11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 8 Temmuz 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Uzlaşı yok Atina, kreditörlere yazılı bir öneri sunmazken görüşmelerde sonuç elde edilemedi. Yunanistan’ın, kurtarma paketi için bugün resmi talepte bulunması gerek unanistan, yeni borç planı için kreditörleriyle yeniden masaya otururken, dünkü görüşmelerde olumlu sonuçlar elde edilemedi. Pazar günü bir kez daha AB Liderler Zirvesi yapılabileceği ifade ediliyor. PELİN ÜNKER Referandumun ardından dün önce Avro Bölgesi Maliye Bakanları ardından AB Lider Zirvesi yapıldı. Eurogroup Başkanı Jeroen Dijsselbloem, Avro Bölgesi Maliye Bakanları Zirvesi’nin ardından, Atina’nın yeni kurtarma yardımı için en geç bugün resmi talepte bulunacağını ancak yeni Maliye Bakanı Öklid Çakalotos’un hiçbir somut öneriyle gelmediğini söyledi. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande önceki gün Yunanistan’ın ‘ciddi’ önerilerle gelmesini istemişti. Yunan hükümet kaynakları Atina’nın geçen hafta kur ekonomi 11 lasyona sahip üç üye ülkenin ortalama enflasyonundan en fazla yüzde 1.5 üstünde olarak belirlenmekteydi. (Karışık, ama pratikte de yaptırımı olmadığı için pek uygulanmayan bu formüle zaten Yunanistan, Bulgaristan ve Güney Kıbrıs “istisnai koşullar” uyarınca dahil edilmeyecek; bu ülkeler ilk üç yerine 4. 5. ve 6. en düşük enflasyon oranına sahip ülkelerle karşılaştırılacaktır.) (2) Ülkeler bir önceki yılda milli gelirlerine oran olarak en fazla yüzde 3 bütçe açığı verebilecek; (3) Kamunun borç stoku oranı ise en fazla yüzde 60 olabilecekti. Ancak bu sınırlar da gene Avrupa sermayesinin genişleme hırsına yenik düşecek ve bir dizi “istisnai koşul” öne sürülerek “aday ülke, maliye koşullarını yerine getirmese de son üç yılda yeterli hızda kamu borç oranını düşürmekte olduğunu belgelemesi durumunda” bu koşulu yerine getirmiş sayılacaktı. (4) Döviz kuru istikrarlı olacak ve son iki yılda büyük oranlı bir devalüasyon yaşanmamış olacak ve (5) uzun dönem faiz oranları en düşük enflasyona sahip olan ülkelerin 10yıllık faiz oranlarından en fazla yüzde 2 daha yüksek olacaktı. HHH Yunanistan 2009’a gelindiğinde borçları milli gelirinin yüzde 100’ünü aşmış yani “kutsal, ama uygulanması zaten mümkün gözükmeyen” Maastrich kuralları ihlal edilmiş durumdaydı. Hemen IMF ve Avrupa İstikrar Fonu devreye sokuldu. Buralardan alınan ek kaynaklar sayesinde Yunanistan’ın başta Fransa ve Almanya bankalarına ve özel sektöre olan borçları geriletildi. Ancak bu arada Yunanistan ekonomisini düzeltmek söylemiyle bir dizi çok sert kemer sıkma politikası devreye sokuldu. HHH Sonuç: Yunanistan milli geliri yüzde 25 daraldı; işsizlik oranı yüzde 25’in üstüne çıktı (gençlerde yüzde 50) ve (çoğunluğu IMF ve Avrupa İstikrar Fonuna olan) borç oranı yüzde 180’e fırladı. Öyle ki bundan böyle borçların ödenebilmesi için Yunanistan’ın yılda en az yüzde 2.5 büyüyeceği varsayımı altında 1045 yılına kadar bütçesinde yüzde 4’lük bir faiz dışı fazla yaratması gerekeceği hesaplanmakta. Böylesi bir koşullandırmaya ise herhangi bir ülkenin demokratik koşullarda dayanması mümkün değil. Yunan halkı işte bu gerçeklere “Hayır” dedi. Sonuçları? Şimdilik ancak tarih sahnesini izleyebiliyoruz. Yeni bakan kapıda karşılandı Yanis Varoufakis yerine göreve yeni atanan Yunanistan Maliye Bakanı Öklid Sakalotos (ortada), Brüksel’de düzenlenen Avro bölgesi maliye bakanları toplantısı öncesinde Avro Grubu Başkanı Jeroen Dijsselbloem (solda) ve Fransa Maliye Bakanı Michel Sapin tarafından karşılandı. Komşudan ‘hayır’ unan halkı pazar günü büyük bir çoğunluk ile “kemer sıkma politikalarına hayır” dedi. Şimdi Yunanistan’ın Avrupa Para Birliği’nden ve hatta Avrupa Birliği’nden çıkması gündemde. Daha da ileri giderek Avrupa Birliği’nin bir “birlik” olarak geleceğinin tehlikede olduğunu öne sürmek de olası. Bunların küresel ekonomide yeni bir krizin tetikleyicisi olabileceği endişeleri de dile getirilmekte. Öncelikle sorunun özünü vurgulayalım. Yunanistan’ın bugün içine sürüklendiği borç batağı salt teknik bir maliye dengesizliği sorununa indirgenemez. Sorunun özünde Avrupa kapitalizminin kendisine yeni pazarlar yaratma kaygısı altında, Yunanistan ve Avrupa’nın benzeri (görece) azgelişmiş çevre ekonomilerini “birliğin uluslararası yeni iş bölümü içerisinde” bir ithalat ve tüketim cenneti haline dönüştürmesi projesi yatıyor. Bu proje bağlamında Avrupa ekonomilerinin maliye politikalarında birlik sağlamadan, parasal birlik yaratma çabası ise tasarımın en büyük çelişkisini oluşturuyordu. Bütün bunlar tasarlanırken Avrupa’nın bir yandan ulusal kimlikleri ve ulusal sınırları korumaya özen gösterirken bir yandan da bir “ortak Avrupa kimliği” yaratma çabasını sürdürmesi olsa olsa ülkeler düzeyinde yaşanabilecek milliyetçi karşı duruşların tepkisini azaltma çabasının ürünüydü. Bu koşullar altında parasal birliği koruma çabalarının ürünü, bildiğimiz üzere ünlü Maastrich kurallarından geçmekteydi. Üye ülkelere dikte ettirilen (rastgele) makro ekonomik hedefler, uluslararası finans sermayesinin çıkarlarına uygun olarak şekillendirilirken bir yandan da sanki evrensel bir ekonomik denge normu olarak yansıtılmaktaydı. Kısaca anımsayalım. Maastrich Anlaşması Şubat 1992’de imzalandı ve1993 başında yürürlüğe girdi. Özetle beş ana kriterden oluşmaktaydı: (1) Üye ülkelerindeki enflasyon oranı belli bir eşiği aşmayacaktı. Karmaşık bir denklemle hesaplanan bu eşik, üye ülkelerin son üç yılda yaşadıkları enflasyonun, en düşük enf Y tarma anlaşması için önerilerinde iyileştirme yaptığını ve 48 saat içinde yeni öneri yapılacağını söyledi. Atina, anlaşma teklifinde gereken sunumları ve düzeltmeleri ayın sonuna kadar yapacağına dair söz verdi. kel, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Hollande ve Avrupa Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker ile toplantı düzenledi. Merkel ve Yunan Başbakan, ABD Başkanı Barack Obama ile de telefonda görüştü. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, ABD’nin tüm tarafları, Yunanistan’ın Avro bölgesinde kalması için cesaretlendirdiği ve bunun herkesin çıkarına olduğu ifade edildi. Y Obama görüşmesi Birkaç günü var Merkel, zirve öncesi yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın bir anlaşma sağlayabilmesi için sadece birkaç günü kaldığını belirterek, “Yunanistan’ın yeni kredi alabilmesi için reformlar yapmaya kararlı olduğunu göstermesi gerekiyor” dedi. Hollande ise acil yardım paketinin hazır olduğunu ancak Yunanistan’ın ciddi ve güvenilir reformlar teklif etmesi gerektiğini söyledi. Avrupa Birliği kaynakları ise Yunanistan’ın yeni Maliye Bakanı Öklid Çakalotos’un Avro Bölgesi Maliye Bakanları Zirvesi’ne yazılı bir öneriyle gelmediğini belirttiler. AB Zirvesi öncesinde Mer Yazılı öneri yok Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Twitter üzerinden yayımladığı mesajında Çipras’ın bugün parlamentoda Yunanistan’ın içinde bulunduğu borç krizinin ele alınacağı bir oturuma katılacağını duyurdu. Öte yandan İtalyan Ansa haber ajansına göre Atina, Avro bölgesinden 48 saat içinde 7 milyar Avro yardım talep etti. Çipras konuşacak Castro’dan mektup Küba Devrimi’nin lideri Fidel Castro da ‘hayır’ sonucunun ardından Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’a bir mektup yazdı. Referandum sonucunu ‘zafer’ olarak tanımlayan Castro, “Ülken bu karışık durumda Latin Amerika’ya cesaret dersi verdi. Dış tehditlere karşı Yunanistan kendi kimliği ve kültürünü korumayı başardı. Yoldaş Çipras, yolunuzda başarılar diliyorum.” Atina para istedi Yunanistan krizinde kim kimdir? Borsalar çakıldı Avrupa’da Stoxx Europe 600 endeksi yüzde 1.54 düşerken, İngiltere yüzde 1.50, Almanya yüzde 2.05, İtalya yüzde 2.97 değer kaybetti. Fransa yüzde 2.31, İspanya yüzde 1.95 düştü. Yunanistan borsası ise kapalı durumda. HAYATININ DÖNÜM NOKTASINDASIN. HAYALLERİN VE BAŞARILARIN SENİ ŞEKİLLENDİRECEK: Times Higher Education (THE) 50 Yaşından Genç Üniversiteler 2015 sıralamasında Dünya: 13. , Türkiye: 1. YANİS VAROUFAKİS’İN SON KİTABI Neoliberalizm, Avrupa’yı parçalayan bir canavar Sosyalist Enternasyonal’den destek Tüm Dünyada 120 sol partinin üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonal’in (SE) 57 Temmuz 2015 tarihleri arasında New York’ta Birleşmiş Milletler Binasında gerçekleştirilen toplantılarına katılmak için ABD’ye giden SE Başkan Yardımcısı, CHP’li Umut Oran, toplantı öncesinde Başkanlık Divanı’nda Yunanistan için bildiri yayınladıklarını söyledi. Oran, bildiride öne çıkan unsurları şöyle özetledi: “Avrupalı liderler ve kurumları Yunan halkının demokratik seçimlerine saygı duymaya ve tüm taraflar için uygulanabilir bir anlaşma için yapıcı davranmaya çağırıyoruz. Dünyanın en zengin bölgesi olan AB’nin imajı, çöküşün kıyısındaki bir üye devleti kurtarmak için tüm çabaları sarf etmemiş olmakla geri dönülemez bir darbe alacak.” ngiliz Guardian dün, Yunanistan’ın önceki gün istifasını sunan eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis’in son kitabı “Küresel Minotor: Amerika, Avrupa ve Küresel Ekonominin Geleceği” ile ilgili makale yayımladı. Makale, eski bakanın neden Avrupalı kreditörlerle anlaşamadığıyla ilgili ipuçları veriyor. Makaleye göre Varoufakis, kitabında, Alman Merkez Bankası’nın Yunanistan’ı boğduğunu ifade ederek, Wall Street merkezli küresel bankacılık sistemini Yunan efsanesinde geçen, bir Labirentin ortasındaki yarı insan yarı boğa olan Minotor’a benzetiyor. Efsaneye göre Girit kralı Minos’a yenilen Atinalılar, haraç olarak yedi yılda bir yedi genç erkek ve yedi genç kızı Minotor’a kurban olarak gönderirYanis Varoufakis THE BRICS dahil 22 hızla gelişen ülkelerin üniversiteler sıralamasında 15. THE (her yaştan) Asya Üniversiteleri sıralamasında 21. T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı “En Girişimci ve En Yenilikçi” üniversiteler endeksinde 2015: 1. Bloomberg Businessweek Dergisi “En Gözde Üniversiteler 2015” araştırmasında 2014: 1. 2015: 1. İ ler. Varoufakis kitapta şu ifadeleri kullanıyor: “Avrupa parçalanıyor çünkü mimarisi Minotor diye adlandırdığım Wall Street merkezli neoliberal kapitalist sistemin ölüm sancılarının yol açtığı şok dalgalarını kontrol etmekte yeterli değil.” 2008’de İspanya’nın Almanya’dan daha az borcu olduğunu, İtalya’nın da bütçe açığı daha düşük olduğunu söyleyen Varoufakis, borç sorununun hovardalıkla ilgisi olmadığını, Avro ile birlikte Avrupa’nın Minotor’a ihracatının artmasına odaklanıydığı ve bundan da Almanya’nın kazançlı çıktığını belirtiyor. Merkel’in önünde iki seçenek olduğunu belirten eski Maliye Bakanı bunları sarı ve kırmızı butona basmak olarak tanımlıyor. Sarı mevcut politikalara devam demekken kırmızı Avro’nun sonuna gelinmesi ile bölgenin krizden tamamen çıkması anlamını taşıyor. Ancak Varoufakis, Merkel’in faiz oranlarını düşük tutarak Avro’yu düşük hale getirerek ihracatını artırma imkânından dolayı sarı butonu tercih edeceğini belirtiyor. ARTIK SINIRLAR YOK. Sabancı Üniversitesi… Senin Üniversiten. Geleceğini şekillendirmek sadece #SeninElinde www.sabanciuniv.edu Videoyu izlemek için QR Code’u okutun. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle