12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Rieu: Bu kadar savaş çok saçma EVRİM ALTUĞ aklaşık 120 bin nüfuslu Hollanda kenti Maastricht, Almanya sınırına bir saatlik araç mesafesinde. 120 kilometreyle ülke değiştirmek, biraz da bu yüzden çok zevkli. Resmi bayrağı kırmızı üzeri beyaz yıldız olan kentin adı, 1992 Avrupa Birliği (AB) ve para birimi Avro anlaşması ile özdeşleşmiş gibi. Ancak kentin küresel bir ‘marka’sı daha mevcut: Albümleri dünya çapında 30 milyonun üzerinde satan, müziğe küçük bir kafede çalarak başlayan, bugün ise 2001’de edindiği Stradivarius ile sahne alan, André RiRieu ile şatosunun bahçesinde. eu. Vrijthof meydanda 10 yıldır verdiği geleneksel konserleriyle, Maastricht’in ‘bağrından çıkan’ 65 yaşındaki Rieu, müziğe beş yaşında başlamış. Bugün, şehirdeki türlü mamullerin üzerinde (ve bir anı plaketi olarak duvarda) imzası duruyor. ‘70’ten 7’ye’, özellikle de yetişkin dinleyicilerini adeta ‘Beatles hayranları’ gibi delirtircesine (ve hatta bazılarını uğrunda aşırı heyecandan can verircesine!) sevindiren ve mutlu eden Rieu, kasımda İstanbul ve Ankara’da yeniden konser vermek için Türkiye’ye geliyor. Memleket konserinde gösteri ve diyaMaastricht’te su, bisküvi gibi birçok loğu da ihmal etmeyen Rieu, am ürünün üzerinde Rieu’nün imzası var. bulansların unutulmadığı heyecan dozundaki etkinlikte, İtalvesile ile şatosunun kapılarıyan kapriçyolarından Louis Arms nı Cumhuriyet’e de açan sanatçı, trong klasiği ‘What a WonderAB’nin doğduğu yerde, birliğin arful World’e, Johann Strauss klasitık anlamını yitirdiğini, çözümün ği ‘Mavi Tuna’dan Rumen pan flüt sevgi ve eşitlikte olduğunu ifade üstadı Gheorghe Zamfir ile sahne ediyor. aldığı ve James Last’a selam ver Konserlerinizde ‘popüler’ sadiği ‘The Lonely Shepherd’a kadar yılabilecek unsurları kullanıbirçok klasiği seslendiriyor. yor, izleyicilerle ‘muhabbeti’ Rieu ve Johann Strauss Orkesmiyorsunuz... kestrası 5 Kasım’da Ankara AreEvet, bence her insan eşittir. Bu na, 7 Kasım’da ise İstanbul Ülnedenle klasik müzikte niçin böyker Sports Arena’da olacak. Bu le olmadığını doğrusu hiç anla Çarşamba 8 Temmuz 2015 KULTUR İstanbul Modern’e ‘Mükemmellik Sertifikası’ İstanbul Modern’e, dünyanın en büyük seyahat sitelerinden biri olan TripAdvisor tarafından 2015 Mükemmellik Sertifikası verildi. İstanbul Modern Restoran da 2012 yılında TripAdvisor tarafından Gezginlerin Seçimi 2012 Ödülü’ne (Travellers’ Choice 2012) değer görülmüş ve İstanbul’un en sevilen 25 restoranı arasında yer almıştı. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK 17 Y Kasım ayında tekrar Türkiye’ye gelecek olan şef, besteci ve müzisyen Andre Rieu, Maastricht’teki şatosunda Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. İnsanlar mutlu olsun diye müzik yaptığını söyleyen Rieu, “Dünyada çok fazla savaş yaşıyor olmamız çok saçma! Müzik yapmalıyız!” diyor. André R ieu’nün , Maastr icht’tek i şatosu . ‘Tek ihtiyacımız olan sevgi...’ Geçen günlerde Yunanistan’da Avrupa Birliği’nin geleceğini de belirleyici bir seçim yapıldı. Bu anlamda sizin Avrupa’ya bakışınız nedir, kaygılı mısınız? Tabii ki. Daha tam Avrupa olamadık. Küçük bir örnek: Burada, hava sahası kontrolü için ‘Eurocontrol’ diye bir sistem uygulanıyor. 35 yıl önce akıl etmişler. O zaman bir ‘çember’ olarak öngörülen ve merkezde yer aldığımız bu hava sahasıyla ilgili bugün hiç bir şey yapılamıyor. Çünkü Almanlar, Fransızlar, İngilizler hep bu çemberin merkezinde olmayı istiyorlar. Bu durumdan mustarip pilotlara ise yukarıda çok iş düşüyor. Bir ülkeden ötekine havada ilerlemek için akla karayı seçiyorlar. Bunu biliyorum, çünkü onlarla sıklıkla kokpit paylaşıyorum. Bu çok aptalca, adı da Avrupa ve bu sadece bir örnek! Amerikalılar bizden daha akıllı; en azından bir para birimleri, bir dilleri var ve onlar Amerika. Onlardan bu işi nasıl başardıklarını öğrenmeliyiz. Bunu yapsak çok da iyi olabilir, çünkü çok sayıda kültüre sahibiz! Tüm bu diller ve zenginliklerle tek ihtiyacımız olan, birbirimizi sevebilmek. Siz Türkiye’siniz, biz Hollanda’yız. Tamam, ama sahnede birlikteyiz işte. Zaten orkestramda sürekli olarak farklı ulusları bulundurdum ve müziğimizi, tüm karakterleri, enstrümanları, eğitimleri ile birlikte yaptık. Birleşik Avrupa Haritası fikri zannederim Freddy Heineken’e aitti. O vaktiyle yeni bir harita tasarlamıştı. Bunun için tarihin köklerine dönüş yaptı. Sanırım içinde 52 bölge bulunuyordu ve burada, Almanya, Fransa ve Hollanda’yı unutalım diyordu. Bunu istedi; çünkü örneğin burada, Maastricht’te bizler Hollandalıyız. Ama tam olarak Hollandalı da değiliz. Neyiz ki? Belçika/Alman karışımı mı ? Kültüre dönüp insanlara dil ve lehçelerini geri ver. Tek Avrupa ancak böylece mümkün olabilir. Bunu çok zekice buluyorum. Ama, heyhat! Gel de bunu Bay Hollande ve ‘Bay’ Merkel’e anlat! (Gülüyor.) mıyorum. Tespitiniz, klasik müziğin bugünkü kusurunu yansıtıyor. Klasik müzik ‘en tepede’ ve izleyici ‘yerin dibinde’ mi yani! Derdimiz budur. Ama ben bir misyoner değilim; ben sadece kendimim. Birinin ötekinden daha ‘fazla’ olduğuna inanmıyorum. Klasik müziğin anlaması gereken şudur: Herkes aynıdır.Tamam, eğitimli ve eğitimsiz insanların var olduğunu biliyorum; ama sadece müzikte değil, eğitimli insanın eğitimsize ‘ben senden daha fazla bilirim’ci davranışı yok mu? Nefret ediyorum. Maastricht’te, Avrupa Anlaşması’nın imzalandığı kentte izlediğimiz konserin repertuvarı da bu birliğin bir nevi akustik temsiliyet haliydi. Evet, bunu iyi dediniz; ben buyum. İnsanlar mutlu olsun istiyorum. Bunu yaparken ‘Ne güzel dünyadır burası,’ diyerek çocuklarla sahneye çıkıyor ve barışçıl bir mesajla onlar için en iyisini arzu ediyorum. Dünyada çok fazla savaş yaşıyor olmamız çok saçma! Müzik yapmalıyız! Şu anda dünyadaki en rahatsız olduğum konu, sırf zengin yoksul meselesi Gülsin Onay’ın sanat danışmanı olduğu 12. Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, Bodrum’daki Klasik Müzik Derneği’nin gönüllü üyelerinin desteğiyle devam ediyor. Denizbank’ın katkısı ile güçlenen festivalde, Ahmed Adnan Saygun Piyano Yarışması yeni yetenekleri keşfedecek Gümüşlük’te nota rüzgârı 12. değil, kimi insanların kendilerini ötekinden daha üstün zannediyor olması. Şu an zengin biri değilim; öyle olmak isteseydim, petrol hattım olurdu, silah satar veya hırsızlık yapardım. İstanbul bir beste olsa, hangi hızla çalınırdı? Adagio, presto, largo, andante, moderato, allegro? Hepsi! İstanbul bir senfoni gibi. Her zaman bir başka hıza kendini hazırlıyor! Eski bir dini deyişte ‘Şarkı söyleyen, çalan, iki kez dua eder,’ denir. Katılır mısınız? Ninem beni kiliseye götürürken hep bunu söylerdi! Kilise korosunda küçük bir çocukken hep işitirdim bu sözü. Repertuvarınızı nasıl seçiyorsunuz? Yüreğimle. Bana dokunursa, size de tesir edeceğinden kuşku duymuyorum. Çünkü yüreğin, bilgiden önce geldiğini düşünüyorum. Öyle de olmalı. Kalbimi açtığım sürece her şeye de açığım. Müzisyenlerinizle çalmak buna dahil. Kim bilir? (İndirimli konser biletleri 15 Temmuz’a kadar Biletix’te.) l MAASTRICHT/ HOLLANDA İstanbul’da bir caz akşamı daha... Ortaköy Feriye Lokantası’nda saat 21.45’te Buena Vista Social Club ile dünyayı turlayan Kübalı caz piyanisti Roberto Fonseca ve Fatoumata Diawara sıcak ve ritmik bir AfroLatin müzik akşamı için bir arada sahneye çıkacak. l Kültür Servisi Gümüşlük Klasik Müzik Festivali geçen hafta Bodrum’un rüzgarlı bir gecesinde, Antik Tiyatro’da başladı. Gülsin Onay’ın sanat danışmanlığında, Eren Levendoğlu’nun sanat yönetmenliğinde ve Bodrum Klasik Müzik Derneği’nin gönüllü üyeleriyle organize ediliyor. Bu yıl Denizbank’ın desteğini de almış. Festival kapsamında iki yılda bir düzenlenen Ahmed Adnan Saygun Piyano Yarışması’nda yine üstün yetenekler keşfedilecek; Gümüşlük Festival Akademisi’nde ise 4 ayrı dalda masterclass açılarak değişik sanatçılarla eğitim sunulacak. Açılışta Rengim Gökmen yönetimindeki Karşıyaka Oda Orkestrası ve solist Gülsin Onay, ilk yarıda Mozart’ın 12. Piyano Konçertosunu ikinci yarıda trompetçi Cem Sevgi’nin katılımıyla Şostakoviç’in “Piyano, Trompet ve Yaylı Çalgılar için Konçertosu”nu, çaldılar. Ne yazık ki rüzgârlı bir geceydi. Notalar uçuştu, çalgıların arasına yerleştirilmiş mikrofonlardan uğultular yükseldi. Mekânın yetersiz akustiği, dinleyicinin bir türlü yerleşememesi, konserin geç başlama Hakan Şensoy ve Karşıyaka Oda Orkestrası. sı, seçilen programın uzunluğu olumsuz yönlerdi. Bunlara karşın Rengim Gökmen’in deneyimli şefliğindeki topluluğun enerjisi ve her zaman dinleyicisiyle son derece barışık olan Gülsin Onay’ın coşkulu yorumu herşeyin üstesinden geldi. İlyasoğlu ve Gülsin Onay. İkinci konser Hakan Şensoy yönetiminde minyatürartet, Rus piyanist V. Gryaznov, lerden örülmüş bir programTrio Klavis, Gilles Apap (keman) dı. Bu kez GümüşlükKoyunbave Miroslav Dacic (piyano) ikiliba Antik taş ocağı’nda yer alan si, piyanist Martin Roscoe, piyakonserin solistleri Karşıyaka nist Anika Vavic, Gülsin Onay ve Oda Orkestrası’nın kendi içinklasikten caza, kendine özgü besden seçilmişti. Genç topluluğun teleriyle ünlenen piyanistimiz ilk konserinden bu yana büyük Ayşedeniz Gökçin’in Nirvana ve bir yol katteğini görmek, mutPink Floyd başlıklı dinletisi yer landırıcıydı. alacak. Gümüşlük Festival AkaBu akşam aynı mekanda flütdemisi Masterclass Programı’nda çü Bülent Evcil’i piyanist Phillip Moll ile dinleyceğiz. Gelecek haf ise flüt, keman, piyano ve şan sınıfları açılacak. ta ise dünyaca ünlü Kronos Qu Bu festivalin iki yaratıcısı var, birisi Ahmed Leventoğlu’nun piyanist kızı Eren Leventoğlu, diğeri ise Gülsin Onay. Gülsin, dünyanın dört bir yanındaki konserlerinin ve ustalık sınıflarının yanı sıra bu festivalin sanat danışmanlığını ayrı bir zevkle yürütüyor: “Eren Londra’dan gelip Bodrum’a yerleşmiş, GümüşlükEklisia’nın mekânında bir müzik festivali düzenlemeyi planlamış, benden de yardım istemişti. Bu kıyılarda bir festival, benim de gönlümde yatan bir projeydi. Hemen kolları sıvadım. Önce sadece piyanistlerle başladık, büyük isimler geldi. Ardından keman, viyolonsel, şancılar, oda müziği ve orkestrayla dinletileri büyüttük. Sonra da festival akademisini açtık ve büyük sanatçılarla çocukları buluşturduk. Sevgili hocam Saygun’un adına ilk kez bir piyano yarışması düzenledik, nice genç piyanistin ortaya çıkmasını sağladık. Festivalimiz Eren’in büyük çabalarıyla ve gönüllü dostların emeğiyle ayakta duruyor. Artık Eklisia’yı kullanamıyoruz ama yeni mekanımız Koyunbabaantik taşocağı büyülü bir ortam. Amatör ruhun heyecanıyla, sanatçı dostlarımızın katkılarıyla şenlenen, temel bir kuruluşa sırtını dayamamış bir festival düzenliyoruz. Sanatçılar ve eserler ise son derece nitelikli. Aslında bizimki salaş bir balıkçı restoranı gibi. Ama sonuçta lezzetli balık sunuluyor!” Fatoumata Diawara C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle