedikçe demokratik yönetimler aksamak akıbetinden kurtulamazlar. Tıpkı bizde olduğu gibi. Erken seçim için ne diyorsunuz? Halk oy vermesini bilmeli onu da bilmiyorlar. Halkın seçme yeteneği zayıf. Siz başbakan olsaydınız hükümeti kimlerle kurardınız? Ömür boyu tanıdığım insanlar içinde saygı ve sevgi duyduğum kişileri ayırır onlarla hükümet kurardım. Cevat Çapan’ı (şair, yazar, çevirmen) başbakan yapardım. Hasan Pulur’u da kültür bakanı. Siyasetçilere sesleniş konuşması yapmak ister misiniz? Bu şahane balkonda biz bu kez siyasiler için balkon konuşması yapalım mı? Buyrun... Ey politikacılar! Eğer topluma hayırlı bir iş yapmak isterseniz halka sanatı sevdirme görevini alın mutlaka. Ey politikacılar! Unutmayınız ki halk için hiçbir şey yapmasanız bu yanınızla asla unutulmazsınız. Halk zaten ışık bekliyor. Halkın kafalarını aydınlatacak ışıkları çakma çabasından vazgeçmeyin. Toplumda bugün bulduğunuz ne kadar kusur varsa o kusurlara sizde katkıda bulunmuş olacaksınız. Ey Erdoğan! Nefret etmek sevmekten kolaydır. Kendinizi hangi konuda olursa olsun ona yaklaşmaktan koparacak olan nefret duygularından mutlaka kaçınınız. Bunun yolu da sevmeseniz bile kolaylıkla nefret etme hafifliğinden uzaklaşarak olur. Ey Erdoğan! Halkı aydınlatacak çabalara çırpınarak girmezseniz sonuçları sizin gelecek kuşaklarınızı kafasızlığa sürüklemenize neden olur. iyasi Partiler Yasası’nda bir yıl içinde iki genel seçim olması durumunda Hazine yardımı yapılmasıyla ilgili bir düzenleme olmadığı için kasım ayında yapılması öngörülen seçimlere parasız girmek zorunda kalabileceği belirtiliyor. CHP ise, seçimin yeni bir seçim olacağı için yardımın yapılacağı görüşünde. Yasada YSK tarafından son seçimlere katılma hakkı tanınan ve barajı aşmış bulunan siyasi partilere her yıl Hazine’den ödenmek üzere bütçeye ödenek konulacağı belirtiliyor. Bu ödeneğin partilerin oy oranlarına göre dağıtılacağına işaret edilen yasada, “Bu ödemelerin o yılki genel bütçe kanununun yürürlüğe girmesini takiben on gün içinde tamamlanması zorunludur” deniliyor. Yasada ayrıca partilere verilecek yardımların milletvekili seçiminin yapılacağı yıl üç katı, mahalli idareler genel seçim yılı için iki katı olarak ödeneceği belirtilirken, “Her iki seçim ay S ‘Alkol değil, ahlak’ ‘Başbakan şair Çapan’ Yetki gasbıyla seçim hesabı AYŞE SAYın nı yıl içerisinde yapıldığında bu ödemenin miktarı üç katı geçemez” ifadesi yer alıyor. Yasada bir yıl içinde iki genel seçim olması durumunda Hazine yardımı yapılmasıyla ilgili bir düzenleme olmadığı için kasım ayında yapılması öngörülen seçimlere parasız girmek zorunda kalabilecekleri belirtiliyor. Aynı şekilde HDP de “Ödemelerin o yılki genel bütçe kanununun yürürlüğe girmesini takiben on gün içinde tamamlanması zorunludur” ifadesi nedeniyle yardım alabilmek için ocak ayını beklemesi gerekiyor. Bu belirsizlik AKP’nin bu konuyu süreçte bir “pazarlık unsuru” olarak kullanabileceği yorumlarını da beraberinde getirdi. CHP seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise seçim yardımları konusunda Siyasi Partiler Yasası’ndaki hükmün “özüne” bakılması gerektiğini belirterek, “Yapılacak bir seçim, tamamen yeni bir seçim olduğu için siyasi partilere yardımların yapılması gerekir” dedi.l ANKARA ‘Erdoğan’ı sevmem’ Erdoğan için “kendinizi sevin” diyecekseniz sandım bir an. Erdoğan’a neden kendisini sevmesi gerektiğini anlatmam için önce onu sevmem gerekiyor. Erdoğan’ı sevmiyorum ki... Neden? Çünkü sevgi duymak başlangıçta mutlaka beğeni duymakla başlar. Ataol Behramoğlu şiirindeki gibi “Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var” diyecek olursanız ne söylersiniz? Küçümsemeyin, nefret etmeyin. Küçümsemek ve nefret etmek en kolay duygulanmalardır. İnsanlar arasında sevgi duymaya yetenekli kişileri ayırıp onları ruh köşelerinde uygun yerlere yerleştirin, bu yerleştirme duygusu mutlaka akıl da kullanarak canlandırılmalıdır. umhurbaşkanı kararıyla “seçim hükümeti” formülüne sıcak bakmayan AKP kulislerinde, erken seçime dönük hesaplar ve kulislerde konuşulan seçenekler şöyle dile getiriliyor: İktidar gücüyle seçim hesabı: Davutoğlu’nun ajandasında, Devlet Bahçeli ile koalisyon konusunda uzlaşma sağlayamazsa da “görevi iade” seçeneği yok. Bunun altında seçime giderken “iktidarı paylaşmama” arzusu yatıyor. AKP’nin hukukçu kurmayları, Meclis’ten seçim kararı alınması durumunda “devlette devamlılık ilkesi” gereği mevcut hükümetle seçime gidileceği görüşünde. Bu durumda AKP, kabine üyelerinin yarıya yakını “milletvekili” bile olmayan, istifa etmiş hükümetle seçim sürecinde kamu olanaklarını kullanacak, valiler kaymakamları istediği gibi seçim sürecinde emrinde C tutabilecek, güvenlik politikalarını yine tek başına belirleyebilecek. Muhalefet ise bu durumu “yetki gasbı” sayıyor. Kongre takviminde güç dengesi: Partide genel eğilim Kasım’da bir erken seçim halinde kongre ile uğraşılmaması ve ertelenmesi yönünde. Ancak kulislerde, Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekibi yerine “kendi istediği” ekiple kongreye gitmek isteyeceği için zamanında kongre seçeneğini tercih edebileceği konuşuluyor. 3 dönemliklere formül arayışı: AKP’nin en önemli iç sorunlarından birini de “3 dönemlik” milletvekilleri oluşturacak. Parti yönetiminde bu konuda iki seçenek tartışılıyor. Ya olağan kongrede tüzük değişikliği yapıp 3 dönem kuralını kaldırmak, ya da Merkez Karar Yönetim Kurulu kararıyla kuralın kaldırılması. Bu konuda parti içinde henüz netleşme yok. l ANKARA C M Y B