Katalog

Çarşamba 8 Temmuz 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY haber 3 İstanbul 200/310 Ankara 160/310 İzmir 230/360 Bursa 170/340 Antalya 250/330 Adana 230/320 Trabzon 210/240 Artvin 160/210 Çanakkale 190/320 40 38 36 33 30 26 22 17 14 11 KAVURUCU SICAK! Türkiye, Avrupa’yı kavuran sıcak hava dalgasının etkisine girdi. Bugün ve yarın İstanbul başta olmak üzere Marmara’da ortalama sıcaklık 30 derecenin üzerinde olacak. Güneydoğu’da pek çok kentte termometreler 4041 dereceyi gösterecek. Balıkesir Sivas Diyarbakır Mersin Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 180/340 110/230 210/400 250/310 140/290 150/300 220/390 220/340 170/320 Atina 230/330 Berlin 200/270 Girne 220/310 Londra 130/220 Moskova 140/240 Paris 140/240 Madrid 210/390 Amsterdam 150/210 Roma 220/320 Karla karışık yağmur Çok bulutlu TARİHTE BUGÜN 1889: The Wall Street Journal’ın ilk sayısı yayımlandı. 1919: Mustafa Kemal Paşa, askerlikten çekildi. Bu karar onun yaşamında yeni bir dönüm noktası oldu. 1928: Ankara Hu Güneşli Parçalı bulutlu Yağmurlu Gök gürültülü yağmur kuk Fakültesi ilk mezunlarını verdi. Polis telefonuyla arayıp dolandırdılar Üstelik mağdur bu kez hukukçu ALİ AÇAR Sirk soytarıları uh sağlığınızı korumak amacıyla muhtemelen iktidara yakın yayın organlarını takip etmiyorsunuzdur. Bir gazetede yazmanın en güç kısmı, medyada olup biteni mümkün olduğunca takip etme zorunluluğu. Akıldışılık ve yalanın en basit örneklerini bu yayınlarda bulmak mümkün. Acı verici olan, yalanı süslemeye bile çalışmamaları, okur kitlelerine hakaret edecek bir seviyede ısrar etmeleri. Erdoğan’ın orkestra şefliğinde Kabataş yalanında nasıl direttiler. İsmet İnönü’nün Atatürk’ü öldürttüğünü iddia eden sahte belgeleri ilk sayfalarında doyasıya bastılar. CHP milletvekili Umut Oran’ın Fuat Avni’yle Twitter’dan Sümeyye Erdoğan’a yapılacak suikastı konuştuğunu ileri sürdüler. ABD’li profesör Chomsky’ye sahte röportajla AKP’yi övdürdüler. Mesele ortaya çıkınca manifesto gibi bir yazıyla sahte röportaja sahip çıktılar. Seçimden önce Demirtaş domuz yedi diyecek kadar bayağılaştılar. Nazi döneminde okumuş yazmış Nazi liderlerinin bile tiksindiği Nazi yayınları vardır. Bizde iktidar medyasının genel seviyesi maalesef o yayınlara yakın. Bir tane bile referans alınabilecek, biraz olsun ciddiye alınabilecek bir yayın organları yok. Yalan söylüyorlar. Yalanları ortaya çıkınca özür dilemek yerine daha büyük başka bir yalan söyleyerek yollarına devam ediyorlar. İktidar medyasının kontrolündeki tetikçi internet siteleri ise hedeflerine aldıklarına açıkça küfrederek saldırıyor. Bu iktidar giderse çoğu iktidarın işadamları tarafından sübvanse edilen bu besleme yayın organları ayakta kalamayacak. O yayın organlarında şöhretlenen, meteliğe kurşun atarken lüks bir hayata kavuşanlar için AKP’yi savunmak bir ölüm kalım meselesi. Erdoğan’ı değil ceplerini savunmaktalar. Dün bu gazetelerden birinin manşeti “Nişantaşı Sendromu” idi. Sebep? Yunanistan referandumunda zengin mahalleler “Evet” oyu vermiş. Bu, Nişantaşı’nda yaşayanların seçimlerde HDP’ye oy vermesine benziyormuş. Sebep? Çünkü Kemal Derviş, HDP’ye oy vermelerini istemiş. Zira Nişantaşı’nda oturanlar da Yunanlı “sosyetikler” de IMF’ciymiş. En aklını yitirmiş komplo teorisyenlerinin dahi bulmakta zorlanacağı hayalleri hakikat gibi sunmak gündelik bir faaliyet halini almış. Bu iktidarın en büyük handikapı kendisini destekleyecek, asgari bir güvenilirlik hissi verebilecek zekâda destekleyicisinin kalmaması. Sizi savunan tek geçim kapısı sirk soytarılığı olanlarsa ister istemez zihni kapasiteniz de sirk müdürlüğü ayarında kalır. Bu soytarı destekli sirk müdürlüğüne de bir ülkenin kaderi teslim edilemez. Bu yayın organlarında çalışan kendisine biraz saygısı olan herkes bu soytarılığa isyan etmedikçe soytarılaştıklarının farkına varmalı. Kimisinin siyasi hayatı sürsün, bazısının cebi dolmaya devam etsin diye koca bir ülkeyi savaşa atmaya heveslenenler var. Bu soytarı yayınlar da savaş ateşine odun taşımaya pek hevesli. Bu ülke, üç beş kişinin siyasi ve mali kurtuluşu için savaşa girecek bir ülke haline geldiyse AKP’nin yarattığı tahribat tahmin edilenden de fazla demektir. R Babası, Özgecan’ı için ilahi söyledi arsus’ta vahşice öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın (20) babası Mehmet Aslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından devlet sanatçısı olarak görevlendirildikten sonra ilk konserini, kızı Özgecan için verdi. Mehmet Aslan, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 2. Geleneksel Rama T zan Etkinlikleri kapsamında kızının adının verildiği Özgecan Aslan Meydanı’nda sahne aldı. Mersin Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun, Tasavvuf Müziği Konseri’nde solistlik yapan Aslan, birçok ilahiyi seslendirdikten sonra kızı Özgecan için yazdığı şiiri de okudu. Aslan, çok mutlu ve hüzünlü olduğunu söyledi. l MERSİN/AA stanbul Emniyet Müdürlüğü’nün santralından arayarak kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan dolandırıcıların son kurbanı eski bir hukukçu A.Ö.Ö. oldu. Aranan numaranın emniyete ait olduğunu tespit ettikten sonra bankadaki 36 bin lirasını çeken A.Ö.Ö, parayı boş bir araziye bırakarak ayrıldı. A.Ö.Ö. ile çok sayıda yurttaşın mağdur olmasına karşı, dolandırıcıların emniyetin telefonlarını kullanmasına ise herhangi bir önlem alınamıyor. A.Ö.Ö, 10 Haziran günü saat 13.30 sıralarında kime ait olduğu bilinmeyen ve kendini polis olarak tanıtan 0534 086 91 .. No’lu cep telefonu ile 0216 462 21 .. No’lu ev telefonundan arandı. A.Ö.Ö’ye kimlik bilgilerini ve cep telefonu İ numarasını soran dolandırıcılar, banka hesabından Ziraat Bankası Avcılar Şubesi’ne terör örgütü adına 18 bin TL yatırıldığını ve kendilerine yardımcı olmasını istediklerini, aksi halde suça ortak olacağından tutuklanacağını söyledi. Bilgileri aldıktan sonra 0216 492 35 00 numaralı telefondan yeniden arayan dolandırıcılar, İş Bankası Anadolu Hisarı Şubesi’nde banka görevlisi gibi çalışan Emrah isimli bir polisin arayacağını söyleyerek telefonu kapattı. Birkaç dakika sonra Emrah isimli kişi A.Ö.Ö’yü arayarak endişe etmemesini istedi. A.Ö.Ö’yü yeniden 0216 492 35 00 No’lu telefondan arayan dolandırıcılar, kendisini savcı ile görüştüreceğini belirterek ikna olması için de aranan numaranın aranabileceğini söyledi. l İSTANBUL İŞTE O NUMARA 0 216 492 35 00 0216 492 35 00 numaralı telefonu teyit etmek için arayan A.Ö.Ö, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün santralı çıkınca güvenerek dolandırıcıların talimatlarını yerine getirip 36 bin 860 lirasını çekerek eve geldi. 0534 086 94 .. numaralı telefondan arayan dolandırıcılar, A.Ö.Ö’yü Üsküdar Kaldırım Caddesi’ndeki boş bir araziye yönlendirerek parayı bırakmasını istedi. Parayı alan dolandırıcılar ortadan kayboldu. Olayın ertesi günü de yine aynı yöntemle bir kişi dolandırıldı. Biz de A.Ö.Ö’nün söylediği telefon numarasını aradığımızda karşımıza İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün santralının çıktığını tespit ettik. Diğer cep telefonlarının da halen daha aktif olduğunu belirledik. ‘BİZİ YATAKTA GÖRDÜ’ Enes diri diri mi gömüldü? T müldüğü belirtildi. Adliyeye çıkarılan 3 çocuk annesi Güneş Tosun, gördüklerini anlatmaması için Ahmet Tosun’un çocuğu yakalayıp yazmayla boğduğunu iddia etti. Enes’i öldürdükten sonra kabloyla el ve ayaklarını bağladığını anlatan Güneş Tosun, kendisine “Geri dönüşü yok. Ben çıkıyorum. Sen gerisini hallet” dediğini söyledi. Güneş Tosun bunun üzerine çocuğun cesedini çuvala koyup bahçeye gömdüğünü anlattı. l IĞDIR/DHA Didim açıklarında batan tekne ve lastik bottaki 27 kişi kurtarıldı. (Fotoğraf: DHA) uzluca’ya bağlı Güllüce köyünde kaybolduktan 6 gün sonra toprağa gömülü halde bulunan Enes Tosun’un (6), yengesi Güneş Tosun ve sevgilisi Ahmet Tosun’u yatakta görünce öldürüldüğü ileri sürüldü. Çuvala konulduğu için nefes borusundan toprak çıkmayan Enes’in, öldürülmeden gömülebileceği ihtimali üzerinde duruldu. Öte yandan küçük Enes’in çok sevdiği “Pepe” çizgi film karakterli tişörtüyle gö ÜST ÜSTE 2 FACİA: 1 ÖLÜ, 18 KAYIP Aydın’ın Didim İlçesi açıklarında içinde 37 kaçağın bulunduğu tekne battı. İhbar üzerine bölgeye giden Türk ve Yunan Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, 18 göçmeni kurtarırken, 1 göçmenin cesedine ulaştı. Teknede 37 göçmen olduğu bilgisine ulaşan ekipler kayıp olduğu tespit edilen 18 kişiye yönelik arama kurtarma çalışması başlattı. Kurtarma ekiplerinin çalışmaları sürerken ilçe açıklarında içerisinde 9 kişi bulunan bir lastik botun da battığı belirlendi. Bu olayada müdahele eden kurtarma ekipleri 2 kişi sağ olarak kurtarmayı başardı. Kayıp 7 kişi için ise arama çalışması başlatıldı. Yunanistan’dan yapılan açıklamada ise kayıp 7 kişinin kurtarıldığı belirtildi. AYDIN/DHA Ucuz olsun diye yanlış ilaç Sebze ve meyvedeki pestisit tartışması alevleniyor. Çiftçi üretim maliyetini düşürmek için ucuz ilaca sarılıyor iraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör, Akdeniz Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalarda sebze ve meyvede bulunan ve yasal sınırların çok üzerindeki kimyasal kalıntıların (pestisit) nedenlerini sıraladı. Güngör’e göre üreticinin haşerat ile bilinçsiz mücadelesi, üretim maliyetlerini düşürmek için yanlış tarım ilaçlarının kullanımı ve denetim eksiklikleri bu sonucu doğuruyor. Güngör ayrıca kimyasal kalıntı sorununun çözümünde “4D” kuralını açıkladı: “Doğru teşhis, doğru müdahale, dozunda ilaç kullanımı, doğru zamanlama.” Üniversite araştırma verilerine göre seçilen ürünlerinde yasal sınırın üzerinde kimyasal kalıntı barındıran meyve ve sebze oranı yüzde 25 iken Z bakanlık verilerine göre bu oran sadece yüzde 2.5. Özden Güngör, sorunun tarım üretiminde bakanlığın açıkladığından daha vahim olduğunu iddia etti. ‘Üzerini okumuyorlar’ Güngör, Ziraat Mühendisleri Odası verilerine göre Akdeniz Bölgesi’nin tarımda yüzde 36 ilaç kullanımıyla Türkiye’de ilk sırada yer al dığını söyledi. Sonra da Ege geliyor. TÜİK verilerine göre Türkiye’de hektar başına 1 kilo ilaç kullanıldığını ancak bu verilerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Güngör, kullanılan ilaç oranının ülke genelinde ortalama 1.3 kilo olduğunu ve Akdeniz Bölgesi’nde bu oranın kendi araştırmalarına göre hektar başına 3.2 kiloya çıktığını söyledi. Güngör, “Çiftçiler 80 liralık ilaç alması gereken yerde 20 liralık ilaçtan fazla dozda kullanarak maliyeti düşüreceklerini düşünüyorlar. Çiftçilerimiz bilinçsizce üretim yapıyorlar ve kullandıkları ilacın üzerini bile okumuyorlar, ilaca göre 7 günde hasat edilmesi gereken mahsul 2 gün içinde toplanıyor” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Tufanbeyli’de hayvancılıkla geçinen aileden 3 kişi, hayvandan insana bulaştığı düşünülen bir hastalık şüphesiyle yaşamını yitirdi. Tahsin Özmen’in 10 gün önce inekleri hastalandı. Dört ineğin telef olmasının ardından önce Özmen’in teyzesi Zülfiye Özmen öldü. 2 Temmuz’da da Tahsin Özmen’in kardeşi Selahattin ve eşi Mine Özmen karın ağrısı ve ishal şikâyetiyle hastaneye kaldırıldı. Dün yaşamını yitiren çifte hayvansal bir bakteri leptoskiroz ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ön tanısı konuldu. Balcalı Hastanesi Başhekimi Yeşim Taşova “Ailenin ölmeden önce kestikleri hayvanda kanama bozukluğu görülüyor. 2 hastamızda da kanama ve pıhtılaşma bozukluğu ile birlikte çok hızlı ilerleyen bir şok tablosu vardı” dedi. l ADANA/DHA 3 kişi hayvandan bulaşan hastalıktan mı öldü? Mutlu Kaya GATA’da ox TV’deki “Sesi Çok Güzel” programının yarışmacısı Mutlu Kaya, 51 gündür tedavi gördüğü Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınarak fizik tedavi ve rehabilitasyon için Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne (GATA) sevk ABD vize sistemi hizmet dışı ABD İstanbul Başkonsolosluğu, konsolosluğa ait sistemler ve eposta servisinin hizmet dışı olduğunu açıkladı. Konsolosluğun Twitter hesabından yapılan duyuruda, “Durumu mümkün olduğunca çabuk düzeltmek için çalışıyoruz. 678 Temmuz tarihlerinde vize ya da Amerikan Vatandaşlık Hizmetleri randevusu olan herkes aşağıdaki talimatları uygulamalıdır. Amerikan Vatandaşlık Hizmetleri Bölümü’nü ilgilendiren acil durumlar için bize şu telefon numarasından ulaşmanızı rica ediyoruz: +902123359000” denildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet F edildi. Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ndeki helikopter pistine getirilen Kaya, sağlık ekiplerinin kontrolünde sedye ile ambulans helikoptere taşındı. Kaya, kendisini uğurlamaya gelen yakınlarına el sallayarak gülümsedi. l Yurt Haberler C M Y B